6 Ocak 2016 Çarşamba

Avrupa Tarihi Ders Notları ( FİNAL )

EGE UYGARLIKLARI  :

 Girit adası(önemli), Kiklat adaları, Yunan anakarası Bizans Uygarlığı  > Etnik kökenlerine dair kesin bilgiler yok  Yunan anakarasında Miken uygarlığı ortaya çıkıyor. Bizans uygarlığını da kendilerine katıyorlar.  Yunanlılar kendilerine Helenler diyorlar. MÖ 1200lü yıllarda karanlık döneme giriliyor. Miken uygarlığı yazıyı yalnızca kayıt-muhasebe işleri için kullanıyorlar, edebiyat-şiir için değil. Karanlık  dönemde de yaklaşık 400 yıl kadar yazı hiç kullanılmıyor.

MÖ 800lü yıllarda kolonileşme başlıyor. Karanlık çağların sonlarına doğru nüfus ve dolayısıyla ihtiyaçlar artıyor. Koloniler Akdeniz'e yayılıyor. Ortak bir dilleri, dinleri ve kültürleri olduğu için genel olarak uygarlıktan bahsedilir. (Eski Yunan  Atina ve Sparta temel merkezleridir. Atina'nın etrafına Attika, Sparta çevresine Peloponnes denir. Yazı tekrar kullanılmaya başlıyor ama eski yazı değil, aynı zamanda Edebiyat için de kullanılmaya  MÖ. 5. yy'da Klasik Dönem başlıyor. Perikles (MÖ 495-429) Atina'nın en parlak dönemi. Demokrasi - kadınları, köleleri ve yabancıları dışlayan bir demokrasi- hüküm sürüyor. 20000 erkek egemenliği vardır ve Roma'nın Atina'yı işgaline, MÖ 146'ya, kadar sürer.

MÖ 490  > Doğu'dan Persler Yunanlılara saldırıp 10 yıl kadar Anadolu'ya hakim olurlar. Bu durum karşısında Yunan şehir devletleri birleşir. MÖ 431-404  > Peloponnes Savaşı (Sparta-Atina savaşı) Yunan uygarlığını ikiye bölüyor. Sparta  Helenistik dönem  başladığı sırada Makedonlar da kuzeye doğru inmeye başlar. Büyük İskender  ortaya çıkar. Anadolu'da Persleri yener ve Yunan coğrafyası Hindistan'a kadar genişler. Köleler insan yerine konulmaz. Öldürülmelerinin cezası bile yoktur. Sahipleri tarafından azad edilirlerse öldürmeleri yasak olur ama yine de vatandaş sayılmazlar. Din, erken dönemlerde ilkel animizm ve fetiş kültürü vardır. İlerleyen dönemlerde çok fazla tanrı kültürü oluşur. Şeytan, günah gibi kavramlar yoktur ama kendini beğenmek ve kibir sevilmez, tanrıların bu durumda onları cezalandıracağına inanırlar. Kurban kavramı vardır. Tek bir inanış yoktur,  hayvanlar kurban edilse de karşı çıkanlar da vardır.

FELSEFE : Bilgelik aşkı. Çoktanrılı inanış biçimine karşı çıkıştır. Arkaik dönemde ortaya çıksa da esas SOKRATES en önemli filozof. 399 yılında idama mahkum edilir, düşüncelerini kabul etmemesi durumunda serbest bırakılacak olmasına rağmen bunu kabul etmez. "Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir" sözüyle şüpheciliği ön plana çıkar. PLATON  MÖ 429-347 (Eflatun) Sokrates'in öğrencisidir.'Akademi' ismini verdiği okulu kurar. Evrenin  yaratılışı üzerine düşünceler, idealar sistemi, idealizmin çıkışı. ARİSTOTELES Platon'un öğrencisidir. Kurduğu okul 'Lise' Yunan felsefesine sistem getirmiştir. Her türlü alanda hizmet vermiştir. Büyük İskender'in hocası.

EDEBİYAT : Destancılar: Homeros (İlyada & Odysseia)  Ağıtçılar: ?, Ksenofanes doğa felaketleri ve açlık karşısında ağıt yakarlar.
İdil Yazarı: Vergilius köy yaşamını anlatan şiirler yazar. Şiir ve müzik bu dönemde hep iç içedir. Lir önemli bir çalgı aletidir. Müzik hep insan sesine eşlik eder,
Barok dönemine kadar da böyle devam edecek.

TİYATRO : kökeni dinsel festivallerdir. İlk oyun Yunanlı Dionysos festivalinde gerçekleşir. Zevk ve aşk tanrıçasıdır. Spor dışında tiyatro da bir yarışma alanıdır.

TRAGEDYA en önemli dallarındandır. Keçi şarkısı demektir. İnsanın uç duygular arasında gel git yaşamasıdır. Sofokles ve Evripides önemli tragedya yazarlarıdır. Kral Oidipus (Freud'u etkilemiştir) ve Elektra Sofokles'in en ünlü eserleridir. Günümüze bu oyunların 32 tanesi kalmıştır.

KOMEDİ tiyatro yazarlarının politikacılarla alay etme hakkı vardır, komedi de buna dayanır. Aristofanes (eserleri Kuşlar, Bulutlar) en ünlü komedi yazarıdır.

BİLİM : Yunan felsefesinin alt dalı olarak geçer. Thales (MÖ 636-544) MÖ 7,6. Yylarda dünyanın, hayatın, evrenin kökenine kafa yorar. Thales'e göre ilk madde sudur. Ateş olduğuna inananlar da vardır, Efesli Herakleitos bunlardan biridir. MÖ 5. yy'da Empedokles evrenin, dünyanın yapı maddesinin ateş, su, hava ve toprak olduğuna Hipokrat, tıp biliminin kurucusudur. İlk kez insanın iyileştirilmesi için din ve büyü dışında ilaç kullanımını önerir. Kamu sağlığı ve hijyen kavramlarını öne atar.

Herakleitos "aynı nehirde iki kez yıkanılmaz" diyerek ilerleyen zaman kavramından bahseder. Thales, matematik ve geometrinin kurucusudur. Mısır'dan ticaret yoluyla geldiğine inanılıyor ama kesin bir bilgi değildir. Mısır'daki tarımdan dolayı matematik gelişmiştir. Pitagoras, sayıların babasıdır, Pisagor üçgeni önermesini ortaya koymuştur. Müzik alanında da önemli  buluşları vardır. Harmoni, matematiğin dünyanın harmonisini sağladığına inanır. Arşimet, yerçekimi ve suyun kaldırma kuvveti.Eratosthenes, dünyanın çapını %1 yanılmayla bulmuştur

TARİH : Halikarnassoslu Herodot (MÖ 5.yy) tarihin babası olarak bilinir. Politik Tarih >  Tukididis (MÖ 5.yy) ve Ksenefon (MÖ 428-354) MÖ 6.yy günümüz ekonomisinin kökeni. Doğanın zarar gördüğüne inanılır. Erozyonu engellemek için ağaç dikerler. Zeytin ve zeytin ağacı dikimine önem verirler.

MÜZİK : Makamlar vardır. Notaların belli bir düzende aritmetik olarak ilerlemesidir. Günümüzdeki nota sisteminin kökeni Pitagoras'a dayanır.

OLİMPİYATLAR: 292 olimpiyat düzenlenmiştir. Dini törenmiş gibi yapılırlar. En önemli sporcuları güreşçi Krotonlu Milon. Ödül öküzdür.

HELEN İMPARATORLUĞU :

Bugünkü Makedonya'da kurulmuştur. Yunan Uygarlığının bir nevi devamıdır. Yunan'ın Anadolu'yla harmanlanmış hali gibidir. Yunanca konuşuyorlar ve kendilerini Yunan olarak görüyorlar ama Ege Uygarlıkları onları Yunan olarak görmüyor. Krallık vardır ve babadan oğla geçer. 2. Philip kral olunca -bu dönemde Yunan devletleri zayıflamış durumda- yenilikçi bir ordu kuruyor. Yunan polis devletlerinin kendilerine ait orduları yok.

Makedonya'da var ve mızrak, mancınık kullanıyorlar. Orduyu kurduktan sonra kendi hakimiyetini güçlendiriyor ve Yunan coğrafyasına hakim oluyor. MÖ 336'da suikasta uğruyor. Oğlu İskender 20 yaşında tahta geçiyor. Babasının katillerini bulup cezalandırıyor ve ülkesinde barışı sağlıyor. Komutanı Dairus olan ordusuyla beraber Çanakkale Biga'ya geçip Persleri yeniyor. Ordu Anadolu'ya yayılıyor ama askerler çok ağır çadırlar ve yemekler taşıdıkları için çok yavaş ilerliyorlar.
İskender fethettiği yerlerde kendi ismiyle şehirler kurar. Bu kentler hem kendi kültürlerinin hem de Yunan kültürünün etkilerini taşır. 10 yıl içinde Hindistan'a kadar gidiyorlar. Adriyatik denizinden Hindistan'a kadar kısım fethediliyor. Ordudaki askerler isyan edip geri dönüyorlar. İskender Babil'de ölüyor. Çok genç öldüğü için varisi yok, komutanlar arasında fethedilen yerler paylaşılıyor ve bu yüzden sürekli savaşlar oluyor.

Bergama, Komagene krallıkları ilerleyen zamanda Roma egemenliğine giriyor. İskender'den önce ordular bir yeri fethedince yağmalardı ama İskender kültürle barışık. Evliliklerle barışçıl bir ortam sağlıyor, kendisi de Persli bir kızla evleniyor. Kentlerde yönetime sadece kendi adamlarını getirmez, maliyeye kendi adamları bakar ama kalanlar yerel yönetimdendir. Komutanlarla sürekli gerilim içindedir çünkü komutanlar diğerlerini barbar (kendilerinden olmayan) görüyor. İskender beraberinde bilim adamları ve edebiyatçıları da götürüyor. İskender'in ölümünden sonra bilinen en önemli krallık Mısır'dır. Ptolemaios kurucusudur. 7. Kleopatra Helenizm hareketini devam ettirir.

İTALYA-ROMA :

Yavaş yavaş güçlenen bir uygarlıktır. MÖ 8.yyda kurulmuştur. Roma medeniyeti 3 başlıktaincelenir:

ROMA KRALLIĞI (MÖ 753-509)
ROMA CUMHURİYETİ (MÖ 509-27)
ROMA İMPARATORLUĞU (MÖ 27)

Roma'nın kent olarak kuruluşu MÖ 21 Nisan 753. Romulus ve Remus Tiber nehrinde kurmuşlardır. Romulus Remus'u öldürüp kente kendi adını verir. Bu dönemde burada Latinler yaşıyor. Etrüskler daha güneyde Roma'nın krallık döneminde yaşıyorlar. Kökenleri bilinmiyor. Krallık döneminde 7 kral var, 1.si Romulus. Cumhuriyet döneminde Akdeniz coğrafyasına hakim oluyorlar MÖ 27 İmparatorluk döneminin başlangıcı. İlk imparator Augustus. Jules Sezar İmparator değildir, Cumhuriyet döneminde kendini diktatör ilan etmiştir. MÖ 44'te ölümünden sonra üçlü yönetim kurulur. İmparatorluk döneminde ilk 100 yıl çok güçlülerdir. İngiltere'ye kadar genişlerler. Mısır, Mezopotamya, Okyanus Roma imparatorluğunundur. 4.yy'da kuzeyden gelen akımlarla Roma imparatorluğu zayıflamaya başlar. 395 yılında Doğu(Bizans) ve Batı Roma olarak ikiye ayrılırlar.

Doğu ve Batı ayrı iki imparatorluktur. Batı Roma imparatorluğu MS 476 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu 1453'te (İstanbul'un fethiyle) sona eriyor.

DİL: Yunan Yunanca konuşur, Bizans Latince.
DİN: Yunan çok tanrılı, Roma farklı tanrı isimleriyle aynı tanrılar
COĞRAFYA: Yunan denize dayalı(ticaret gelişmiş) toprak az ve adalardan oluşuyor. Roma kara medeniyeti.
BİLİM: Yunan felsefe, sanat ve edebiyat. Roma Hukuk(çok genişleyen toprakları idare etmek için bürokrasi gelişmiştir), mühendislik ve mimarlık.

0 yılında Hıristiyanlık doğuyor. Roma'da yaygınlaşmaya başlıyor. Başlarda Hıristiyanlık yasaklanıyor ama 4.yy'da Roma imparatorluğunda çok yaygınlaştığı için artık kabul ediliyor ve resmi din ilan ediliyor. Bu kez de çok tanrılı inanış yasaklanıyor.

Önemli ailelerden seçilenler tarafından yönetim oluşuyor(Aristokrasi) Yetkilerini tanrılardan aldıklarını iddia ediyorlar. Çok tanrılı inanışta yönetim tanrıların izniyle olur, gelişim buna bağlıdır inanışı yerleştirilmeye çalışılır.

Plep (asil olmayan) ve Patrisyen(asil) olarak iki grup vardır. Plepler patrisyenlere karşı ayaklanma başlatıyor. MÖ 336'da önemli zaferler kazanırlar. Bu tarihten sonra iki konsülden biri plep olmuştur. Bir patrisyen bir plep şeklinde yönetimde yer alıyorlar. MÖ 172'de iki konsül de pleplerden oluşuyor. Cumhuriyet zamanla olgunlaşıyor.

Bugün Roma'da başlayan cumhuriyet önce İtalyan Yarımadasına yayılıyor. MÖ 275'te İtalya Yarımadası ele geçiriliyor. Bazı topraklar yağmalanıyor ve zenginlik halka dağıtılıyor. Romalı vatandaşlar bu durumdan memnunlar. Bir başka yöntem de onları himaye altına almak. Onlara vatandaşlık sağlanıp vergi alınıyor. Roma kültürü yayılıyor. Kolonilerle anlaşma imzalanıyor. Bu anlaşmaya göre Roma'ya dış tehdit olursa koloniler, kolonilere dış tehdit oluşursa Roma destek olacak. Roma henüz kara uygarlığı.

MÖ 800'de Fenikeliler tarafından kurulan Kartaca (bugünkü Tunus) çok güçlenir ve Akdeniz'de birçok noktaya ve İtalya'daki ticaret yollarına sahip olur. İtalya çizmesinin çevresindeki adalar ticari kolonilerdir. MÖ 265'te Sicilya'da Messina ve Siracusa kentleri birbirleriyle savaşıyor. Roma Messina'yı Kartaca Siracusa'yı destekliyor ve aralarında gerginlik başlıyor. Messina  yeniyor. Roma  Siracusa'yı kendi hakimiyetine almak istiyor. MÖ 264'te Pön Savaşı yapılıyor. Bir Kartaca gemisi Roma'yı vuruyor ve Romalılar gemileri öğrenip yüzlerce gemilik donanma hazırlayıp Akdeniz'den donanma için mürettebat toplar.

Savaş onlarca yıl sürer. MÖ 241 yılında Roma Kartaca'yı bozguna uğratır. Anlaşma sonucu Siracusa hariç tüm Sicilya Roma'ya kalır ve Roma denizaşırı ilk kolonisini kurar. Sardunya ve Korsika'dan da Kartaca'yı kovar.

Kartaca 238 yılında İspanya'ya çıkartma yapar. İspanya'nın yeraltı zenginlikleri fazladır.MÖ 221 yılında Hannibal Kartaca ordusunun başına gelir. MÖ 218 yılında 2. Pön Savaşı başlıyor.  Kartaca Afrika'dan fil getirerek fil ordusu kurar. Roma işgal edilmeye karar verilir. Pireneler ve Alp dağlarını binlerce süvariyle aşarlar. MÖ 218'de Roma ordusu bozguna uğratılır. Roma'da sağ kalan Scipio isimli komutan sayesinde ordu yeniden toparlanır. 2. Pön savaşından sonra İtalya Kartaca'dan temizlenir ve İspanya'dan da atılır. 202 yılında biter. Scipio İspanya'dan sonra Afrika'ya geçer. Senato tarafından Africanus Scipio ismi verilir. 197-168 yılları arasında kısa sürede tüm Doğu Akdeniz'i ele geçirir. Akdeniz bir Roma gölü haline gelir.

Kartaca kenti 2. Pön Savaşı'ndan sonra hala durmaktadır. MÖ 2.yy'da Roma'dan ganimet dağılımı yüzünden çatlak sesler çıkar. Tanrılar Roma ordusunu sadece savunma durumundayken korur inançları vardır. Ama çeşitli bahanelerle bu kadar genişlemişlerdir. Kartaca'yı da ele geçirmek isterler ve MÖ 147'de 3. Pön Savaşı yapılır. Roma'nın yozlaşması Kartaca'dan gönderilen elçileri istememesiyle başlar.

MÖ 146 Kartaca'nın ortadan kalkması Roma için dönüm noktası. Kartaca ile birlikte Yunan Korint Adası da yağmalanıyor. Bunlar Fidel kavramına uymuyor -Aristokratların ahlaksızlığa doğru gidişi- Roma'da büyük bir zenginlik var ve buna bağlı yapılanma artıyor. Aşırı zenginlik halk arasında ayrım yaratıyor. Zengin-fakir arasında uçurum oluşuyor ve toplum içinde bölünmeye neden oluyor.

Yunan coğrafyasındaki kültürü benimsiyorlar ve taşınabilir tüm sanat eserlerini Roma'ya taşıyorlar. Yunan medeniyeti Roma'ya yayılıyor ama Latince hala resmi dilleri. Profesyonel ordularının olmaması başlarda sorun olmuyordu. Toprak sahipleri gerektiği zamanlarda askerlik yapıyordu. Fakat topraklar genişledikçe ordu daha uzağa gitmek zorunda kaldı. Çiftlikler çökmeye başlıyor. Roma'ya zenginlik katılırken alt sınıf fakirleşiyor.

 Sürülmeyen topraklar büyük toprak sahipleri tarafından çok ucuza satın alınıyor ve eski sahipleri toprakları terk etmek zorunda kalıyor. Köylülerin bir kısmı ırgat olarak çalışıyor büyük bir kısmı şehre -Roma'ya- gidiyor ama kimse onları çalıştırmıyor, yağmalarla gelen köleleri kullanıyorlar. Roma'da ayaktakımı gittikçe büyüyor.

Roma'nın tarihteki en büyük başarısından itibaren işler kötüye gitmeye başlıyor. Aristokratlar ayaktakımını tehdit olarak algılıyorlar. Cömertliklerinin onlara yeteceğini ekstra ödemeye gerek olmadığını düşünüyorlar. Toprak reformu yapıp yeni yasalar ortaya koymak istiyorlar.  Halk-senato arasındaki kalkan saygınlığı tekrar kazanmak için reform isteniyor.

MÖ 140'ta ilk kez Senato'da çok şiddetli bir çatışma çıkıyor. Senatörler hançerlerle tartışıyor. Cumhuriyet tam bir entrikalı siyasete dönüşüyor.  MÖ 138'de Sicilya'da 200.000 kadar köle ayaklanıyor. Sicilya Roma'nın tahıl ambarı. Ordu uzakta olduğu için ayaklanma hemen bastırılamıyor ve tahıl sıkıntısı başlıyor.

Tiberius isimli yönetici ortaya çıkıyor. Roma'nın savaşlarında kahramanlık kazanmış, Kartaca surlarını aşan ilk Romalı. Aristokrat sınıfından ayrılarak pleplerin tarafında yer alır ve konsül seçilir. Toprak  reformu ister ve senatodaki paylaşımcı olmayan muhafazakar senatörler karşı çıkar ve onu  öldürtürler. İlk siyasi cinayettir.MÖ 132'ye kadar aristokratlar tarafından yönetilen Roma Cumhuriyeti oldukça geniş bir coğrafyaya ulaşır. Roma'da vergi kaldırılır -o denli zenginlik- beraberinde cumhuriyeti yozlaştırıyor. Bu servete ulaşan aristokratlar ahlaki anlamda da kendilerini kaybederler.

HIRİSTİYANLIĞIN ORTAYA ÇIKIŞI :

Roma esnasında bugünkü Filistin civarında Yahudilik yaşanıyor. Roma'da çok tanrılı bir inanış var. Yahudiler Roma'ya vergi ödedikleri için onlara saygı gösteriliyor. Hıristiyanlık 0. Yılda ortaya çıkar.
MÖ 1.yy- MS 6.yy Hıristiyanlığın birinci evresi
Hıristiyanlığın Doğuşu

Hıristiyanlar Romalılar tarafından baskıya uğrar ama o kadar hızlı yayılır ki MS 313 tarihinde İmparator Konstantin Hıristiyan olur. MS 392'de İmparator Theodosius Hıristiyanlığı resmi din ilan eder. Paganizm yasaklanır.

Roma Kilisesinin Üstünlüğünün İlan Edilmesi :

Çok fazla kilise var ve aralarında bir hiyerarşi oluşturuluyor. Roma kilisesi en üstün ilan ediliyor ve Papa kurumu oluşuyor. Hıristiyanlık İsa'nın ölümünden sonra Aziz Pavlus sayesinde evrensel bir hal alıyor. Önceleri Yahudi ve İsa'ya karşıdır, Hıristiyanları ihbar etmek için seyahate çıkar, bu sırada kör olur ve bir Hıristiyan tarafından gözleri açılır. Bu olaydan sonra Hıristiyan olur. Sonra da seyahatler yapar ve mektuplar yazar. Hıristiyanlık bir Yahudi inanışı olmaktan çıkar ve Yunan kültürüyle bütünleşir, Yunan felsefesini temel alan bir hale gelir.

MS 1.yy'da Yahudiler arasında 4 büyük tarikat vardır.

Sadukiler: Toprak sahibi, zenginler. Aristokratik özellikler taşırlar. Musevilik yasalarını çok katı bir şekilde uygularlar-böyle zengin olmuşlardır- Meleklere ve ruhun ölümsüzlüğüne inanmazlar. Roma'ya vergi ödedikleri için Roma bunlara dokunmuyor.
Ferisiler: Yazılı gelenek yanında sözlü geleneklere de inanırlar. Ruhun ölümsüzlüğüne inanırlar.
Essenniler: Bedenin yeniden dirileceğine inanırlar.
Zelotlar: Roma'ya vergi vermemek için isyan ediyorlar. Yahudi milliyetçileri, Yahudilerin kendilerine ait bir ülkesi olması gerektiğine inanıyorlar. Sadukilerin haricinde hepsinde bir mesih inancı vardır. İsa da Sadukiler arasında yaşayan Ferisilerin bir üyesidir. Sadukiler hariç diğerlerinin ortak değeri olarak çıkar. İsa yaşadığı dönemde sadukilerin eziyetini yaşar.

Aziz Pavlus Doğu Akdeniz dolaylarında geziler yapıp Hıristiyanlığı yayar. Yahudilerin de dışına çıkıp evrensel bir hal alır.Yazdıklarına göre dışarıda yaşayan Yahudiler Filistinlilerde daha hızlı yayılıyor.Pavlus'un ilk hedefi Yahudi olmayanlar.

Stoacılık: Ahlaki yaşama biçimi. İnsanın kendi vicdanını dinlemesini gerektirir. Bu değer göre, insan iki topluluğun üyesidir, zamana ve mekana bağlı yaşadığı toplum ve insan olarak erdemiyle yaşadığı evrensel topluluğun.

Seneca, önemli bir düşünür. Aziz Pavlus da onunla mektuplaşıyor. Bedensel arzulardan ve  zenginlikten uzaklaşarak erdemli bir yaşama ulaşılacağına inanıyor. Doğu Akdeniz'de değişik inanışlar var. Mistik tarikatlar çok çabuk Hıristiyan oluyor çünkü kurtarıcı tanrı inançları var. Diğer toplumlarda yoksullara ve kölelere sesleniyor, onlar da kurtarıcı inancıyla çabucak Hıristiyan oluyor. Hıristiyanlık kurumsallaşmaya başlıyor.

4.yy Milano Fermanı: Konstantin Hıristiyanlara hoşgörü gösterilmesini ister. Hıristiyanlık kurumsallaşınca yozlaşır ve İsa öğretilerinden uzaklaşır. Hıristiyan öğreti tartışmaları başlar. En tepede de Roma kilisesi yer alıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder