EGE UYGARLIKLARI :
Girit adası(önemli), Kiklat adaları, Yunan anakarası Bizans Uygarlığı > Etnik kökenlerine dair kesin bilgiler yok Yunan anakarasında Miken uygarlığı ortaya çıkıyor. Bizans uygarlığını da kendilerine katıyorlar. Yunanlılar kendilerine Helenler diyorlar. MÖ 1200lü yıllarda karanlık döneme giriliyor. Miken uygarlığı yazıyı yalnızca kayıt-muhasebe işleri için kullanıyorlar, edebiyat-şiir için değil. Karanlık dönemde de yaklaşık 400 yıl kadar yazı hiç kullanılmıyor.
Girit adası(önemli), Kiklat adaları, Yunan anakarası Bizans Uygarlığı > Etnik kökenlerine dair kesin bilgiler yok Yunan anakarasında Miken uygarlığı ortaya çıkıyor. Bizans uygarlığını da kendilerine katıyorlar. Yunanlılar kendilerine Helenler diyorlar. MÖ 1200lü yıllarda karanlık döneme giriliyor. Miken uygarlığı yazıyı yalnızca kayıt-muhasebe işleri için kullanıyorlar, edebiyat-şiir için değil. Karanlık dönemde de yaklaşık 400 yıl kadar yazı hiç kullanılmıyor.
MÖ 800lü yıllarda kolonileşme başlıyor. Karanlık çağların
sonlarına doğru nüfus ve dolayısıyla ihtiyaçlar artıyor. Koloniler Akdeniz'e
yayılıyor. Ortak bir dilleri, dinleri ve kültürleri olduğu için genel olarak
uygarlıktan bahsedilir. (Eski Yunan Atina
ve Sparta temel merkezleridir. Atina'nın etrafına Attika, Sparta çevresine
Peloponnes denir. Yazı tekrar kullanılmaya başlıyor ama eski yazı değil, aynı
zamanda Edebiyat için de kullanılmaya MÖ.
5. yy'da Klasik Dönem başlıyor. Perikles (MÖ 495-429) Atina'nın en parlak
dönemi. Demokrasi - kadınları, köleleri ve yabancıları dışlayan bir demokrasi-
hüküm sürüyor. 20000 erkek egemenliği vardır ve Roma'nın Atina'yı işgaline, MÖ
146'ya, kadar sürer.
MÖ 490 > Doğu'dan
Persler Yunanlılara saldırıp 10 yıl kadar Anadolu'ya hakim olurlar. Bu durum karşısında
Yunan şehir devletleri birleşir. MÖ 431-404
> Peloponnes Savaşı (Sparta-Atina savaşı) Yunan uygarlığını ikiye
bölüyor. Sparta Helenistik dönem başladığı sırada Makedonlar da kuzeye doğru
inmeye başlar. Büyük İskender ortaya
çıkar. Anadolu'da Persleri yener ve Yunan coğrafyası Hindistan'a kadar
genişler. Köleler insan yerine konulmaz. Öldürülmelerinin cezası bile yoktur.
Sahipleri tarafından azad edilirlerse öldürmeleri yasak olur ama yine de
vatandaş sayılmazlar. Din, erken dönemlerde ilkel animizm ve fetiş kültürü
vardır. İlerleyen dönemlerde çok fazla tanrı kültürü oluşur. Şeytan, günah gibi
kavramlar yoktur ama kendini beğenmek ve kibir sevilmez, tanrıların bu durumda
onları cezalandıracağına inanırlar. Kurban kavramı vardır. Tek bir inanış yoktur, hayvanlar kurban edilse de karşı çıkanlar da
vardır.
FELSEFE : Bilgelik aşkı. Çoktanrılı inanış biçimine karşı
çıkıştır. Arkaik dönemde ortaya çıksa da esas SOKRATES en önemli filozof. 399
yılında idama mahkum edilir, düşüncelerini kabul etmemesi durumunda serbest
bırakılacak olmasına rağmen bunu kabul etmez. "Bildiğim tek şey hiçbir şey
bilmediğimdir" sözüyle şüpheciliği ön plana çıkar. PLATON MÖ 429-347 (Eflatun) Sokrates'in
öğrencisidir.'Akademi' ismini verdiği okulu kurar. Evrenin yaratılışı üzerine düşünceler, idealar
sistemi, idealizmin çıkışı. ARİSTOTELES Platon'un öğrencisidir. Kurduğu okul
'Lise' Yunan felsefesine sistem getirmiştir. Her türlü alanda hizmet vermiştir.
Büyük İskender'in hocası.
EDEBİYAT : Destancılar: Homeros (İlyada & Odysseia) Ağıtçılar: ?, Ksenofanes doğa felaketleri ve açlık karşısında ağıt yakarlar.
İdil Yazarı: Vergilius köy yaşamını anlatan şiirler yazar. Şiir ve müzik bu dönemde hep iç içedir. Lir önemli bir çalgı aletidir. Müzik hep insan sesine eşlik eder,
EDEBİYAT : Destancılar: Homeros (İlyada & Odysseia) Ağıtçılar: ?, Ksenofanes doğa felaketleri ve açlık karşısında ağıt yakarlar.
İdil Yazarı: Vergilius köy yaşamını anlatan şiirler yazar. Şiir ve müzik bu dönemde hep iç içedir. Lir önemli bir çalgı aletidir. Müzik hep insan sesine eşlik eder,
Barok dönemine kadar da böyle devam edecek.
TİYATRO : kökeni dinsel festivallerdir. İlk oyun Yunanlı Dionysos festivalinde gerçekleşir. Zevk ve aşk tanrıçasıdır. Spor dışında tiyatro da bir yarışma alanıdır.
TİYATRO : kökeni dinsel festivallerdir. İlk oyun Yunanlı Dionysos festivalinde gerçekleşir. Zevk ve aşk tanrıçasıdır. Spor dışında tiyatro da bir yarışma alanıdır.
TRAGEDYA en önemli dallarındandır. Keçi şarkısı demektir.
İnsanın uç duygular arasında gel git yaşamasıdır. Sofokles ve Evripides önemli
tragedya yazarlarıdır. Kral Oidipus (Freud'u etkilemiştir) ve Elektra
Sofokles'in en ünlü eserleridir. Günümüze bu oyunların 32 tanesi kalmıştır.
KOMEDİ tiyatro yazarlarının politikacılarla alay etme hakkı
vardır, komedi de buna dayanır. Aristofanes (eserleri Kuşlar, Bulutlar) en ünlü
komedi yazarıdır.
BİLİM : Yunan felsefesinin alt dalı olarak geçer. Thales (MÖ
636-544) MÖ 7,6. Yylarda dünyanın, hayatın, evrenin kökenine kafa yorar.
Thales'e göre ilk madde sudur. Ateş olduğuna inananlar da vardır, Efesli
Herakleitos bunlardan biridir. MÖ 5. yy'da Empedokles evrenin, dünyanın yapı
maddesinin ateş, su, hava ve toprak olduğuna Hipokrat, tıp biliminin
kurucusudur. İlk kez insanın iyileştirilmesi için din ve büyü dışında ilaç kullanımını
önerir. Kamu sağlığı ve hijyen kavramlarını öne atar.
Herakleitos "aynı nehirde iki kez yıkanılmaz"
diyerek ilerleyen zaman kavramından bahseder. Thales, matematik ve geometrinin
kurucusudur. Mısır'dan ticaret yoluyla geldiğine inanılıyor ama kesin bir bilgi
değildir. Mısır'daki tarımdan dolayı matematik gelişmiştir. Pitagoras,
sayıların babasıdır, Pisagor üçgeni önermesini ortaya koymuştur. Müzik alanında
da önemli buluşları vardır. Harmoni,
matematiğin dünyanın harmonisini sağladığına inanır. Arşimet, yerçekimi ve
suyun kaldırma kuvveti.Eratosthenes, dünyanın çapını %1 yanılmayla bulmuştur
TARİH : Halikarnassoslu Herodot (MÖ 5.yy) tarihin babası
olarak bilinir. Politik Tarih >
Tukididis (MÖ 5.yy) ve Ksenefon (MÖ 428-354) MÖ 6.yy günümüz
ekonomisinin kökeni. Doğanın zarar gördüğüne inanılır. Erozyonu engellemek için
ağaç dikerler. Zeytin ve zeytin ağacı dikimine önem verirler.
MÜZİK : Makamlar vardır. Notaların belli bir düzende
aritmetik olarak ilerlemesidir. Günümüzdeki nota sisteminin kökeni Pitagoras'a
dayanır.
OLİMPİYATLAR: 292 olimpiyat düzenlenmiştir. Dini törenmiş
gibi yapılırlar. En önemli sporcuları güreşçi Krotonlu Milon. Ödül öküzdür.
HELEN İMPARATORLUĞU :
HELEN İMPARATORLUĞU :
Bugünkü Makedonya'da kurulmuştur. Yunan Uygarlığının bir
nevi devamıdır. Yunan'ın Anadolu'yla harmanlanmış hali gibidir. Yunanca
konuşuyorlar ve kendilerini Yunan olarak görüyorlar ama Ege Uygarlıkları onları
Yunan olarak görmüyor. Krallık vardır ve babadan oğla geçer. 2. Philip kral
olunca -bu dönemde Yunan devletleri zayıflamış durumda- yenilikçi bir ordu
kuruyor. Yunan polis devletlerinin kendilerine ait orduları yok.
Makedonya'da var ve mızrak, mancınık kullanıyorlar. Orduyu
kurduktan sonra kendi hakimiyetini güçlendiriyor ve Yunan coğrafyasına hakim
oluyor. MÖ 336'da suikasta uğruyor. Oğlu İskender 20 yaşında tahta geçiyor.
Babasının katillerini bulup cezalandırıyor ve ülkesinde barışı sağlıyor.
Komutanı Dairus olan ordusuyla beraber Çanakkale Biga'ya geçip Persleri
yeniyor. Ordu Anadolu'ya yayılıyor ama askerler çok ağır çadırlar ve yemekler
taşıdıkları için çok yavaş ilerliyorlar.
İskender fethettiği yerlerde kendi ismiyle şehirler kurar.
Bu kentler hem kendi kültürlerinin hem de Yunan kültürünün etkilerini taşır. 10
yıl içinde Hindistan'a kadar gidiyorlar. Adriyatik denizinden Hindistan'a kadar
kısım fethediliyor. Ordudaki askerler isyan edip geri dönüyorlar. İskender Babil'de
ölüyor. Çok genç öldüğü için varisi yok, komutanlar arasında fethedilen yerler
paylaşılıyor ve bu yüzden sürekli savaşlar oluyor.
Bergama, Komagene krallıkları ilerleyen zamanda Roma
egemenliğine giriyor. İskender'den önce ordular bir yeri fethedince yağmalardı
ama İskender kültürle barışık. Evliliklerle barışçıl bir ortam sağlıyor,
kendisi de Persli bir kızla evleniyor. Kentlerde yönetime sadece kendi
adamlarını getirmez, maliyeye kendi adamları bakar ama kalanlar yerel
yönetimdendir. Komutanlarla sürekli gerilim içindedir çünkü komutanlar
diğerlerini barbar (kendilerinden olmayan) görüyor. İskender beraberinde bilim
adamları ve edebiyatçıları da götürüyor. İskender'in ölümünden sonra bilinen en
önemli krallık Mısır'dır. Ptolemaios kurucusudur. 7. Kleopatra Helenizm
hareketini devam ettirir.
İTALYA-ROMA :
Yavaş yavaş güçlenen bir uygarlıktır. MÖ 8.yyda kurulmuştur.
Roma medeniyeti 3 başlıktaincelenir:
ROMA KRALLIĞI (MÖ 753-509)
ROMA KRALLIĞI (MÖ 753-509)
ROMA CUMHURİYETİ (MÖ 509-27)
ROMA İMPARATORLUĞU (MÖ 27)
Roma'nın kent olarak kuruluşu MÖ 21 Nisan 753. Romulus ve
Remus Tiber nehrinde kurmuşlardır. Romulus Remus'u öldürüp kente kendi adını
verir. Bu dönemde burada Latinler yaşıyor. Etrüskler daha güneyde Roma'nın
krallık döneminde yaşıyorlar. Kökenleri bilinmiyor. Krallık döneminde 7 kral var,
1.si Romulus. Cumhuriyet döneminde Akdeniz coğrafyasına hakim oluyorlar MÖ 27
İmparatorluk döneminin başlangıcı. İlk imparator Augustus. Jules Sezar
İmparator değildir, Cumhuriyet döneminde kendini diktatör ilan etmiştir. MÖ
44'te ölümünden sonra üçlü yönetim kurulur. İmparatorluk döneminde ilk 100 yıl
çok güçlülerdir. İngiltere'ye kadar genişlerler. Mısır, Mezopotamya, Okyanus
Roma imparatorluğunundur. 4.yy'da kuzeyden gelen akımlarla Roma imparatorluğu
zayıflamaya başlar. 395 yılında Doğu(Bizans) ve Batı Roma olarak ikiye
ayrılırlar.
Doğu ve Batı ayrı iki imparatorluktur. Batı Roma imparatorluğu
MS 476 yılında, Doğu Roma İmparatorluğu 1453'te (İstanbul'un fethiyle) sona
eriyor.
DİL: Yunan Yunanca konuşur, Bizans Latince.
DİN: Yunan çok tanrılı, Roma farklı tanrı isimleriyle aynı
tanrılar
COĞRAFYA: Yunan denize dayalı(ticaret gelişmiş) toprak az ve
adalardan oluşuyor. Roma kara medeniyeti.
BİLİM: Yunan felsefe, sanat ve edebiyat. Roma Hukuk(çok
genişleyen toprakları idare etmek için bürokrasi gelişmiştir), mühendislik ve
mimarlık.
0 yılında Hıristiyanlık doğuyor. Roma'da yaygınlaşmaya
başlıyor. Başlarda Hıristiyanlık yasaklanıyor ama 4.yy'da Roma imparatorluğunda
çok yaygınlaştığı için artık kabul ediliyor ve resmi din ilan ediliyor. Bu kez
de çok tanrılı inanış yasaklanıyor.
Önemli ailelerden seçilenler tarafından yönetim
oluşuyor(Aristokrasi) Yetkilerini tanrılardan aldıklarını iddia ediyorlar. Çok
tanrılı inanışta yönetim tanrıların izniyle olur, gelişim buna bağlıdır inanışı
yerleştirilmeye çalışılır.
Plep (asil olmayan) ve Patrisyen(asil) olarak iki grup
vardır. Plepler patrisyenlere karşı ayaklanma başlatıyor. MÖ 336'da önemli
zaferler kazanırlar. Bu tarihten sonra iki konsülden biri plep olmuştur. Bir
patrisyen bir plep şeklinde yönetimde yer alıyorlar. MÖ 172'de iki konsül de
pleplerden oluşuyor. Cumhuriyet zamanla olgunlaşıyor.
Bugün Roma'da başlayan cumhuriyet önce İtalyan Yarımadasına
yayılıyor. MÖ 275'te İtalya Yarımadası ele geçiriliyor. Bazı topraklar
yağmalanıyor ve zenginlik halka dağıtılıyor. Romalı vatandaşlar bu durumdan
memnunlar. Bir başka yöntem de onları himaye altına almak. Onlara vatandaşlık
sağlanıp vergi alınıyor. Roma kültürü yayılıyor. Kolonilerle anlaşma
imzalanıyor. Bu anlaşmaya göre Roma'ya dış tehdit olursa koloniler, kolonilere
dış tehdit oluşursa Roma destek olacak. Roma henüz kara uygarlığı.
MÖ 800'de Fenikeliler tarafından kurulan Kartaca (bugünkü
Tunus) çok güçlenir ve Akdeniz'de birçok noktaya ve İtalya'daki ticaret
yollarına sahip olur. İtalya çizmesinin çevresindeki adalar ticari kolonilerdir.
MÖ 265'te Sicilya'da Messina ve Siracusa kentleri birbirleriyle savaşıyor. Roma
Messina'yı Kartaca Siracusa'yı destekliyor ve aralarında gerginlik başlıyor.
Messina yeniyor. Roma Siracusa'yı kendi hakimiyetine almak istiyor.
MÖ 264'te Pön Savaşı yapılıyor. Bir Kartaca gemisi Roma'yı vuruyor ve Romalılar
gemileri öğrenip yüzlerce gemilik donanma hazırlayıp Akdeniz'den donanma için
mürettebat toplar.
Savaş onlarca yıl sürer. MÖ 241 yılında Roma Kartaca'yı
bozguna uğratır. Anlaşma sonucu Siracusa hariç tüm Sicilya Roma'ya kalır ve
Roma denizaşırı ilk kolonisini kurar. Sardunya ve Korsika'dan da Kartaca'yı
kovar.
Kartaca 238 yılında İspanya'ya çıkartma yapar. İspanya'nın yeraltı
zenginlikleri fazladır.MÖ 221 yılında Hannibal Kartaca ordusunun başına gelir.
MÖ 218 yılında 2. Pön Savaşı başlıyor. Kartaca
Afrika'dan fil getirerek fil ordusu kurar. Roma işgal edilmeye karar verilir.
Pireneler ve Alp dağlarını binlerce süvariyle aşarlar. MÖ 218'de Roma ordusu
bozguna uğratılır. Roma'da sağ kalan Scipio isimli komutan sayesinde ordu
yeniden toparlanır. 2. Pön savaşından sonra İtalya Kartaca'dan temizlenir ve
İspanya'dan da atılır. 202 yılında biter. Scipio İspanya'dan sonra Afrika'ya
geçer. Senato tarafından Africanus Scipio ismi verilir. 197-168 yılları
arasında kısa sürede tüm Doğu Akdeniz'i ele geçirir. Akdeniz bir Roma gölü
haline gelir.
Kartaca kenti 2. Pön Savaşı'ndan sonra hala durmaktadır. MÖ
2.yy'da Roma'dan ganimet dağılımı yüzünden çatlak sesler çıkar. Tanrılar Roma
ordusunu sadece savunma durumundayken korur inançları vardır. Ama çeşitli
bahanelerle bu kadar genişlemişlerdir. Kartaca'yı da ele geçirmek isterler ve
MÖ 147'de 3. Pön Savaşı yapılır. Roma'nın yozlaşması Kartaca'dan gönderilen
elçileri istememesiyle başlar.
MÖ 146 Kartaca'nın ortadan kalkması Roma için dönüm noktası.
Kartaca ile birlikte Yunan Korint Adası da yağmalanıyor. Bunlar Fidel kavramına
uymuyor -Aristokratların ahlaksızlığa doğru gidişi- Roma'da büyük bir zenginlik
var ve buna bağlı yapılanma artıyor. Aşırı zenginlik halk arasında ayrım yaratıyor.
Zengin-fakir arasında uçurum oluşuyor ve toplum içinde bölünmeye neden oluyor.
Yunan coğrafyasındaki kültürü benimsiyorlar ve taşınabilir
tüm sanat eserlerini Roma'ya taşıyorlar. Yunan medeniyeti Roma'ya yayılıyor ama
Latince hala resmi dilleri. Profesyonel ordularının olmaması başlarda sorun
olmuyordu. Toprak sahipleri gerektiği zamanlarda askerlik yapıyordu. Fakat
topraklar genişledikçe ordu daha uzağa gitmek zorunda kaldı. Çiftlikler çökmeye
başlıyor. Roma'ya zenginlik katılırken alt sınıf fakirleşiyor.
Sürülmeyen topraklar
büyük toprak sahipleri tarafından çok ucuza satın alınıyor ve eski sahipleri toprakları
terk etmek zorunda kalıyor. Köylülerin bir kısmı ırgat olarak çalışıyor büyük
bir kısmı şehre -Roma'ya- gidiyor ama kimse onları çalıştırmıyor, yağmalarla
gelen köleleri kullanıyorlar. Roma'da ayaktakımı gittikçe büyüyor.
Roma'nın tarihteki en büyük başarısından itibaren işler
kötüye gitmeye başlıyor. Aristokratlar ayaktakımını tehdit olarak algılıyorlar.
Cömertliklerinin onlara yeteceğini ekstra ödemeye gerek olmadığını
düşünüyorlar. Toprak reformu yapıp yeni yasalar ortaya koymak istiyorlar. Halk-senato arasındaki kalkan saygınlığı
tekrar kazanmak için reform isteniyor.
MÖ 140'ta ilk kez Senato'da çok şiddetli bir çatışma
çıkıyor. Senatörler hançerlerle tartışıyor. Cumhuriyet tam bir entrikalı
siyasete dönüşüyor. MÖ 138'de Sicilya'da
200.000 kadar köle ayaklanıyor. Sicilya Roma'nın tahıl ambarı. Ordu uzakta olduğu
için ayaklanma hemen bastırılamıyor ve tahıl sıkıntısı başlıyor.
Tiberius isimli yönetici ortaya çıkıyor. Roma'nın
savaşlarında kahramanlık kazanmış, Kartaca surlarını aşan ilk Romalı.
Aristokrat sınıfından ayrılarak pleplerin tarafında yer alır ve konsül seçilir.
Toprak reformu ister ve senatodaki
paylaşımcı olmayan muhafazakar senatörler karşı çıkar ve onu öldürtürler. İlk siyasi cinayettir.MÖ 132'ye
kadar aristokratlar tarafından yönetilen Roma Cumhuriyeti oldukça geniş bir
coğrafyaya ulaşır. Roma'da vergi kaldırılır -o denli zenginlik- beraberinde
cumhuriyeti yozlaştırıyor. Bu servete ulaşan aristokratlar ahlaki anlamda da
kendilerini kaybederler.
HIRİSTİYANLIĞIN
ORTAYA ÇIKIŞI :
Roma esnasında bugünkü Filistin civarında Yahudilik yaşanıyor.
Roma'da çok tanrılı bir inanış var. Yahudiler Roma'ya vergi ödedikleri için
onlara saygı gösteriliyor. Hıristiyanlık 0. Yılda ortaya çıkar.
MÖ 1.yy- MS 6.yy Hıristiyanlığın birinci evresi
Hıristiyanlığın Doğuşu
Hıristiyanlar Romalılar tarafından baskıya uğrar ama o kadar
hızlı yayılır ki MS 313 tarihinde İmparator Konstantin Hıristiyan olur. MS
392'de İmparator Theodosius Hıristiyanlığı resmi din ilan eder. Paganizm
yasaklanır.
Roma Kilisesinin Üstünlüğünün İlan Edilmesi :
Çok fazla kilise var ve aralarında bir hiyerarşi
oluşturuluyor. Roma kilisesi en üstün ilan ediliyor ve Papa kurumu oluşuyor. Hıristiyanlık
İsa'nın ölümünden sonra Aziz Pavlus sayesinde evrensel bir hal alıyor. Önceleri
Yahudi ve İsa'ya karşıdır, Hıristiyanları ihbar etmek için seyahate çıkar, bu
sırada kör olur ve bir Hıristiyan tarafından gözleri açılır. Bu olaydan sonra
Hıristiyan olur. Sonra da seyahatler yapar ve mektuplar yazar. Hıristiyanlık
bir Yahudi inanışı olmaktan çıkar ve Yunan kültürüyle bütünleşir, Yunan
felsefesini temel alan bir hale gelir.
MS 1.yy'da Yahudiler arasında 4 büyük tarikat vardır.
Sadukiler: Toprak sahibi, zenginler. Aristokratik özellikler
taşırlar. Musevilik yasalarını çok katı bir şekilde uygularlar-böyle zengin
olmuşlardır- Meleklere ve ruhun ölümsüzlüğüne inanmazlar. Roma'ya vergi
ödedikleri için Roma bunlara dokunmuyor.
Ferisiler: Yazılı gelenek yanında sözlü geleneklere de
inanırlar. Ruhun ölümsüzlüğüne inanırlar.
Essenniler: Bedenin yeniden dirileceğine inanırlar.
Zelotlar: Roma'ya vergi vermemek için isyan ediyorlar.
Yahudi milliyetçileri, Yahudilerin kendilerine ait bir ülkesi olması
gerektiğine inanıyorlar. Sadukilerin haricinde hepsinde bir mesih inancı
vardır. İsa da Sadukiler arasında yaşayan Ferisilerin bir üyesidir. Sadukiler
hariç diğerlerinin ortak değeri olarak çıkar. İsa yaşadığı dönemde sadukilerin eziyetini
yaşar.
Aziz Pavlus Doğu Akdeniz dolaylarında geziler yapıp
Hıristiyanlığı yayar. Yahudilerin de dışına çıkıp evrensel bir hal
alır.Yazdıklarına göre dışarıda yaşayan Yahudiler Filistinlilerde daha hızlı
yayılıyor.Pavlus'un ilk hedefi Yahudi olmayanlar.
Stoacılık: Ahlaki yaşama biçimi. İnsanın kendi vicdanını
dinlemesini gerektirir. Bu değer göre, insan iki topluluğun üyesidir, zamana ve
mekana bağlı yaşadığı toplum ve insan olarak erdemiyle yaşadığı evrensel
topluluğun.
Seneca, önemli bir düşünür. Aziz Pavlus da onunla mektuplaşıyor.
Bedensel arzulardan ve zenginlikten
uzaklaşarak erdemli bir yaşama ulaşılacağına inanıyor. Doğu Akdeniz'de değişik
inanışlar var. Mistik tarikatlar çok çabuk Hıristiyan oluyor çünkü kurtarıcı tanrı
inançları var. Diğer toplumlarda yoksullara ve kölelere sesleniyor, onlar da
kurtarıcı inancıyla çabucak Hıristiyan oluyor. Hıristiyanlık kurumsallaşmaya
başlıyor.
4.yy Milano Fermanı: Konstantin Hıristiyanlara hoşgörü gösterilmesini
ister. Hıristiyanlık kurumsallaşınca yozlaşır ve İsa öğretilerinden uzaklaşır.
Hıristiyan öğreti tartışmaları başlar. En tepede de Roma kilisesi yer alıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder