2 Aralık 2018 Pazar

20. yy. Sanatı I


( 17 Ekim 2018 Çarşamba Ders Notu )

Empresyonizm ( İzlenim )

  • Paris'in modernleşme döneminde, sanayi devrimin den sonra kentleşme döneminde karşımıza empresyonistler çıkıyor. Yani toplumsal bir dönüşüm var o dönüşümün yansıması oluyor aslında empresyonistler ve en temel özellikleri belki modernin öncüsü modern resminin başlangıcı olarak kabul edilmelerinin sebebi o zamana değin çok geçerli olan akademik sanata yüzlerini çevirmeleridir.
  • Hem komposizyon hem konu hem figür, resmin renk ve tuş bağlamında fırça vuruşları bağlamında birbirinden çok farklıdır. Akademik resim tarihsel resim avrupa resminin yüzyıllardır devamı ve sonucu olan bir resim anlayışı diğeri ise Monet gibi doğrudan akademik resme karşı (atölyede çalışılan resimdir) açık havaya çıkıyorlar ve resimler yapmaya başlıyorlar. 19.yy. ikinci yarısı  ve 20.yy. ilk çeyreğinde Fransa da başlayan ve diğer ülkelere yayılan bir sanat akımı oluyor.
  • Optik gerçekçilik, doğrudan gözle ile ilgili yani doğrudan gördüğünü resmeden bir sanatçı var. Gördüğü izlenimdir. Bir izlenimin uyandırdığı duyumların alımlandığı biçimde üretildiği bir resim yöntemi empresyonistler saf prizmatik renkleri kullanıyorlar. Sarı, yeşil, kırmızı gibi. Genellikle bu renklerin tek tek tuval vuruşları vardır. Resme baktığınızda fırça vuruşlarını resim yüzeyü üzerinde görürsünüz. O da zaten resme bir hareket verir.1874 yılında ressamlar, heykeltraşlar, gravürcüler birliği adını veren bir grup sanatçı Paris'te fotoğrafçı Nadar'ın atölyesinde bir sergi açıyorlar. Leroy adlı bir gazeteci empresyonizm eleştiri mahiyetinde kullanıyor. Daha sonrasında bu gurubun ismi haline geliyor.
  • Gündoğumu, empresyonistler suyu çok sever çünkü ışık çok önemlidir. Işığın su üstünde yansımalarını yakalamakta tabiki etkileyicidir. Çünkü değişken dönüşken ışığın hava durumlarına göre ve günün farklı saatlerine göre ışığın farklı dolayısıyla figür üzerindeki manzara üzerindeki yansımasıda farklı dolayısıyla sanatçı o yansımaların peşindedir.
  • Etkiler dersek, özellikle Turner çok önemlidir. İngiliz manzara ressamı Turner'ın resimleri bu sanatçılar için önemlidir. Bir de fırça vuruşları atmosferikdir. Bir de John Constable önemli ingiliz ressamdır. Bu ressamda kırsalı resmeder fakat önemli olan fırça vuruşları böyle tek tek nokta nokta fırça vuruşlarıdır.
  • Empresyonizmin içinde yer almamış onlarla birçok konuda anlaşamıyor. Edouard Manet bu akımın öncüsü olarak kabul edilir. Courbet gibi değerlendirilir. Courbet nasıl realizm için çok önemli bir sanatçı olmuşsa fakat realizmi aşan bir sanatçıdır aynı zamanda. Manet'de öyle bir sanatçıdır. Courbet için söylenen avangard kelimesi yüzyılın başında kullanılmaya başlanır ama aslında köken olarak özellikle Courbet'in çalışmalarına bir de Manet'in çalışmalarına atfedilir. Yani öncü çünkü bir başka resim gerçekleştiriyor getiriyor. Manet de böyle bir sanatçı İzlenimcilerden özellikle ayrılan nokta birincisi açık havada çalışmıyor Manet yani şöyle yapıyor izlenimlerini açık havada belki alıyor fakat atölye önemli bir nesne onun için Empresyonistler adeta böyle sırt çantalı, tuvalleri, boyaları ile birlikte çıkarlar ve o an neresi ilgilerini çektiyse hangi manzara hangi toplumsal kültürel sahne ilgilerini çektiyse hemen oraya tuvallerini kurarlar ve hemen hızlıca o an kare için resim yaparlar. O an dışarı çıkıyorlar atölyede çalışamıyorlar geriye döndüğünde o izlenimi unutmuş olacak o kadar hatırlayamayacak. O izlenimin uyandırdığı algı optik gerçekçilik bu sanatçılar için önemli oluyor. 
  • Manet ise birçok anlamda empresyonistleri öncülüyor. Bu defa hem resmi değerlendirmesi açısından hem konu açısından ve akademik sanatda kopuşu uzaklaşması anlamında. Empresyonist sanatçılar akademik öğrenimi terk edip doğaya yöneldiler amaçları her türlü önyargıyı bir kenara bırakıp önyargı aslında öğrenilmiş bilgi desen nasıl akademide önemli desen çizerek figürü tanırsınız belli bir öğretisi vardır kurallar doğrultusunda resim yaparsınız. Bu sanatçılar ona karşı çıkıyorlar ben gözleyeceğim dışarda ben gözelemimi yapacağım. Dışarıya çıktıklarında şunu görüyorlar yaşam resimlerde gösterildiği gibi yaşam değil sonuçta ve nasıl bir yaşam bir defa herşey hızlı akıyor. Bu biraz fransanın o dönemi için geçerli, kentleşen bir fransa var, tren yaygınlaşıyor, kent büyüyor bizim bildiğimiz anlamda kentin kurulumu o yıllara denk gelir. Özellikle yatay ve dikey hatlarla kentin bölümlenmesi ızgara tipi sistemine denk geliyor empresyonistler. Bununla birlikte kırsalla kent yaşamı arasındaki kopukluk gideriliyor. Tren yolculukları ile birlikte. Paris modernleşiyor, en önemli noktalarında birisi belkide eğlence kültürü var çok önemli onların resmedilmesi için. Opera, barlar, kahveler, piknik alanları, Sen nehri kıyıları, o yıllarda burjuva toplumu ortaya çıkmış ve o burjuva toplumunun o eğlence anlayışı, Sen nehri kıyısındaki partiler, etkinlikler bu sanatçıları etkiliyor. Işık çok önemli sokak lambaları yerleştiriliyor kentin çeşitli noktalarına ve fabrikalar açılıyor özellikle kırsalda, kırsalda dönüşmeye başlıyor dolayısıyla messala Pissaro kırsalı resmeden bir ressam Empresyonizmin temel ana konuları değil de bir fabrika bacalarını resmeder. Çünkü empresyonizm kenti resmeder aslında yani kent ressamları dememiz lazım empresyonist ressamlar için. Şunu buluyorlar empresyonistler ışığın ya da günün farklı koşullarında ya da günün farklı saatlerinde bizim baktığımız manzara ya da baktığımız nesne, figür aynı kalmayacak değişecek dönüşecek. Dolayısıyla bir anlamda avrupa resmi akademik resmin doğru resmetme anlayışı gözleme dayanan perspektif anlayışı ile resmetme anlayışını ortadan kaldırıyorlar.
  • Nesneler günün değişik saatlerinde ve değişik ışık altında farklı görülürler. Işık değiştikçe nesnelerin yalnız biçimleri değil renkleride değişiyor sanatçılarda bu değişen renk ve biçimleri yakalayıp resmetmeye giriştiler. İlk izlenimleri kaçırmama önemli etkilendikleri ilk izlenim bu sahne bu kızıllık ya da bu grilik  sanatçılar için önemli. Dolayısıyla ayrıntılı değildir resimler. Delacroix den etkilendikleri söylenebilir ama bu ayrıntıyı bulamazsınız. Turner dan çok etkilendiler doğru ama Turner tarihsel resim içinde bir dönüşüm gerçekleştirmiştir. Empresyonistler tabi ki o dönemde kimya değişiyor boyalar belki ışığın farklı etkileri kimyagerler fizikçiler tarafından araştırılıyor. Empresyonistlerin bunlarıda okuduğu kabul edilir ve kuramlarından etkileniyorlar. Işık renklerini yansıtmak için prizma renkleri kullanıyorlar bu ışıklı etkiyi paletlerinde karıştırmadan yan yana veriyorlar. Örneğin mavi ile kırmızıyı yanyana koyduğunuzda izleyicide mor etkisi yapacaktır. Optik gerçekçilik bu bakan baktığı gibi görecek yoksa gerçekte olduğu gibi değil iki ayrı renk baktığınızda bir arada mor olarak titreşen bir mor olur zaten o. Bu renk tuşlarının yarattığı titrek uçucu bir görünüm sanatçıların çalışmalarında çok temel bir nokta tabi onunla birlikte uçuculuk söz konusu diyeceksek bildiğiniz o resim teknikleri merkezi kompzisyon anlayışıda ortadan kalkıyor. Boya çok önemli prizmatik renkleri kullanıyorlar ama ışığın etkisini vermek için kullanıyorlar. Fovistler de ise başka birşey var. Fovistler doğal olmayan renklere giderler. Burada o yok. Mesela gündoğumunda turuncu oluyor. Bunu bir izlenim olarak bir algılama olarak veriyorlar. Gerçeklik dediğiniz şey daha çok gözleme deneye dayanan şeydir burada onu görmüyorsunuz. Optik deneyim çok önemli ve konu artık akademik resmin önem verdiği tarihsel, mitolojik, dinsel konular değil. İç mekanda pek yoktur ama ayrılan nokta kadın empresyonist ressamlardır. Natürmort gibi, portre gibi çok yoktur. Hep kent yaşamı, kent kültürü karşımıza çıkar. Paris'in bulvarları, kafeleri, barları, piknik alanları, tren istasyonları, sen nehri kıyıları, tiyatroları, operaları, baleleri onların temsilleri sanatçıların doğrudan resimlerine girerler. Manet öncü çünkü tepki koyabilen sanatçılardan bir tanesidir 1863 yılında reddedilenler diye bir salon açılıyor. Bu salon Paris'teki salona kabul edilmeyen resimlerin Napolyon'un kabulu ile reddedilenler salonunun açılmasına yol açıyor. Reddedilenler salonunda resmi salona girebilecek kadar başarılı, akademik bulunmayan ressamların resimleride orada sergileniyor. Manet bu isimlerden bir tanesi oluyor.
  • Edouard Manet, Kırda Öğle Yemeği, 1863, mitolojik bir konuya sığınmıyor dışarıya açılmış durumda kendine gündelik sıradan insanları konu alıyor. Biri kardeşi birisi heykeltraş onların eğlencesine katılan bir kadın sıradan insanlar o dönemin kıyafetleri içinde sıradan bir halde rahat yayılmışlar çimenlere, reddedilenler salonunda kadının seyirciye bakışı tepki çekiyor. Mitolojik gibi görülebilecek konuya tümüyle hayat içinden yanıt verilmesi ve Empresyonistler siyahı kullanmazlar ışıklı resimler yapmak istiyorlar fakat Manet siyah kullanır. Bu resimlerin o yıllarda sanki leke gibi resimler olduğu söylenebilir. Bildiğimiz anlamda renk tuşları yoktur sanatçıda fakat renk lekeleri var şeklinde bir intiba uyanmıştır insanların üzerinde dolayısıyla üslubunda konuda tekniğinde akademik olmadığı kabul etmişlerdir. Biçimleri yalınlaştırmıştır. Ara tonlar en aza indirgenmiş böylece herşey son derece yüzeysel bir görünüm almıştır. Perspektif kuralları tam anlamıyla uygulanmamıştır. Figürlerden biri arkada kendi dünyasındadır. Figürler resimde bir anlatı kurmak için bir araya gelirler bakışırlar uzaklaşırlar fakat bu resimde birbiri ile ilişkisizmiş gibi duran figürler birbirinden yalıtılmış dolayısıyla öykü yok. Bir eğlence hali resmedilmiş. Manet özellikle lekeler halinde boyayı kullanması hızlı çalışması modern yaşamdan seçtiği konular ile eleştiri alıyor. Uzun süre açık havada çalışmamış empresyonistlere nazaran figüre önem veren bir sanatçı empresyonistlerde figür önemli değildir izlenim önemlidir manzara önemlidir. Sırf manzara yapmamış figür resminede devam etmiştir.
  • Balerin'i resmediyor. Resmetme tarzı bu da tepki çekiyor. Paletinde siyah, beyaz ve gri renkleri atmamıştır. Çünkü empresyonistler de pek yoktur. İspanyol balesinin baş balerini ve portresi Boudelaire balerini bir yapıtında siyah ve gül renkli bir mücevhere benzetiyor. Mücevher gibi parlayan bir etek görüyorsunuz. Boudelaire ispanyol ressamlarının özellikle Goya'nın Manet'etkisi vardır. Goya'nın siyah ile gül kurusu arasındaki uyumla Manet nasıl etkilediğini söyler. Eleştirmenler ise farklı düşünüyor. Figürü karikatüre benzetmişler. Gerçek renk anlayışından yoksun kırmızı, mavi, sar ve siyah karışımı bir renk karikatürü. Lekeler halinde görme halini net olmaması biçim hacim verir o hacmin net olmama halini ve renklerin birbirine karışmış olma halini bakan izleyici o zamana kadar bu tür resimlerle karşılaşmamış izleyici renk karikatürü olarak görüyor. Şöyle düşünün görmenin bir tarihi var. Bize öğretiliyor görmeyi bakmayı öğreniyoruz ve öyle bakıyoruz o zaman bazı şeyler farklı kalıyor. Farklı olanı sevmiyoruz. Sanki öğrendiğimiz bilgiler gerçekmiş de ogerçek değilmiş gibi. Bakış tarihtir. Sanat tarihine bakarsanız ideolojik, politik, ekonomik, dinsel olduğunu görürüsünüz. Bakışın bir tarihi var. Empresyonistlerde onun da bir tarihi var. Burjuva toplumu ortaya çıktığı dönemde, kentleşen bir paris var, işçi sınıfı onun karşısında burjuva toplumu, orta sınıf ortaya çıkıyor.
  • Bu resimde işçi sınıfını görmek mümkün Olympia avrupa tarihinde gördüğümüz farklı şekillerde karşımıza çıkan bir konu Tiziano'nun Venüs'ü ya da Goya'nın Çıplak Maya'sı Goya'da daha çok etkilendiği söylemek mümkün. Olympia'nın tarihi var. Aslında uhrevi bir aşkı görüyorsunuz. Dokunulmayan bir güzellik var porselen bir cilt ve yatağında uzanıyor arkada hizmetliler var köpek sadakat sembolü olarak yatağında yer alıyor. Fakat buradaki saf bakışlı kadına karşıt Maya'nın bu kadar net ve açık biçimde izleyiciye bakıyor olması dikkati çekiyor. İzleyici memnun kalmıyor bu halden. Kurdela önemli kadının sınıfını ve yaptığı işi ortaya koyuyor. Bir fahişeden söz ediyoruz burada. Aslında burası banliyo burada bu tür kadınlar müşterilerini bekliyorlar ve siyahi bir kadın görüyorsunuz ellerinde çiçek büyük ihtimalle birinden gelen bir çiçek gayet dağınık bir yatak yatağın düzeni kadının duruşu bakışı Maya da soyut bir mekandan söz ediyoruz fakat burada soyut değil bir gerçeklik böyle kadınlar var bunların yaşadığı yerler var. Belli bir toplumsal gerçekliği resmetmiş oluyor. Manet o toplumsal yarılmayı sınıfsal eşitsizliği çok net resimlere yansıtmış erkek sanatçı. Manet özellikle kadınların haliyle ilgilenmiş barda bir kadın resmetmiş orada kadının sıkkın halini resmediyor. O kadının o sıkkın halini. Burdaki hali mesala daha gerçekçi kadına da söz hakkı verebilecek resimler bir ölçüde.
  • Manet politik olaylar ile de ilgili İmparator Maximillian'ın infazı, Napolyon varlığını sürdürebilmek için Maximillian'ı orada görevlendirmiş asil aileden gelen bir kiş ve meksikada görevlendiriliyor. Fakat işler umduğu gibi gitmiyor infaz ediliyor. İnfaz haberi hızlı biçimde gazete ile ulaşıyor. Manet o dönemde birçok resim yapıyor. Örneğin birisi bu tarihsel bir konu fakat resim yine tarihsel resime yakın düşmüyor çünkü kompozisyon anıtsal değil figürler leke gibi, leke gibi denmesinin sebebi tanınır figürler değil adeta o şiddet sarmalı içinde silahların ateşlendiği anda dramatik anı veriyor. Dramatik anda o şiddet sarmalında korkunun endişenin tehdidin içinde aslında bir algıyı veriyor. İnfazı gerçeklik olarak görmekten öte bir algılama sözkonusu oluyor. Sağdaki bize bakan figür tehditkar bir figür, duvarın üstünde tanıklık eden figürler var o tanıklık anıyla bükülmüş ağlayan feryan eden korkan figürler olarak sanki duvarın üzerinden düşecekler gibi
  • Manet'in çok bilinen resimlerinden birisi balkon burada önde oturan kadın figürü izleyiciye bakmayan başka yöne bakan kadın ressamlardan Berthe Morrisot adeta bakışa hakim çünkü kendi bakmak istediği yöne doğru bakan bir kadın görebiliriz. Diğer kadın daha saf daha durgun bir üst sınıf ka 
  • Paris'in en önemli özelliklerinden birisi birbirini kesen dikey hatlar birbirini kesen geniş bulvarlar özellikle kontrolü daha iyi sağlamak için kentdeki akışı daha iyi sağlamak daha iyi izleyebilmek için de daha iyi insanları kontrol edebilmek için özellikle şu söylenir Haussmann'ın planı hiçbir protesto imkanı kalmasın insanlar belli bir noktada toplanıp protesto haklarını kullanamasınlar



















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder