26 Kasım 2017 Pazar

Çağdaş Kültürün Oluşumu I


1. Çağdaş Kültürün oluşumunu örneklerle açıklayınız ?


  • 15. yy. ' da Çin den gelen üç şey Avrupa da güç, bilgi ve ticaret anlayışını değiştirdi.  Barut, ateşli silahlarla gücü, kağıt da bilgi ve ticareti değiştirdi. Pusula da coğrafi keşiflerin yapılabilmesine olanak sağladı.
  • Barut Çin dışında Avrupa da ilk kez 100 yıl savaşlarında İngilizler tarafından kullanıldı. Osmanlıda ise Fatih'in babası II. Murat zamanında kullanıldı. Ateşli silahlar Avrupa'nın çehresini değiştirdi. 15. yy. ikinci yarısında feodalitenin tasfiye olması ateşli silahlar sayesinde oldu. Ateşli silahlar sayesinde surları, şatoları aşmak mümkün oldu. Derebeyler silah yapacak  insan ve finans gücüne sahip değildi. Para gücüne sahip tüccarlar, insan gücüne sahip prens yani monarşi ile burjuvanın birleşmesi Avrupa da merkezi devlet düzeninin yeniden inşasını sağladı. Şehirli tüccarların bir meslek grubundan bir sınıfa dönüşmesini sağladı. 
  • Bir başka örnek akdenizde İspanya da Kastilya Krallığı ile Aragon Krallığının İspanya birliğini sağlaması. Aynı dönemde 16. yy. da ilk harita çalışması yapılıyor. 
  • Kağıt ve Matbaa Çin den alınmış, sonrasında Latin alfabesine uyarlanmıştır. 15.yy da kağıt dolaşıma girmiştir. Hiyeroglif, Hiyeros dan ( Tapınak) geliyor. MÖ 3500 yılından 1500 lere matbaanın kullanımına kadar yazıyı kullanan sihirci, büyücüler ve din adamları oldu. Tapınak ilk yazının bulunduğu yer okulu oldu. Bu bir zümre çıkardı. Bu modern devletin Bürokrasi denen kanadıdır. Vergi, kayıt zorunluluğundan doğdu. Sadece kayıt ve hesap aracı olmaktan çıkıp bilgi üretiminde artış oluyor. Yıldızları kaydetmeye, zamanı ölçmeye başlıyor. Bilgiyi kontrol eden devlet bunu realize eden din adamlarıdır. Tarih boyunca bilgi iktidarın elinde oldu. Ortaçağ da kilisenin elindeydi. Bilgiyi kontrol eden hayatı kontrol ediyordu. Matbaa bu ayrıcalığı kaldırmış oldu. Bilgi ulaşılabilir hale geliyor. Kağıdın kullanım ve matbaa ile çoğaltılması yazının yeniden icadı anlamına gelir. İçeriği değişir. Dağılan Feodolite ve Kilise ittifakının resmi dini dışında birçok yorum çıkar. Otorite bunu bastırır. 16. yy. Martin Luther ile merkezi din anlayışının ortadan kalkması. Yazının dünyevileşmesi. 16.yy da dünyanın çehresi radikal bir şekilde değişti.
  • Pusula ile 1487 Bartolomeo Ümit Burnunu keşfeder. 15.-16. yy. dünyanın çoğrafi sınırları değişir. Avrasya, Amerika, Afrika bu kıtaların fiziki ayrışması Pusula, kaşifler ve tüccarlar rehberliğinde yeniden bütünleşmiştir. Bugün bir küresellikten bahsediyorsak. Kolomb'un seyahatnamesinde bu şaşkınlığı görürsünüz. Vasca de Gama Ümit burnunu kullanarak Hindistana gider. Macellan aynı rotayı izleyerek dünya yuvarlak diyecek. Dünyanın merkezi Mısır ve Sümer den itibaran akdenizdir. Rota değişecektir. Akdeniz ilk çağdan Roma imparatorluğuna kadar Mare Nostrum'a kadar dünyanın merkezidir.Keşifler akdeniz'in bitişidir.
  • 2 önemli olay gerçekleşti. 1. Uygarlığın merkezi değiştir. 2. İlk çağdan beri var olan tarımın yerini ticaret aldı. Feodalite toprak mülkiyetine bağlı. Paranın kaynağı değişti. 15.yy sonrası avrupada kent hayatı yeniden canlandı. Burada yola çıkan Burjuva sınıfı bir kimlik kazandı. Bunun sonucu kolonyalizm, yarı kölelik düzenini Avrupa'nın dışında yeniden inşa etme demektir. Farklı coğrafi bölgede 1. Kaynak kullanımı, 2. Dini misyon  Roma'nın yeniden doğuşu diyebiliriz. Kıta içinde turizm değer kazanır. Eğitim turizmi Rönesans ve Reform hareketlerinin altyapısını hazırlar.
16 Ekim 2017

  • Hayatımıza giren her teknoloji araç zihnimizin yazılım biçimini değiştirir. Pusula, kağıt, matbaa bu zihniyet dünyasınıda değiştirir. Klasik dönemde dünyanın merkezi Floransa arazi ve güç. Mevcut zihniyetin dışındaki henüz denenmemiş bilgiyi toplama satın alma gibi bir uygulama başlıyor.
  • 1439'da Floransa'da Ortodoks yani Bizans doğu Roma kilise temsilcileri ile batı temsilcileri bir araya geliyor. Ortak düşman karşısında işbirliği sağlanıyor. Floransa yöneticileri en parlaklarından biri Cosimo de Medici (1389-1464) Bizans delegeleri ağırlıyor. Gündeme gelen Platon, ortaçağ Katolik mantığı artistotalesçidir. Platonu latinceye çevirtir.
  • Yeni bir şey Giovanni di Bicci de Medici parayı kurumsallaştırıyor. Banka paranın kendi sistemini kurması, Kapitalizm
  • Feodalite- Malikane- Vergi veriyor - Kilise. Mediciler 4 tane Papa çıkaracak. Medici çağ değiştiriyor.
  • Brunelleschi doğu ile batının ayrılmasında merkezi rol oynuyor. Perspektifin mucidi, Francesco ortaçağ resmini değiştiren kişi ışığın resmedilişi, Giotto hayatın ve insanın resme girişi, Boticcelli, Amerigo Vespucci
  • Palazzo Mediciyi rönesans uygarlığının evi olarak değerlendiriyorlar. Medici koleksiyonun sergileme yeridir. Galleria degli Uffizi, Academia del Arte del Disegno tüm bunların birleşimi aslında kavramdır. Floransa akademisinin kuruluşu zanaat diye adlandırılan el becerisinden sanat diye tasarıma dayanan yeni bir şeye dönüşür.
06 Kasım 2017
  • Mona Lisa 16.yy başındaki tablosu devrimi yaşandı. 1492'de insanın keşfedildiği yıl. Vitrivrus anatominin keşfedildiği yıldır. İnsanı teknik bir aygıt gibi görmenin başlangıcıdır.
  • Bu çağ korku çağıydı. Cadılar Bayramı onlardan korunmak için hediyeler verilmesi. Yaşlı kadınlar için söylenen ilk günahtan başlayan korkunun devamıdır. Ortaçağ tam da bu karnaval şenliğinin müziğidir. Korku duyulan varlıklara hediyeler verilmenin olduğu dünyada bedenin keşfedilmesi ve kutsanmasıdır. Kirlilik tekinsizlik kadın üzerinde karşımıza çıkıyor.
  • 15.yy'a feodal çağ diyoruz. Skolastik düşüncede dolayısıyla hayatın bir tür kefalet olarak algılandığını görürüz. Kadın ve gülme tekinsizlik işaretidir. Tebessümün bir tabloda karşımıza çıkması, Vitruvius tekinsizliğin aşılması ise gülmenin onaylanması demektir. Bunu zihinsel ve görsel açıdan ortaya konması bir bakış açısı devrimidir.
  • 31 Ekim 1517'de kadını ve erkeği bedeni ve gülmeyi La Gioconda'nın ortaya koyması gibi, Martin Luther ortaya Almanya'da çıkıyor. Endülijansın gücüne dair tezler yazmıştır. Bu doğrudan doğruya bir başkaldırıdır. Papalığın finansları için bütçe açığını kapatmak için Papalığın kendi varlığını ortaya koymak için tanrıdan tahvil senedinin borsaya sürülmesidir.
  • Atinalılara giderseniz Aristotales drama, şüphenin iradi olarak askıya alınmasıdır. Dolayısıyla gerçek ile yalan arasında fark yok. Yalanın gerçeğin yerine geçmesini talep etmek. Vitruvius diriliş manifestosu ise gülmek hayat belirtisi, Martin Luther de buradan korku ikliminden çıkmasıdır. Vitruvius bedeni ölü bir varlık haline getiren, gülmeyi yasaklayan düşüncenin merkezi olduğu için kıyamet Martin Luther ile koptu. Drama haline gelen dinin yeniden tarif edildiği iklime girildi. Bu da protestanlık korkunun yerine hiç ölmeyecekmiş gibi çalış yarın ölecek gibi ibadet et düşüncesi protestanlık doğdu.

13 Kasım 2017 Pazartesi

Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram



  • Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram

1. BÖLÜM (3 Ekim 2017) Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram Ders Notu
  • Çağdaş Sanat / Güncel Sanat
  • GÜNCEL SANAT 1970'LERDEN GÜNÜMÜZE ÖZELLİKLE KAVRAMSAL SANATIN BAŞLANGICI İLE GÜNÜMÜZÜ DE KAPSAYACAK BİR ŞEKİLDE KULLANILAN BİR TERİMDİR.
  • FAKAT TÜRKİYE'NİN KENDİ TARİHSEL KOŞULLARINI DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE BATILILAŞMA AYNI ZAMANDA ÇAĞDAŞLAŞMA OLARAK OKUNUYOR.
  • 19.YY EMPRESYONİSTLERİN ORTAYA ÇIKIŞI BİR TAKIM DÖNÜŞÜMLERE NEDEN OLUYOR.
  • 20.YY KAVRAMSAL SANAT, PERFORMANS SANATI İLE 1970'LERİN ORTASINA GELİYORUZ. KAVRAMSAL SANAT GÜNÜMÜZ SANATININ TEMELİDİR. BUNUN NEDENİ SANATÇININ KONUMU DEĞİŞİYOR. ESKİNİN YOKTAN VAR EDEN, YARATICI, TANRISAL BİR SANATÇI FİGÜRÜ YOK KARŞIMIZDA DAHA ÇOK DÜŞÜNCE ÜRETEN TEKNİK BECERİDEN ÇOK PLASTİK DEĞERLER ÖNEMLİDİR. KAVRAMSAL SANATÇILAR İÇİN SÖZ KONUSU OLAN DÜŞÜNCENİN FİKRİN FELSEFENİN ASLINDA FORMDAN, İMGENİN KENDİSİNDEN, KÜTLESELLİĞİNDEN, HACMİNDEN, VAROLUŞU DÜŞÜNSEL OLARAK. SANATÇILAR ÖZELLİKLE FELSEFE, SOSYOLOJİ, ANTROPOLOJİ, SİYASET BİLİMİ BUNLARIN HEPSİ İLE İLGİLENEN BİR SANATÇI MODELİ HALİNE GELİYOR. KÜLTÜR İÇİNDE YAŞAYAN VE KENDİSİNİ SANAT ALANINDA SINIRLAMAYAN TOPLUMSALLIĞI ÜRETEN VE ELEŞTİREN SİSTEMİ, İKTİDARI BİR YÖNE DOĞRU KAYIYOR. SANATÇININ KONUMU DEĞİŞİYOR. SANATIN KENDİSİDE DEĞİŞİYOR. NEYİN SANAT OLDUĞU NEYİN SANAT OLMADIĞINA İLİŞKİN ESKİ SINIRLAR SANAT HAYAT ARASINDAKİ AYRIM YA DA YÜKSEK SANAT ALÇAK SANAT (ÇOĞUNLUKLA POPÜLER KÜLTÜR'DEN İMGELER, GÖRÜNTÜLER) ÖRNEĞİN JAZZ, KLASİK MÜZİĞİN AKSİNE BİR KUTUPDAYDI. ZANAATKARLIK İLE ÜRETİLEN İŞLER ALÇAK KÜLTÜR, YÜKSEK KÜLTÜR DEDİĞİMİZDE NEYİN SANAT OLUP NEYİN OLMADIĞINA KARAR VEREN BİR ERK OLUYOR. GÜNÜMÜZDE BU ERK DAHA DEMOKRATİK KÜLTÜR ELÇİLERİ, MÜZELER, SANAT GALERİLERİ, FUARLAR, BİENALLER. BUNUN DIŞINDA ALTERNATİF SANAT MEKANLARI GÖRÜYORUZ. YA DA O SİSTEM İÇİNDE YER ALMAYAN SANATÇILARI GÖRÜYORUZ. İNSİYATİFLER OLABİLİYOR.
  • KAVRAMSAL SANAT DAN SONRA AKIMLAR POP SANAT, MİNİMALİZM GİBİ BİR AKIM GÖREMİYECEĞİZ. KAVRAMSAL SANAT GÜNÜMÜZ SANATINI BELİRLEMİŞTİR. GÜNCEL SANAT'A GELDİĞİMİZDE 1980'LER VE GÜNÜMÜZE KADAR. TEMELLÜK SANATI KAVRAMSAL SANATIN BİLGİSİNDEN FORMUNDAN YOLA ÇIKAN BİR SANAT. METİN ÖNEMLİ HALE GELECEK. SADECE GÖRÜNTÜ DEĞİL YAZININ KENDİSİDE İMGE OLACAKTIR. KAPİTALİZMDE DOLAŞIMI OLAN 1980'LERDE BİR BİLGİ BOMBARDIMANINA UĞRADIĞIMIZI SÖYLEYEBİLİRİZ. REKLAMLARDAN, BİLBOARDLARA KADAR. TELEVİZYON DAN, TRAFİK İŞARETLERİNE KADAR. GÖSTERİ TOPLUMU, İMGELER ÜRETİLİYOR. BİZDEN BEKLENEN TÜKETMEMİZ. SADECE SATIN ALMA ANLAMINDA DEĞİL. İMGE ARZU UYANDIRABİLİR, KEYİF VEREBİLİR, KORKU VEREBİLİR, BİR TEPKİ UNSURU OLABİLİR. BİR ARZU İSTEK ÜRETİLİR. İMGELER İNSAN DAVRANIŞINI BELİRLEMEK İÇİN ÖNEMLİ BİR UNSUR HALİNE GELİYOR. BÖYLE BİR ORTAMDA SANATÇILAR BİRBİRİNDEN BAĞIMSIZ BİR STRATEJİ GELİŞTİRİYORLAR. DERGİLERDEKİ KADIN FİGÜRLERİ, SİGARA, ÇARMIH TA İSA'NIN BİBLOLARI ÜRETİLİYOR. SANATÇI BUNUN ELEŞTİRİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞIYOR. VAROLAN NESNE YA DA İMGELERİ ALIYORLAR BUNU DÖNÜŞTÜREREK ELEŞTİRİ GETİRİYOLAR. ANLAM ÜRETİMİ VAR. FAKAT BU ANLAMI BOZUP YENİ BİR ANLAM YÜKLÜYORLAR. SANATÇI DADİZME KADAR GÖTÜRÜR.
  • BEYAZ KÜP BİR MEKAN, BİR ELEŞTİRMENİN KULLANDIĞI BİR KAVRAMDIR. MÜZE VE GALERİ MEKANIN ELEŞTİRİSİ İÇİN BEYAZ KÜP KAVRAMINI ÜRETİR. MÜZE, GALERİ ERKİL MEKANDIR. BEYAZ KÜP İLE SANATIN SANATÇININ DÖNÜŞÜMÜNÜ DE ANLARIZ. ÇÜNKÜ MEKAN DA DÖNÜŞÜYOR.
  • İLİŞKİSEL SANAT MEKANSALLIK FARKLI İŞLİYOR.
  • SANATÇIYI ANTROPOLOG OLARAK DÜŞÜNEBİLİRMİYİZ.
  • GÜNÜMÜZ SANATI 1990'LAR KÜLTÜREL YENİLİK, HAFIZA
  • TEKİNSİZ COĞRAFYALAR
  • KÜLTÜREL DİL, DAVRANIŞ KALIPLARIMIZ, ÖTEKİ KAVRAMI
  • VİDEO ENSTALASYONLARI, FİLM SANATI
  • FEMİNİST SANATI, BAKIŞ KAVRAMI, PSİKANALİZ KURAMI, HOLYWOOD SİNEMASI ÜZERİNDEN BAKIŞ KAVRAMI BİR BAKAN VARDIR BİR DE BAKILAN KADINDIR. BAKAN ERİL BAKIŞ VE BAKILAN ARASINDAKİ ASİMETRİK İLİŞKİ. BAKAN SABİTTİR BAKILAN İSE EDİLGENDİR.
  • KAMUSAL SANAT
  • GÜNCEL SANAT TEORİK BİR ALANDIR. TARİHSELLEŞTİRMEDEN BELİRLİ KAVRAMLAR ÜZERİNDEN İNCELEMEK GEREKİR.
  • ALİ AKAY'IN METİNLERİ
2. BÖLÜM (10 Ekim 2017) Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram Ders Notu
  • Temellük Sanatı
  • KENDİNE MAL ETME, AMERİKA DA FARKLI SANATÇILARIN 1980'LERDE KULLANDIKLARI BİR STRATEJİDİR. VAR OLAN KİTLE İLETİŞİM ARAÇLARI TARAFINDAN ÜRETİLEN DOLAŞIMA SOKULAN İMGELERİN, GÖRÜNTÜLERİN YA DA NESNELERİN ALINMASI, TEMELLÜK EDİLMESİ, ÖDÜNÇ ALINMASI FAKAT ALINIRKENDE DÖNÜŞÜME UĞRATILMASI. ÇÜNKÜ SANATÇILARA ELEŞTİREL YAKLAŞIYORLAR. ARTIK GERÇEKLİĞİN YERİNİ TEMSİL ALAN BİR KÜLTÜR. POST MODERNİZMİN BAŞLANGICINI İFADE EDER. İMGE BOMBARDIMANINA UĞRAYAN BİR TOPLUM VARDIR. SANATÇILARDA O TOPLUMU ELEŞTİRMEYE, O TOPLUMUN İDEOLOJİSİNİ DEŞİFRE ETMEYE GİRİŞİYOR. ALDIKLARI VAR OLAN MALZEMEYİ DÖNÜŞTÜRÜYORLAR. MESAJI VARSA KESİNTİYE UĞRATMAYA YA DA BİR BAĞLAMDAYSA ONU BAĞLAMINDAN ÇIKARTIP YENİ BAĞLAM KURUYORLAR FARKLI BİÇİMDE OKUNABİLSİN DİYE. POST MODERNİTE DÜŞÜNCEDEKİ DÖNÜŞÜMÜ İFADE EDİYOR. POST MODERNİZMİN DAYANDIĞI DÜŞÜNCE AYDINLANMANIN GETİRDİĞİ İNSAN MODELİ VAR BİR BİLİM ÜRETME MODELİ VAR ONUN ELEŞTİRİSİ. ÖZELLİKLE POZİTİVİZM, RASYONALİTE. BİR ÖLÇÜDE STANDARTLAŞMIŞ BİR BAKIŞ AÇISI POST MONERNİZMDE BUNA TEPKİ İLE ORTAYA ÇIKIYOR. POST MODERNİZMDE SANATÇI KÜLTÜR ÜRETEN KONUMDADIR. EKLEKTİK BİR DİLDİR. 1960'LARDAN BERİ DEVAM EDEN BİR SANATIN UZANTISIDIR TEMELLÜK SANAT, AYNI ZAMANDA KAVRAMSAL SANAT OLARAK GEÇER.
  • SANAT BİR İMGE OLMAKTAN BİR DÜŞÜNCE OLMASIDIR. YAZININ BİR GÖRSEL MALZEME GİBİ KULLANILMASI VARDIR. ÖZEL ALAN İLE KAMUSAL ALAN SINIRLARIN ORTADAN KALDIRILMASI VARDIR.
  • VICTOR BURGIN, MÜLKİYET, POSTER,1976 , NE RESİM NE YAZI KENDİSİNE AİTTİR. İMGE BANKASINDAN ALINMIŞ BİR YAZI DA NÜFUSUMUZUN %7 ZENGİNLİĞİMİZİN % 84'ÜNE SAHİP. EŞİTSİZLİĞİ ANLATIYOR. REKLAMA EŞLİK EDEN METİN KESİNTİYE UĞRATIYOR.
  • SHERRIE LEVINE, LEVINE, İSİMSİZ, 1981, ÇOK BİLİNEN BİR FOTOĞRAFI TEKRAR FOTOĞRAFLIYOR. İNSANLARIN YAŞAMLARINA ODAKLANAN FOTOĞRAFÇININ FOTOĞRAFINI ÇEKİP SANAT GALERİSİNDE SERGİLİYOR. BU ŞU SORUYU GETİRİYOR. ORJİNAL İLE KOPYA ARASINDA FARK VAR MI? BİZ BU FOTOĞRAFA BAKARAK TOPLUMSAL EŞİTSİZLİĞİN DEVAM ETTİĞİNİ GÖRÜYORUZ. İMGELERİ POLİTİK ANLAMDA KULLANIYOR. BİR GALERİ MEKANINDA GÖRDÜĞÜMÜZDE SANATÇININ ÇALIŞMASINI OKUMAYA DÖNÜŞTÜRDÜĞÜNÜ GÖRÜYORUZ.
  • SHERRIE LEVINE, İSİMSİZ, ( BAŞKANLAR SERİSİNDEN, MEDYA İLE POLİTİKA ARASINDAKİ İLİŞKİYİ SORGULATIYOR. 
  • MARCEL DUCHAMP, ÇEŞME, DADAİST SANATÇI PİSUVARI İMZA İLE SERGİLER. 1991'DE O PİSUVARI ALTIN SUYUNA BATMIŞ OLARAK SERGİLİYOR. KULLANIM DEĞERİ OLAN BİR ÜRÜNÜN NASIL GÖZ ALICI BİR DEĞER OLUR. KULLANIM DEĞERİNDEN UZAKLAŞTIRMIŞTIR. İSTEDİĞİ ŞOK ETKİSİ YARATMAKTIR. DADA SANATA KARŞI BİR GRUPTUR. SANAT İÇİN YAPMAZ BUNU. KULLANIM DEĞERİ İÇİN DEĞİL ESTETİK DEĞERİ İÇİN ALIYORUZ ÜRÜNLERİ. DUCHAMP BEN MEYDAN OKUMAK İÇİN YAPTIM FAKAT ONLAR ESTETİK BİR DEĞER BULUYORLAR.
  • JEFF KOONS, YENİ SHELTON WET, ELEKTRİK SÜPÜRGESİNİ CAMEKAN İÇİNE YERLEŞTİRİYOR. KULLANIM DEĞERİNİ ARKA PLANDA TUTAN ONUN SERGİ DEĞERİNİ ÖN PLANA ÇIKARIR. SANATIN BİR SERGİ DEĞERİ VARDIR. DUCHAMP PİSUVARINDA GÖRÜYORUZ. TÜKETİM MALI ESTETİK BİR NESNEYE DÖNÜŞÜYOR. İNSANLAR ARASINDAKİ İLİŞKİLER NESNELER DÜZEYİNDE, EMEK ÜRÜNÜ TÜKETİM MALLARINA DÖNÜŞMÜŞTÜR MARX'A GÖRE
  • JEFF KOONS, MICHAEL JACKSON ANB BUBBLE,  BİBLOSU
  • BARBARA KRUGER, İSİMSİZ, REKLAMLARDA KULLANILAN MESAJLARI TEMELÜK EDİYOR. REKLAM PANOLARINI SÜSLEYEN BÜYÜK AFİŞLER, FİLOZOF DESCARTES BİLDİĞİMİZ SÖZÜNÜ DÖNÜŞTÜRÜYOR. ALIŞVERİŞ YAPIYORUM. ÖYLEYSE VARIM.
  • BARBARA KRUGER, BAŞKA BİR KAHRAMANA DAHA İHTİYACIMIZ YOK, KÜÇÜK ÇOCUK ABLASINA PAZISINI GÖSTERİYOR. İMGE BAŞKA BİR ŞEY SÖYLÜYOR YAZI BAŞKA BİR ŞEY SÖYLÜYOR. ÇATIŞIYOR.
  • BARBARA KRUGER, BEDENİN BİR SAVAŞ ALANIDIR
  • SUS İŞARETİ YAPAN BİR ERKEK FİGÜRÜ SENİN KONFORUN BENİM SESSİZLİĞİMDİR. İTAAT EDEN FİGÜRLER HALİNE GELİYOR. NE KADAR SUSKUN KALIRSA İKTİDAR DA O KADAR RAHAT EDECEK.
  • SANATÇI ASLINDA GRAFİKER OLARAK BAŞLIYOR. İNSANLARI MANİPÜLE ETTİĞİNİ GÖRÜYOR.
  • JENNY HOLZER, ÖZELLİKLE KAĞIT PARÇALARI ÜZERİNE YAZDIĞI ESERLERİ NEW YORK TA ÇEŞİTLİ YERLERE YAPIŞTIRIYOR. ARDINDAN KAMUSAL ALANLARDAKİ IŞIKLI PANOLARDA SERGİLİYOR. TIMES SQUARE DE EN ESKİ KORKULARIMIZ EN KORKTUKLARIMIZ, İŞKENCE BARBARLIKTIR, GİBİ YAZILAR. SORUN ÇIKARMAZMIŞ GİBİ GÖRÜNEN YAZILARI KAMUSAL ALANDA KULLANIYOR.
  • RICHARD PRINCE, REKLAM İMGELERİNİ ÖDÜNÇ ALIYOR. MEDYADAKİ POPÜLER İMGELERİ YENİDEN KULLANIYOR. DERGİDEN ALINAN ÇALIŞMALAR. EN BİLİNEN ÇALIŞMASI SİGARA REKLAMINDA MARLBORA KOVBOY SANATÇININ TEMELÜK ETTİĞİ İMGESİ OLUYOR. MARLBORA ERKEĞİNİN CİLALANMIŞ İMGESİNİ KULLANIYOR. AYRINTIYI BÜYÜTEREK BİZE BU KÜLTÜRÜ TOPLUMSAL YAŞANTIMIZI KOŞULLANDIĞIMIZI ANLATIYOR. VAHŞİ BATI İLE İLİŞKİLENDİRİLEN ÜRETİLEN BİR DOĞA VAR. AMERİKAN KOVBOY BİR SİGARA İLE İLİŞKİLENDİRİLMESİ DOĞANIN YENİDEN ÜRETİMİ
  • ANDRES SERRANO, ÇİŞ İSA, ÇOK TEPKİLER ALDI. HEDİYELİK EŞYA SATAN DÜKKANDAN ALDIĞI ÇARMIHTA İSA BİBLOSUNU ALIP CAMEKAN İÇİNDE KENDİ ÇİŞİ İLE YERLEŞTİRİYOR.
  • GÜNÜMÜZDEDE TEMELÜK SANATI KULLANIYOR.
  • HALİL ALTINDERE, KÜRT KİMLİĞİ VAR, KÜRTLÜĞÜ SORGULAMAMIZI SAĞLAR, KENDİ KİMLİĞİNİ KOYAR. HÜRRİYETİN BAŞ SAYFASINI TUVAL ÜZERİNE YAĞLI BOYA OLARAK GERÇEKLEŞTİRİYOR. ORTAK BELLEĞİMİZİ GÜNÜMÜZE TAŞIYOR, DARBELER TARİHİ
  • AYŞE ERKMEN, BERLİN DE YAŞIYOR, İMGELER SERİSİ, İKİ FARKLI GALERİ DE FARKLI ZAMANLARDA SERGİLEMİŞTİR. İMGE BANKASINDAN GÖRÜNTÜLERİ BÜYÜTEREK DUVAR BOYUTUNDA SERGİLİYOR. MÜZE MEKANI İÇİNE GÜNDELİK YAŞAMI BÜYÜTEREK TAŞIMIŞ OLUYOR.

3. BÖLÜM (17 Ekim 2017) Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram Ders Notu
  • Beyaz Küp
  • BEYAZ KÜP EN TEMELİNDE BİR MEKAN, GALERİ MEKANI BEYAZ KÜP OLARAK ALGILANIYOR. BRIAN O'DOHERTY'İN BİR KAVRAMIDIR.
  • BEYAZ KÜPÜN İÇİNDE BİR KİTAP SER YAYINLARI
  • 1976 YILINDA ART FORUM DERGİSİNDE BRIAN 3 TANE MAKALE KALEME ALIYOR. MODERNİST RESMİ, MODERNİST MEKANI ELEŞTİRMEK İÇİN BEYAZ KÜP KAVRAMINI ORTAYA ATIYOR. ELEŞTİREL YAKLAŞIYOR. BİR TAKIM POLİTİK, EKONOMİK, SİYASİ, TOPLUMSAL VE ESTETİK KOŞULLAR DURUMLAR MÜZE MEKANINI, MÜZE MEKANI İÇİNDE SERGİLENEN SANAT YAPITLARINI VE ONUNLA BİRLİKTE KURULAN ANLATIMI YANİ TARİHSELLEŞTİRMEYİ BELİRLER. MODERNİST RESİM YA DA HEYKELİN SERGİLENDİĞİ MEKANLAR NÖTR MEKANLAR DEĞİLDİR, ÖZEL MEKANLAR DEĞİLDİR, BEYAZ KÜPÜN İLK PROTOTİPİ LOUVRE DUR. SALON SERGİLERİDE 17.YY LOUVRE DA AÇILIR. KRALİYET VERSAY SARAYINA YERLEŞİNCE LOUVRE DA SERGİ ALANI OLARAK AÇILIR. 1832 FRANSIZ RESSAMIN RESMİ LOUVRE MÜZESİNİN SERGİLEME MANTIĞINI VERİYOR. BU MANTIK BEYAZ KÜPÜN TÜMÜYLE DIŞINDA. DUVARLAR RESİMLERLE DOLMUŞ DURUMDA. BEYAZ KÜPÜN İLK ÖRNEKLERİ ROMA'DIR. MODERN SANAT MÜZESİ ROMA DA KURULUYOR. TAM BİR BEYAZ KÜPTÜR. ARDINDAN GELEN BEYAZ KÜPÜN DEVAMIDIR. PERA MÜZESİ, İSTANBUL MODERN BUNLAR BEYAZ KÜPTÜR.
  • DOHERTY ŞÖYLE DER. DIŞ DÜNYA İÇERİYE GİRMEMELİ, SIZMAMALIDIR. BİRİNCİSİ DUVARLAR BEYAZDIR. ASLA DOLU MEKAN GÖRMEYİZ. SANAT ÇALIŞMALARI SERGİLEME OLDUĞUNDA TEK TEK ARALARINDA BOŞLUKLAR BIRAKARAK HEYKELSE BOŞLUKLAR KORUNUR. DIŞ DÜNYANIN IŞIĞI İÇERİYE GİRMEZ. PERDELER VARDIR. ÜSTTEN BİR IŞIKLANDIRMA SİSTEMİ VARDIR. MODERNİST SANATIN EN ÖNEMLİ AKIMLARINDAN SOYUT DIŞAVURUMCULUK TÜMÜYLE KENDİSİNİ DIŞ DÜNYADAN SOYUTLAYAN BİR SANATTIR. SANATÇI DIŞ DÜNYAYA BAKMAYACAK DIŞ DÜNYADAN REFERANSLAR ALMAYACAKTIR. RESİM SANATININ ÖNGÖRÜSÜ SOYUT OLACAĞIDIR. BÖYLE OLMUYOR ONA KARŞI ÇIKAN POP ART ÇIKAR. MODERNİST RESİM İSE SAF BİR RESİMDİR. RESİM RESİM İÇİN FİKRİNİ TAŞIR. BÖYLE BİR RESİM ANLAYIŞI VARKEN MEKAN KURGUSUDA DIŞ DÜNYANIN KİRİ, PASI, HİKAYESİ İÇERİYE SIZMAMALIDIR. GAYET NÖTR ESTETİK SANAT YAPITLARININ SERGİLENECEĞİ BİR MÜZE SÖZKONUSU OLACAKTIR. DOHERTY DİNSEL MEKANLARA BENZEDİĞİNİ SÖYLER FAKAT DİNSEL BİR AMAÇ TAŞIMAMAKLA BİRLİKTE TIPKI DİNSEL HAKİKATLER GİBİ SORGULANAMAZ BİR GERÇEKLİK OLARAK MEKAN VE MEKAN İÇİNDEKİ ANLATILAR KARŞIMIZA ÇIKAR. SANAT ESERLERİ SANKİ YOKTAN VAROLMUŞ ORAYA KONMUŞ GİBİDİR. SORGULAMAYI KESER. NEDEN BÖYLE BİR SEÇİM OLDUĞU SORGULAMAMIZI KESER. MEKAN ZAMANSIZDIR.
  • DOHERTY ELEŞTİRMEK İÇİN ŞÖYLE SÖYLER. BİRÇOK DÖNEM OLMASINA KARŞI SANKİ ZAMAN YOKTUR. BU SONSUZLUK GALERİYE ZİNDAN BENZERİ BİR STATÜ KAZANDIRIR. BİRİNİN BURADA BULUNMASI İÇİN ÖLMÜŞ OLMASI GEREKİR. SORGULANAMAZ AMA TAM TERSİ SORGULANMASI GEREKEN BİR MEKANDAN SÖZ EDİYORUZ. KAPİTALİST BİR GRUP OLABİLİR, KÜRESEL SERMAYE OLABİLİR BUNLAR ASLINDA ESTETİK DÜZLEMDE MÜZEDE GALERİ MEKANINDA YANSITIRLAR. DOLAYISIYLA İDEOLOJİK BİR MEKAN VARDIR KARŞIMIZDA, BİR SINIFIN SONSUZLUKTAN ONAY ALMAK GAYESİYLE KENDİ GÜCÜNÜ ORTAYA KOYDUĞU İÇİN ÜRETTİĞİ BİR MEKAN VE SERGİLEDİĞİ SANAT ÇALIŞMALARI VARDIR. NÖTR BİR MEKAN SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. ATAERKİL ORTAMDA KADIN SANATÇILAR ÇOK YER ALMAMIŞTIR. GALERİ MEKANI TOPLUMSAL FARKLILIĞI SANSÜRLEYEN BİR MEKAN, YÖNETİCİ SINIFIN KENDİ BAKIŞ AÇISINI ÜRETTİĞİ İDEOLOJİK BİR MEKANDIR.
  • 2. VE 3. MAKALEDE İSE İKİ KAVRAM ORTAYA ATAR. BİRİNCİSİ GÖZ DİĞERİ İSE SEYİRCİDİR. GÖZ DE BEDENSİZ BİR ERKİ KASTEDER. BU ERK RESMİ KURALLARA UYGUN BİÇİMDE BAKAN VE GÖREN ASLINDA SOYUT BİR İKTİDAR TANIMI YAPIYOR. SEYİRCİ İSE BEDENSİZ ERKİN GÖRMESİNİ İSTEDİĞİ BAKAN . ÖZNENİN BASTIRILMASI SÖZKONUSU. İZLEYİCİ EDİLGEN BİR BİREYE BİR FİGÜRANA DÖNÜŞMÜŞ OLUYOR. NASIL BİR BAKMA MODELİ ÖNERİLDİYSE O BAKMA MODELİNİ UYGULAYAN BEDENSİZ ERKE TESLİM EDEN BİR SEYİRCİ KARŞIMIZA ÇIKIYOR. GÖZ ÖZNE ÜZERİNDE HÜKÜMRANLIĞINI KURMUŞ OLUYOR.
  • BEYAZ KÜP TE BELİRLİ KURALLAR VAR. ALÇAK SESLE KONUŞUNUZ, BAĞIRAMAZ, DANS EDEMEZ. BU MEKANDA ZAMAN FARKLI BİÇİMDE İŞLEMEKTEDİR. GİRİŞ ÇIKIŞ SAATİ BELLİDİR. KİLİSE MEKANINA BENZETME SÖZ KONUSUDUR. TIPKI DİNSEL BİR AYİNDE OLDUĞU GİBİ KİŞİSEL AMAÇLAR GERİDE BIRAKILIR. ÖZNE BİR GRUBUN İSTEKLERİ DOĞRULTUSUNDA BASTIRILIR. ASLINDA RİTÜEL MEKANLARDA ÇOĞUNDA VAR. SONSUZLUKTAN GÜÇ ALMAK İÇİN BU RİTÜELLERİN UYGULANMASI SÖZKONUSU.
  • HER BİR RESİM KENDİ ÇERÇEVESİ İÇİNDE BAŞLAR VE BİTER. HER BİRİ BAĞIMSIZDIR.
  • MODERN ÖNCESİ MÜZEDE DUVARLAR AHŞAP KAPLIDIR. YA DA TOPRAK RENGİ KOYU TONLAR VARDIR. TARİHSEL RESİMLER ORTADA ONUN ÜSTÜNDE BÜYÜK BOYUTLU RESİMLER MANZARA RESİMLERİ DE ÇEVREYE YERLEŞTİRİLİYOR.
  • MODERN SANAT DA TEK BİR ANLAYIŞ YOK
  • MARCEL DUCHAMP, 1930 LARDA SÜRRÜALİST AKIM VAR, DADAİST SANATÇI, SERGİLEME FİKRİNE BİR ELEŞTİRİSİ VAR, 1200 KÖMÜR TORBASINI TAVANA YERLEŞTİRİYOR, O ZAMAN DEĞİN KULLANILMAYAN TAVANI KULLANMIŞ OLUYOR. KÖMÜR KİRLETEN BİR MALZEME O STERİL MEKAN ANLAYIŞINIDA, 
  •  BİR MİL İPGÖRMEYİ BAKMAYI KESİNTİYE UĞRATIYOR. KENDİ İÇİNDE BAŞLAYAN SON BULAN RESİM ANLAYIŞININ DIŞINA ÇIKMIŞ OLUYORUZ.
  • WILLIAM ANASTASI, BATI DUVARI, NEW YORK DA SERGİLENİYOR, IZGARAM MEKANIN FOTOĞRAFINI ÇEKİYOR İPEK BASKI İLE O MEKANDA SERGİLİYOR. RESİM VE BİRBİRİNİ TAMAMLAYAN BİR MEKAN VAR. DOLAYISIYLA KENDİ İÇİNDE BAŞLAYIP BİTİŞİ SORGULAMIŞ OLUYOR. MODERNİST MEKAN VE RESİM SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA İKİ YAKLAŞIM VAR. BUNLAR ARASINDA GERİLİM VARDIR. BİR YANDA SONSUZLUK VARDIR, BİR YANDA DA ANLIK DURUM VARDIR. BİR YANDA STERİL MEKAN VARDIR, DİĞER YANDA NÖTR OLMAYAN STERİL OLMAYAN MEKAN VARDIR. BİR YAN DA FORMALİST SANAT ÇALIŞMASI, MEKANDAN BESLENEN BİR SANAT ÇALIŞMASI, ÖZGÜN MATERYAL SEÇİMİ VAR, MODERNİST SANATTA KLASİK RESİMSE BOYA TUVAL, HEYKEL SE TAŞ MERMER, BİR YANDA YOKTAN VAR EDEN SIFIRDAN ÜRETEN YARATICI SANATÇI, DİĞER YANDA YAŞAMDAN BESLENEN SANATÇI VARDIR.
  • GENE DAVIS, MİKRO RESİMLER, MİNİK RESİMLER DUVARDA KAYBOLUYOR, BEYAZ KÜPÜ HİCVEDEN SEYİRCİNİN BEKLENTİSİ İLE OYNAYAN BİR ÇALIŞMA
  • MARTIN CREED, 5 DK KAPALI 5 DK AÇIK HİÇBİR EKLEMİYOR HİÇBİR ŞEY ÇIKARMIYOR GALERİ MEKANINDA BEYAZ KÜP, KLASİK GELENEKSEL SERGİLEME  ANLAYIŞINI SORGULAMIŞ OLUYOR. ÇÜNKÜ SERGİLENEN BİRŞEY YOK. İZLEYİCİNİN BULMASI GEREKEN BİR OYUN VAR.
  • NINA FISCHER, ALMANYA DA BEYAZ KÜPÜN BEYAZ KÜP OLMAKTAN ÇIKTIĞI AN DAHA ÖNCE MÜZE OLARAK BİLİNEN MEKANDA 1985 YILINDA AÇILIYOR HER BİR DUVARI FARKLI RENKLİ, AHŞAP BANDLI MÜZE SONRA BEYAZ KÜPE DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR. ARDINDAN RESTORASYONA GİRİYOR. MÜZE YAPAN ANLAMINDAN KOPARILDIĞINDA MEKAN NEYE DÖNÜŞÜR. BU MÜZE MEKANIMIDIR YOKSA DEĞİLMİDİR. 10 ADET FOTOĞRAF YER ALIYOR. BEYAZ KÜPÜN ELEŞTİRİSİ
4. BÖLÜM (24 Ekim 2017) Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram Ders Notu
  •  BEYAZ KÜP MODERNLİĞİN SANATIN MEKANI ASLINDA SANATIN ALGILANMASINIDA ÇOK BELİRLİYOR. İLİŞKİSEL SANAT İSE BAŞKA BİR ESTETİK ÖNGÖRÜ İLE FARKLI BİR SANATÇI KİMLİĞİ SANATÇI TANIMI VE SANAT ÇALIŞMASI İLE ORTAYA ÇIKIYOR.
  • 1990 LARIN SANAT GRAFİĞİNİ DAHA ÖNCEKİ DÖNEMLERDEN AYIRAN EN ÖNEMLİ ÖZELLİK İLİŞKİSELLİK, ETKİLEŞİME AÇIK OLMASI, KATILIMA AÇIK OLMASI BAZI DURUMLARDA İNTERAKTİF OLMASI, EN TEMELİNDE İNSANLAR ARASI İLİŞKİYİ GÜNDEME GETİRİYOR OLMASI, BU HEM SANATIN ÜRETİMİ SÜRECİNDE OLABİLİR YA DA GALERİYE GELDİĞİNDE SERGİLEME AŞAMASINDA İZLEME AŞAMASINDA İZLEYİCİ İLE BİRLİKTE BİR ETKİLEŞİMİN GÜNDEME GETİRİLMESİ SÖZ KONUSU. BEYAZ KÜP SANATIN MEKANI SANATIN ALGILANMASINIDA BELİRLİYOR. İLİŞKİSEL ESTETİK ÖZEL BİR UZAM YERİNE İNSAN İLİŞKİLERİNİN BÜTÜNÜNÜ İLİŞKİSEL SANAT YAPISI DEĞİL SANAT ÇALIŞMASI DİYORUZ. İNSANLAR ARASI İLİŞKİLERE DAYANIYOR. ESTETİK DEĞERE DAYANAN GÜZELLİK KAVRAMI GÜNDEMDE YOK.
  • İLİŞKİSEL ESTETİK ÖZEL UZAM YERİNE İNSAN İLİŞKİLERİNİN BÜTÜNLÜĞÜ TOPLUMSAL İÇERİKLERİ GÜNDEME GETİREN SANATSAL PRATİKLERİN BÜTÜNÜ GÜZELLİK KAVRAMI YOK
  • İLİŞKİSEL SANAT, SANAT ÇALIŞMALARINI ÜRETTİKLERİ YA DA KAYNAKLIK ETTİKLERİ İNSANLAR ARASI İLİŞKİLERE DAYANARAK İNCELEMEYİ ÖNEREN BİR ESTETİK KURAMI NESNESİNE İLİŞKİSEL SANAT DİYORUZ.
  • NICOLAS BOURRIAUD, ARTIK DENEYİM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR. TOPLUMDA BİR YABANCILAŞMA VARDIR. BU DÜNYADA TOPLUMSAL İLİŞKİLER TİCARİLEŞMİŞ, DÜZENLENMİŞ, PLANLANMIŞ, KONTROL EDİLEBİLİR BİR HALE DÖNÜŞMÜŞTÜR. İNSANLAR ADETA BİRER FİGURANA DÖNÜŞMÜŞTÜR.
  • TEK DÜZE BİR YAŞAM VAR, BU EYLEMLERİMİZİN HER BİRİ ÖNGÖRÜLEBİLİR EYLEMLER, BİZİ DENEYİME GÖTÜRMEYEN EYLEMLER ALIŞILMIŞ, KANIKSANMIŞ, ÖNCEDEN PLANLANMIŞ, BİR TAKIM EYLEMLER DİZİSİNİ GÜNDELİK HAYATIMIZDA TEKRAR EDİP DURUYORUZ. ÇAĞDAŞ YABANCILAŞMADAN BAHSEDER NICOLA, KENDİ YALNIZLIĞI İÇİNDE HAPSOLMUŞ BİREY DENEYİMLERİN DIŞINDADIR. BİZ NASIL DENEYİMİMİZİ GERİ KAZANABİLİRİZ. TOPLUMSAL YAŞAMA BİR ÖNERİ İLİŞKİSEL SANAT
  •  MİNİMALİST SANATTA BASİT FORMLAR, GEO FORMLAR, GÖRDÜĞÜNÜN ÖTESİ YOKTUR. TOPLUMSALDAN KOPUKTUR. BUNA İÇERİK KAZANDIRIYOR. KAVRAMSAL SANAT MİNİMALİST SANATIN FORM ANLAYIŞINDAN ETKİLENİR. BİR İÇERİK KAZANMIŞTIR. O DA DÜŞÜNSELDİR.
  • BONBON ŞEKERLERİ ABD YAŞAYAN SANATÇI MERMİLER BONBON ŞEKERİDİR. BİZDEN İSTENEN ONLARDAN ALMAMIZDIR. EKSİLEN BİR SERGİ VAR. SERGİ BEYAZ KÜP. KAMUOYU OLUŞTURMAK ÖNEMLİ.
  • PARTNERİNİ AİDSDEN KAYBEDİYOR. KİLOSU KADAR BONBON ŞEKERİNİ ALIYOR. İZLEYİCİDEN ALMASI BEKLENİYOR. HASTALIK, ÖLÜM, TRAVMAYI KAMUSAL BİR ALANA TAŞIYOR.
  • GABRIEL OROZCO, PİNPON MASASI ORTASINDA BİR GÖLET İÇİNDE NİLÜFERLER VARDIR. BİR ENTALASYON YERLEŞTİRME ÇALIŞMASI
  • GABRIEL OROZCO, ÇILGIN TURİST, PAZAR DA PORTAKALLARI HER TEZGAIN ÜZENİE BIRAKIYOR.
  • İLİŞKİSEL SANAT ÇIKIŞ NOKTASINI  MÜZE YA DA GELENEKSEL GALERİ MEKANI ÖZEL MEKAN YERİNE TÜM İNSAN İLİŞKİLERİ VE BUNLARIN TOPLUMSAL İLİŞKİLERİNDEN ALAN BİR ETKİNLİK. SANAT ÇALIŞMASI KENDİ İÇİNDE BAŞLAYIP BİTEN BİR FORM DEĞİL, SOSYAL BİR NESNE, AKTİFTİR, KULLANIMA VE YORUMA AÇIKTIR.
  • NICOLOS A GÖRE SANAT BİR KARŞILAŞMA ANIDIR. HER KARŞILAŞMAMIZDA YENİDEN ANLAMLANIYOR.
  • RIRKRIT TRAVANIJA, PINPON MASALARI, YER MOR HALI, SORU YARIN, PINPON MASALARINDA OYNUYABİLİYORSUNUZ, ARKADA TAHTALARA YAZABİLİYORSUNUZ..
  • JULIUS KOLLER, KAVRAMSAL SANATÇI, ÇALIŞMALARINI ANTİ OLUŞUM OLARAK ADLANDIRIR, 1970 LERDE PİNPON MEKANI, EVRENSEL GELECEKÇİ SORU İŞARETİ BUNLARA GÖNDERME VAR.
  • TÜRKİYE'DEN SARKİS PARİS DE YAŞIYOR, ÖZELLİKLE MEKAN ÖNEMLİDİR, BİENALDE 1995 DE PİLAV VE TARTIŞMA YERİ, PİLAV YENDİĞİ İZLEYİCİLERİ OTURUP KONUŞTUĞU BİR YER, YEMEK YENİLEN, TARTIŞILAN, KONUŞULAN YER, Bİ TABAK PİLAV YİYİP HERKESİN OTURACAĞI BİR YER, NASIL YAŞANACAĞI BELLİ DEĞİLDİR.
  • GÜLSÜN KARAMUSTAFA, BAVUL TİCARETİ, 1980 LERİN SONLARINDAN İTİBAREN RUSLARIN KADINLARIN GELENLER SATABİLDİKLERİ EŞYALARIN KARŞILIĞINDA ALDIKLARI MALZEME, AYNI BAVUL TİCARETİNİ KENDİSİ GERÇEKLEŞTİRİR. 100 DOLARLIK ALIŞVERİŞ YAPAR. BU MALLARI SATAR. BİR DE LALELİDE ÇEKTİĞİ GÖRÜNTÜLERİ KOYAR.
  • İLİŞKİSEL SANAT ÇOĞULDUR, BİRŞEYE İŞARET EDER, BİRŞEYİ HAREKETE GEÇİRİR, BİR ŞEYİ REDEDER, OKUMA STRATEJİLERİ VE KATILIM MODELLERİ FORMU BULUR, SERGİ MEKANI BİR PAZAR YERİNE BİR FİLM SETİNE BİR TİYATRO SAHNESİNE, BİR KONSER SALONUNA, BİR OYUN ALANINA, YA DA BİLGİ MERKEZİNE DÖNÜŞEBİLİR.
  • MÜRÜVVET TÜRKYILMAZ, YAP BOZ, BOYUTLAR AYNI, ÜZERİNDEKİ DESENLER FARKLI, BU YAP BOZLARDAN İSTEDİĞİMİZ YERDE DURABİLMEK.
  • İLİŞKİSEL SANAT DA İKİ ÖNEMLİ FİLOZOF MICHEL FOUCAULT, YAZAR NEDİR MAKALESİ, ROLAND BARTHES YAZARIN ÖLÜMÜ, ÇALIŞMADAN METNE
  • FOUCAULT YAZAR NEDİR DERKEN YAZARIN BİR İNŞA OLDUĞUNU, TARİHSEL, TOPLUMSAL VE KÜLTÜREL BİR İNŞA OLDUĞUNU BİR ÖZNE OLARAK YORUMLAMIYOR. ÇÜNKÜ YAZAR BELLİ İŞLER YÜKLENMEK ÜZERE ÜRETİLMİŞ BİR KATEGORİ YAZARLIK, 1970 LERDE YAYINLANINCA SANAT ALANINDA UFUK AÇICI OLARAK KABUL EDİLMİŞTİR. BİR YARATICI DAHİ SANATIÇI FİKRİ VAR. FOUCAULT BİR İNŞA OLDUĞUNU BİR GERÇEKLİK OLMADIĞINI ÖNE SÜRER.ÖZGÜNLÜK, ORJİNALLİK, ÖZEL SANAT YAPITI FİKRİNİN SORGULANMASINI GÜNDEME GETİRİR. FOUCAULT KABUL EDİLDİĞİNİN AKSİNE İKTİDARA SAHİP KURUMLAR TARAFINDAN KURULAN BİR ÖZNE OLARAK YAZARI YORUMLAR. YAZAR KONUŞURKEN İKTİDAR KURUMLAR KONUŞMAKTADIR. MODERNİZMİN ÖN GÖRDÜĞÜ YARATICI YAZAR MİTİNİN İDEOLOJİK BİR KURMACA OLDUĞUNU ÖNE SÜRER. BU GERÇEKLİĞİN ÜRETİLİP BELİRLENDİĞİ YAPIYI İFADE EDER. DOĞRU İLE YANLIŞI GÜZEL İLE ÇİRKİNİ AYIRMAYI MÜMKÜN KILAN BİR SÖYLEM YAPISI VARDIR. YAZARIN BİREY OLARAK ELE ALINMADIĞINI BELİRTİR. YAZARIN ADI KÜLTÜR TOPLUMUNDA BİR SÖYLEME STATÜSÜNE İŞARET EDER. YAZARIN ADI BELLİ BİR HİYRARŞİ KURULMASINI MÜMKÜN KILAR. FOUCAULT A GÖRE BİLGİ İKTİDARDIR. BİLGİNİN ÜRETİLMESİNİ SORGULAR. BİLGİNİN KENDİSİNİ BİR GERÇEKLİK OLARAK ALMAZ DA NASIL HANGİ KOŞULLARDA ÜRETİLDİĞİNİ SORGULAR. AYNI ŞEY BİR SANATÇI İÇİNDE GEÇERLİ. SANATÇININ BİR MİT OLARAK ORTAYA ÇIKMASI
  • ARTIK YAZARIN SORGULANMASI İKİNCİSİ İSE  ROLAND BARTHES VURGUYU YAZARDAN OKUYUCUYA KAYDIRIR. OKUYUCUNU METNE KATKISININ METNE KATILIMININ EN AZ YAZARIN YAZDIĞI METİN KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLER. O ANLAMDA YAZARIN ÖLÜMÜ FİKRİNİ ORTAYA KOYAR.
  • GELENEKSEL ANLAMDA DÜŞÜNDÜĞÜMÜZDE SANAT YAPITI YAZARDAN SANATÇIDAN SONRA GELİR. VARLIĞI SANATÇI FİGÜRÜNE BAĞLIDIR. BUNA KARŞI BARTHES'E GÖRE İSE ÖNCESİNDE BİR YAZAR YOKTUR. YAZAR SANATÇI ASLINDA ŞİMDİ DE ÜRETİRKEN O ANDA VARDIR. YOKTAN DA BİRŞEY VAR EDEMEZ. DAHA ÖNCE OKUDUĞU METİNLER, OLAYLAR VE İNSANLARLA BİRLİKTE YAZAR. VURGUYUDA SANAT ÇALIŞMASININ ÖZEL KONUMUNDAN SANAT ÇALIŞMASININ ALGILANMASINA OKUNMASINA ARAŞTIRILMASINA AYIRIR. METİNLE OKUYUCU ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİ DE TÜKETİM YERİNE ÜRETİM SÖZ KONUSUDUR. OKUYUCU YENİDEN OKUYARAK YENİDEN YORUMLAMAKTA YENİDEN YAZMAKTADIR. ÖZGÜRLEŞTİRİCİ BİR SÜREÇ VARDIR. İLİŞKİSEL SANATI BU BAĞLAMDA DA DÜŞÜNMEK GEREKİR.

  • 5. BÖLÜM (30 Ekim 2017) Güncel Sanat ve Eleştirel Kuram Ders Notu

  • DİLBİLİMCİ FERDİNAN DE SAUSSURE'NİN GENEL DİLBİLİM DERSLERİ KİTABI
  • DİL TOPLUMSAL BİR YAPIDIR VE GÖSTERGELERDEN MEYDANA GELİR
  • ÖTEKİLEŞTİRMEDEN BAKMA DİL İNSAN YAPIMI DOĞAL DEĞİL TOPLUM YAPIMI. GÖSTEREN (M.A.S.A) YA DA SES, GÖSTERİLEN İÇERİK, FONKSİYONU OLAN BİR NESNE HER BİR GÖSTERGE BİR GÖSTEREN BİR GÖSTERİLENDEN MEYDANA GELİR. YUKARI ANLAMI AŞAĞININ ANLAMIYLA İLİŞKİSİ İÇİNDE ANLAR VE TASAVVUR EDERİZ.
  • SAUSSURE YE GÖRE DİLBİLİM KURAMA DAYANAN, GÖSTERGE BİLİM SADECE DİLSEL DEĞİL DİLSEL OLMAYAN GÖSTERGELERİNDE İNCELENMESİNE DAYANIR. İMGE, SEMBOL, SÖZSEL VE SESSEL İŞARETLERE
  • GÖSTERGE ANLAM ÜRETİR. HER GÖSTERGE BİRBİRİNDEN AYRILMAZ İKİ ÖĞEDEN MEYDANA GELİR.
  • SAUSSURE YE GÖRE GÖSTEREN İLE GÖSTERİLEN ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDENSİZDİR. ÇÜNKÜ ARALARINDAKİ BAĞ TOPLUMSAL BİR UZLAŞMAYA DAYANIR.
  • BELİRLİ BİR GÖSTERGENİN ANLAMIDA SİSTEM İÇİNDEKİ DİĞER GÖSTERGELERLE İLİŞKİSİ ÇERÇEVESİNDE TANIMLANIR.
  • SAUSSURE ÜN DİLBİLİM KURAMINA DAYANARAK GÖSTERGEBİLİM SADECE DİLSEL DEĞİL, DİLSEL OLMAYAN GÖSTERGELERİN DE İNCELENMESİNE DAYANIR. İMGE, SEMBOL, SÖZSEL VE SESSEL İŞARETLER
  • BARTHES TÜKETİM  TOPLUMUNUN GÜNDELİK YAŞAMINI VE POPÜLER KÜLTÜRÜNÜ GÖSTERGELER OLARAK OKUYARAK ELEŞTİRİR. OTOMOBİL, REKLAM, SABUN, ŞARAP, POPÜLER FİLMLER VB.
  • BARTHES E GÖRE MİTLER ÜRETİLMEKTEDİR. MİT DEDİĞİNDE SÖZ ETTİĞİ TOPLUMUN ORTAK İDEOLOJİSİDİR.
  • FRANSA DA ŞARABIN ULUSAL BİR İÇKİ OLARAK SUNULMASI, EYFEL KULESİ NİN TÜM DÜNYADA PARİS İN SİMGESİ OLARAK PAZARLANMASININ KABUL GÖRMESİ.
  • ŞARAP REKLAMI
  • DÜZ ANLAM KOYU RENKLİ İNCE Bİ ŞİŞENİN RESMİ 1. GÖSTEREN: ŞİŞE 2.GÖSTERİLEN: MAYALI, ALKOLLÜ BİR İÇKİ OLAN ŞARAP
  • YAN ANLAM 1. GÖSTEREN: MAYALI ALKOLLÜ BİR İÇKİ OLAN ŞARAP 2. GÖSTERİLEN : FRANSIZ ULUSAL İÇKİSİ OLAN ŞARAP
  • DÜZ ANLAMDA GÖSTERİLEN OLAN YAN ANLAMDA GÖSTERENE DÖNÜŞÜR. BİR BAŞKA DEYİŞLE ESKİ VE BİLDİK GÖSTERİLENLER YENİ GÖSTERENE DÖNÜŞÜR.
  • GÖSTEREN: KARTAL RESMİ GÖSTERİLEN DOĞADA YIRTICI KUŞ
  • GÖSTEREN:DOĞADA YIRTICI KUŞ GÖSTERİLEN: AMERİKA ULUSUNUN GÜCÜ
  • TOPLUMSAL YAŞAMDA,  NESNELER YA DA İMGELER İŞLEVSELLİKLERİNİ VE BASİT MESAJ İLETME ÖZELLİKLERİNİ VE BASİT MESAJ İLETME ÖZELLİĞİNİ AŞAN GÜCE SAHİP OLABİLİRLER.
  • SANATÇI YENİ GÖSTERENLER ÜRETEBİLİRMİ. YENİ VE ALTERNATİF BİLGİ ÜRETİMİ OLARAK SANAT
  • BARTHES EGEMEN ANLAM ÜRETİMİNİ SORGULAR. OLAYLARIN KENDİNİ DEĞİL, OLAYLARIN YANSITILMA BİÇİMİNİ İNCELER.
  • BİR TOPLULAĞA DAYALI SANAT BİR MEKANA ÖZGÜ SANAT
  • HAL FOSTER
  • DİLEK WINCHESTER, ÇAY ÇEKİRDEK ÇOLUK, ÇOCUK, 2005
  • DİLEK WINCHESTER, LİKÖR VE ÇİKOLATA

VİZE SINAVI

10 Kasım 2017 Cuma

Anadolu Türk Beylikleri Mimarisi



14. YY. ANADOLU TÜRK BEYLİKLERİ MİMARİSİ 02 EKİM 2017 DERS NOTU
  • BÜYÜK SELÇUKLU 1071'DE KAZANDIĞI MALAZGİRT SAVAŞINDAN SONRA ÖNEMLİ BÜYÜK KOMUTANLAR KENDİLERİNE BAĞLI ASKERLERİ VEYA AŞİRETLERİ İLE ANADOLU İÇLERİNE DOĞRU İLERLİYORLAR. ELE GEÇİRDİKLERİ BELİRLİ BÖLGELERDE YERLEŞEREK BEYLİKLER KURUYORLAR. BUNLAR SELÇUKLU SULTANINA BAĞLI ARTUKOĞULLARI, SALTUKOĞULARI, MENGÜCEKOĞULLARI GİBİ BEYLİKLER. İLERLEYEN SÜREÇTE BÜYÜK SELÇUKLUNUN MERKEZİ OTORİTESİNİN ZAYIFLAMASIYLA BİRLİKTE BU BEYLİKLER MUSTAKİL BEYLİKLERE DÖNÜŞÜYOR. ERKEN TÜRK BEYLİKLERİ BELİRLİ BİR ZAMAN SONRA KENDİ ARALARINDA BİR EGEMENLİK MÜCADELESİNE GİRİYORLAR. BU MÜCADELEDEN SELÇUKOĞLU GALİP ÇIKIYOR. ANADOLU SELÇUKLU ŞEMSİYESİ ALTINDA BİRLİĞİ SAĞLIYORLAR.SELÇUKLU SANATI, MİMARİSİ, SELÇUKLUNUN ANADOLUDAKİ SOSYAL, KÜLTÜREL EKONOMİK YAPIYA KATKISI SON DERECE ÖNEMLİDİR.
  • 12. VE 13. YY DA ANADOLU SELÇUKLULAR DÖNEMİN SOSYAL, İKTİSADİ VE EKONOMİK ŞARTLARINI ÇOK İYİ ANALİZ ETMİŞLER VE BU DÖNEMDE MEDRESELER, HAN, HAMAMLAR, KÖPRÜLER, ÇEŞMELER, CAMİLER İNŞA EDİLMİŞBİR TOPLUMUN İHTİYAÇ DUYDUĞU HER TÜR YAPI İNŞA EDİLMİŞ OLAN BÜTÜN YAPILARI İNŞA ETMİŞLER. BUNLAR İÇERİSİNDE EN ÖNEMLİSİ KERVANSARAYLAR. GENELDE BAKTIĞIMIZDA FARKLI KÜLTÜRLERİN TOPLUMLARIN MİMARİLERİNDEYAPILARINDA PRESTİJ YAPILARI OLARAK HEP TAPINAKLARI İBADET YAPILARINI GÖRÜRÜZ. ÖRNEĞİN KANUNİ DEDİĞİMİZDE SÜLEYMANİYE AKLIMIZA GELİYOR. SULTANLARIN EŞLERİ, DÖNEMİN BÜYÜK VEZİRLERİ ADLARINI YAŞATMAK İÇİN VEYA DÖNEMİN KOŞULLARI ÇERÇEVESİNDE TOPLUMA HİZMET ETMEK İÇİN ÇOĞUNLUKLA CAMİİ YAPTIRMAK YERİNE KERVANSARAY YAPTIRMAYI TERCİH ETMİŞLER.
  • O DÖNEMİN TİCARET KOŞULLARI İÇERİSİNDE BUNU DEĞERLENDİRMEK LAZIM.BURADA EN ÖNEMLİ UNSUR İPEK YOLU. YAKLAŞIK MÖ 6.YY'DAN İTİBAREN 16. YY.A KADAR İPEK YOLUNUN ÇOK ÖNEMLİ BİR TİCARET YOLU OLARAK VAR OLDUĞUNU BİLİYORUZ. DÜNYANIN TİCARETİ BU YOL ÜZERİNDE ŞEKİLLENMİŞ. TARİHTE DEVLETLERİN BU YOLU KONTROL ALTINA ALMAK İÇİN BÜYÜK SAVAŞLAR YAPTIKLARINI GÖRMEKTEYİZ. BU YOL ÇİN'İN DOĞUSUNÜDAN BAŞLAYIP BÜTÜN ASYA COĞRAFYASINI GEÇİYOR.  BELİRLİ NOKTALARDA KOLLARA AYRILIYOR. AKDENİZ LİMANLARINA ULAŞMAK İÇİN İKİ YOL VAR. IRAK, SURİYE ÜZERİNDEN VEYA ANADOLU ÜZERİNDEN.ANADLU SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE IRAK, SURİYEDEKİ SİYASİ BELİRSİZLİK DURUMU ÇOK İYİ KULLANILMIŞ. KERVAN SAHİPLERİNİN ANADOLU GÜZERGAHINI TERCİH ETMELERİ İÇİN ÇOK ÖZEL BİR TAKIM ŞARTLAR OLUŞTURULMUŞ.  ÖRNEĞİN KERVAN YOLLARI ÜZERİNE BELİRLİ ARALIKLARLA KERVANLARIN KONAKLAMASINI VE GÜVENLİĞİNİ SAĞLAYAN KERVANSARAYLARIN İNŞA EDİLMESİ. SİGORTACILIK SİSTEMİNİ GELİŞTİRMİŞLER. (EGEMENLİĞİM ALTINDAKİ TOPRAKLARDA BİR KERVAN SALDIRIYA UĞRARSA BEN ONUN MADDİ VE MANEVİ KAYBINI TAZMİN ETMEKLE YÜKÜMLÜYÜM DEMEK) BU DA ANADOLUDAKİ YOLLARIN DAHA ÇOK TERCİH EDİLMESİNİ SAĞLAMIŞ. BUNLAR DA EKONOMİNİN CANLANMASINI, TOPLUMUN REFAH SEVİYESİNİN YÜKSELMESİNİ, KÜLTÜREL VE SANATSAL ORTAMI DAHA DA ZENGİNLEŞMESİNİ SAĞLIYOR.



  • 13. YY ORTALARINA DOĞRU MOĞOL İSTİLASI GERÇEKLEŞİR. MOĞOLLAR ÇOK KISA BİR SÜRE İÇERİSİNDE NEREDEYSE BÜTÜN ASYA COĞRAFYASINI EGEMENLİĞİ ALTINA ALMIŞ BİR ASKERİ GÜÇ OLMUŞTUR. 500 YILLIK ABBASİLER BİLE MOĞOL İSTİLASI İLE YIKILMIŞTIR. MOĞOL İSTİLASI BAZEN DOĞRUDAN BAZI KOŞULLARI ETKİLİYOR VE ŞEKİLLENDİRİYOR. ÇÜNKÜ ASYANIN DOĞUSUNDAN İLERLERKEN ÖNLERİNE ÇIKAN HERŞEYİ SÜRÜKLÜYORLAR BAZEN DE DOLAYLI OLARAK DOĞUDAN HERŞEYİ SÜRÜKLÜYOR. IİNSANLAR ASKERİ HAREKETTEN DOLAYI YOK OLMAMAKO İÇİN HERYÖNE DOĞRU GÖÇ EDİYORLAR BİR KISMI DA BATIYA GÖÇ EDİYOR. BUNLARIN BİR KISMI BATIYA DOĞRU GÖÇ EDİYOR. 1243 KÖSEDAĞ SAVAŞINDA SELÇUKLULAR MOĞOLLULARA YENİLİNCE BÜYÜK BİR DARBE ALIYOR. ONDAN SONRA 1308 YILINA KADAR
14. YY'IN TOPLUMSAL YAŞAM VE TOPLUMSAL SINIFLAR
  • ANADOLU COĞRAFYASINDA 19. YY'A KADAR TİCARETİ, EKONOMİYİ PEK ÇOK ÜRETİM ALANINI ŞEKİLLENDİREN GAYRİMÜSLİMLER OLMUŞ. ERMENİLER VE RUMLAR BAŞTA OLMAK ÜZERE
  • 14. YY'DA ANADOLU TOPRAKLARINDA VAROLAN TÜRKLERİN YERLEŞİK VE GÖÇEBE OLMAK ÜZERE İKİ GRUBA AYRILDIĞINI GÖRÜYORUZ. ÖZELLİKLE BATI AND., MARMARA BÖLGESİ, KUZEY AND. GİBİ BÖLGELER COĞRAFİ ÖZELLİKLERİ İTİBARİ İLE BÜYÜK TOPLULUKLAR HALİNDE GÖÇEBE YAŞAMA ELVERMEDİĞİ İÇİN YERLEŞİK YAŞAMA GEÇMİŞ OLDUKLARINI GÖRÜYORUZ.
  • BAZI TÜRK TOPLULUKLARIN AND. COĞRAFYASINDA YAYLAK, KIŞLAK DEDİĞİMİZ GÖÇEBE
14. YY DA EKONOMİK FAALİYET ALANLARI VE ONUNLA BAĞLANTILI OLARAK AHİLİK
14. YY DA ANADOLU DA YAZILI VE SÖZLÜ TÜRK EDEBİYATI VE FARSÇANIN ETKİSİ
14. YY DA SANAT VE MİMARLIK



    14. YY DA EKONOMİK DURUM
  • 14. YY DA YAZILI VE SÖZLÜ TÜRK EDEBİYATI
  • 14. YY DA SANAT VE MİMARLIK
KARAKOYUNLULAR
  • GÖK MESCİD TEBRİZ
  • VAN ULU CAMİİ
İLHANLILAR
  • ERZURUM YAKUTİYE MEDRESESİ
  • ERZURUM ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE
  • AMASYA ANBER BİN ABDULLAH DARÜŞŞİFASI
AKKOYUNLULAR
  • NEBİ CAMİİ
  • SAFA (İPARLI) CAMİİ

8 Haziran 2017 Perşembe

Bizans Sivil Mimari ( Final Soruları )


2017 Bizans Sivil Mimari Çıkmış Final Soruları :

10 adet slayt gösterilecek. Slaytta gördüğünüz yapıların;
a. Yapının ismi
b. Yapının Türü
c. Yapının tarihi
d. Yapının yeri şeklinde cevaplayınız.

  1. Bizans Kenti
  2. Bians Kenti Kapadokya
  3. Tekfur Sarayı
  4. Yılanlı Sütun
  5. Theodosius Obeliski
  6. Constantinus Forumu / Sütunu
  7. Theodosius Zafer Takı
  8. Valens Su Kemeri
  9. Altın kapı
  10. Kara Surları
Haritada rakamla işaretli olan yerlerin isimlerini yazınız.
  1. Milion Taşı
  2. Constantinus Forumu
  3. Mese
  4. Theodosius Forumu
  5. Pheladelphian
  6. Valens Su Kemeri
  7. Arcadius Forumu
  8. Altınkapı
  9. Theodosius Limanı
  10. Constantinus Surları
  11. Theodosius Surları
  12. Blakhernea Sarayı
  13. Blakhernea Surları
  14. Büyük Saray
  15. Boukoleon Sarayı



7 Haziran 2017 Çarşamba

Turizm ve Sanat ( Final Sorusu )



1. Türkiye'nin  dünya turizminde sahip olduğu avantajlarını, önceliklerini değerlendiriniz.

Açıklama : Dünyada Türkiye'yi nereye koyabilirsiniz. Arkeolojik tarih açısından ele alabilirsiniz, tarih açısından ele alabilirsiniz. Diğer dünya ülkelerine göre çok daha ön plandadır diyebilirsiniz. Türkiye'nin sahip olduğu inanç turizmi veya mimarisi, arkeolojik mirası, prohistorik mirası, insanlık tarihi, somut olmayan miras hangi açıdan ele almak istiyorsanız. Türkiye neolitik kültürlerin bulunduğu yer olduğu aynı zamanda neolitik kültürlerin bir çeşit yaşadığı bir yerdir. Bu açıdan da değerlendirebilirsiniz.

Tarihi Çevre ( Final Sorusu )


İstediğiniz bir yapı ile ilgili bir bilgilendirme levhası hazırlayarak final sınavı saatinde getirip teslim edebilirsiniz. Final sınavı yerine geçecek veya sınava girerek aşağıdaki soruya cevap verebilirsiniz;

1. Türkiyede somut olmayan kültürel mirasın genel değerlendirmesini yapınız. ( Kültür ve Turizm Bakanlığının sayfasında Kültür Miras Listesinden faydalanabilirsiniz.)

6 Haziran 2017 Salı

İslam Öncesi Türk Sanatının Gelişimi ( Final )


2017 Çıkmış Final Soruları :

A grubu :

1. Bilge Kağan külliyesinin planını çizerek ayrıntılı şekilde anlatınız.
2. Göktürk Heykel Sanatını detaylı bir şekilde anlatınız.
3. Uygur Şehir yapılarını detaylı bir şekilde anlatınız.

B grubu :
 
1. Kültigin Külliyesinin planını çizerek ayrıntılı şekilde anlatınız.
2. Göktürk Kaya resimlerini detaylı bir şekilde anlatınız.
3. Uygur mimarisini detaylı bir şekilde anlatınız.


4 Haziran 2017 Pazar

İslam El Sanatları ( Final )


2017 Çıkmış Final Soruları :

1. Osmanlı seramiklerini örneklerle anlatınız.
2. Maden bezeme tekniklerini açıklayarak anlatınız.

İznik Çini Fırınlar :

   İznik'teki çalışmalar iki döneme ayrılır. 1963 -1969 yılları arasında sürdürülen I. Dönem çalışmalarında Milet işi, Haliç işi, Şam işi, Rodos işi gibi isimlerle tanımlanmaya çalışılan Osmanlı seramik ve çinilerinin asıl ve önemli üretim merkezinin İznik olduğu, deforme ve yamuk parçalar, yarı mamul fragmanlar, pişirim malzemeleri yanında, içi doluyken çökmüş durumda bulunan fırın kalıntılarıyla bilim çevrelerince  kanıtlanmıştır. En önemli sonuç, o zamana kadar Osmanlı dönemi çini ve seramik merkezinin kesinlik kazanamamış üretim yeri konusunun çözümü ve ilgililerce kabul görmesi olmuştur.
   1969 yılında çalışmaların başka bölgelere kayması ile ara verilen İznik kazılarına 1981 yılında ''İznik Çini Fırınları Kazısı'' adı ile tekrar başlanmış ve halen devam edilmektedir. 1983 yılında II. Murat Hamamı doğusundaki alanda iki sondaj yapılmış. I. Dönem kazıları sırasında aynı alanda yapılan sondaj verileriyle birleştirilince 1984 yılından itibaren bu alanın kazısına başlanmıştır. Bu atölye bölgesinde şimdiye kadar dört fırın kalıntısı ortaya çıkarılmıştır.

Rumi Desenler :

   Fatih Sultan Mehmed dönemi sarayında yeni bir anlayışla yorumlanan rumi ve hatayi üslubunu '' Baba Nakkaş Üslübu '' olarak tanımlanmış. Fatih devri bezem üslubunu onun adıyla özdeşleştirmiştir. Rumi ve hatayi girift  bezeme yoğundur, damarlı çiçeklerin taçyaprakları içe kıvrılmış uçlarıyla üç boyutlu gibidir. Bu motif İznik seramiklerinin, Baba Nakkaş'ın etkisi altında kaldığı ilk evresinin karakteristik özelliklerinden biridir.
   Zemin rengi lacivert ( kobalt mavi ) olup, kompozisyonlarda ''rumi'' desen hakimiyeti vardır. 1480'den itibaren başlayan bu motif 1560 - 1570 arasında duraklasa da, 1620 sonlarına kadar devam eder. İznik seramiklerinde uygulama dönemi çok uzun olmuştur. Bezemeler iki şekildedir. Birinci şekilde '' rumi motifler '' objenin tamamına hakimdir. İkinci uygulamada ise '' rumi motifler '' farklı bir kompozisyonda tamamlayıcı desen olarak kullanılmıştır.
   Şah Kulu'nun öğrencilerinden olan Kara Memi ise Osmanlı süsleme sanatının en önemli sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Aslında müzehhip olan  Kara Memi özellikle kitap süslemesinde klasik kuralları esnetmiş ve yeni bir üslup ortaya koymuştur. Genellikle gül, lale, nergis, sümbül, haseki küpesi ve kır çiçekleri kullanmıştır. Saray nakkaşbaşı olan Kara Memi de selvi ve bahar ağaçlarını, asmaları, lale, gül, sümbül, kantaron çiçeği, zambak, karanfil çiçeği ve bunların goncalarını az miktarda sadeleştirme yaparak kullanmaya başlamış ve yeniden kullanılmaya başlanan kırmızı, yeşil, mavi, lacivert, turkuaz ve ağaç gövdelerindeki kahve renkleriyle İznik seramiklerinde bir bahar devri yaşanmıştır.

Kütahya Seramikleri :

Çanakkale Seramikleri :

Madeni Eser Yapım Teknikleri :

1. Döküm Tekniği
   Yüksek sıcaklıkta eritilmiş madenlerin, istenilen biçimlerde hazırlanmış kalıplara dökülerek dondurulması işlemine döküm denir.
   Dövme tekniğinde, usta her parça ile tek tek uğraşmak zorunda kaldığı için bu yöntemle çalışmak hem uzun hem de zahmetli bir iştir. Ancak döküm tekniğinde ise daha kısa sürede daha çok eser yapılabilir.
   Büyük boy eserler birkaç parça halinde dökülür, elde edilen bu eserler ise lehimle birleştirilir.
    Döküm tekniğinde en çok kullanılan malzeme ise tunçtur.
2. Dövme Tekniği
   İnce levha halindeki maden, örs yada kütük üzerinde çekiç yardımıyla şekillendirilir.
   Ağzı geniş olan tas, tabak, sini, sahan gibi kaplar genellikle dövme tekniğinde ve çökertme denen, levhayı içten çekiçleme usulüyle elde edilir. Yükseltme denen ve levhayı dıştan çekiçleme usulünde ise yüksek boyunlu derin maşrapa, ibrik, vazo gibi kaplar yapılmıştır.
   Dövme tekniğinin uygulandığı eserlerde kulp, ayak gibi kısımlar isteniyorsa bu paraçalar ayrıca yapılıp daha sonra  eserin gövdesine lehimle birleştirirlir. Ancak tek parça levhadan kulplu, ayaklı kaplarda yapılır.
   İnce işçilik isteyen bu teknikte en çok kullanılan madenler bakır ve pirinçtir.
3. Tornada Çekme Tekniği
   Kendi ekseni etrafında dönen levhaları, torna tezgahında istenilen biçimde şekillendirilerek yuvarlak gövdeli eserler üretilmiştir. Ancak bunlar seri üretim olup bir nevi fabrikasyon imalatlardır.

Madeni Eser Bezeme Teknikleri
  1. Kazıma Tekniği
  2. Çakma Tekniği
  3. Kabartma Tekniği
  4. Savat Tekniği
  5. Telkari Tekniği
  6. Kakma Tekniği
  7. Delik - İşi Tekniği
  8. Madeni Eseri Renkli Cam ve Değerli Taş ile Bezeme Tekniği
1. Kazıma Tekniği :
   Bu teknikle ucu sivri kalemler, keskiler ya da sivri uçlu kazıma aletleri yardımıyla eser üzerine çizgiler ve yivler işlenir. Daha sonra ise, açılan yivler içerisindeki madenler oyularak dışarıya çıkartılır. Madeni eserler, yivler ve derin çizgilerle bezenir.
2. Çakma Tekniği :
   Bu teknikte ucu küt kalemler ve çekiç kullanılarak yivler açılır, ancak kazıma tekniğinde olduğu gibi maden oyulup dışarı çıkarılmaz. Açılan yivlerin kenarlarına yığılan maden, törpüler yardımıyla temizlenir.
3. Kabartma Tekniği :
   Madeni eser üzerine değişik uçlu kalemler ve çekiç yardımıyla yapılan süsleme tekniğidir. Üç şekilde, yüksek kabartma, alçak kabartma ve kalıpla kabartma olarak madeni esere uygulanır. Bu kabartma süslemeler eserin içinden ya da dışından yapılabilir. Yüksek kabartma uygulanırken desen eserin içinden çekiçlenir ve yükseltilir. Alçak kabartmada ise eser hafif olarak dıştan çekiçlenir ve çökertilir. Kalıpla yapılan kabartmada ise aynı desenin friz halinde tekrar edilmesi sırasında kullanılan bir bezeme şeklidir. Kalın tunç bir çubuk üzerine çizilen desen, tavlanmış maden üzerine yerleştirilir, daha sonra ise çekiçle arkasında vurularak tunç çubuk üzerindeki desenin maden üzerine geçmesi sağlanır.
4. Savat Tekniği :
   Madeni eserin üzerine, daha önce kazıma tekniğiyle açılan yivlerin içine kükürt-bakır-kurşun karışımı siyah macun doldurularak yapılan süsleme unsurudur. Daha önceden hazırlanan macun, soğutulduktan sonra havanda dövülerek toz haline getirilir. Hazırlanan bu toz, yivlerin içine doldurulur ve maden düşük ısıda fırınlanır. Bu karışım eriyerek madene yapışır. Bu süsleme tarzı, daha çok altın ve gümüş eserlerin süslenmesinde kullanılmıştır.
5. Telkari Tekniği :
   Altın veya gümüş telleri, ince bir işçilikle eğip bükerek desenler yapıp bunları madeni zemine tutturma işine Telkari denir. Bu teknik özellikle ziynet ve süs eşyalarında kullanılmış bir bezeme tekniğidir.
6. Kakma Tekniği :
   Madeni eserler üzerinde açılan yivlerin, gözeneklerin ya da yuvaların içine başka renk ve madenin doldurulmasıyla elde edilen süsleme tekniğidir. Eser üzerine açılan yivlerin içine altın, gümüş ve bakır teller, açılan yuvalara ise altın, gümüş ve bakır varaklar yerleştirilir. Bu teknikte, eser üzerine yapılan bezemeler hem renkli hem de belirgin bir özellik kazanırlar.
7. Delik-işi Tekniği :
   Kesici ve delici aletler kullanılarak, madeni eserle üzerine yapılan delikli bezemelerdir. Bu teknikte, eserin üzerine çizilen desen dışındaki alanlar kesilip çıkartılır, bazen de zemin bırakılır sadece çizilen desen çıkartılır.
8. Madeni Eseri Mine, Renkli Cam ve Değerli Taş ile Bezeme Tekniği : 
   Eser üzerine açılan yuvalara veya lehimleme yoluyla elde edilen gözenekler içine değerli taşların, renkl camların ve mine gibi renkli dolguların yerleştirilmesiyle elde edilen süsleme tekniğidir.
   Madeni zemin üzerinde telleri lehimleyerek gözenek yapmaya ? denir, madeni zemini çökertme ya da oyma yapmaya ? denir.
   Mine ile madeni eseri süslemede şu yöntem kullanılır. Toz camlar ve renk veren maden oksit bileşimi yüksek sıcaklıkta eritilir, dövülerek tabaka haline getirilir daha sonra ise soğutulur ve tekrar dövülerek toz haline getirilir. Bu hazırlanan toz yıkanır, eser üzerine tatbik edilir. Son aşamada ise hazırlanan eser fırınlanır ve üzerinde toz halde bulunan cam eriri ve madene yapışır, buna bağlı olarak renk tonları geliştirilir.
   Mine tekniğinde süsleme daha çok altın, gümüş ve bakır madeni üzerine uygulanmıştır.

Cam :
   Cam temel maddeleri %70 silis (silisyumdioksit), %15 soda (sodyumkarbonat) ve potas(potasyumkarbonat), %10 kireç (kalsiyum karbonat ve %5 diğer katı maddeleri ile renklendiriciler karışımının yüksek sıcaklıkta 1500 C eritilmesiye oluşmaktadır.

Camın Yapım Teknikleri :

1. İç Kalıp Cam Yapım Tekniği
2. Kalıba Basma Tekniği
3. Mozaik Cam Tekniği
4. Üfleme Tekniği
    a. Serbest Üfleme
    b. Tüp Üfleme
    c. Kalıba Üfleme
3. Mozaik Cam Tekniği :
   MÖ.2000'den İslami dönemlere kadar kullanılan bu teknikteki ilk örnekler, tek renkli çubuk camların değişik motifler çıkaracak şekilde yapılmasıyla oluşturulmuştur. Fakat daha sonraları çok renkli birleşik çubuklar kullanılmaya başlanmıştır. Cam ustası farklı renklerdeki camları birleştirip ısıtır ve renkli çubuk karışımları oluşturur. Çekerek uzattığı bu camları küçük parçalar halinde keser, bunları bir kalıp içine yerleştirir. Cam parçalarının dökülmemesi için üzerine bir kalıp daha yerleştirir ve fırınlanır. Ağız kısmına cam çubuk yerleştirerek ağız kısmı oluşturulur. Sonrasında ya çark yardımıyla ya da ateşe tutularak parlaması sağlanır.

4a. Serbest Üfleme :
   Piponun ucu kızarıncaya kadar ısıtıldıktan sonra  suda biraz soğutularak potanın içinde erimiş olan cam alınır ve sürekli döndürülerek işleme masasına götürülür. Bir ucu ağza alınan pipoya üflenerek diğer ucundaki cam istenilen şekli aldığında, noble olarak adlandırılan diğer bir metal çubuğun ucunda bulunan bir parça erimiş cam, piponun ucundaki kabın dibine yapıştırılarak kabın pipodan kolayca ayrılması sağlanır. Pipodan ayrılan kısımda oluşan delik ağız haline getirilir ve cam nobleden ayrılarak tavlanır. Genellikle bu cam kapların diplerinde cam kırığı şeklinde oluşan noble izi bulunmaktadır. Günümüz cam yapımında da daha yaygın kullanılan bir tekniktir.
4b. Tüp Üfleme :
   Bu teknikte pipo yerine önceden hazırlanmış cam borular kullanılır. Cam borunun bir ucu ısıtılır ve sıkıştırılarak kapatılarak tüp oluşturulur. Bu tüpün diğer ucundan pipo yardımıyla üflenerek şişirilir ve istenilen şekil verildikten sonra tüpün geri kalan kısmı kırılır ve ağız düzleştirilir.
4c. Kalıba Üfleme :
   Öncelikle tahta, taş veya pişmiş topraktan, istenilen kalıplar yapılır. Isıtılmış piponun ucuna alınan cam topağı kalıp içine indirilir ve kalıbı dolduruncaya kadar, diğer ucundan üflenerek şişirilir ve istenilen form elde edilmiş olur. Kalıplar süslemeli olarak da yapılabildiğinden kalıplara camın üflenmesiyle işi de aynı anda yapılabilmektedir. Bu teknikle üretim daha da hızlanmıştır.

Tombak :
   Tombak, altın-civa karışımı ile kaplanmış bakır ve bakı alaşımı eşyanın genel adıdır.
    18. yy.'da ekonomik nedenlerle altın ve gümüş eserlerin yapımının azalması, altın görünümlü tombakların çoğalmasına neden olmuştur.




  

1 Haziran 2017 Perşembe

Anadolu Selçuklu Mimarisi ( Final )


2017 Çıkmış vize sorusu: Anadolu Selçuklu Mimarlığının gelişimini örneklerle anlatınız.
2017 Çıkmış final sorusu: Anadolu Selçuklu medrese mimarlığının gelişimini örneklerle anlatınız.

Kervansaraylar :

Anadolu Selçuklu mimarisinde en önemli yapı örneği Kervansaraylardır. Daha sonra Medrese ve Camii gelmektedir. Anadolu Selçuklularında ticaret çok önemli olduğu için ticari yapılar ön plandadır.
   Anadolu Selçuklular Sinop ve Antalya'nın alınması ile Kuzey ve Güney ticaret yollarına sahip olmuş, ipek ve baharat yollarının Anadolu'dan geçmesi, Venedikliler ile yaptıkları ticaret antlaşması ile Selçuklular ticari gelişmeye önem vermişlerdir. Bu nedenle Kervan yollarının güvenliğini sağlamak için oluşturdukları Derbent Sistemi ile Anadolu'da ilk sigorta anlayışını başlatmışlardır. Derbent sistemi  kervan yollarının yakınındaki köyleri yolun güvenliğinden sorumlu tutmuşlar bunun karşılığında köy halkını vergiden muaf kılmışlardır.
   Kervansaray inşası ticaret ile doğru orantılıdır. Genel olarak şehirlerarası yollarda yapılmışlardır. Kervansarayın ilk örneklerini Anadolu dışında Karahanlı, Gazneli ve B. Selçuklu da görmekteyiz. Bunlar ribat olarak geçmektedir. Ticaret den çok askeri amaçlıdır. Anadolu da ki Kervansaraylara ön örnek oluşturmuşlardır. Kervansaraylar 20-30 km. mesafelerle inşa edilmişlerdir. Bu aralık yol ve iklim koşullarına göre belirlenmektedir. Develerle yapılan Kervan yolculuğu ilkbahar ve sonbahar aylarında yapılmaktadır.
   Kervansaraylarda vakıf sistemi vardır. Bütün hizmetler 3 gün 3 gece ücretsizdir. Hayvanların yem ihtiyacı karşılanır. Yolcuya belirli erzak ve yiyecek verilir. Maaş ile çalışan hizmet ekibinde imam, nalbant, aşçı, ayakkabıcı, baytar vb. bulunur.
   Kervansaray yapımı su kaynağıyla bağlantılıdır. Hamam, fırın gibi yapılar dışında yer alır. Dış bağlantısı tek bir kapı ile sağlanır. Beden duvarları 10 - 12 mt. olabilmektedir. Tek katlı yapılardır. Süsleme taç kapıda toplanır. Bu nedenle taç kapı abidevi ve gösterişlidir. 3 - 4 mt. yükseklikte mazgal pencere açıklıkları bulunur.
    Kervansarayların birinci amacı ticarettir.Başka amaçla da kullanılmıştır. Ordunun ihtiyacı ve posta teşkilatının konaklaması için de kullanılmıştır.
   Kapalı birimlerde aydınlık feneri vardır. Avlu ve kapalı birimden oluşan hanların klasik şemasıdır. Avlu etrafında kapalı bir takım mekanlar vardır. Kapalı birimin ortasında zeminden yüksek sekiler bulunur. Hayvanların yükleri bu şekilde bırakılıp hayvanları kenara bağladıktan insanlarda yüklerin yanına yatar.
   Kervansaraylar 3 gruba ayrılmaktadır. 1. Kapalı birim (örtü sistemi tonozdur) 2. Açık avlulu birimler (açık avlu etrafında birimlerden oluşan hanlar) 3. Avlulu ve kapalı birimden oluşan. En yaygın olan klasik şema avlulu ve kapalı birimden oluşan Kervansaraya örnek verirsek, Aksaray Sultan Hanı'dır. Hem avlu hem de kapalı birim Kervansarayın bütün öğelerini barındırmaktadır. Banisi I.Aleaddin Keykubat dır. Üst örtü tonozdur. Kesme taştan yapılmıştır. Mazgal pencereler bulunur.Askeri mimariyi hatırlatan köşe kuleleri kurgusu vardır. Kayseri medreselerinde olduğu gibi. Özellikle sultan hanlarında avlunun ortasında bir köşk mescid bulunur. Yalın bir cephesi gösterişli bir taç kapısı vardır. Süslemelerin toplandığı diğer bir alan ise avlu ortasında bulunan mescid ve mihrabıdır. Aksaray Sultan Hanı'ı en süslü ve en gösterişli kervansaraydır. Avlulu ve kapalı birimden oluşan diğer önemli Kervansaray ise Karatay Hanıdır. Taç kapısında  ki geometrik, bitkisel, figürlü süslemeleriyle önemli bir yapıdır. Ayrıca cephelerinde orijinal çörtenler de yer almaktadır. Taç kapısında  insan ve hayvan figürleri de yer almaktadır.
   Kapalı birimden oluşan hanlara örnek verirsek. Öresun Hanıdır. Tek bir tonozla örtülmüşlerdir.
   Açık birimden oluşan, avlulu revaklı hana örnek Kırkgöz hanıdır. Avlu etrafında gelişen mekanlar mevcuttur. Büyük boyutludur.

Mezar yapıları:

  Anadolu Selçuklu mimarlığında mezar yapıları kümbet veya türbe olarak tanımlanmaktadır. Anadolu mezar yapıları hem kubbeli hem külahla örtülmüşlerid. Büyük çoğunluğu iç mekanda kubbe ile dışarıya külahla yansıtılmıştır. Mezar yapıları yuvarlak veya çokgen dir. Kümbet kesme taştan, 2 katlı olarak uygulanmaktadır. Alt katta gömü odası üst katta ise sembolik lahtin bulunduğu ziyaret bölümü yer almaktadır. Kare, altıgen, çokgen ve eyvan şeklinde Anadolu'ya özgü örneklerdir. Dışları süslü içi sadedir. Osmanlı da ise hem dış hem iç süslüdür. Kümbet içinde küçük bir mihrap nişine yer verilmektedir. Sekizgen en çok tercih edilen formdur. Anadolu Selçuklu mimarlığında banilerin türbesi yaptırdıkları yapı birimine bağlantılıdır. Anadolu dışındaki mezar yapılarının en önemlilerinden biri Tim'deki Arap Ata Türbesidir. Hem süslemeleriyle hem formuyla mezar mimarisinde  belirleyici olmuştur.
   Anadolu da ki mezar yapıları süslü olmakla beraber İslam coğrafyasına bakıldığında en yalın mezar yapıları And. Selçuklu döneminde görülür.Örnek verirsek Konya da ki Kılıç Arslan Türbesi önemlidir. Burada 10 Selçuklu sultanı gömülüdür. Kümbethane ya da Sultanlar türbesi olarak geçer. Türbe devşirme mlz. ile yapılmıştır. 12.yy. ikinci yarısında inşa edilimiştir.
   Selçuklu çağında baninin türbesi yapı ile ilişkilendirilmesi yaygın bir uygulamadır. Bani tarafından inşa edilen medrese ile ilişkisi bazen kapı açıklığı bazen de bir dua penceresi ile sağlanır. Örneğin Erzurum Çifte minareli de ana evyanın üzerinde türbe bulunur. Bazılarında ise sonradan ilave edilmiştir. Kayseri Huant Hatun Camiinde ya da Keykavus Şifahanesinde yan eyvanlardan birinin önü kapatılarak mezar yapısı olarak düzenlenmiştir.
   Türbenin ziyaret bölümü çini ile kaplıdır. Sekizgen form en yaygın olandır. Bağımsız mezar yapısına örnek Kayseri Çifte Kümbetdir.

Camiiler :

  Anadolu Selçuklu mimari süreci erken Türk beylikleriyle bir hazılık dönemi yaşar. Bazı plan tipleri ve yapı örnekleri ilk defa erken Türk beylikleriyle Anadolu'ya gelir Selçuklular 13.yy. da  bu mimari örnekleri geliştirirler ve 13.yy'da Selçuklu üslubu sürekli ve programlı bir şekilde ortaya koyarlar. Anadolu Selçuklularının mimari eseri yaptığı dönemde komşuları önemlidir. Komşuları ile olan  iletişimleri eserlerine yansımıştır.
    And. Selçuklu mimarisinde camii mimarlığı ön planda değildir. Bu boyut, tasarım ve süsleme anlamındadır. Camii mimarlığında asya ve islam geleneğine bağlı tipolojileri yeni yorumlar ile devam ettirmişlerdir. İslam geleneği  çok ayaklı mihrap önü kubbeli, Asya geleneği kubbeli, eyvanlı ve arkasında avlulu yapılardır. Asya islam geleneğini hem geliştirmişler hem de birebi örnekleride vardır. Camii mimarlığında bir kısmı çift fonksiyonludur. Camii medrese gibi. Camii mimarlığında bir çok örnekte iç avlu uygulaması devam etmiştir. Geleneğin devamı olarak ahşap ayaklı camiler karşımıza çıkar Selçuklunun tek kubbeli mescidleri önemlidir. Bu mescidler kapalı ve açık hazırlık mekanlar ile son cemaat yeri şemasını alacaklar. Bu şema geliştirilerek devam edecektir. Bir çoğu avlusuzdur aydınlık açıklığı ile iç avlu kurgusu yaşatılmaya çalışılmıştır. Bu camiilerin en karakteristik  unsuru mihrap önü kubbesidir. Bu kubber örneği 11.yy.'da İsfahan Mescid-i Cuması'dan geliştirilerek Anadolu'ya uygulanıyor
   And. Selçuklu mimarisinin camii mimarisi iki koldan destekleniyor. Birincisi Orta Asya Karahanlı, Gazneli, B. Selçuklu Camii mimarisi diğeri ise İslam Camii mimarisi üzerinden şekilleniyor. Örneğin Şam Emeviye Camii'sidir. Anadolu Selçuklu camii mimarisi plan şemasına göre incelenir. 1. Çok ayaklı mihrap önü kubbeli, (Konya Aleaddin Camii) 2. Çok ayaklı ortası açık avlulu, 3. Çok ayaklı enine planlı, 4. Çok ayaklı uzunlamasına gelişen planlı. Bunların dışında ahşap ayaklı ahşap ayaklı yapılarda mevcuttur. Bunların yanısıra Anadolu Selçuklu mescidleri de vardır.
    Kayseri Huant Hatun Camii çok ayaklı mihrap önü kubbeli plan şemasına sahiptir. Camiinin hemen yanında baninin türbesi yer alır. Baninin türbesinde medreseye bağlantı sağlanmaktadır. Baninin türbesinin yapı topluluğu içerisinde yer alması Anadolu Selçuklu mimarisine özgüdür.
   Konya Sahip Ata Külliyesi Camii en önemli özelliği Anadolu Selçuklularda bilinen  en erken ahşap destekli camii grubundandır. Anadolu da bilinen ilk çifte minareli ve taç kapısı olan camiidir. Çok ayaklı mihrap önü kubbeli yapıdır.
   Çok destekli ortası açık avlulu camiiler den günümüze sadece bir tanesi gelmiştir. Eski Malatya Ulu Camii dir. Mihrap önü kubbesi hemen arkasında eyvanımsı bir düzenleme ve açık avlusu vardır.
   Çok ayaklı enine gelişen camiilere örnek Sinop Ulu Camiidir. Çok ayaklı uzunlamasına gelişen camii Niğde Aleaddin Camii minaresi dahi günümüze orijinal ulaşmış bir yapıdır. Taç kapıda insan figürü vardır. Bir kadın bir erkek figürü ay ve güneşi simgeler.
   Amasya Gök Medrese Camii Bazilikal planlı bir örnektir. Medrese ile Camiinin birlikte ele alındığı bir örnektir.
   Anadolu Selçuklu mimarisinde kubbeli küçük ölçekli mescidler mimarinin gelişiminde önemlidir. 5 - 6 mt. çaplı kubbeler duvarlara oturmaktadır. Bu yapılarda beden duvarlarından kubbeye geçişte bir takım sorunların çözümlendiği görülür. Bu mescidlerin hazılık mekanıOsmanlının üç kubbeli son cemaat yeri mimarisinin öncü niteliğindedir.

Medreseler :

   Medrese mimarlığında bir takım birimler yer alır. Avlu, Eyvan, Kışlık dershane, Talebe hücreleri, Mescid, Türbe, Havuz/Şadırvan (Kapalı medreselerde daha yaygın kubbe açıklığının altında), Minare. Medrese mimarlığı Anadolu dışında gelişimini tamamlamıştır.
   Medrese mimarlığı avlusunun açık ve kapalı olmasına göre sınıflandırılır. Açık avlulu medreselerin en gelişmiş örnekleri Artuklularda görülürken kapalı avlulu medreselerin en gelişmiş örneği Anadolu Selçuklular'da görülür.
   Kapalı avlulu medreseler 4 ayak üzerinde taşınan küçük bir kubbe ile örtülüdür. Kubbenin ortasında mekanı aydınlatmak için büyük bir açıklık bulunmaktadır. Kapalı avlulu medresede en önemli örnek Sahip Ata Medresesidir. Bu yapının en önemli özelliği taç kapı düzenlemesidir. Taç kapı etrafında yazı kuşağı bulunmaktadır. Yasin ve Fetih süresi taş kabartma olarak ele alınan tek örnektir. Medresenin hemen yanında bir mescid bulunur. Medrese ile ele alınmış bir mescid örneğidir.
  Açık Avlulu Medreseye örnek ise Kayseri Çifte Medresedir. Kayseri de ki en büyük Selçuklu yapısıdır. Medresenin köşesine Türbe yerleştirilmiştir. Medrese ile Şifahane birlikte ele alınmıştır. Dönemin yaygın bir uygulamasıdır.
   Diğer bir örnek ise Konya Karatay Medresesidir. Taç kapısındaki en önemli süsleme taş işçiliği ile oluşturulmuştur. Taç kapı kurgusu  Konya Alaaddin Camii taç kapısına benzemektedir. Karatay medresesinin en önemli özelliği çini süslemeleridir. İç mekanda kubbedeki süslemelerdir.
   Anadolu Selçuklu mimarlığı için mozaik çini tekniği oldukça önemlidir. Çok yaygın olarak kullanılmıştır. En güzel örnek ise Konya Sırçalı Medresedir. Hem bitkisel hem geometrik  süslemeleri bir teknikte görmek mümkündür.
   Sivas Gök Medrese de çini süslemelerinden dolayı Gök Medrese adını alır. Anadolu ortaçağından günümüze ulaşmış avluda çağının en büyük havuzu yer alır. Aynı zamanda mihrap nişinde hayat ağacı bildiğimiz tek uygulamadır.
  


29 Mayıs 2017 Pazartesi

Barok Resim ve Heykel Sanatı (Final)


  Arkadaşlar Final sınavı Caravaggio dan Fransa, İspanya, Hollanda ve Belçika da Barok'a kadar olacaktır.. Bernini ve Maniyerizm yoktur.



18 NİSAN 2017 DERS NOTU


İTALYAN BAROK RESİM SANATI :

MICHELANGELO MERISI DA CARAVAGGIO (1571 - 1610)

İtalyan ressam aşırı doğalcı bir üsluba sahip. Milano da Simone Peterzano'nun yanında çıraklık yapıyor. Sonra Roma da Guiseppe Cesare diğer adıyla d'Arpino'nun atölyesinde çalışıyor. Bu atölyede yaptığı resimler;
  • HASTA BAKÜS YA DA OTOPORTRE OLARAK BAKÜS, 1593                             Modeli kendisi olmuştur.
  • MEYVE SEPETLİ ÇOCUK
KARDİNAL FRANCESCO del MONTE ilk patronudur. Onun zevkine uygun konular işlemeye başlıyor. Yani gündelik yaşamdan sahneleri resmediyor. Gündelik resim hiyerarşide üst sıralara geçiyor.
  • FALCI
  • ÜÇ KAĞITÇILAR, (Bu iki resim geç 16.yy en yaratıcı resmi, ayaktakımını alıp anıtsal boyutlarda yapmak ilk kez Caravaggio tarafından gerçekleşiyor.)
  • BAKÜS YA DA SARHOŞ BAKÜS
  • MEYVE SEPETİ, (Gizli anlamlar Vanitas; boşluk yada hiçlik anlamına gelir. Diğer anlamıda kibirdir. Canlıların ilahi düzen karşısında aczini, dünyevi zevklerin ya da başarıların boş olduğunu vurgulayan düşünceleri natürmort biçiminde görselleştirilmesine vanitas diyoruz.)
  • HOLOFERNES'İN BAŞINI KESEN JUDİTH, (Apokrif kitap da,Judith Asurlu general Holofernes'in ülkesi İsral'i işgal etmesini engellemek için öldürmeye karar veriyor. Güzelliği ile meşhur Judith çadırında generali sarhoş ettikten sonra başını kesiyor. Böylece ülkesini kurtarıyor. Caravaggio tam kesilme anını resmediyor. Rönesans ta merkeziyetçi anlayış vardı Barok da ise figürler diagonal hat üzerinde resmediliyor. Etkiyi artırmak için. Barok sanat da açık kompozisyon anlayışı var. Resimlerde olayın çerçevenin dışında da devam ettiğini hatırlatan imgelerle anlatıyorlar. Perde, haç, sütun, çıkmaya çalışan figürle yaparlar. Klasik sanatta duygularını ifade etmeyen figürlerin yerini psikolojik yansımalar bıraktığını görüyoruz.)
  • AZİZ MATTA'NIN ÇAĞRILIŞI (Kilise şapelinde halka açık ilk başyapıtı, ışık sağ üst kösede İsa'nın elini ve yüzünü aydınlatıyor. Bu resim ademin yaratılışını yansıtıyor. İsa ikince adem olarak yansıtılıyor. Rönesans ta yaygın ışık kullanılırdı. Barok da Tenebrizm denilen Aydınlık ve karanlık alanların dramatik etkiyi artırmak amacıyla karşıtlık oluşturacak biçimde düzenlenmesi.)
  • AZİZ MATTA'NIN ŞEHİT EDİLİŞİ, (Caravaggio yoğun bir şiddeti temsil etmekten hiçbir zaman çekinmez.)
  • AZİZ PAUL'ÜN DİN DEĞİŞTİRMESİ, (Apokrif İncil den alınma Aziz Paul Hristiyan olmadan önce Yahudi idi.)
  • AZİZ PETER'İN ÇARMIHA GERİLİŞİ, (Aziz Peter ve onu çarmıha geren insanlar gerçekçi, Aziz Peter'in yüzündeki korku ifadesi, figürlerin diagonal bir hat üzerinde kurulmuş ve O an verilmiş, Chiaroscuro yani ışık ve gölgenin tezatlığı kullanılmış.)
  • EMMAUS'TA YEMEK, (Masanın üzerindeki meyve sepetinde her biri bir şey simgeliyor. Nar cemaati vb., sepetin gölgesi balık, arka plan nötr)
  • AZİZ MATTA VE MELEK, ( Kilise Aziz'in yaşlı ve kaba çizilmesinden dolayı resmi kabul etmiyor. Azizin okuma yazma bilmeyen biri gibi yansıtılması. Barok da dünyada ki gerçeklerin ancak tanrıdan öğrenileceği mottosu var.)
  • KUŞKUCU THOMAS
  • İBRAHİM PEYGAMBERİN OĞLU İSHAK'I KURBAN EDİŞİ
  • İSA'NIN MEZARA KONULUŞU, (Sunak üzerinde yer alan resim gerçek mekanla ilişki içerisindedir. Barok dönemde çok karşılaşılır.)
  • YILANLI MERYEM, (Papa V.Paul ile tanışıyor. Aziz Peter kilisesinde sunak panosu yapıyor. Bebek İsa yılanın başını ezmektedir. Fakat resim kabul edilmez. Bunun sebebi alınan konsil kararıdır. Kutsal kişilerin resim ve heykelleri uygunsuzluğu ifade eden herşeyde ayrıştırılacak kararıdır.)
  • MERYEM'İN ÖLÜMÜ, (Meryem ana fakir ve bayağı gösterilmiş. Vücudu şişmiş, ayakları çıplak, bir dedikodu nehir de boğulan bir hayat kadınını resmettiği söyleniyor. Bunun yanında Caravaggio bir düeollo sonucu birinin ölümüne sebeb veriyor. Roma dan Milano ya oradan Maltaya St. Jan şövalyelerine katılıyor. Kilise onun yakalanması için başına ödül koyuyor.)
  • VAFTİZCİ YAHYA'NIN BAŞININ VURULMASI
  • GOLIATH'IN BAŞIYLA DAVUT, (Caravaggio kesik başta kendini resmediyor. Kötü biri olduğunu biliyor. Papa dan bir af belgesi niteliğinde bunu yapıyor.)
8 MAYIS 2017 DERS NOTU

FRANSA BAROK HEYKEL SANATI :

En büyük mesenler saray ve kilisedir. Katolik kilisesi Protestanlara karşı başlattıkları reform hareketleri sonucu olabildiğince çekici olması isteniyor. Katolik inancını güçlendirmek için yapılıyor. Kiliselerin bol ışık alması isteniyor içinde de resim ve heykel süslemeler. Bir diğer mesen de belediyelerden talep geliyor. Bunların yanı sıra aristokratlar ve burjuvalar yer alıyor. Sanatçılar dini, mitolojik (saray ve çevresi istiyor), çok sayıda portre yapılıyor (aristokrasi ve burjuva), manzara ve natürmort (özellikle de kuzeyde tercih ediliyor), tarihi konular ve savaş sahneleri karşımıza çıkıyor.

VERSAILLES SARAYI VE HEYKEL


  • 13. LOUIS'İN AV KÖŞKÜ (1601 -1638) Versailles Sarayı yerindeki ilk yapı
  • 14. LOUIS'İN SARAYI (1638 - 1715) döneminde Versailles Sarayına dönüştürülüyor.

Versailles Sarayı Avrupa da örnek teşkil ediyor. Sonraki sarayları etkiliyor. 14. Louis maliye müfettişinin ihtişamlı sarayını görüp Versailles sarayını yaptırıyor. Bu sarayı en iyi malzemeler ile en iyi sanatçılar tarafından yapılıyor.

  • BAHÇELER
  • KAMERİYE
  • CHAPEL
  • KRALİÇENİN YATAK ODASI
  • 14. LOUIS'İN ODASI
  • AYNALI SALON
  • OPERA SALONU
  • M. ANTOINNETTE'İN TİYATROSU



PIERRE PUGET (1620 - 1694) En önemli heykeltıraş. Bernini den etkileniyor. Kabartmalar yapıyor.

  • TOULON BELEDİYE SARAYI, 1656, (ATLAS BALKONU TUTUYOR) Belediye sarayının giriş kapısının iki yanına Atlas figürünü dünyayı sırtında taşıyan mitolojik figürü yerleştiriyor. Belediyenin karar verme fonksiyonu ile Atlas'ın özdeşleştirilmesi var.
  • CROTONE MILON'U, 1672, En önemli eseri. Versailles sarayında bir köşe için yapmıştır. Mitolojik konu
  • MERYEMİN GÖĞE YÜKSELİŞİ, 1664, Alçak ve Yüksek kabartma kullanıyor.
  • İSKENDER VE DIOGENES, 1692

FRANCOİS GIRARDON (1628 -1715)Heykeltraş

  • NYMPHELERİN HİZMET ETTİĞİ APOLLO, 1666, Versailles sarayının bahçesinde en önemli çalışması.
  • PERSEPHONE'NİN (PROSPERPINE) KAÇIRILIŞI, 1677, Berninin heykellerine benzer özellikleri sarmal kompozisyon, hareketli, dört yandan görünecek Barok dönemi tipik heykeller.
  • KARDİNAL RICHELIEU'NÜN MEZARI, 1675
  • 14. LOUIS BRONZ ATLI HEYKELİ, 1699

ANTOINE COYSEVOX (1640 - 1720)

  • KARDİNAL MEZARININ MEZAR ANITI, 1689

FRANSA BAROK RESİM SANATI :



NICOLAS POUSSIN (1594 - 1665)En önemli sanatçıdır. Resim de İtalya da Carvaggio fransa da ise Poussin dir. Mitolojiye ilgi duyuyor.

  • OTOPORTRE, 1650
  • ECHO VE NARSİS, 1628
  • MUSA'NIN BULUNUŞU, 1651
  • ET IN ARCADIA EGO, 1637, ve ben arkadyadaydım anlamına geliyor.
  • FLORA'NIN ZAFERİ, 1631
  • SABİNLERİN KAÇIRILIŞI
  • PARNASSUS, 1650
  • DANS, 1638

GEORGE de la TOUR, 1593 - 1652İki akım oluyor. Akademi ile idealizm diğeri ise gerçekçilik. Gerçekçi betimleme deyince italya da Caravagio akla geliyor. Tour da onun etkisi altında kalıyor. Resimlerinde genellikle mum ışığı ile aydınlatılmış iç mekanlar, çok az figür, yalın ve dingin anlatım tarzı, hem gerçekçi, hem de ışık gölge karşıtı kullanıyor.

  • MARANGOZ YUSUF VE İSA, 1645 (Gerçekçi yaklaşım, ışık ve gölge karşıtlığı)
  • ÜÇKAĞITÇI, 1635
  • KANDİLLİ MAGDELENA, 1640
  • ÇOBANLARIN SECDESİ, 1644
  • FALCI, 1632
  • HURDY - GURDY ÇALAN, 1631

CLAUDE LORRAIN (1600 - 1682)Figür çizmeyi sevmiyor. Manzara resimleri yapıyor. Manzaralarında bazen figürler yer alıyor. Bunlarıda asistanlarına yaptırıyor.

  • AZİZE URSULA'NIN GEMİYE BİNİŞİ, 1641, Hayal gücü ile resmediyor, antik mimari unsurlar var. Dini konudan ziyade manzara öne çıkıyor.
  • DELOS'TA AENEAS, 1672
  • GÜN DOĞUMUNDA LİMAN, 1643


16 MAYIS DERS NOTU

İSPANYA BAROK RESİM SANATI :
17.yy İspanyadaki resimlerin bir çoğu dini konulu, sanatçıların mesenlerinin başında kilise geliyor. Dini konular ve portre çok yapılıyor. Mitolojik konuları kilise tasvip etmiyor. Çıplak resim yapanlar soruşturuluyor. Velazquez de mitolojik konular karşımıza çıkıyor.

DIEGO RODRIGUEZ de SILVA VELAZQUEZ (1599-1660)Saray ressamıdır. En önemli sanatçıdır. Caravaggio nun gerçekçi bakış açısı çok etkiliyor.Mitolojik konuları günlük yaşamdan bir kesitmiş gibi sunuyor.

  • APOLLON VULCAN'IN DEMİRCİ ATÖLYESİNDE, 1630
  • AYNALI VENÜS, 1649
  • BREDA'NIN ANAHTARLARININ TESLİMİ (LAS LANZAS), 1634
  • DOKUMA ATÖLYESİ, 1657
  • PRENS BALTHASAR CARLOS, 1635
  • NEDİMELER LAS MENINAS, 1656
  • ÇARMIH, 1632
  • BACCHUS'ÜN ZAFERİ, 1629
JOSE de RIBERA (1591 - 1652)Dini konulu resimlerle tanınıyor. Aziz ve Azizelerin yaşam öyküleri ile ilgili resimler yapıyor. En dramatik anlar resmediliyor.
  • ST. BARTHOLOMEUS'UN ŞEHİT EDİLİŞİ, 1639
  • ST. ANDREW, 1630
  • KUTSAL ÜÇLÜ, 1635
  • DEMOCRITUS, 1630
  • APOLLO VE MARSYAS, 1637
  • KADINLARIN DÜELLOSU, 1636
  • SAKAT DİLENCİ, 1642
FRANCISCO de ZURBARAN (1598 - 1664)Dini konulu resimler ve natürmort çok yapıyor
  • ST. FRANCIS, 1660
  • CADIZ KUŞATMASI, 1634
  • NATÜRMORT, 1633
BARTOLOME ESTABAN MURILLO, (1617 - 1682)Carvaggio etkisinde yoksul ve dilenci çocukları işliyor. Bu çocuklar güleryüzlü ve mutlu tasvir ediyor.
  • KÖPEKLİ ÇOCUK, 1650
  • ZAR ATAN ÇOCUKLAR, 1670
  • KAVUN YİYEN ÇOCUKLAR, 1645
  • KÜÇÜK MEYVE SATICISI, 1670
İSPANYA BAROK HEYKEL SANATI :

Genellikle ahşap ve üstü boyalı şekilde yapılıyor. Kiliselerde yer alıyor. Heykellerin boyanmasını ressamlar üstleniyor.
23 MAYIS 2017 DERS NOTU

HOLLANDA BAROK RESİM SANATI :

REMBRANDT van RIJN (1606 - 1669)Ciddi bir koleksiyona sahip. Maddi durumu genelde iyi. Rembrandt deyince akla ilk gelen ilk şey ışık. Işık ustası. İkinci özelliği dokuları iyi yansıtması tenin dokusu, kumaş dokusu vb. Portre ressamı olarak ünleniyor. Protestan ahlakı uyarınca hangi mesleğe sahip olursanız olun onu en iyi yapmanız gerekiyor. Meslek tanrı tarafından insana verilen bir ödev olarak görülüyor. Lüks ve ihtiyaç dışı harcamalara karşı. Hollanda da ticaret çok önemli. Burjuvanın zenginleşmesi. Sanatın koruyucuları olarak bir burjuva kesimi ortaya çıkıyor. Onların beğenileri 17.yy Hollanda sanat anlayışını belirliyor. Bu da jan resimleri manzara ve natürmort olarak ortaya çıkıyor.
  • OTOPORTRE, 1634
  • HENDRICKJE STOFFELS YATAKTAN BAKARKEN, 1648
  • ANNESİNİN PORTRESİ, 1639
  • TITUS OKURKEN,
  • FRANSİSKEN KEŞİŞİ OLARAK TITUS,1660
  • MUSEVİ GELİN
  • DANAE, 1636, (MİTOLOJİK KONULAR)
  • KUMAŞÇILAR LONCASI, 1662
  • DR. TULP'UN ANATOMİ DERSİ, 1632, (CERRAHLAR LONCASININ SİPARİŞİ)
  • ANATOMİ DERSİ,1656
  • GECE DEVRİYESİ, 1642
  • YÜZÜLMÜŞ SIĞIR, 1655
  • EMMAUS'TA YEMEK, 1648
BELÇİKA BAROK RESİM SANATI :

PETER PAUL RUBENS (1577 - 1640) Kendisi Katolik, yaşamı boyunca maddi sıkıntı çekmeden yaşayan ender ressamlardan birisidir. İspanyaya elçilik vazifesi ile gidiyor. Velazquez ile beraber bir atölye tutuyorlar. Daha çok mitolojik konulu resimler yapıyorlar. Dini konulu resimleri yapıyor. Bir dönem hümanistlerle birlikte, bir dönem italyayı dolaşıyor. Böylelikle resim ile ilgili bilgisini artırarak belçikaya dönüyor. Rubens'in özelliği resimlerinde hareket olmasıdır.
  • OTOPORTRE, 1638
  • MÜJDE, 1609
  • ÇARMIHTAN İNDİRİLİŞ, 1608
  • ISABELLA BRANDT İLE PORTRESİ, 1610
  • KRALLARIN SECDESİ, 1626
  • MASUMLARIN KATLİAMI, 1621
  • ÇİÇEKLER ARASINDA MERYEM, 1620
  • SUZANNE NATURMONT
  • KÜÇÜK KÜRK, 1636
  • AŞK BAHÇESİ, 1632