25 Mayıs 2016 Çarşamba

Türk İslam Tarihi ( Final Soru ve Cevapları )


Arkadaşlar, bu 3 sorudan ikisi çıkacak!

1. Büyük Selçuklu Devletini anlatınız ?
2. Anadolu Selçuklu Devletini anlatınız ?
3. Osmanlı Devletinde Lale devrini anlatınız ?

1.SORU: BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİNİ ANLATINIZ?

  • Büyük Selçuklu Devleti (1040-1157)'nin kurucusu Selçuk Bey'dir. Oğuzların Üçoklar kolunun, Kınık boyuna mensuptur.
  •  Büyük Selçuklu Devleti 1037'de devlet haline gelerek bağımsızlığını ilan etmiş. Bağdat kentini başkent yaparak önce Mezapotamya, sonrasında Anadolu ve İç Asya boylarına kadar sınırlarını genişleterek dönemin en büyük Türk-İslam devleti haline gelmiştir.
  • Dandanakan savaşı (1040) Selçuklular ile Gazneliler arasında yapılmıştır. Selçukluların kazanmıştır.Horasan ve İran toprakları Selçukluların eline geçti. Tuğrul Bey sultan ilan edildi. Devleti Çağrı Bey ile birlikte yönetti.
  • Pasinler savaşı (1048) Selçuklular ile Bizans arasındaki ilk savaştır. Doğu Anadolu Selçuklu denetimine girer.
  • Malazgirt savaşı (1071) Bizansın, anadoluya yapılan Türk akınlarını önlemek ve Doğu Anadoluda gittikçe güçlenen Selçuklu egemenliğine karşı koymak istemesi üzerine yapılır. Selçuklular zafer kazandı. Savaşın neticesinde; Bizans İmparatoru Romen Diyojen esir düşer. Bizans artık her yıl vergi verecektir. Bu zaferle Anadolu'nun kapısı Türklere açıldı. Türkler Anadolu'ya yerleşmeye başladı.
  • Katvan savaşı (1141), Karahitaylar devleti ile Büyük Selçuklu Devleti arasında yapıldı. Savaşı Karahitaylar kazandı. Bunun sonucunda Büyük Selçuklu Devleti yıkılış dönemine girdi.

  • Büyük Selçuklu Devletinde ülke hükümdar ve ailesinin ortak malı sayılırdı. Kut anlayışı vardı. Devlet işleri Büyük Divan da görüşülürdü. Sultan olmadığında Büyük divana vezir başkanlık ederdi.

  • Ordunun bölümleri; Guleman-ı Saray Ordusu, İkta Ordusu, Yardımcı Kuvvetlerden oluşur.

  • Hat, Minyatür, Ahşap, Taş oymacılığı, Çinicilik, Maden işleme, Cilt ve çeşitli süsleme sanatları gelişmiştir.

  • Büyük Selçuklunun yıkılış sebebleri Taht kavgaları, Haçlı seferleri, Batınilik hareketler, Fatimiler ve Şiilerin yıpratmaları, Şehzade ayaklanmaları, Katvan mağlubiyetidir.

2.SORU: ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİNİ ANLATINIZ?




  • Anadolu Selçuklu Devleti (1075-1308) Kurucusu, Kutalmışoğlu Süleyman Şah'tır.Üçoklu Kınık boyuna mensuptur. Malazgirt zaferiyle Anadolu kapılarını Türklere açan Sultan Alparslan bu savaşa katılan kumandan ve Türkmen reislere Anadolu'yu Türkleştirme ve İslamlaştırma görevini verdi. Bunlardan Kutalmışoğlu Süleyman Şah, Selçuk Bey'in oğlu Arslan Yabgu'nun torunu olup. Anadolu'daki fetih harekatından sonra Antakya'dan Anadolu'ya girdi. 1074 yılında Konya ve havalisini mahalli Rum despotlarından alarak fetihlere devamla İznik önlerine geldi. 1075 senesinde İznik'i fethederek emrindeki kuvvetlerin merkezi yaptı. Böylece Anadolu Selçuklu Devletinin temeli atılmış oldu. Böylece kurulan Anadolu Selçuklu Devleti, ilhanlıların son Anadolu Selçuklu sultanını tahtan indirdikleri 1308'e kadar varlığını sürdürdü.

  •  I.Kılıçarslan döneminde İznik ve Batı Anadolunun kaybedilmesiyle başkent Konya'ya taşındı.
 
  • Miryakefalon savaşı (1176) II.Kılıç Arslan döneminde yapıldı. Bizanslıların Türkleri Anadolu'dan atma umutları sona erdi. Anadolu kesin Türk yurdu haline geldi. Türkler saldırıya Bizanslılar savunmaya geçti.
 
  • Denizciliğe ve deniz ticaretine önem verildi. Anadolu bayındır hale getirildi. Ahi teşkilatı kuruldu. Bilim dili arapça, resmi dil ve edb. dili farsça, saray ve orduda Türkçe konuşuluyordu.
 
  • Kösedağ savaşı (1243) yılında Moğollar ile Anadolu Selçuklu Devleti arasında yapıldı. Anadolu Selçuklu Devleti yenildi. Bu savaş sonucunda Anadolu Selçuklu Devleti yıkılma sürecine girdi. Anadolu Türk Birliği bozuldu. Türklerin batı ilerleyişi durdu. Anadolu'da yeniden beylikler dönemi başladı.



 
  • Devlet teşkilatı, sağlam bir esasa sahipti. Anadolu Selçukluları; Karahanlı, Büyük Selçuklu ve Abbasîlerin yanında diğer Türk ve İslam devletlerinin teşkilatlarından da büyük ölçüde faydalandılar. Bunları mükemmel bir şekilde kendi bünyelerine uydurdular. Sultanlar, devletin idaresinde hissedilen ihtiyaçlara göre teşkilatlarını genişlettiler ve zaman zaman da yenileme yoluna gittiler. Devletin, hanedan mensupları arasında bölüşülmesinin; bölünmeye ve saltanat mücadelesine sebep olduğu görüldü. II. Kılıç Arslan'dan sonra merkeziyetçilik geliştirildi.
 
  • Ordu; Gulamân-ı Saray, hassa ordusu, hânedâna mensup meliklerin kuvvetleri, Türkmen kuvvetleri, tâbi kuvvetler, ücretli askerler ve donanmadan oluşurdu. Ordunun ve idarenin esasını, mahallinde çiftçilerin ödediği vergilerle beslenen Türk iktâ askerleri teşkil ederdi. Orduda, dinî vazifeleri görmek ve gazâ ruhunu canlı tutmak maksadıyla âlim, dedrviş ve mutasavvıflar bulunurdu. Silah olarak, ok, yay, kılıç, kargı, çomak, gürz, mızrak, topuz, nacak, mancınık, merdiven, seyyar kule kullanılırdı. Ordudaki birlikler, çeşitli bayrak, tuğ ve alem taşırlardı.


    Eğitim, Kültür ve Edebiyat: Anadolu Selçuklu sultanları, kültür ve medeniyet hizmeti için, ilme ve âlimlere değer verdiler. Bir ilim ocağı olan medreselerde eğitim ve öğretim ücretsizdi. Vakıf gelirleri, onların geçimini temin ederdi. Medreselerde İslam ilimlerinden; tefsir, hadîs, kelâm, fıkıh ve tasavvuf yanında, matematik, astronomi, tıp ve felsefe gibi bilimler de öğretilirdi. Anadolu Selçuklu Devletini, ilim ve irfan yuvası haline getiren değerli âlimlerin arasında; Şihabüddin-i Sühreverdî, Necmeddîn-i Râzî, Muhyiddîn-i Arabî, Ahmed Fakîh, Mevlânâ Celaleddîn-i Rumî, Hacı Bektaş-ı Velî bulunur.

     
    3.SORU: OSMANLI DEVLETİNDE LALE DEVRİNİ ANLATINIZ?

  • Avusturya ve müttefiki Venedik'le imzalanan Pasarofça Antlaşması'nın 1718-1730 yılları arasındaki 12 yıllık barış dönemidir.
  • Haliç ve Boğaziçi olmak üzere abartı derecesinde bir yaygınlıkta lale yetiştirildiğinden ilk defa Yahya Kemal Beyatlı bu devir için Lale Devri tabirini kullanmıştır. 
  • Osmanlı tarihinin bir zevk, eğlence, barış, yenileşme ve sivil reform döneminin başlangıcı olarak anlaşılmıştır.
  • Vezirazam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa'nın uzun sadaret yıllarını içine alan ve 1730'da Patrona Halil İsyanı ile sona eren bu dönem Batı ile siyasi, ekonomik ve kültürel ilişkilerin geliştirildiği zaman dilimini ifade eder.
  • Paris'e, Viyana ve Moskova'ya gönderilen elçilerden en önemlis 15.Louis nezdinde Paris'e gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi başta eğitim olmak üzere Fransa'dan çok etkilenmiş ve bunu İstanbul'a taşımıştır. Bu arada Ticari ilişkiler gelişmiş, iki ülke arasında yılda 500 ticaret gemisi gidip gelmiştir.
  • Yenileşme politikasının en önemli göstergesi, İbrahim Müteferrika'nın evinde kurulan ilk matbaadır.
  • Tulumbacı Ocağı'nı kurulmuş. Kız kulesine'ne fener konulmuş. Tersane ıslah edilmiştir.

  • Sanat ve Edebiyattan hoşlanan Vezirazam Nevşehirli Damad İbrahim Paşa gayretiyle resmi bir tercüme heyeti kurulmuş Doğu'dan ve Batı'dan önemli eserlerin Türkçe'ye çevrilmesidir.

  • Topkapı Sarayı'nda Yenicami'de ve Damad İbrahim Paşa'nın Şehzadebaşı'ndaki külliyesi içinde kütüphaneler tesis edilmiş, şair Nedim'in hafız-ı kütübü olduğu saray kütüphanesinde dersler  yapılmış.

  • Çiniciliği geliştirmek için Tekfur Sarayı'nda bir çini imalathanesi kurulmuş. İznik ve Kütahya imalathaneleri restore edilmiş, kiremit imaline başlanmıştır.

  • Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin ülkeye dönmesinden sonra İstanbul'da başta mimari olmak üzere hemen her alanda Fransız tesiri, süsleme sanatında ise barok ve rokoko tarzları kendini göstermiştir.

  • Boğaziçi ve Haliç kıyıları köşkler ve kasırlarla donatılmıştır. Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa'dan getirttiği planlara göre inşa edilen yapılarda Avrupa mimarisinin tesirleri görülmeye başlamış, duvarlar Avrupalı ustalar tarafından batı tarzında süslenmiştir.

  • Köşklerin en önemlisi İbrahim Paşa'nın gayretiyle iki ayda tamamlanan Kağıthane'deki Sadabad Kasrı idi.Devlet adamları tarafından bu mekan kısa sürede şenlenmiş. Kağıthane deresinin iki tarafı beyaz köşklerle donatılmıştır.

  • Çeşmelerin en önemlisi Bab-ı Hümayün önündeki III.Ahmet Çeşemesi olup bu yapı daha sonra Azapkapı, Tophane ve Üsküdar meydanında yapılanlara örnek olmuştur.

  • Lalenin 839 türü yetiştirilmiş, yeni türlerin üretimi için yarışmalar düzenlenmiş.

  •  Osmanlı tarihi kaynakları bu zevk ve safa döneminde sarayın da etkisiyle ahlak yaşayış ve adetlerde değişmeler başladığını ve lüks tüketimin arttığını belirtir.

  • Başta padişah ve sadrazam olmak üzere devlet ricalinin gelenekleri zedeleyecek dereceye ve israfa varan eğlence düşkünlükleri bazı çevreleri  rahatsız etmekte gecikmedi. Sarayın ölçüsüz masrafları, geleneklerden kopma, sadrazam tarafından konulan aşırı vergiler başta ulema olmak üzere halkın büyük çoğunluğunun hoşuna gitmiyordu. Askeri reformlardan endişe duyan yeniçeriler de gayri memnun halkı destekliyordu.

  • 1726'da yapılan Osmanlı - İran savaşını Osmanlılar kaybetti. Doğuda gelişen bu olaylar merkezde III.Ahmed'e ve İbrahim Paşa'ya muhalefeti artırdı.  Patrona Halil isyanı sonucunda asilerin isteği üzerine I.Mahmud tahta çıktı. Böylece bu dönemin zevk ve eğlenceye bakan yönü sona erdiyse de yenileşme ve Batı'ya açılım faliyeti sürdü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder