5 Ocak 2016 Salı

Türk İslam Tarihi ( FİNAL )

Karahanlı Devleti ( 840‐1212)
Başkent: Balasagun/ Kaşgar 
Diller: Türkçe (Hakaniye Lehçesi) 
Din: Tengricilik (840‐ 934)         
İslamiyet (934‐ 1041) 
Yönetim: Monarşi 
        Kuruluş zamanlarıyla ilgili pek bilgi bulunmayan Karahanlılar Devleti, Karluk, Çiğil,  Yağma ve  diğer Türk boylarından oluşmuştur. 
  Devlet  840  yılında  Uygur  Devleti’nin,  Kırgızlar  tarafından  yıkılmasıyla  Bilge  Kül  Kadir  Han  tarafından  kurulmuştur. Aral Gölü’nden Batı Çin ve Moğolistan’a kadar uzanan bir coğrafyada hüküm sürmüştür.
  Kurucusu Bilge  Kül  Kadir Han’dır. O öldükten sonra oğulları Bazir  ve oğlçak  devletin  başına  geçtiler.  Devletin  batı  kısmında  hükümdar  olan  Oğulçak,  Samanoğulları  devletindeki  karışıklıklardan  yararlanarak  isyan  eden  bir  Samani  şehzadesinin  sığınma  talebini  kabul etti. Oğulçak'ın yeğeni Satuk Buğra, bu şehzade aracılığıyla Müslüma oldu ve Abdülkerim adını Aaldı.Bu olaydan sonra amcası Oğulçak’ı mağlup eden Abdülkerim Satuk Buğra, devletin başına geçti  ve han unvanı alarak islamiyeti resmen kabul etti. Karahanlılar İslamiyet’i topluca kabul eden ilk  türk devletidir.          İslamiyet’i devlet dini olarak kabul eden Satuk Han döneminde Karahanlı Devleti’nin tamamına  yakın  bir  bölümünü  bu  dine  geçirmiştir.  Karahanlı  Devleti  ilk  büyük  Müslüman  Türk  devleti  omuştur.  Halife  “Nasr  Bin  Ali”  döneminde  Abbasiler  Karahanlıları  Müslüman  ülkesi  olarak  tanımıştır.  Samanağolları  ile  itilafta  olan  Karahanlılar, Gaznelileri  destekleyerek  Samanoğulları  devletini yıkmıştır. Gazneliler ile Ceyhun nehri sınır olarak belirlenmiştir. Devlet  1042  yılında  hanedan  içindeki  kavgalar sonucau Doğu  ve  Batı  karahanlı  olarak  ikiye bölünmüştür. 
   Batı Karahanlı Devleti: 1042‐1212 yılları arasında hüküm sürmüş ve ilk başkenti Özkent olan  devlet 1212 yılında Harzemşahlar tarafından yıkılmıştır.  
   Doğu  Karahanlı Devleti:  1211  yılında  Karahitaylar tarafından  yıkılmıştır. Önemli merkezleri;  Balasagun, Talas ve Kaşgar ve ilk hükümdarı Tamgaç Buğra Han’dır.
   Karahanlılarda verilen unvanlar:   
Kunçuy: Hatun’dan bir derece aşağı kadın, bilge, prenses Kara: Hakanlı hanlarına verilen ungun (unvan) Kül Tegin: Hakanlı ailesi çocuklarına verilen adlardan  Çağrı Tegin: Hakanlı ailesi çocuklarına verilen adlardan  Bekeç: Tekinlerin, Han oğullarının sanı Sagun: Karluk büyüklerinin ungunu (unvanı) 
Sökmen: Yiğitlere verilen ungun, savaşta başarılı olanlara Kılıç Han Sökmen, Tonga Tegin, Alp  Tegin ve Yagan Tegin unvanları verilmiştir.   Kadir Kan: Hakanların sert ve çetin olanına verilen ungun

Karahanlılarda yönetim terimler:   
Tegin/Tigin: Hükümdar oğlu Tamgacı: Mühürdar   
Agıcı: İpek kumaşları muhafaza eden kişi   Bitikçi: İç ve dış yazışmalara bakan   İmga: Taşradaki gelir giderlere bakan (Doğu Karahanlılarda) Amil: Taşradaki gelir giderlere bakan (Batı Karanlılarda )   Eşkinci: Ulaşım ve posta işlerine bakan Kökyuk: Muhtar Turbı: Yaver, yarımcı Ağıcı: Maliye işlerine bakan Terig: Ahaliden toplanan vergi (tirik) Ternek: Dernek, işlerini konuşmak için halkın toplandığı yer

Karahanlılarda bazı askeri terimler:   
Tura: kalkan siper 
Turag: Sığınak 
Tugrağ: Savaş zamanı Hakan tarafından askere verilen at

Ordu İki temel birimden oluşuyordu: 
‐ Hassa ordusu 
‐ Eyalet ordusu
On  kişilik orduya  “otağ”, 100  kişilik orduya  “haly”, 1000  kişilik orduya  “subaşı” denilirdi. Ordu  karargahının adı ise “toy”dur. Savaşlarda Hakanın çadırı kurulur, tuğ dikilir ve nöbet davulu (tuğ)  vurulurdu.  Usta  kılavuzlar  (yorçi)  ve  önce  birlikler  (yizek)  düşmanı  gözetler  ve  düşman  gözcülerini yakalamak için atlı bölüm (tutgak) çıkarılırdı.
Kutadgu Bilig   (Mutluluk Veren Bilgi ya da Devlet Olma Bilgisi)
   11. yüzyıl Karahanlı Uygur Türklerinden Yusuf Has Hacib’in Doğu Karahanlı hükümdarı Tabgaç  Buğra  Han  (ebü  Ali  Hasan  bin  Süleyman  Arslan)a  atfen  yazdığı  ve  1070  yılında  takdim  ettiği  Türkçe eserdir. 18 ayda tamamlanmıştır.      Mesnevi tarzında yazmıştır. Siyasetname türünün ilk örneğidir. Türk dilinin Hakaniye (Çağatay)  lehçesi ile yazılmıştır. Nazım birimi beyittir. (Redif ve uyak kullanılmıştır.) İslamiyet’in Türklerce  kabulünden sonraki ilk yazılı eserdir. Alegorik ve didaktiktir. Bazı bölümlerinde ansiklopedik bilgi  bilgiler içerir.  
   4 soyut kavram üzerinde kurulmuştur. Bunlar; Kün Togdı (hükümdar, kanun, adalet), Ay Toldı  (mutluluk), Odgumıi ( Akıbet, hayatın sonu), Ödgülmiş (akıl, zeka). 
   Kutadgu  Bilig’in Uygurca  olan  ilk  nüshası  1439’da Herat’ta  bulunmuştur.  Bulunan  ikinci  bir  nüshası Arapça’dır. Kitabın ilk baskısı 1900’de Radloff tarafından yapılmıştır. 
   Eserden bir bölüm: Kitabıma, okuyana mutluluk getirsin, ona doğru yolu getirsin diye Kutadgu  Bilig adını koydum. Ben sözlerimi söyledim, düşüncelerimi yazdım. Bu kitap her iki dünya için de  doğruyu  gösteren  bir  rehberdir,  yardımcı  bir  eldir.  Dosdoğru  bir söz söyleyeyim size:  her  iki  dünyayı  da  devletle  elinde  tutabilecek  kişiden  daha  mutlu  kimse  yoktur.  Önce  Gündoğdu’yu  tanıtayım: o hükümdardır, doğru yasayı (töre) temsil eder. Aydoldı ile mutluluk güneşi doğar, o  da mutluluğun (kut) temsilcisidir…
   Yusuf  Has  Hacib,  bu  yapıtında  bilimin  değerini  de  tartışır.  Ona  göre,  alimlerin  ilmi,  halkın  yolunu  aydınlatır;  “ilim  bir meşale  gibidir;  geceleri  yanar  ve  insanlığa  doğru  yolu  gösterir.  Bu  nedenle alimlere hürmet göstermek ve ilimlerden yararlanmaya çalışmak gerekir…”      Bir siyasetname veya nasihatname olarak nitelendirilebilecek Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacib ve  içinde yetiştiği çevrenin ilmi ve felsefi birikimi hakkında çok önemli bilgiler vermektedir. 
Divanü Lugati’t‐ Türk   (Türk Dilleri Sözlüğü) 
   Kaşgarlı  Mahmut  tarafından  Bağdat’ta  1072‐1074  yılları  arasında  yazılan  Türkçe‐  Arapça  sözlüktür.  1077  yılının  ocak  ayında  bitirilmiştir.  Eserini  Abbasi  Halifesi  Muktedi‐  Biemrillah’ınoğlu Ebü’lKasım Abdullah’a sunmuştur. Türkçenin bilinen en eski saözlüğü olup, batı Asya yazı  Türkçesiyle ilgili var olan en kapsamlı ve önemli dil yapıtıdır.
   Kökleşmiş  Arap  sözlük  ,ilkelerine  göre  hazırlanmış  olan  sözlük,  Kaşgarlı  Mahmud’un  Türk  boylarıyla ilgili ayrıntılı bilgisinin yanı sıra, Arap dil bilimi konusunda da esaslı bir eğitim görmüş  olduğunu gösterir. 
   Türkçenin ilk sözlüğü, antolojisi, ansiklopedisi ve dilbilgisi kitabıdır. Araplara Türkçe öğretmek,  Türkçenin yaygınlığı göstermek için yazılmıştır. Yazar, pek çok Türk boyunu gezerek derlemeler  yapmıştır.  Sözcükleri  atasözlerinde  ve şiirlerde  kullanması,  kendinden sonraki  Türk  yazını  için  çok  önemli  bir  kaynak  olmasını  sağlamıştır.  7500’den  fazla  Türkçe  sözcük  içerir.  Karahanlı  Türkçesi ile yazılmıştır.
   Elde bulunan tek yazma nüshası, 1266 yılında Şam’da yaşayan müstensih Muhammed bin Ebu  Bekir  ibn  Ebi’l‐  Feth  es‐Savi  ed  Dimaşki tarafından  temize  çekilip,  1  Ağustos  1266  (Hicri  27  Şevval  664)  Pazar  günü  tamamlanmıştır.
   El yazma nüshası 638 sayfadır ve yaklaşık 9000 Türkçe kelimenin ve cümlenin oldukça ayrıntılı  Arapça  ve  başka  dilerlide  açıklaması  içerir.  Ayrıca  Türklerin  tarihine,  coğrafi  yayılımına,  boylarına, lehçelerine ve yaşam şekillerine ilişkin kısa bir ön söz ve metin yer alır.
    Eserda  yer  alan  dünya  haritası  11.  yüzyılda  Balsagunu  merkez  alarak  çizilmiştir.  Kaşgarlı  Mahmud’un  bu  haritası  o  dönemde  Türklerin  yaşadıkları  bölgeleri,  dağılımını  ve  düşmanların  yerini  göstermesi  bakımından  oldukça  dikkate  değerdir.  Türklerin  bulunduğu  bölgeleri  göstermek amacıyla çizilmiştir. Haritanın çevresinde doğu, batı, güney, kuzey yönleri bazı deniz  ve nehirlerle gösterilmiştir. 
   Bu  eser,  yalnız  bir  sözlük  değil;  İslamiyet  öncesi  türk  edebiyatını,  tarihini,  coğrafyasını,  folklorunu, mitolojisini aydınlatan ansiklopedik bir eserdir.    Söz konusu eseri Türk kültür hayatına kazandıran kişi de Ali Emirli’dir.
Ülüş  (Ülüğ): Divanu  Lügati’t‐  Türk’te  “bodun  arasında  pay,  ayırış” şeklinde tanımlanır. Orta  Asya eski Türk devlet geleneğine göre ülkenin hanedan üyeleri arasında paylaştırılması adetini  ifade  eder.  Önceleri  oğuz  boylarından  kesilen  etten  boylara  ayrılan  hisseyi  ifade  ederken  sonraları siyasi  bir  anlam  kazanmıştır.  Bilim  adamlarınca  bu sistem,  göçebe  devlet  anlayış  ve  teşkilat sistemine dayandırılmıştır.

1 yorum:

  1. İslamiyet Öncesi Türk Tarihi ve beraberinde gelen İslamiyet Tarihi’nin ardından bu iki olguyu birleştirmeye geldi sıra. Bu ünitede Türklerin yeni dinleri ile tanışması ve beraberinde yaşanan olayları göreceğiz. Daha önceki başlıklarda olduğu gibi sınavda çok fazla sorulan ve her sene muhakkak gelen üniteye önem verilmeli. TYT Tarih Türk İslam Tarihi konu anlatımı ile ders anlatımını tamamlayacak ve ardından TYT Tarih Türk İslam Tarihi soru çözümü ile de öğrendiklerinizi pekiştirerek soru tipleri göreceksiniz. Ardından yapacağınız tekrarlar ve test çözümleri ile sınavda iyi bir sonuç almanız kaçılmaz hale gelir. Türk İslam Tarihi

    YanıtlaSil