18 Nisan 2019 Perşembe

Erken Osmanlı Mimarisi




Erken Dönem Osmanlı Cami Mimarisi Plan Tipolojisi

1. Tek Kubbeli Camiler

a) Tek kubbeli mekan + scy + minare
  • İznik Hacı Özbek Camii (1333)


  • Tek kubbeli kare mekan 3 bölümlü son cemaat yerinden oluşan plan
  • Bir sıra kesme taş 3-4 sıra tuğla, Erken Osmanlı mimarisinin bir özelliği olarak almaşık duvar örgüsü İznik, Bursa, Edirne ve İstanbul'daki ilk eserlerin bazılarında devam etmiştir.
  • Giriş açıklığı çapraz tonoz diğer iki bölüm tek beşik tonoz ile örtülü
  • Kubbe prizmatik üçgenler üzerine oturur
b) Kubbeli kare mekan + dört yönde derin kemerler + minare
  • Bilecik Orhan Gazi Camii (14.yy ilk yarısı)

  • 8 gen bir kasnak ile sivri kemerler üzerine oturan kubbe 9,5 mt. çapında
  • Harim mekanı 4 yöne 2,40 mt derinliği olan kemerli eyvanlarla genişletilmiş, bu Osmanlı mimarisinde mekan probleminin çözümüne yönelik arayışların İznik Yeşil Camii'nde önce bu yapıda başladığını gösterir
  • Harim mekanı 7 pencere ile aydınlatılır
  • II.Abdülhamit döneminde iki minareli olur
c) Tek kubbeli mekan + ön mekan + scy + minare
  • İznik Yeşil Camii (1391)
  • Candarlı Kara Halil Paşa'nın emri ile inşası başlar
  • 2 kitabesi var, birisinde imaret diğerinde mescit olarak geçer, araştırmalar caminin yanında bir medrese inşa edildiğini günümüze ulaşmadığını 
  • İlk kez Evliya Çelebi Seyahatname'sinde geçer Yeşil Cami ismi
  • Kuzey - güney dikdörtgen plan, 2 anabölüm den oluşur harim ve scy
  • Harim bölümü 2 sütun 3 kemer açıklığı ile 2 bölüme ayrılan harim  kendi içinde dikdörtgen
  • Güney yönündeki ana mekan 11x11 mt. üçgen kuşaklarla geçilen bir kubbe ile örtülü
  • Kuzey bölüm 3 bölüme ayrılır, 8 dilimli bir kubbe ile örtülürken yan bölümler aynalı tonoz
  • Scy köşelerde L kesitli payeler diğerleri ise mukarnas başlıklı sütun, bu sütunların arkasında birer sütun daha
  • Sütunların arasındaki açıklık 0,90 mt. üzerinde geo. komp. mermer panolar ile kapatılmış
  • Scy orta bölümü tromplarla geçilen 20 dilimli kubbe yan bölümler tekne tonozla örtülü
  • Harim mekanında kubbeli kısım zemini ön mekandan 0,45 mt. yüksek
  • Kuzey batı köşe silindir gövdeli tek şerefeli minare ana beden duvarına oturur
  • Ana beden duvarında kullanılan sarımtırak renkli taş devşirme mlz.
  • Duvalar 3,30 mt. kadar mermer
  • Taş ve çini süsleme
2. Çok destekli çok bölümlü camiler (Ulu Camiler)
Mekan gelişimine yönelik çabaların plana yansıdığı örnekler

a) 6 Bölümlü Camiler
  • Ardarda iki kubbe ve scy olanlar
  • Bursa Şehadet Camii (1366-69) M. Hüdavendigar Dönemi
  • Altı kubbeli ve scy olan camiler
  • Alaşehir Şeyh Sinan Camii (15.yy) Fatih Dönemi
b) Dokuz Bölümlü Camiler
  • Dokuz kubbeli Ulu camiler Scy sahip olanlar 
  • Edirne Eski Camii (1403-1414) Çelebi Sultan Mehmet Dönemi
c) Örtü sistemi kubbe ve tonoz olanlar
  • Ardarda üç kubbeli ve scy bulunan camiler
  • Filibe Hüdavendigar Camii (1364) Ulu cami tipinin Bursa dışındaki ilk örneği
  • Ardarda üç kubbeli ve scy olmayan camiler
  • Bergama Ulu Camii (1398) Yıldırım dönemi
3. Çok bölümlü ve çok kubbeli Ulu camii
  • Bursa Ulu Camii (1396-1400) Yıldırım Beyazid Dönemi

13 Nisan 2019 Cumartesi

Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarisi


Cumhuriyet Dönemi Türk Mimarisi

1. BÖLÜM (5 Mart 2019)
  • 18.-19.yy. Batılılaşma dönemi
  • 18.yy'a kadar üslup açısından baktığınızda klasik üslubun yapım teknolojisi gerek mimari formlar gerekse süsleme bazında aynı gittiğini görüyoruz. 18.yy'da batılılaşma 28. Çelebi Mehmet'in Fransa sefaretinde bir Osmanlı aydının ilk defa gördüğü batı yaşantısını nasıl tasvir ettiği çok realist bir anlatımla karşınıza çıkıyor. Bizim cennet olarak beklediğimiz onların cenneti diyor.
  • Batılılaşma 28.Çelebi Mehmet ve ardıllarının batıdan getirdiği planlar, süsleme unsurları bunlar aynı zamanda batı yaşamını da bize getiriyor. Batı ile ilişkiler gelişince mütercim tercüman grubu oluşuyor. Bunlar genellikle hıristiyan kökenli, azınlıklardır. 
  • 18.yy'da Osmanlı sosyal yaşamında değişiklikler oluyor. Sadabad mesiresi ile batı tarzı bahçe düzenlemesi ortaya çıkıyor. Osmanlı toplumsal yaşamını değiştiriyor. Osmanlı geleneksel ahşap evde bir baş oda, haremlik bölümü, mutfak bölümü var. Batılılaşma ile birlikte sandalye, masa geliyor. Bu mekanda farklı bir tasarımın ortaya çıkmasına neden oluyor. Orta sofalı geleneksel Türk evleri bu dönemden sonra gelişiyor. Orta sofa'ya yemek masası konuluyor. Müzik zevki değişiyor. Klasik müzik girmeye başlıyor. Sanat'da ki ve mimaride ki bu değişim esas 19.yy'da teknolojinin birden değişmesi ile çok farklı yöne gidiyor.
  • 19.yy'da bütün dünyada farklı yapı tipleri ortaya çıkıyor. Avrupa devletleri sömürge ile ham madde, ucuz işgücü, buhar gücü ile üretim patlıyor. Sanayi ortaya çıkıyor. Tekstil teknolojisi artıyor. El işçiliği ile yapılan işler motor ve makineye bağlı olarak yapılmaya başlıyor. 
  • O dönemde bir İngiliz evi küçük bir mutfak ve yatak odasından ibaret, çalışma saatleri 18 saat'e varmaktadır. Çalışmaya bağlı ölümlerin çok olduğu bir dönem. Bu üretim ile kırsal alanlardan kentlere büyük göçler başlıyor. 
  • Kentlerin yapısı değişiyor. Türkiye'nin 1950'lerde yaşadığı göç dalgası, 19.yy'da özellikle İngiltere, Almanya, Fransa gibi büyük ülkelerde başlıyor. Bu da şehirleşme ve planlama kültürünü beraberinde getiriyor. Biz taviz verdiğimiz için Zeytinburnu gibi sanayiye bağlı gecekondu yerleşimleri hala ıslaha ihtiyaç duyuyor. Orada fabrika açıldığı zaman sosyal konutlarını da beraberinde yapıyor. 19.yy sonunda Belediye binaları, kamu binalarının yapımına önem verildiğini görüyoruz.
  • Avrupa da çok fazla üretim olduğu için Osmanlı da önemli bir pazar haline geliyor. Zaman içerisinde Osmanlı borçlanıyor. Bu nedenle tavizler vermeye başlıyor. Duyun-u Umumiye Osmanlı'nın aldığı vergilerini alıyor. Bu zamanla devletin her geçen gün borçlanmasına sebeb oluyor.
  • Avrupa'ya giden Osmanlı sefaret oradaki orduyu inceliyor. Avrupalı devletlerin ordusu ateşli silahlar konusunda ileri seviyede. Osmanlı'da askeri okullar kurulduğunda ilk açılan dersler çizimdir.Humbaracı Ahmet Paşa orduyu ıslah ediyor. Sürekli bir gücün olması gerektiğini söylüyor bu kışla binalarını getiriyor. Tophane deki Nusretiye Camii, Nusret zafer anlamına geliyor.
  • Yeni yapı tipleri; hastaneler yapılmaya başlanıyor. Numune hastaneleri 2.Abdülhamit döneminde yapılan bölge hastaneleridir. Askeri yapılar, silah imalathaneleri, kışlalar; topçu kışlası, askeri okullar, karakol binaları, fabrikalar, depolar.
  • O dönemde haliç askeri sanayi bölgesi olarak planlanmış. Haliç'in dolması da o dönemde başlıyor. Bugünkü Sütlüce Kültür Merkezi o dönemde mezbahane olarak kullanılıyor. Eyüp tarafında feshane fabrikası var. Ordunu ihtiyacı için yapılmış fabrikalar.
  • Tanzimat fermanı ile birlikte her şey planlanmaya başlıyor. İmar alanları planlanıyor. Telgraf, postane binaları 1850'lerde eski eser sadece antik dönem eserleri olarak tanımlanıyor. Selçuklu eserleri sonra kabul ediliyor. 
  • Sanayi tesisleri Bakırköy de bez fabrikası, cibali, yıldız çini fabrikası, kadıköy hasanpaş gazhanesi, Dolmabahçe ve Yedikule gazhaneleri ( sokak lambaları için ), ortaokul, lise, üniversite düzeyinde okullar, kuleli, harbiye, tıbbıye şahane (haydarpaşa lisesi binası), bugün kü gülhane askeri tıp akademisi öncüsüdür ilk kurulduğu yer olan Gülhane parkından alır ismini.
  • Tanzimat ve Islahat fermanları hem dini yapılara özerklik veriyor. Hem de yabancı okulların yapılmasına izin veriyor. 
  • Zeynep Kamil hastanesi, tedbirhaneler (ahırkapı, tuzla, gedikpaşa) özellikle göçmenler geldiğinde bir önlem olarak 3 ay tutuluyor. Ticaret yapıları, han yapıları artıyor. Galata ve Pera, Bankalar caddesi, bir ticari alan oluşuyor. Selanik ve İzmir, Karaköy limanları genişletiliyor. Yeni depo, liman yapıları ortaya çıkıyor.
  • Zenginleşme ile birlikte otel binaları, eğlence sektörü tiyatro, opera binaları. Konsolosluk binaları o devletin gücünü yansıtıyor. Alman Konsolosluğu, Rus Sefareti büyük binalardır. 
  • Tren yolları yapıları artınca Haydarpaşa Garı, Sirkeci Garı bunlar dönem unsurları, bu ihtiyaçlar olunca dönem üslubunu devletin gücünü bir şekilde simgesel anlatımı bunlar. 
  • Yangın ve saat kuleleri özellikle 2. Abdülhamit'in 25. culüs döneminde her yerde saat kulesi yapılmış. Beyazıt yangın kulesi de bütün İstanbul'u gören bir kule, bunu her şehir de bu kuleleri görüyorsunuz.
  • I.Ulusal mimari aslındaTürk klasisizmi, neo klasisizm seçmecilik, tarihselcilik demek. Geçmişin unsurlarını seçmeci olarak alıyorsunuz. Yeni teknolojik gelişmelerle kullanıyorsunuz. Dekordur aslında. İç kısımlarda planlama çok önemli değil. 18.yy - 19.yy'da bunların mimariye yansımasını önümüzdeki hafta işliyoruz.
2 BÖLÜM (12 Mart 2019)
  • 19.yy Batılılaşma Dönemi Mimarisi 
  • Hassa Mimarlar ocağı vasıtasıyla inşa faliyetleri organize ediliyor. Merkezi bir planlama var. Bosna'daki cami ile Mısır daki camii aynı olabiliyor. 17.yy. sonrası endüstiri ve fransız devirim etkileri Osmanlı'da görülüyor. Osmanlı ümmet esasına dayanıyor. Azınlıklar arasındaki sorunları patrikhanede çözülüyor. Kadıya da gidebiliyor. Milliyetçilik ile birlikte Sırp ve Yunan ile ayrılma talebinde bulunuyor. Daha sonra Sırplar, Bulgarlar. Osmanlı milliyetçilik düşüncesi ile en son Türkler ile milli mimarinin oluşumuna etki ediyor.
  • Lale devri sonrası Batı Avrupa ve Osmanlı sentezi birlikte görülüyor. 19.yy seçmeciliğin örneklerini batıdan ithal ederek yapıların cephelerinde görüyoruz. Özellikle antik olana ilginin artmasıyla birlikte ondan bazı unsurların yapı cephelerinde kullanılması aslında milli mimaride bir seçmecilik. Osmanlı ve Selçuklu mimarisinden etki var. Avrupada Neo klasik ve Neo Gotik etkisinide görüyoruz.
  • Batıda Yunan isyanı sırasında ilgi var. Pompei ile Roma'ya olan ilgide artıyor. 18.yy Alman tarihçi ve arkeolog'un etkisi fazla, kataloglar yapılıyor antik dönem mimari ile ilgili. Çok büyük yapılar ama içerisi küçük önemli olan cepheyi göstermek. Mimaride Barok hacimdir. Dönüşler v.s. Rokoko'nun iç süslemesidir. Rokoko yapının dekorasyonu gibi düşünürsek
  • Hassa Mimarlar ocağı teknik olarak atıl kalmasından dolayı yabancı mimarların mimarbaşılığını görmeye başlıyoruz. Yabancı mimarlar Osmanlı sarayında söz sahibi oluyor. Örneğin; Balyan ailesi yaklaşık 100 yıl mimarbaşılığını yapmıştır. Özellikle Tanzimat sonrası batı tarzı yapılar çok karşımıza çıkar. Azınlıklar üst kademede çok etkin oluyorlar. Ermeniler, rumlar (18.yy da İngiltere büyükelçisi rum)
  • Avrupa da sanayi gelişirken Osmanlı topraklarında tarım en önemli üretim, Rumeli toprakları kaybedilince ekonomik buhran katlanarak artıyor. Yerleşim düzenindeki değişim Boğaz çevresinde köşk ve konaklarla yeni yaşam zevki ortaya çıkıyor 18.yy -19.yy'a kadar denize yakın yaşama denizden yararlanma pek yok, Ortaköy, Beşiktaş, Sarıyer hep rum balıkçı köyleri, Anadolu tarafında sahil yerleşimi göztepe, bağdat caddesi sayfiye köşkleri, yerleşimleri başlıyor. Buharlı gemilerin başlaması ile yapılaşma buralara kaymaya başlıyor. Yabancı mimarlar yüzeysel süslemeleri getiriyor. Sentez yok kopyacılık var. O dönemde fas, tunus çok popüler. Fransızlar sayfiye olarak gidiyorlar. İslam etkileri Madrid'e yansıyor. Bizde oradan alıyoruz. Bunun neo'lar karşımıza çıkıyor. Neo Grek, Neo Roman, Neo Gotik.
  •  Batıdan gelen üsluplardan en başarılı olanı Art Nouveoau akımı 20.yy başında İstanbul görülüyor. Başarılı örneklerinden Beşiktaş'ta Şeyh Sadi Türbesidir. (2. Abdülhamit'in akıl hocası)
  • III.Selim'den itibaren birçok yabancı isimlerin çalışıtığını görüyoruz. İngilizlerde var ama çoğunluk Alman ve Orta Avrupa  mimarları. Beylerbeyi Sarayı, Dolmabahçe Sarayı mimarı Balyan ailesi,
  • Fossati kardeşler;Rus Büyükelçiliği binasının onarımını yaparken birçok iş alırlar. Darülfünun binası, Hazine-i Evrak binası, Mekteb-i Sanayi binası, Ayasofya, Bekirağa bölüğü binası (İstanbul Üniversitesi içinde)
  •  Bir başka isim Vallaury;Sanayi Nefise Mektebi ilk mimarlık binasında hocalık yapmış. Mektebi Tıbbiye Şahene bugünkü Haydarpaşa Lisesi, Duyunü Umumiye binası daha sonra İstanbul Erkek Lisesi oluyor. İstanbul Arkeoloji Müzesini, Eski Şark Eserleri Müzesini, Yıldız ve Hidayet Camileri, Osmanlı Bankası
  • Raimondo D'Aronco; 1857-1932, Art Nouveau'nun en önemli temsilcisidir. II. Abdülhamit'in saray başmimarı oluyor. Haydarpaşa Lisesi, İtalyan sefaret, Karaköy camii, Şeyh Zafir Türbesi, Yıldız sarayı bazı bölümleri. Osmanlı Art Nouveau'su çok farklı özgündür.
  • August Jachmund; Mimar Kemaleddin'in hocası ve birlikte çalıştığı arkadaşı. Sirkeci garı, Ragıp Paşa Köşkü, Deutsche Orient Bank. Jachmund da oriyantalist görünümler yoğun. Saf bir milli mimari diyemeyiz. Eklektik bir uslübü var.
  • 1860'larda Osmanlıcılık beliriyor. Bir katalog hazırlanıyor. Pertevniyel Valide Sultan Camii (Oryantalist etki), 3. Ahmet Çeşmesi, Harbiye Nezareti Ek binası, Taksim Topçu Kışlası. Usül-i Mimar-i Osmani o dönemki mimarların başvuru kitabı, bu çizimler 50 yıl sonra başlayacak olan milli mimarinin başvuru kaynağı
  • Yusuf Akçura'nın 1904'te Türk gazetesinde çıkan makalesi ''üç tarz siyaset'' önemlidir. İslam birliği, Osmanlı birliği ve Türk birliği. Bunlardan Türk birliğinin temel olmasını istiyor. Jön Türkler, İttihat Terakki iktidarı ele geçirince Türkçülüğü siyasetin temeline oturtuyor. Ziya Gökalp kitabı Türkleşmek, Çağdaşlaşmak,İslamlaşmak bunlar milli mimarinin fikir babalarından
  • Ekletistneolar dönemi, Art Nouveau, Milli mimari  2.Abdülhamit'in uzun saltanında bu dönemler olmuştur.
3.BÖLÜM (19 Mart 2019)
  • Mimar Kemaleddin Bey'in Yaşamı
  • II.Abdülhamit döneminde yaygın olan ümmetçilik düşüncesi pek taraftar bulamadı. Bu süreçte islam unsuru önemli oldu. Balkan savaşından sonra Osmanlı'nın elinde Anadolu kalınca Türkçülük akımı etkili oluyor. Jön Türkler'in faliyetleri, İttihat Terakki'nin iktidara gelmesi Türkçülük akımını devlet ideolojisi haline getiren etkenler. Genç kalemler dergisi, Orta Asya'da Thomsen'in abideleri okunması, Göktrük yazıtlarını rus, alman bilimdamları ortaya çıkarması, Türkçülük akımının bilimsel temellerine oturtulmasını sağlamış. II. Abdülhamit'in özel kütüphanesinde bunların ilk yayınları bulunuyor. 
  • Türkçülüğün fikir babası Ziya Gökalp Türk kültürü geleneklerini halk kültürünü araştırıyor. Türk benliğinin temellerini ortaya koyuyor. 1912'de açılan Türk ocağı önemlidir. Burada milli olmayan etkilerin ülkeye sokulmaması belirleniyor. Özellikle kamu yapılarında Türk unsurunun mutlaka vurgulanması düşüncesi benimseniyor.  Teknik avrupadan alınıyor. İttihatçılar meşrutiyet ile yönetime hakim olduğu için bu dönemde çok kamu yapısı inşa ediliyor. Temel olarak milli mimaride Türk kimliğini yansıtması isteniyor. 
  • Milli mimari rönesansı adı verilen bu eklektik üslup aslında tam Osmanlı kimliğini yansıtmıyor. Burada Osmanlı seçmeciliği farklı milletlerin kendi kimlikleri ile yaşadığı imparatorluk.  Burada Türk eşit Osmanlı karşımıza çıkıyor. Klasik Osmanlı mimarisinden alınan unsurların Osmanlı kubbesi, Sivri kemer ve Çini kaplamaları yeni inşaat teknikleri ile kullanımı buradaki uygulama. Tren istasyonu, Vapur iskelesi, Trafo yapıları, Hükümet binaları bu tarzda yapılıyor. Yüzyılın başında görülmeye başlasada yaygın olarak 1913-1917 yılları arasında bir yoğunlaşma görülüyor. 
  • Ankara'nın başkent olması ile bu mimarinin 1928'e kadar hakim olduğunu görüyoruz. Atatürk ilk başta milli üslubu uygulamak istiyor ama maliyet çok fazla seçmeci üslup Osmanlı seçmeciliği 1928'den sonra yabancı uzmanlar getirterek Avrupa'da da etkili olan Bauhaus modernist yapılar Ankara'da yapılmaya başlanıyor. Milli mimari sona eriyor. Milli mimari 28-30 yıl gibi bir döneme hakim bu canlandırma haretketi fazla batılılaşmış fazla modern tamamen alıntı kopya gibi yaklaşılıyor. Kimilerine göre Cumhuriyet'in bakış açısından uzak geçmişi Osmanlı'yı daha çok yansıtıyor. Bu atılımcı çağdaş ruhu yakalayamıyor. Falih Rıfkı Atay'ın Çankaya romanında o dönemin Ankara'sındaki yapılaşma faliyetlerinin eleştirisini görebilirsiniz.
  • Neo'lar eklektik en sonunda Neo Osmanlı ortaya çıkıyor. 19.yy'da Neo'lar yaygın. 20.yy'a gelindiğinde daha modernist yapılar gündemdeyken biz geçte olsa 1928'e kadar yaşıyoruz. I.Dünya savaşı ve Balkan döneminde milletleri bir araya çekmek için Türk milliyetçiliği ön planda değil. Osmanlıcılık önemli. Çanakkale savaşlarının kazanılması Türkçülüğün zaferi olarak sunuluyor. Bugün de Çanakkale zaferinin öne çıkarılması ideolojik, mesela Sarıkamış yıllarca gündeme gelmedi. Osmanlı son dönemine kadar hep şanla anlatılmış. Askeri müzede hep Çanakkale ve Dömeke zaferinin tabloları vardır. Bunlar resmi kurumlara asılıyor.
  • Mimar Kemaleddin 1870 yılında Acıbadem'de doğmuştur. Babası deniz subayı bir süre Girit'de orta öğrenimini sürdürüyor. Sonra İstanbul dönüyor. Yüksek öğrenim için 1884 yılında Hendese-i Mülkiye Mektebine girdi. 1888'de 13 mimar mühendis mezun oluyor. Öğretim kadrosu yurt dışından hocalar veriyor. August Jachmund'un öğrencisi aynı zamanda Kemaleddin bey. Almanya'ya onun sayesinde burslu olarak gidiyor. Jachmund'un yanında 1889-91 yıllarında Sirkeci Garı'nda Jachmund'un yanında çalışıyor. Burada milli mimari ile ilgili unsurları yapı cephesinde görmeye başlamıştık. Kemaleddin bu üsluptan etkileniyor. Neo klasik unsurlar Türk motifleri de var.
  • Mimar Kemaleddin bey'in 1891- 1909 dönemi; 91-95 dönemi Jachmund'un asistanı olan Kemaleddin bey Sirkeci'de bir büro açarak iş yapmaya başlıyor. Bu dönemde Nişantaşında Halil Paşa ve İsmail Paşa'nın köşklerini yapıyor. 1895'de Berlin'e burslu olarak gönderiliyor. Burada 2 yıl mimarlık eğitimi 2 yıl da çalışıyor. 1900 yılında dönüyor. 1901'de Harbiye Nezareti Mimarı olarak göreve atanıyor. 1901'den sonra Gazi Osman Paşa ve Ahmet Cevdet Paşa türbeleri klasik Osmanlı etkileri ile kendisini gösteriyor. Yaptığı Ahmet Ratıp Paşa köşkünde Art Nouveau etkilerini görüyoruz. Şu anda Acıbadem Kız Lisesi olarak kullanılıyor.
  • Burslu gittiği için burada görev yapmak zorundasınız. Kemaleddin bey'de yurtdışı eğitimine karşı Hendese-i Mülkiye de Jachmund'un derslerini devralıyor. Aynı zamanda Sanayi Nefise Mektebi'nde dersler vermeye başlıyor. İki önemli kurumda ders veriyor. Ulusal mimarinin yaygınlaşma sebeblerinden en önemlisi budur. Kemaleddin bey Selçuklu, Osmanlı mimari geleneğini öğrencilerine anlatıyor. Gerileme sebebinin yozlaşma olduğunu belirtiyor.
  • 1909-1919 arasındaki dönem en verimli. Evkaf nezaretinin isteği ile büyük yapılar onarılıyor. İnşaat ve tamirat bürosu kuruluyor. Kemaleddin bey kendi öğrencilerini buraya aldırıyor. 1908 yılında Mimar ve Mühendis Cemiyeti kurulunca diploma gibi şartlar özellikle kamu yapılarında diploma isteme, şartlar koşma dönemi başlıyor. 1910-11 yıllarında 7 büyük vakıf hanı bebek, bostancı, bakırköy camilerini yapıyor.  1911 Trablusgarp, 1912 Balkan savaşları Osmanlı'dan kopmalar hızlanıyor. 
  • 1913-17 yılları arasında Arap topraklarında inşaat faliyetlerinde görevlendiriliyor. Arapları yanına çekebilmek için. Kabe'nin revakları 16.yy'da yapılmış, 20.yy başında genişletilerek onarılmış. Kabe, Kudüs oralarda çalışmalar yapılıyor. O topraklar için yapılan çalışmaların çoğu yarım kalıyor.
  • Yeşilköy, Bakırköy camileri 1.Dünya savaşı nedeniyle yarım kalıyor. Cumhuriyet dönemi tamamlanıyor. Evkaf Nezareti, İstanbul Şehir Emaneti, Mühendis Mektebi dört yerde ders veriyor.
  • Almanya savaşı kaybedince iflas ediyor. 1919 sonrası özel işlere yöneliyor. Ekonomik zorluklar yaşıyor. Laleli Yangınzedeler Evi betonerme ve kiriş ilk bu binalarda kullanılıyor. 1922'de Kudüs İngiliz işgali altında Kemalettin bey davetle onarım için gidiyor.
  • Arap caminin rölevelerini çıkartıyor. Ratıp Paşa Köşkü
  • 1923-27 dönemi; Kudüs müftüsünün isteği üzerine Ömer Caminin onarımlarında bulunuyor. Başarılarından dolayı İngiliz Kraliyet Mimarlar Akademisine seçiliyor. 1922-23 yıllarında geri dönüyor. Ankara'da 2. Meclis binasının karşısında Ankara Palas'ın yapımı sırasında Vedat Tek ödemelerde yaşanan sorun üzerine projeyi bırakıyor. Kemalettin bey Ankara'ya çağırılıyor. Yarım kalan eserleri tamamlıyor. 1925'de Evkaf Müdiriyeti Umumiyesi İnşaat ve Tamirat Müdürlüğüne atanıyor. Bu dönemde Atatürk evi ve bir kitaplık yapıyor. 1926'da uslübündan dolayı çok eleştiriler yapılıyor. Türk ocağı binasının yapımı için açılan yarışmayı kazanamıyor. 
  • 1930'ların sonlarına doğru bakanlıklar yapılıyor. Sonra genel müdürlükler yapılıyor. 1980'lerden sonra yerel yönetimlere ağırlık veriliyor.
4.BÖLÜM (26 Mart 2019)
  • Mimar Kemaleddin Bey'in Eserleri
  • Bebek Camii, Kamer Hatun Camii (sivri kemer kasik dönem uslüp) bunlar yıkılan iki caminin yerine yapılmış. Vakıf yerine vakfiyenin devamı için yapı inşa ediliyor. Vakıf mallarının zarar görmemesi, korunması anlayışı vardır. Yeşilköy Cami de o anlamda yapılmıştır. Padişah mahfili en geç tarihli yapılan bir yapıdır. Kuloğlu Cami plan şeması süsleme klasik dönem, Bebek ve  Bostancı camileri Firuzağa camine benziyor. Kamer Hatun Camii mahalle mescidlerinin benzer özelliklerini gösterir. Çankaya da bir cami tasarlanmış fakat uygulanmamıştır.
  • Mimar Kemaleddin in türbeleri  bu gotik, arap mimarisi etkileri henüz milli mimari ilkeleri belirlenmemiş. Dolayısıyla bir arayış içerisinde seçmeci bir uygulama. Mimar Kemaleddin'in erken dönem uygulamaları Ahmet Cevdet Paşa ve 
  • Gazi Osman Paşa türbeleri bunlardan bazıları. Buradaki kubbe tarzı daha dolgun arap tarzı. Alınlık da gotik etkiler.
  • En iyi karşımıza çıkan V.Mehmet Reşat Türbesi onun ölümü üzerine yapılıyor. Çokgen planlı türbe milli mimarinin ekilerinin üzerine nüfuz ettiği örnek girişte müsenna (aynalı yazı) var. Rumi, Palmet düzenleme her yerde, iç mekan çinilerle, kalemişleri bunu gördüğümüzde 16.yy düşünebilirsiniz ama 20.yy. başında yapılmış bir türbe. Osmanlı klasik türbe mimarisini tekrarlayan örnek olarak karşımıza çıkıyor. Kalemişi süsleme magrip örnekleri ile bu hale geliyor.
  • Mahmut Şevket Paşa türbesi. Suikasta kurban gidiyor. Dönemin Genelkurmay Başkanı, İttihat Terakki'nin en önemli isimlerinden birisidir. Selçuklu eyvanlı tipte yapılmış. Ahşap tabutun işlemelerini mermer işleme olarak görüyoruz. Kaber örtüsü parçaları tabut üzerine konulur. Osmanlı klasik mimarisinin motif zenginliği burada vurgulanmış.
  • Vakıf hanları ve ticarethaneler de yapmıştır. Evkaf Nezaretinin en önem verdiği konulardan biriside budur. Eminönü, karaköy bölgsinde ticari yoğunluk var. Bazı binalar yıkılarak vakıf hanları yapılmış. Eski Sirkeci Sümerbank binası, Orient Bank da yuvarlatılmış, milli mimarinin en önemli özelliklerinden çatılar, cephelerde çıkma sözkonusu altlarıda mukarnaslı girişlerle sağlanmış. Pencü kemer, cephede cumbalar,, geniş saçak bunlar önemli cephe özellikleri olarak karşımıza çıkıyor. Aynı bölgede 2.-3. Vakıf Han Karaköy bölgesinde olduğu için daha batılı tarzda etkilere açık milli mimari özellikleri taşımıyor. 4.Vakıf Han bugün Ottomon Legacy Hotel olarak kullanılıyor. Hamidiye imarethanesi yıkılarak 4.Vakıf han yapılıyor. Kulenin ön kısımlarında balkonlu çıkmalar sözkonusu, mukarnaslı baklava dilimli sütun başlıklarını burada görüyoruz. Çıkmaların aralarında da çiniler var. Kubbelerin etrafı rumi, palmet başlıklı süsleme unsurları ile dolanıyor. Bu binada Sansaryan han önceden özel yetkili adliye idi. Şu anda hotel olarak kullanılıyor. 5.Vakıf Han bugün Vefa Lisesinin yatakhanesi olarak kullanılıyor. Cephede benzer hareketler var ama 4.Vakıf  Hanı, 1.Vakıf Hanı kadar I.Ulusal mimariye etkisini görmüyoruz. Daha yalın, milli mimari özellikleri çok yetkin değil cephelerinde. Ankara da ki 1.Vakıf Han, 2. Vakıf Han mimar tasarlarken bütün unsurları tasarlıyor. Daha modernist tavırla karşımızda. Milli mimarinin yoğun görüldüğü 1. ve 4. Vakıf Han. 
  • Diğer yapıları Hasanzade Medresesi, Eyüp te V.Mehmet Mektebi içinde cami olan ender mekteplerden birisi, Bostancı Halk Eğitim merkezi olarak kullanılan yapı cephe özellikleri sivri kemerler, girişde çıkmalı merdivenler vurgulanmış. Hamidiye evvel kütüphanesi u planlı bir yapı pencere düzenlemesi milli mimari çıkmalar çatı düzeni, Göztepe Mektebi İdadisi alt kat sivri kemer üstte kare ve dikdörtgen pencerelerle yapı aydınlatılmış yüksek bir su basman, giriş kısmı diğer yapı ile aynı, Sinan Paşa Medresesi 1911'de yeniden yapılmasına karar veriliyor. Bunu Mimar Kemaleddin'e veriyorlar. Yeni bir okul yapması isteniyor. 1948 Fetih ilköğretim okulu olarak kullanılıyor. U planlı, dar bir koridor ve koridora açılan sınıf ve hoca odalarından oluşuyor. Dini eğitim için yüksek eğitim yapısı İlahiyat ayarında cephede çıkma, saçak, pencere sivri kemer, en üstte dikdörtgen veya kare pencereler, orta avlulu, Gureba hastanesinde röntgen cihazı bulunması ile ek birimler yapılıyor. Ankara daki Vakıf apartmanı, Bursa Vakıf apartmanı, Muallim mektebi bugün Gazi Üniversitesi Rektörlük Binası, 
  • Tren garları var. Edirne tren garı , Filibe tren garı
  • Laleli caminin yanında yangın evleri, iç avlulu, 4 büyük komplex, yapılaşmadaki amaç komşuluk ilişkilerinin devam etmesi. Her mağdur için verilen bir oda. Ortak birimler var. Bugün kü kolon kiriş uyguamasını bu yapıda görüyoruz. Bugün burası otel. 
  • Mimar Kemaleddin'in Ankara'daki ilk yapılarından birisi Ankara Palas yabancı misyonun kalacağı yer olması için yapılıyor. Büyük balo salonu, lobisi var. Kaliteli bir otel hizmeti veriyor.
  • Uygulanmayan çok projesi ver. 1.Dünya savaşı öncesi Almanlarla dostluğu var. Osmanlı Berlin'de bir hastane yapmak istiyor. Hamidiye hastanesi onun projelerini Kemaleddin bey'e yaptırıyorlar. Fakat uygulanmıyor.
  • Kemaleddin bey 1927'de vefat ediyor.
  • Bu alanda önemli bir diğer isim Mimar Vedat Tek ikisinin farkı şu Kemaleddin bey orta düzey bir aileden geliyor. Burslar ile okumuş. Kendisini yetiştirmiş ve devlet kurumlarında çalışmıştır. Vedat Tek saraylı zengin bir aileden geliyor. Dolayısıyla her zaman saraya yakın olmuş. 
5.BÖLÜM (2 Nisan 2019)
  • Mimar Vedat Tek Bey'in Yaşamı ve Eserleri
  • Mimar Vedat Tek, Kemaleddin bey gibi Ulusal mimarinin en önemli figürlerinden birisidir. 1873 yılında doğmuş. Babası Giritli Sırrı Paşa, birçok Osmanlı vilayetinde valilik yapmış üst düzey bir bürokratdır. Annesi şair ve bestekar Leyla Saz'dır. İlk kadın şairlerden birisidir. Osmanlı sarayında yetişmiş rumca ve fransızca öğrenmiştir. Batılı yaşam tarzını benimsemiş. 
  • Vedat bey Mektebi Sultani'de Lise 2'ye kadar okuyor. Bugünki Galatasary Lisesi, daha sonra Paris'de eğitimini tamamlıyor. Mimarlık eğitimi almak istediğinde babası karşı çıkıyor. Bunun üzerine burs programına başvuruyor. Paris Güzel Sanatlar Akademisi'nde Beaux-Arts burs kazanıyor. 1898 yılında İstanbul'a dönüyor. Önce Sirkeci'de bir ofis açıyor. 1899 tarihinde Sanayi Nefise Mektebi'ne sanat tarihi hocası olarak atanıyor. Hemen ardından Şehri Emanet İmar Md'lüğüne atanıyor.
  • İzmit Saat Kulesi, Kastamonu Hükümet Konağı ilk çalışmaları olarak karşımıza çıkıyor. İlk çalışmalarında Osmanlı mimarisini analiz ediyor. Ahşap konaklar yapıyor. İzmit Saat Kulesi daha Ulusal mimari tarzda olmamış. Abdülhamit'in 25. culüs yıldönümü için ülkenin heryerine  dikilen saat kulesi. Kemerler Elhamra sarayında karşımıza çıkıyor, sütun dizilimi daha mimari uslübun olşmadığını, vazo çiçekler avrupa da olan, Kastamonu Hükümut Konağı her kat penceresi farklı düzenlenmiş, saçaklar, giriş yükseltiliyor merdivenle, yüksek bir bodrum, Türk evlerinde de gördüğümüz çıkmalı düzen bunu daha sonraki binalarda da görüyoruz. Yeni bir mimari dil arama adına önemli.
  • Postane binası telgraf hizmetlerinin artmasıyla 1903-1908 yıllarında 90x40 mt boyutlarında büyük bir bina, önünde meydan olmadığı için çok algılanamıyor. Bittikten sonra devletin prestij yapısı, bu dönem yapıları hep cepheden, mimaride çeşitli parametreler vardır, fonksiyon, iç mekan, o dönem de mimarlık yaklaşımı cepheye bakar, yapı abidevi ama kullanışlı değil, odalar çok küçük, yüksek merdiven, yüzeyinde sutünceler, kullanılan süsleme bizim unsurlar, sivri kemer, pencereler ayrı formda, çıkmalar, arsanın kullanımı çok iyi, çini kullanımı, merdiven trabzanlarında yıldız motif, 
  • Belediyedeki görevi sırasında Yenikapı kantar müdiriyeti, Karaköy rıhtım da Deniz han onarımını gerçekleştiriyor. Paşa Limanı İstenbey Yalısı ilk büro açtığında orada Art Nouveau etkisi görülüyor.
  • Zeynep Hanım Konağı işlevlendirme projesi yapıyor. Konak yetim çocuklar için dönüştürülmüş. 1939 da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesine devrediliyor. Ahşap bir konak olduğu için günümüze kalmamıştır. Fındıklı daki iki konağı son Osmanlı Mebusan Meclisine dönüştüren Vedat bey'dir. 1940'lı yıllarda yanıyor. Daha sonra tekrar yapılıyor. Dış duvarlar kalıyor. Binanın içi bütün planlaması sonradan yapılıyor.
  • Defteri Hakani Binası (Tapu Kadastro Binası), Kastamonu Hükümet Konağı'nın plan şemasının biraz daha gelişmiş hali, 1908 yılında betonarme malzeme kullanılıyor. Cephe de bu tarz çıkmalar, her kat ayrı pencere, saçaklar, cephede çini kullanımı, kemer yüzeylerinin dekoratif unsurlarla bezenmesi, iç mekanda kalemişi kullanımı, 
  • V.Mehmet Reşat padişah olunca baş mimar oluyor. Beşiktaş stadının yerinde has ahırlar var. Onarımı yapıyor. Dolmabahçe sarayına ek binalar yapıyor. Kış bahçesi gibi.
  • Vedat bey'in kendi evi cephe çizimini kendisi yapıyor. Nişantaşında yapının inşa edildiği arsa çok yeterli değil Vedat bey çıkmalarla her tarafını aydınlattığı gibi yapıda genişlemiş. İç mekanda kalemişleri, merdiven trabzanları kendisi tasarlamış, üst katlar büro olarak kullanılıyor,
  • Tayyare şehitleri abidesi, bir anıt olarak karşımıza çıkıyor. 1914'de yapılıyor. Osmanlının ilk uçuş denemeleri, bu anıtta rölyef şeklinde beyazıt kulesi, serasker kapısı, mısır da düştüğü için piramitler yer alıyor. Alt kısımda rumi, palmetler, yası ifade eden kırık sütun
  • Cemil Topuzlu Köşkü, Enver Paşa Köşkü yaptığı diğer sivil mimari uygulamaları
  • 1915-1922 arasında serbest mimar olarak ticari yapılara yöneliyor. Serbest yapılarında betonarme, karkas sistemi kullanıyor.
  • Sirkeci de Liman han süslü bir yapıdır. Yapı deniz tarafına doğru eğimli, cephelerinde farklı pencere kullanımı, çini kullanımı, altı dükkan, üstü ticari ofis, saçak düzenlemesi özgün, kemer düzenlemesi, çini kullanımı, süsleme unsurları ulusal mimari yapıları
  • Muradiye üçgen biçimli pencereler Art Deco,
  • Moda iskelesi bugün restaurant olarak kullanılıyor.  Sütlüce Mezbahanesi
  • Şadiye Sultan Apartmanı her kat bir fonksiyona hizmet eden bir uygulama, Nevizade Tütün deposu betonarme tuğla karışık olarak iç mekanda ahşap kirişler, tütünü havalandırmak için
  • Ankara ya çağırılıyor. Cumhurbaşkanı köşkünü büyütme işi, Ankara Palas tasarımı ve başlangıcı, 2. Meclis binası, hükümet ile anlaşamıyor finans sorunları var 1922-23 yıllarında
  • Ankaradan İstanbula dönünce Ulusal mimari değil Art Deco tarzında çalışmalar yapıyor. Güneş Apartmanı, 

6.BÖLÜM (9 Nisan 2019)
  • Milli mimarinin baş aktörleri Kemaleddin bey, Vedat bey 
  • Mimar Giulio Mongeri
  • Türkçülük akımının yükselmesi ile Neo klasik, Eklektik tarzda eğitim Vallaury Sanayi Nefise Mektebindeki görevi bırakmasıyla birlikte Giulio Mongeri'nin yerine geçmesiyle devam etmiştir. Mongeri son sınıfta Osmanlı Türk eserlerini incelemeye başlamış. Bu araştırması Ankara'nın başkent olması sonrasında milli mimari tarzında yapılar yapmasına yöneltiyor.
  • 19.yy. ortalarında İtalya'dan İstanbul'a gelen levanten bir ailenin çocuğu olan Mongeri Milano'da Akademi de eğitim görmüş. Kendi hocası restorasyon uzmanı, İstanbul da yaptığı ilk yapılarda Ulusalcılığı barındırmıyor Neo Klasik tarzda yapılar yapıyor 1905'de yaptığı İtalyan Sefareti Neo klasik anlayışı, 1909 da Generali Han Neo Klasik ve Neo Rönesans, En bilinen eseri St.Antuan Kilisesi azınlıkların kimlik yaratmaya çalıştığı Beyoğlu bölgesinde her azınlığın kendine ait okul kilise açma çabası var. Bu aşamada Katoliklerin böyle bir talebi oluyor. Kendi mimari anlayışlarına uygun Neo Gotik tarzda inşa ettiriyorlar. 1912 yılında yapılıyor. Sanayi Nefise Mektebinde hoca olan Mongeri'nin kariyerinde söylentilere neden oluyor. Öğrenciler Ulusalcı düşünce gelişiyor. Bize Roma'dan değil Selimiye, Süleymaniy'den ilham alacak hocalar lazım diyor.
  • 1920'de Karaköy Palas, 1922'de Maçka Palas yapılıyor. Karaköy Palas'de Neo klasik etkiler görülmekle birlikte farklı olarak Anadolu'ya özgü Bizans etkisi.
  • Bankalar caddesi üzerinde temsilcilikleri Osmanlı Bankası Cumhuriyet'in ilk dönemleri merkez bankası görevini üstlenmiştir. Yabancı sermayeli yapıdır. Bu bölgedeki ticari atmosferi gösteriyor.
  • Ankara da yaptığı ilk yapı Osmanlı Bankası Ankara şubesi istanbul daki bankalar caddesi gibi Ankara da ticari merkez oluşturuluyor. Ulusal mimari özellikleri gösteriyor. Pencereler, çıkma,  cephe hareketlenmesi, her kat ayrıca tasarlanmış, penci kemer sivri kemer,
  • 1926-29 yılları arasında Ziraat Bankası Genel Müdürlük binası Mithat Paşa tarafından 19.yy'da kuruluyor. Sandık bir nevi sigorta işlevi görüyor. Kırım dan gelen göçmenleri Tuna valisi Mithat Paşa yerleşik hale getirmek için kredi veriliyor.
  • Ankara daki İnhisarlar Tekel Başmüdürlüğü
  •  İş Bankası Genel Müdürlük binası iç mekanında ortada cam ve metal ile ayrılmış ışık alan cepheleride diğer yapılarla aynı ulusal mimari tarzda ve Taş Han
  • Taksim deki Cumhuriyet anıtı 1928 yılında açılıyor. Buranın çevre düzenlemesini yapar.
  • Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu
  • 1888-1982 yılları arasında 
  • 1908-1912 tarihleri arasında Vallaury öğrencisi olarak Nefisei Mektebi Sanayi'de öğrenim görüyor. Daha sonra Mongeri'nin öğrencisi oluyor. Okul bitince Kafkas cephesinde subay olarak savaşmaya gidiyor. Bu dönemde Erzurum İttihat ve Terakki binasını inşa ediyor.
  • Savaş bitince İstanbul'a dönüyor. Sonra Ankara'ya geçip Evkaf Vekaletinde görev alıyor. 
  • Ak köprü yakınlarında biriket fabrikası açıyor. Devlete malzeme vermeye başlıyor.
  • 1926 yılında Etnografya Müzesini yapıyor. Giriş kısmında yüksek merdivenler, pencere düzeni, giriş de bir hall var. 
  • Türk Ocağı binası kültürel etkinlikleri bir çatı altında değerlendirmek. Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumu'na birer oda veriliyor. Opera, Uluslararası kongreler bu binada yapılıyor. Ankara Resim Heykel müzesi olarak kullanılıyor.
  • Ankara Çocuk Esirgeme Binası
  • Bursa Teyyare Sineması 1930'larda Art Deco'ya giden tasarım anlayışı
  • Mimar Muzaffer
  • Bir başka Ulusal mimari tarzında çalışan mimar, Vedat bey saray başmimarı olunca o da Posta Telgraf idaresinin mimarı oluyor. Posta pullarının tasarımını yapıyor. 
  • 1909'da Abidevi Hürriyet anıtını yapıyor.
  • Konya'da vilayet mimarı olunca 1926'da Ziraat anıtını yapıyor.
  • Konya Dar-ül Muallimat Kız Öğrenci Lisesi, bugün Selçuk Üniversitesi Rektörlük binası olarak kullanılıyor.
  • Konya İl genel meclis binası
  • 1920 yılında 37 yaşında vefat ediyor. Bu nedenle yapı sayısı sınırlı
  • Ali Talat Bey
  • 1869'da İstanbul'da doğmuş. Sanayi Nefise Mektebini sonra 1895'de Hendese-i Mektebiye'yi birincilikle bitirmiş. Mimarlık fakültesinde asistan oluyor. En önemli yanı nazariye yanının iyi olması, kitapları var Ahşap mimarlık, kergi inşatı, fenni mimari şekilleri gibi
  • Beşiktaş İskelesi, gişe kısmı kütahya çinileri ile kaplı
  • Eski İETT garajı, milli mimari tarzında
  • Mimar Tahsin Servet İzmir Milli Kütüphane'yi yapan kişi
  • Burhanettin Tamcı'nın Ankara Gazi Paşa İstasyon Binası, kemerli bir giriş yandan çıkmalar simetrik bir düzenleme Beşiktaş iskelesine çok benziyor.
  • Bu mimarlardan başlıca milli mimari tarzında çalışmış olanlar Kemalettin Bey, Vedat Bey, Mongeri, Arif Hikmet Koyunoğlu bunlar en bildiğimiz en fazla yapı yapanlar. Onlar dışında milli mimari tarzda çalışan mimarlar Terziyanın 1 yapısını biliyoruz sayıları çok az. Kimisi ilk dönem mimarlığında yapmış sonra tarzını değiştirmiş ama Ekrem Hakkı Ayverdi gibi ömür boyunca milli mimari tarzda çalışan kişiler de var.





7 Nisan 2019 Pazar

20.yy. Batı Mimarlığı



1. BÖLÜM ( 6 Mart 2019 )

  • Mimarlıkta Modern Arayışlar
  • Joseph Paxton, Crystal Palace (1851) Karşı çıkış ifadesi, yeni arayışların ifadesi, yeni teknolojilerin kullanılmasının dışavurumu, bir ilk 
  • Gustave Eiffel, 1887, Barok-Rokoko-Neo klasik yapılarla dolu Paris kentinde bunun inşası eleştiri alıyor, anlamlandırılamıyor, tamament çelik strüktür, burada teknolojinin, yeni yapı malzemelerinin biçimciliğin önüne geçtiğini görüyoruz. 19.yy mimarlık estetiğinin içine oturtmak mümkün değil, yeni bir şeyin peşinde insanlar bu esnada önceliği forma değil strüktüre veriyorlar. Sonra form üzerinde de çalışamalar başlayacak.
  • Yeni malzemenin kullanılması
  • François Coignet'nin 1853'te Paris Saint-Denis Tamamen betondan yapılan bildiğimiz ilk yapı bu, 1850'lerde Avrupalı mimarlarda öğrenilmiş klasik mimarlığın dışında farklı bir arayış görüyoruz avrupalı mimarlarda, İngiltere ve Fransa da böyle bir eğilim var. Amerika da  bir süre sonra olacak.
  • William Le Baron Jenney / Insurance Building  1884'te Chicago, Bir gökdelen çelik strüktür üzerine beton giydirilmiş bir yapı, 40 mt. den yüksek yapıların arasında böyle bir strüktür kullanan ilk yapı, dolayısıyla bir devrim büyük önem taşıyor. Çok beğeniliyor. Avrupa da böyle bir yapı çok tepki alabilir di ama Amerika da böyle köklü bir gelenek olmadığı için yeni unsurları kabul etmede Amerikalılar hiç tutucu sayılmazlar.
  • Bütün bu modernist söylem ortaya çıktığında Avrupa da ve Amerika da ne var?
  • Neo Klasisizm
  • Büyük ölçüde Neo klasizm var. Antik öğretilerin yeniden hayat bulması olarak özetlenebilir. Yunan ve Latin kültür, form, biçimlerin yaşadığımız sürece adapte edilmesi, Üçgen alınlı, Dor ve Korint sütunlar, Yunan tapınaklarını  andıran bir yapı, 19.yy. İmparatorluklar çağı Fransa Napolyon, Antik çağın haşmetli stili aslında Emperyel bir stil, Roma imp. çağrıştırıyor. Neo klasizm Fransız devrimine kadar gider. 19.yy. aydınlanma çağının devamı, akıl ve bilim çağı, Eski Yunan ve Romalılara bakarak onların zihinsel açıklığı örnek alıyoruz. Aşağıda iki örnek görüyoruz.
  • Pantheon, Jacques Germain Soufflot ve Jean-Baptiste Rondelet (1758-1790) Paris İnşasına 18.yy. ortalarında başlanıyor. Devrim öncesi  St. Genevieve adına kilise olarak inşa ediliyor. 1789 da devrimciler Monarşiyi alaşağı ettikten sonra burası moderniteye aydınlanmaya adanmış.Voltaire, Rousseou, Zola mezarları burada.
  • The Lincoln Memorial (1914-1922), Henry Bacon, Geç tarihli bir yapı, modernist mimarların karşında bulduğu Neo klasik tarz Amerikada,
  • Neo klasik ile birlikte görülen başka bir mimari daha var. O da;
  • Beaux-Arts
  • Fransızca ''Güzel Sanatlar'' anlamına gelir. 19.yy. da Paris de Güzel Sanatlar okulunda öğretilen mimarlık stili adını buradan alıyor. Bu büyük ölçüde Neo klasik bir tarz içinde Barok ve Gotik yaklaşımlarda var. Beaux-Arts tarzı 19.yy. da biçok avrupa kentini belirleyen başlıca estetik olacak. Burada kuleler, sütunlar, alınlıklar, haşmetli girişler, madalyonlar, geçmişin bir karması diyebiliriz. Tabi Amerika da yaygın olacak. Amerikalılar bu tarzı Neo klasizim ile birlikte uyarlamak isteyecekler. Leon Vaudoyer
  • Neo klasik ve Beaux-Arts avrupa kentlerini belirlerken Crystal Palace ve Eiffel kulesi ile başka bir arayış ve
  • Art Nouveanu
  • Yeni bir sanat, geçmişin mimari öğelerinden bir kopuş var.
  • Antonio Gaudi, Casa Battlo,Hiçbir şeyle ilişkilendirmeniz mümkün değil, yeni bir mimarlık tasavvuru var. Geçmiş ile ilişkisi özellikle ingiltere de  ortaçağ da zanaat ile ilgisi var. Zanaatkarlığı önemsiyorlar. El emeğini önemsiyorlar. Organik üretimi yeğliyorlar. Doğayı ve doğalcılığı önemseyen yaklaşımı formlarda da görüyoruz. Doğaya dönüş var. End. ve akademi den uzaklaşarak doğaya ve insanların arasına dönme amacı var. Örneğin;
  • Hotel Tassel (1893-1894) En erken tarihli Art Nouveanu örnekleriden bir tanesidir. Belçikalı mimar Victor Horta, Emile Tassel herşey tek kişi tarafından çıkıyor. Art Nouveanu ilkesi sanatların birliği, bütüncüllük, bu yapı da bütün unsurlar tek kişi mimar tarafından tasarlanıyor. Merdiven, kapı, pencere doğramaları
  • Hector Guimard, Castel Beranger (1895-1898) Paris, Kapı da önemli bir unsur var. Rönesans mimarları önemsediği şey simetri Neo klasizm Rönesans yeniden inşası. Kapı asimetrik duruyor. Renkler organik, doğal. Kapı duvara yerleşmiş, sarmaşıklı bitkiyi andırıyor. 
  • Antik çağdan rönesansa devredilen sonra 18.yy da Neo klasizme ile kendini tekrarlayan rasyonaliteye, açıklığa, kesinliğe, ölçülüğe ve simetriye bir tepki işte modernizm de böyle ortaya çıkıyor. Modernizm der ki dünya artık yeni bir dünya önceki dönemleri ölçüleri, davranışarı, tavırları, mimarlık kıstasları günümüzde artık geçerli olamaz. Yeni dünyanın dile geldiği yapılarda bunlar
  • Geçen zamanla birlikte Art Nouveanu da ehlileşecek sonra okullarda öğretilmeye başlanacak. Okula girmişse parçası olmuştur ve bütün radikalliğini kaybetmiştir. Kurulu düzenin bir parçası olmuştur.
  • Hector Guimard, Agoudas Hakehilos (1913-191) Bu bir sinagog, 19.yy. sonlarında Paris'e müthiş bir Yahudi akını oluyor. Dalgalı formda cephesi var. Art Nouveanucuların çok sevdiği bitkisel formun başka bir varyantı olarak görülebilir. Paris de 20 yıla yıla yayılan her türlü örneğini görebiliriz. İki başka örnek;
  • Otto Wagner, Majolikahaus, Viyananın kendisine özgü Avusturya Art Nouveausu o dönemin en radikal ve en ilerici sanatçıları bünyesinde bulunduruyor. Hareketli bir cephe düzenlemesi var. Cephesindeki çok renkli, çok hareketli çiçeklerin oluşturduğu yaygın bezeme bu dönemde Neo klasik sanat tarihçileri Viyanaya yakışmadığı söylemiş.
  • Fransa da Art Nouveoau, Avusturya da Secessions, İngiltere de Yeni sanat bunlar da burada toplanıyorlar
  • Joseph Maria Olbrich, Wiener Secessionsgebaudeay Glasgow School of Art (1896-1904) Burada bitkisel bezemelerle süsülü kıvrımlı binalardan uzaklaşıldığını görüyoruz. 20.yy modernizmine daha yakın sert çizgilerle, köşeli ve dik açılarla bir ön cepheye sahip bunun yanında Neo klasizm ile hiçbir benzerlik yok. Büyük camlar kıta Art Nouveausu birçok örneğinde yoktur. Formlar geometrik formlara dönmüş daha Art Deco diyeceğimiz ilk belirtileri
  • Charles Rennie Mackinstosh 
  • Amerika da başka bir modernizm XIX. Asır Amerikan Modernizmi Frank Lloyd Wright
  • Amerikan mimarlığını büyük ölçüde tek başına inşa etmiş adam Wright enteresan bir mimar ve Ezotorizme çok yatkın ''biçim içeriği takip eder'' Mimarlık konusunda eksantrik görüşlere sahip, işlevci bir mimar, sade biçimleri tercih ediyor. Evi en faydalı olacak halde tasarlıyor. Önemli olan işlevdir. Nerdeyse aynı şeyi tekrar eder. Az katlı binalar, dikey çizgiler var. Bazen çatısı var bazen yok. Toprak renkli tuğlalar kullanıyor. Bu da Amerikanın modernizmi. Kendini çevreleyen imkanlar doğrultusunda, organik mimarlık 1910'lara geldik. 
  • Frank Lloyd Wright, Arthur Heartley House, 1902, Robie House, 1906 Chicago
  • Art Nouveau etkisini kaybetmek üzere  Avrupa da birçok değişim yaşanıyor. Hem toplumsal alanda hem de kültür alanında 1900 başlarında Kubizm ortaya çıkıyor. Kubizm avrupa sanatını yeniden şekillendiren bir bakış getiriyor. 1905 sonrası modernizmi kubizm ortaya koyduğu kurallar çerçevesinde şekilleniyor. Mimarlık ta da etkisi var 
  • La Maison Cubiste (1912)
  • Raymond Duchamp - Villon, Bu hiçbir zaman gerçekleştirilen bir proje değil. Kubist ilkelerin geleneksel mimarlık karşısında nasıl kullanılabileceği hakkında fikir veriyor. Bu mimarları çok etkiliyor. Yerleşik olan anlayışa karşı çıkışta kubist ilkeleri kullanıyorlar. Buradan ilham alan mimarlar başka şeyler yaratıyorlar.
  • Deutsche Werkbund Ausstellung (1914)
  • Yeni bir Alman mimarlığı doğmuş. Köln de düzenlenen fuar. Alman işçiler birliği. El ile üretilmiş olan ürünler. Fabrikasyon tek tipleştirici dolayısıyla Alman zanaatı ortadan kayboluyor. Zanaatkalar böyle bir end.mimarlıkla el emeğini bir araya getiriyorlar. Başka amaç da ingilizlerle rekabet etmek İngilizlerin gerisinde kalan Alman mallarını dünyaya serigilemek. Burada yeni bir modernist tasarım felsefesi ortaya çıkmış. Cam, beton kullanıyor.
  • Expresyonizm ( Dışavurumculuk )
  • Herkes şahsi hareket ediyor. Ama yine de onları birbirine bağlayan birtakım noktalar var. Bireyselliğin devreye girişini deformasyon ile yapıyorlar. Uzamış suratlar, çok parlak renkler. Deformasyon ve renk kullanımı ortak tavrı amaç formu kişisel bir hale getirmek
  • Robert Wiene ''Dr. Caligari'nin Muayehanesi'' Alman expresyonist bu filmde deformasyon var.
  • Edvard Munch '' Doğanın Çığlığı'' Resmi yerleşik olan bütün sanat anlayışına karşı. Renklerin kullanımı ruh halini dışa vurmak için canlı ve birbirine kontrast olacak renkler seçiyor. Klasik figürle alakası olmayan bir hayalet görüyoruz.
  • Ernst Barlach, Magdeburg Anıt Mezarı, I.Dünya savaşında birçok insan ölüyor. Alman heykeltraş. O dönemde klasisizm den ilham alan figüratif heykel yapan insanlar var ama burada insan figürlerindeki çarpıklıklar, ruh hali sanatçının iç dünyasının yansımasını görüyor.
  • Expresyonist sanatın uzantısı olan bir de Expresyonist mimarlık vardır.
  • Expresyonist Mimarlıka
  • Rudolf Steiner -Goetheanum, burada da deformasyon var. Büyük bir iç dünya arayışı var. Bu eserde ortaya koyuyor. İçimizdeki duyguların şiddetli biçimde dışa vurumu. Oranlardaki bozulma ve müdahelelerle. Erken dönem expresyonist mimarlık örneği sayabiliriz.
  • Fritz Höger '' Şili Evi '' Chile haus
  • Glashaus - Pavilion (1914)Cam dan bir kubbe, çelik strüktür, içi baklava dilimleri ile döşenmiş o dönem için çok radikla ve ilerici bir yapı, cam kubbe de hareket, yüksek kaide hem dışavurum hem de alman gotik katedral mimarlığından ilham aldığını görüyoruz.
  • Stiftskirche, 1240'lar Stutgart  çatıdaki baklava dilimini andıran tonoz sistemi Glashaus'a ilham veriyor. Romanesk'in gotik dönemim üst örtü sistemlerinden bir tanesi idi. Bruno Taut, Galshaus'u üst örtüyü cam kubbe yi  geçmişin mimari örtülerini incelerken  Stifskirche den referans alıyor. 1914 de modernizm de eskimiş oluyor. İçerisinde zengin bir vitray düzenlemesi var. İçindeki şelale, vitraylar, renkli cam tuğlalar sonraki yıllarda örnek alınıyor. Alman mimarlığı için
  • Grosses Schauspielhaus
  • Büyük oyun sahnesi bir tiyatro sahnesi
  • Hans Poelziy, Max Reinhardt'ın isteği üzerine Berlin de inşa ettiği en büyük tiyatro binalarındandır. Yeni bir Alman tiyatrosu inşa geleneksel tiyatrodan farklı Reinhardt çok büyük sahnede çok kişinin katıldığı oyunlar sergilemek istiyor. Bir yandan toplumcu tarafı da var. Özellikle işçi sınıfı da tiyatroya çekmek istiyor. 1919 da açılıyor. Mukarnas var. İçerisi kırmızı ve bordo, parlak ışıklar, kemerler var, Poelziy islam yapıtlarına bakıyor kemerler mukarnasları kullanıyor. Reinhardt balkon istemiyor. Uzam kesintisiz bir şekilde devam etsin, derinliği
  • Yapı I. Dünya savaşı sonrasının özlemlerini yansıtır. Hem güncel ve asri olanı yakalama çabaları hem organik formlarla iletişim kurma çabası hem mimarlığı insanların duygularına da seslenir. Bu kadar büyük alanı taşıyıcı zor olduğu için balkonda istenmediğine göre mukarnaslı sütunlarlar kemerlerle değişik bir taşıyıcı sistem kullanılıyor. Hem güncel olanı hem organik bir yandan da expresyonizm kıvrımlı formlar tiyatronun dışavurumu. Tiyatro bir yaratma süreci dışavurum süreci bu yapı expresyonist bina da bundan etkileniyor. 1930 larla birlikte Reinhardt'ın expresyonist durdurulacak kendisinin yahudi olması, naziler bu binaya el koyacaklar, halk tiyatrosuna dönüşecek, savaş bitiminde 1980 lerde bina çökmek üzere olduğu için yıkılacak
  • Einsteinturm (1917-1924)
  • Eric Mendelsohn, Bu binayı yaparken einstein dan ilham aldık. Einstein rölevetive teorisini doğrulamak için gözlem evi. Organik mimarlık ile ilgili, gizemli evren teorisinin dışavurumu, içsel dünyanın dışarı çıkma eylemi olduğunu iddia ediyor Mendelson
  • Grundtvigs Kirke (1921-1940)
  • Kopenhang, Wilhelm Jensen- Klint tarafından tasarlanır. Expresyonist mimarlığın en önemli dinsel yapılarındandır. Bu katedral inşa etmeden önce bir araştırma yapıyor. Polonyanın, almanyanın, danimarkanın ve doğu baltık ülkelerinin yerel kilise mimarisini inceliyor. Daralan basamaklı cephe bitişlerini sık sık görürsünüz. Burada onu kullanıyor. Basamaklı yükseliş.Hem gotik mimarlıktan hem baltık yöresinin yerel unsurlarının kullanıyor bunları modern formda işliyor. Klint aynı zamanda din felsefecesi, tipik gotik ama expresyonist anlayışla formların çarpıtıldığı, oranlar üzerinde oynamaların yapıldığı gotik katedral için fazlaca dünyevi unsur taşıyan bir yapı. Bunu expresyonist formları taşıyan modernist bir 20.yy yapısı. 
  • Nikoloj Frederick
  • Expresyonist yapıları belirleyen ortak dil yok. Burada bireysellik önemli ortak hissiyat, tavır var. Savaş öncesi sıkıntılardan bir kaçış mimarisi olarak adlandırmak mümkün olabilir.

2. BÖLÜM ( 13 Mart 2019 )

  • Konstrüktivizm
  • Konstrüktivist sanat inşa edilen sanat
  • Rus Fütürzimi
  • Natalya Gonçarova '' Velosipedist '' veya '' Bisikletçi ''
  • 1917 Ekim Devrimi
  • Lenin, Troçki
  • Sanat devrimin hizmetinde
  • El Lissitzky '' Klinorn Krasizm '' '' Beyazları kızıl bir kamayla vur '' 1920
  • Dziga Vertov'un '' Kino Komera '' afiş
  • Vladimir Tatlin'in '' Contre-relief '' '' Karşı rölyef ''
  • 1917'den sonra sanat için değil devrim için ürün yapacak
  • Realistiçeskiy Manifest, 1920
  • Naum Gabo ve Antoine Pevsner
  • Konstrüktivist sanatın temel ilkelerini ortaya koyar
  • Konstrüktivist Mimarlık
  • Yakov Çernikov '' Arkhitekturnye Fantazii '' Mimar Fantezi
  • Nikolay Ladovski, Bir apartman projesi
  • Konstantin Melnikov Intourist, Garaj Binası
  • Dom Musselproma (1912-1925)
  • Nikolay Strukov, Moskova Tarım Koperatifleri Birliği
  • Vladimir Mayakovski
  • Aleksandır Rodçenko
  • Varvara Stepanova
  • 1940'larla birlikte Stanilist estetik mimarlık alanında
  • Tatlin Kulesi (1919)
  • Romanov Hanedanı
  • Melnikov Evi (1927-1929) Konstantin Melnikov'un
  • Rusakov İşçi Kulübü (1927-1929)
  • Narkomfin Binası (1928-1930) Moşe Ginzburg, Kollektif Yaşam
  • Nikolayev Binası (1929-1931) Öğrenci binası, mahrem alanlar daraltıyor
  • Gosplan Garajı (1936)
  • Konstrüktivist mimarlığın sona erişi 1930'larda SSCB'de çok çeşitli ve farklı kaynaklardan etkilenmiş yeni bir mimari estetik gelişir
  • Sovyetler Sarayı, Boris Lofan, Neo klasik, 1937'de inşa etmeyi düşünüyorlar. 1930'larla birlikte, Sovyet kentlerinde daha az göç olmuştur. Erken dönem stanilist mimarlıkta Konstrüktivist etkiler gözlemlenmekle birlikte 1950'lerde bunlar büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
  • İvan Nikoloyev
  • Süprematizm
  • Ressam Kazimir Maleviç'in kişisel etkisi altında şekillenmiş bir sanatsal tavırdır.
  • Kazimir Maleviç '' Siyah Kare ''
  • Kazimir Maleviç '' Siyah Daire ''
  • Süprematist ilkeleri mimarlığa uygulayan tek bir kişi vardır o da Vitebsk doğumlu Lazar Markoviç Hidekel'dir. (1904-1986) Marc Chagall'ın öğrencisi
  • De Stijl
  • ''Mükemmel geometrik form''
  • De stijl mensupları saf geometrik soyutlamayla '' temel renkler '' adını verdikleri siyah, beyaz, sarı, kırmızı ve mavi de aramışlardır.
  • Hollanda da dergi de
  • Piet Mondrian
  • Piet Mondrian, Kırmızı, Mavi ve Sarı renkli kompozisyon
  • Theo ve Doesburg - Üç güzellik
  • Rietveld Schröderhuis (1924)
  • Polonyalı mimar Stanislaw Brukalski, De Stijl
3. BÖLÜM ( 20 Mart 2019 )

  • Alman Modernizmi ve Bauhaus
  • Wiliam Morris'in Sanat ve Zanaat üzerine görüşleri
  • William Morris (1834-1896)
  • Merton Abbey'de William Morris'in kurduğu dokuma tezgahında çalışanlar (1890)
  • Almanya'da Sanayileşme
  • Ludwigshafen'da BASF'ın kimyasal madde üretimi yapan fabrikalarından birini gösteren resim (1881) Alman sanayileşmesinin temelinde 1850 sonrasında kimya sanayindeki hızlı gelişimi vardır.
  • Peter Behrens (1868-1940)
  • Behrens'in etkisi Deutscher Werkbund ile başlayıp Bauhaus ile devam etmiştir.
  • Behrens'in Allegemeine Elektricitats Gesellschaft (AEG) için tasarladığı elektrikli çaydanlıklar en erken tarihli endüstriyel tasarım ürünler sayılır.
  • Sadece endüstriyel nesneler değil, AEG'nin bütün bir kurumsal kimliği Peter Behrens tarafından tasarlanmıştır.
  • Deutscher Werkbund (1907)
  • AEG Turbinenfabrik (1909) 100 mt. uzunluk 15 mt. yükseklik çelik konstrüksiyonlu cam duvarları dikkat çeker.
  • Fagus Fabrik (1911-1913/1925) Ayakkabı fabrikası Walter Gropius ile Adolf Meyer'in ortak bir çalışmasıdır. Saksonyadaki Alfeld kentinde
  • Deutsche Werkbund Ausstelling, Peter Behrens'in 1914 tarihli sergi için tasarladığı afiş
  • Fritz Hellmut Ehmcke'nin 1914 tarihli sergi için tasarladığı afiş
  • Weissenhofsi edlung (1927) Bu modernist evler Deutscher Werkbund'un 1927'de Stutgart'taki sergisi için inşa edilmiştir.
  • Le Corbusier Evi: N.13-15
  • Miesvan der Rohe Evi: N.1-4
  • Johonnes Oud Evi: N.5-9
  • Hans Scharoun Evi: N.33
  • Bauhaus'un idarecileri
  • Walter Gropius (1883-1969) 1919-1925 arasında
  • Hannes Meyer (1889-1954) 1925-1934
  • L. Mies van der Rohe (1886-1969) 1925-1932 arasında
  • Bauhaus : Weimar (1919-1925)
  • Bauhaus'un 1919-1925 arası Weimar'da yerleşik olduğu bu binayı Henry van de Velde
  • Bauhaus : Dessau (1925-1932)
  • Bauhaus'un estetik prensiplerine uygun Walter Gropius
  • Bauhaus : Berlin (1932-1933)
  • Nazi iktidarından gelen yoğun baskılar, van der Rohe'yu okulu kapatmak mecburiyetinde bırakmıştır.
  • Bauhaus müfredatı
  • Oskar Schlemmer'in tasarladığı bir maske vardır. Lis Bever'in tasarladığı bir elbise giymektedir. Marcel Breuer'in tasarladığı B3 model bir sanadalyede oturur. 1926
  • Less is More
  • MR sandalyesi Mies van der Rohe tarafından tasarlanmıştır. 
  • Az olan çoktur.
  • 1923 Sergisi
  • Weimor'da düzenlenen serginin afişi
  • Gropius - Sanat ve Teknik
  • Haus am Horn (1923)
  • Georg Muche'nin Weimar kentinde tasarladığı yapı, Bauhaus'un 1923 tarihli sergisi için inşa edilmiştir.
  • Marcel Breur'in öğrenci olduğu dönem mobilya
  • Işık sistemi Laslo Moholy-Nagy tarafından tasarlanmıştır.
  • Barselona Pavyonu (1929)
  • Mies van der Rohe - Mimar serbest plan ve uçan çatı unsurlarını birlikte kullanmaya karar verir.
  • Kırmızı oniks traverten
  • Heykeltraş Georg Kolbe'nin Alba adlı heykelide pavyonun içine yerleştirilmiştir.
  • Triadisches Ballet (1926)
  • Oskar Schlemmer'in bu avant-garde performansının temelinde insan bedeninin yeni bir sanatsal malzeme olarak algılanışı vardır.
  • Tel Aviv'de Beyaz Kent
  • Yehuda Lulka '' Shami Evi '' 1935-1936
  • Eliyahu Friedman & Emmanuel Friedman '' Feldman Evi '' 1934
  • H. Shima & A. Glile, Ben Gurion Cd. 17 No Bina 1935
  • Hayarkon Cd. 62 numaralı bina 1930'lar
  • Tasarım ve End. tasarım Bauhaus birinci kaygısı mimarlık değil yenir bir tasarım felsefe mobilya da 1930'larda Alman mimarlığı Alman tasarımcılığı işlev birinci önemli
4. BÖLÜM ( 27 Mart 2019 )

  • Art Deco
  • 1920-1940 iki savaş arası Art Deco hız, hareket, teknoloji, özgürleşme ve modernleşme kavramlar terimi vurgulayan kilit kavramlardır.
  • Art Deco Mimarlığın kapsamı ve kökenleri
  • Terim kökeni 1925'te Paris'te düzenlenen Exposition Internationale des Arts Decoratifs ed Industriels Modernes'den gelir. Fakat 1968'de Bevis Hillier tarafından kullanılmıştır.
  • Art Nouveau Mimarlığı
  • Gustave Strauven'in Bürüksel'de inşa ettiği Maison Saint-Cyl (1900)
  • Jules Lavirotte Paris'te Gros- Caillou
  • Kubizm
  • Raymond Duchamp-Villon'un La Maison Cubiste asla hayata geçmemiş Art Deco mimarlığının erken tarihli bir prototipidir.
  • Fütürizm
  • Temelinde hız ve hareket vardır. Fütürizm Art Deco, Art Deco Fütürizm den ilham almıştır.
  • Antonio Sant'Elia, La Nuova Citta (1914)
  • Tullio Crali, Architectura (1939)
  • Konstrüktivizm
  • Vladimir Tatlin III. Enternasyonal Anıtı
  • Bauhaus
  • Walter Gropius'un tasarlayıp inşa ettiği Dessau'daki Bauhaus binası 1925-1926
  • Antik Mısır Mimarlığı
  • Art Deco mimarlığının Antik mısırla ilgisi 1922'de Harvard Carter ve Arthur Collend oluşan İngiliz arkeoloji Tutankhamun keşfi
  • Elmer Behrens, Egyptian Movie Theater, 1928
  • Montana Fallis, Egyptian Theatre, 1928
  • Leslie Hodgson, Myrl Mcclenahan Peery's Egyptian Movie Theater, 1924
  • Maya Mimarisi
  • Maya etkileri hem dekoratif hem de strüktürel
  • Albert Kahn, Fisher Building (1928)
  • Mayan Theatre, 1933
  • Exposition Internationale des Arts Decoratifs et Industriels Modernes (1925)
  • Türkiye katılıyor. Malzemeler satılıyor. Türkiye modern sanat olmadığı için geleneksel kuzey afrika tarzında bir eser yapıyorlar. Amerika katılmıyor. Almanya davet edilmiyor.
  • Pavillon des Magasins
  • Pavillon du Printemps
  • Pavillon du Bon Marche
  • Pavillon de Christofle et Baccarat
  • Bir sentez var. Modernleşme çabası var.
  • Theatre des Champs-Elysees, 8e Arrondissement (1910-1913) Auguste Perret'in
  • Stanislas Loison ve Paul Fouguiau Theatre de athenee 1894
  • Rue de Raynouard 51, 1 Ge Arrondissement 1929 Yeni malzeme beton, çelik, cam
  • Palais de Tokyo, 16e Arrondissement (1928-1937)
  • Palais de Chaillot, 16e Arrondissement (1935-1937)
  • Palais de Trocadero (1876-1878)
  • Palais de Chaillot (1935-1937) Eski yapı neo Bizantin yeni yapı Art Deco
  • Palais de la Porte Doree, 12e Arrondissement (1931)
  • Modernistler süslemeden nefret ederken Art Deco binalarda süsleme vardır.
  • Lauxor Palais du Cinema, Paris (1921)
  • Folies Bergere, 9 e Arrondissement (1869/1926)
  • 1926 da Maurice Pico tarafından
  • New York'ta Art Deco mimarlığı
  • Art Deco mimarlığın merkezi Manhattan
  • Golden Glow, Empire State, Chrysler Building
  • Dış Cephe Süslemesi
  • General Electric Buildings (1931)
  • Met Life Building (1992'ye dek Panama Buildin Walter Gropius 1960-63
  • Niagara Mohawk Building, 1932
  • Buffalo City Hall, 1932
  • General Electric Building, 1931
  • Rockefeller Building, 1933
  • İç mekan Süslemesi
  • Chrysler Building
  • Empire State Buildings
  • Film Center Building
  • Eastern Columbia Building (Los Angeles)
  • Chrysler Building (1928-1930)
  • Fisher Building (1928)
  • General Motors'un bir birimi olan Fisher Body firması tarafından Albert Kahn'a sipariş edilen yapı Michigan eyaletinin Detroit kentindedir.
  • General Electric Buildings (1929-1931)
  • Neo Gotik etkileri olan bir Art Deco tarzında inşa edildiği söylenebilir.
  • RCA Victor tarafından sipariş edilen yapı daha sonra General Building'e devredilmiştir.
  • Empire State Buildings (1930-1931)
  • Newyork'ta Deco hayat
  • Sunnyside, Israel Crausman 1930 Queens
  • RKO Keith's Theater Queens 1928
  • Empire Dinner 1946 Newyork
  • Eliel Saarinen'in tasarladığı Helsinki tren istasyonu 1919
  • Streamline Moderne ( Art Moderne )
  • W. Arrasmith, Greyhound otobüs terminali 1930 Cleveland
  • Oliver Hill, Midland Hotel 1933
  • Gökdelen mimarisi yok
  • 1937 model Lincoln Zephyr otomobil Henderson motosiklet Arlen Ness 1936
  • 20. Century Expres Henry Dreyfus
  • Dünya kentlerinde Art Deco
  • Mossehaus, Erich Mendelsohn, Berlin
  • Abbasiye Kahire
  • Radio Koofwjk Apeldoorn
  • Bar Zilli, Asmara
  • İstanbul Art Deco Mimarlığı
  • Kadıköy de Hasanpaşa Elktrik ve Gaz Evi
  • Gümüşsuyun da Apartman Bosfor
  • Bauhaus diğerleri akım toplumu değiştirmek istiyorlar burada belirli bir estetik yaratıyorlar. Seneler sonra buna Art Deco diyoruz. 



5. BÖLÜM ( 3 Nisan 2019 )

  • Uluslararası uslüp
  • Bauhaus'un Amerikaya ithal edilmiş bir biçimidir.
  • Museum of Modern Art
  • Henry-Russell Hitchcock (1903-1987)
  • Philip Johnson (1906-2005) tarafından 1932'de Newyork'ta ki MOMA'da düzenlenmiş olan modernist mimarlık sergisi, Uluslararası üsluba adını verecektir.
  • Hitchcock ve Johnson bu yeni mimarlık dilini tanımlarken üç kıstasın altını çizmişlerdir. Hacmin öne çıkarılması; dengeye yapılan vurgu; süsleme unsurunu dışlama. Böylece son derece basitleştirilmiş biçimler, süslemeden yoksun yüzeyler, çelik, cam, beton
  • Alfred H. Barr (1902-1981)
  • Villa Savoye, Le Corbusier'in Paris yakınlarında Poissy kasabasında 1928-1931 inşa ediliyor. Büyük camlar, büyük boş alanlar, az işlevsel eşyalar
  • 1932'de MOMA'da düzenlenen
  • Villa Tugendhat (1928-1930)
  • Çek Cumhuriyeti Brno kentin Fritz Tugendhat / Mies van der Rohe tarafından yapılmıştır.
  • Kiefhoek işçi konutları (1925-1930)
  • Jacabus Oud'un Rotterdam'ın işçi semtlerinden olan Kiefhoek'teki yoksul işçiler ve aileleri için tasarladığı proje 300 birimden oluşur.
  • 1932 sergisindeki diğer yapılar
  • W. Gropius Fagusfabrik (1911-1913)
  • W. Gropius Staatliches Bauhaus
  • L.M. van der Rohe Weissenhofsiedleng (1927)
  • L.M. van der Rohe Barcelona Pavyonu (1929)
  • ''Form follows function'' Louis Sullivan'ın (1856-1924) bu sözü binanın biçiminin, o binanın işlevine göre belirlenmesi gerektiğini vurguluyor ve biçimcilikten ziyade işlevciliğe vurgu yapıyordu.
  • 1891 Missoruni'nin St. Louis kentinde ki Wainwright Building ABD'nin en erken tarihli gökdelenlerinden biri ve en yaygın ofis binalarınında prototipiydi.
  • ''Ornament und Verbrechen''
  • Adolf Laos (1870-1933)
  • Metin 1910'da Viyana da ki bir sanat okulunda yapılan konuşmadan yola çıkıyor
  • ''une maison est une machine a habiter Villa Savoye, makine ev fikrinin ilk örneklerinden. Bize verimli bir hayatı sunacağı bir makinedir.
  • 1930'lar : Bauhaus, ABD'de
  • Laszlo Moholy-Naggy'nin Chicago'da kurduğu ''The New Bauhaus'' adlı tasarım okulu
  • Chicago Tribune Tower yarışması 1922  Walter Gropius & Adolf Meyer / Max Taut / Adolf Loos / Bruno Taut & Walter Günther & Kurt Schutz
  • Raymond Hood'un projesi kazanıyor. 1923-1925 Neo Gotik tarzda Art Deco'ya yakın
  • Eliel Saarinen'ın ikincilik kazanan projesi Raymond Hood American Radiator Building (1924) Newyork da etkilerini görüyoruz.
  • Skidmore, Owings and Merrill LLP
  • Louis Skidmore (1897-1962)
  • Nathaniel Owings (1903-1984)
  • John Merril (1896-1975)
  • Gordon Bunshaft, Lever House (1950-1952) Manhattan Uluslararası uslübün erken dönemi
  • Fazlurrahman Khan, Sears Tower (1970-1973) Chicago Uluslararası uslübün geç dönemi
  • Illinois Institute of Technology (1945) Mies van der Rohe'nin 1938'de Chicagoya yerleşmesinden sonra inşa ettiği yapı burada minimalizme yakın bir çizgiye evriliyor.
  • Farnsworth House (1945-1951) Mies van der Rohe'nin tasarladığı yapı çelik iskeletin üzerine cam giydirme fikrinin bir başka örneğidir.
  • Kaufmann Çöl Evi (1946) Richard Neutra tarafından California'daki Palm Springs'te Edgar Kaufman sipariş vermiştir. Diğer Frank Lloyd Wright 860-880 Lake Shore Drive Apartments (1951) 
  • Mies van der Rohe tarafınadan Chicago'da inşa edilen bu binalar Uluslararası uslübün gökdelen mimarlığındaki yerini gözler önüne serer.
  • Birleşmiş Milletler Binası (1952) Wallace Harrison başında old.mimar topluluğu tasarlamıştır. Harrison & Abramowitz tarafından inşa edilen bu bina Manhattan'dadır.
  • Metlife Building (1960-1963) Walter Gropius'un 1992 senesine dek Pan Am Building adıyla biliniyordu. Çelik iskelet, Cam duvarlar, Süsleme yok
  • Richard Lippold'un The Flight cam heykel Metlife binasında
  • Seagram Building (1958) Mies van der Rohe tasarlamış
  • Hilton İstanbul Bosphorus (1952-1955) Skidmore, Owings and Merrill firması Sedad Hakkı Eldem bu projede danışman, Hilton kentsel hayatı belirliyor.
  • İstanbul Belediye Sarayı (1953-1959) Nevzat Erol saraçhane
  • Büyük Efes Oteli (1956-1964) Alman mimar Paul Bonatz sonra Fatin Uran'a devredilmiştir.
Sınav sorusunu cevaplarken toplumsal, tarihsel, iktisadi koşullarıda belirtmemiz gerekli!
6. BÖLÜM ( 24 Nisan 2019 )
  • II. Dünya Savaşı Ertesinde ABD dışında Modernist Mimarlık Arayışları
  • II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa
  • Soğuk Savaş döneminde dünya iki kutupludur bu ayrım Batı bloku (Nato ülkeleri) ve Doğu bloku ( Varşova Paktı ülkeleri) ile somutlaşır.
  • Savaş sonrası Avrupası'nda konut sorunları baş gösteriyor. Böylelikle Avrupa'yı yeniden inşa etme hareketleri başlıyor.
  • Cite Radieuse, 1947-1952
  • Le Corbusier'nin Marsilya'da inşa ettiği yapı, 337 birimden oluşur ve saf betondan yapılmıştır.
  • Her balkonun içinin farklı renklerde olması Le Corbusier'i işaret eder. 
  • Yapı, beton ayakların üzerinde yükselir; böyle bir uygulamayı Uluslararası Üslup'ta görmeyiz.
  • Beton yeni düzenin işareti ve bir güzellik algısı olarak göründüğü için olduğu gibi bırakılır.
  • Çatısındaki terasta, ailelerin çocuklarının gittiği bir okul, yüzme havuzu, vakit geçirme amaçlı salonlar bulunur. Asma katlı, küçük boyutlu birimler
  • Unite d'habitation de Nantes-Reze, 1955
  • Le Corbusier'nin Nantes kentinin Reze banliyösünde inşa ettiği yapı, 294 birim içerir. Beton ayaklar üzerinde yükselir, renkli balkonlara sahiptir. Tıpkı Cite Radieuse yapısındaki gibi çatı farklı zaman geçirme şekilleri için değerlendirilmiştir.
  • Cephedeki her bir balkon, bir birimin cephesini çerçeveler. Binanın en üst katındaki pencere dizileri, farklı boyutlarda, farklı hizalara konulmuş pencerelerden oluşmaktadır.
  • Unite d'habitation de Berlin, 1958
  • Ayrıca Corbusier House olarak bilinir. Marsilya ve Nantes'daki konut teşebbüslerini örnek alarak, Berlin'de inşa edilmiş.
  • Toplu konut fikri aslında sosyalist ülkelerde yaygındır ama Almanya da insanlarını önemsediğini göstermek için toplu konutlar yaptırıyor.
  • Beton dan yapı, renkli balkonlara sahip cephe 
  • İç mekan; asma kat, tek mekan
  • Le Corbusier, chandigarh'ta, 1951-1956
  • Le Corbusier, Hindistanın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru tarafından davet alıyor.
  • Nehru, Batı'yı örnek alan, Hindistan'daki tüm farklı kültürlerin birlikte yaşayabileceğini düşünen biri.
  • Savaş sonrası planlı kent olgusu ortaya çıkıyor. Hindistan, Brezilya vb. örneklerde görülür.
  • 1.Yüksek Mahkeme Binası, 1952
  • Uluslararası Üslup'un keskinliği yok, açık alanlar, kemerler kullanılmış.
  • Kemerler, balkonlarda renkler görülür.
  • 2.Yasama Meclisi Binası, 1953
  • 3.Sekreterlik Binası, 1953
  • Burada görülen mimarlık özellikleri daha sonra Brütalist mimariye örnek olmuştur.
  • 4.Adalet Sarayı, 1954
  • AVRUPA
  • Grattaciello Pirelli, 1956-1958
  •  Gio Panti'nin tasarladığı bina Milano'dadır. Amerika'daki MetLife Building, Pirelli binası örnek alınarak yapılmıştır. Gropius'un kendinden sonraki kuşağın mimarını, Avrupa'daki gelişmeleri takip etmesi önemlidir.
  • Royal National Theatre, 1967-1976
  • Denys Lasdun ve Peter Softley'nin tasarladığı yapı, Londra'nın South Bank bölgesindedir. Betondan yapı, İngiliz Brütalistleri için çok önemli. 70'lerde betonu, yekpareliği vurgulayan, penceresi az yapılar güzel bulunmuş.
  • Heiling-Geist-Kirche und Gemeindzentrum, 1961-1962
  • Alvar Aalto'nun yaptığı bu kilise Almanya'dadır. Geleneksel kilise mimarisinden kopuş görülür.
  • Katholische Pfarrkirche St. Martin, 1964-1965
  • Johannes Krahn yapmış. Kilisenin dış duvarları kumtaşından, önceden görülmeyen bir özelliktir. 
  • İç duvarlarda taş kullanılmış, yeknesak biçimdedir. Kilisenin org'u ünlüdür.
  • Brasilia, 1955-1960
  • Savaştan sonra planlı kent kurulmasına karar veriliyor. Oscar Niemeyer, Lucio Costa ve Joaguim Cardozo'nın oluşturduğu kurul, planı kararlaştırmış. Kenti bölen akslar ticari, idari bölgelerle konut alanlarını birbirinden ayırır. Toplu konutların yanı sıra villa tipi, küçük bahçeli evler de yapılmış.
  • Adalet Sarayı, 1957-1958
  • Binaların inşasında Oscar Niemeyer etkili, Costa ve Cardozo daha çok planlamada çalışmışlar.
  • Brezilya Ulusal Kongresi, 1950'lerin sonları
  • Brasilia Katedrali, 1958-1960
  • Uluslararası Üslup'un dışında farklı yöntemler geliştirilmiş
  • Bağlantısızlar Hareketi
  • Sosyalizm ve kapitalizme katılmadan orta yolu bulmak için oluşmuş. Hindistan'ın başında olduğu bir hareket.
  • Türk Tarih Kurumu Binası, 1962
  • Ankara'daki yapının mimarları Turgut Cansever ile Ertuğ Yener modern olmak isteyen ama kendinden de uzaklaşmak istemeyen bir yaklaşımın yansıması olarak görülebilir.
  • Atatürk Kültür Merkezi, 1953-1969
  • Hayati Tabanlıoğlu tarafından yapılmış. Yapıldığı zaman adı Kültür Sarayı. 1970'de bir yangın geçirmiş. Yapılan restorasyondan sonra Atatürk Kültür Merkezi adı verilmiş.


        7. BÖLÜM ( 7 Mayıs 2019 )
        • Brutalizm
        • Malzemenin ham haline beton malzeme esasına sadakat
        • Terimin kökeni ve Tartışmalar
        • Terimi ilk olarak İsveçli Mimar Hans Aplund tarafından Uppsa'da 1949'da inşa edilen Villa Göth'ü tanımlamak için kullanmıştır.
        • Nortfolk'ta 1955 senesinde, Alison Smithson ve Peter Smithson tarafından inşa edilen Smithdon High School dönemin Brutalizm tanımını şekillendiren yapılardır.
        • Watfor'da 1956'da inşa edilen bu bina erken dönem Brutalist mimarlığının örneklerinden sayılmıştır.
        • The Sugden House
        • Alison Smithson ve Peter Smithson tarafından Watford'da, 1956'da inşa edilen bu bina, erken dönem Brutalist mimarlık örneklerinden sayılmıştır.
        • The New Brutalism ( Reyner Banham )
        • Terim yeni mimarlık estetiğini tanımlayacak biçimde, ilk kez Reyner Banhom'ın '' The New Brutalism: Ethic or Aesthetic?'' adlı 1966 tarihli kitabında ele alınmıştır.
        • Beton Brut
        • Auguste Perret ve Gustave Perret tarafından Paris'in banliyölerinden Le Raincy'de inşa edilmiş olan Notre-Dame'de Raincy (1922-23) güçlendirilmiş beton kullanımıyla, ''Beton Brut'' kavramının çıkış noktalarından biri olmuştur.
        • Le Corbusier, 1950'lerde inşa ettiği '' Unite d'habitation'' ların modellerinden biri ile. 1950'lerin sonlarında bu çalışmaları Brutalist olarak adlandırmış.
        • Truth to Material
        • Malzemeye sadakat
        • Velbert, Gottfried Böhm, Nevigeser Wallfahrtsdom (Kutsal Hac), 1963-1968 
        • La Cite Radieuse, Marsilya (1947-1952)
        • Notre-Dame du Haut (1955)
        • Le Corbusier tarafından isviçre sınırına yakın bir kent olan Ronchamp'da Brutalist estetiği etkilemiştir.
        • Malzemenin üstünü kaplamış zaten Le Corbusier Brutalist değildir.
        • Yapı bir heykeli andırır biçimde şekillendirilmiştir; Bu bakımdan, plastik vasıfları güçlü olan, heykelsi bir mimarlık ürünü olarak görülebilir. Bu nitelikler, ziyaretçilerde psikolojik bir etki yaratır. Ne de olsa bu kilise bir haç kilisesidir.
        • Ana mekanın 3 metre kalınlığındaki duvarlarına pencereler belirli bir simetriye göre yerleştirmiştir.
        • Alton Estate (1958-1959)
        • Alton East ve Alton West iki büyük toplu konut bölgesinden oluşan Altan Estate, bugünkü nüfusu 13.000'i bulan bir yerleşim birimidir. Rosemary Stjernstedt öncülük ettiği, Londra Kent Konseyi'ne bağlı bir ekip tarafından tasarlanan kompleks, iki mimarlık yaklaşımı barındırır.
        • Altan West'i oluşturan beş binadan biri Winchfield
        • Yapının bütünsel olarak Le Corbusier'nin mimarlık tavrını ve '' Beton Brut '' estetiğini sürdürdüğü söylenebilir.
        • Kentsel Çürüme
        • Robin Hood Gardens (1967/1968-1972)
        • Doğu Londra'daki yoğun nüfuslu popüler semtinde inşa edilen Alison Smithson ve Peter Smithson bir 10'ar diğer 7'şer katlı iki binadan oluşur.
        • 2017'de toplu konut uygulamasının yıkılmasına ve yeni bir projelendirme ile yeniden inşa edilmesine karar verilmiştir.
        • Trellick Tower (1972)
        • Ernö Goldfinger tarafından Londra'nın Kensal Town bölgesindeki Cheltenham Estate'in parçası olarak inşa edilen yapı, Brutalist mimarlığı gözden düşmeye başladığı dönem
        • Trellick Tower'ın kulesi ve tepesindeki camlı bölüm  ilerleyen yıllarda tekrarlanacak.
        • Tower içinde 227 birim barındırır.
        • Le Corbusier'nin '' Unite d'habitation'' larında ve Notre Dame du Haut'da kullandığı renkli cam düzenlemesi Goldfinger tarafında değiştirilerek kullanılmıştır
        • Brutalizm yapının iç dizaynı, daireden daireye değişiklik göstermekle birlikte; çıplak beton duvarla Brutalist estetiğin etkisini yansıtır.
        • Balfron Tower ( 1965-67 )
        • Trellick Tower (1968-1972)
        • Sainte Marie de la Tourette (1953-61)
        • Bu manastır Le Corbusier'nin en son çalışmasıdır.
        • Lyon kentine 25 km mesafede olan ancak araçla ulaşabilen manastırın, kent ve çevre kasaba sakinleri için ruhsal bir uyanış merkezi olması amaçlanmıştır.
        • Doğu bloku ülkelerinde Brutalist Mimarlık 
        • Karadağ Podgorico'da Podgorica Oteli 1970'ler Sırbistan, Belgrad'da Blok 62, 1971-1974 Darkove Milenja Marusic ile Milan Miodragovic ortak çalışması
        • Romanya, Bükreş'ten bir brutalist yapı örneği
        • Almanya, Neudstadt'ta Die 5 Scheiben, E. Scholz ve P. Morgner
        • Spomenik 
        • Yugaoslavya'da genellikle beton kullanılarak, fütüristik bir tavırla inşa edilmiş  anıt heykellerine verilen addır. 
        • ''Özgürlük Tepesi Anıtı'' Bosna Hersek
        • II. Dünya Savaşı'nın Düşmüş Askerler Anıtı 1987, Karadağ
        • Kosmac Partizan Müfrezesi, 1970
        • Cocok Partizan, 1967-69
        • Sovyetler Sarayı (1970-1985)
        • Kaliningrad kentinde çeşitli sebeblerle yarım kalmış.
        • 2005 senesinde tadilatı yapılıp boyanan binanın SSCB'deki Brutalist mimarlığın en berbat örnekleri arasında sayıldığı yönünde genel bir kanı var.
        • İsa'nın Kutsal Kalbi kilisesi 1969 
        • Karadağ'ın başkenti Podgorica'da bulunan Katolik kilisesi II.Dünya Savaşı sırasında yıkılan bir kilisedir.
        • Mimarı Zvonimir Vrkljan 
        • Gürcistan Merkez Bankası Binası 1975
        • George Chakava tarafından inşa edilen yapının farklı mimarlık söylemlerinin etkisini gösterdiği iddia edilmiştir. Ham beton, keskin geo form  sebebiyle Brutalist mimarlık
        • Belgrad Batı Kapısı Kulesi, 1977
        • Üsküp Büyük Postanesi, 1974-1989
        • Projesi Üsküp'ü de etkiliyor. 1963 depremi ardından 1974-1986 inşa edilmiş. 
        • Bir uzay üssünü andıran bu yapı sosyalist rejimlerin fütüristik idealini temsil eder.
        • ABD'den Brutalist Mimarlık
        • San Diego, Geisel Kütüphanesi, William Pereira, 1970
        • Boston Belediye Binası, McKinnell ve Knowles, 1970
        • New Haven, Pirelli Binası, Marcel Breuer
        • Buffalo Kent Mahkemesi, Frank Sedita, 1974
        • Dünyadan Örnekler
        • Dakko, Jatiya Sangsad Bhaban, Louis Kah, 1961-1982
        • Şanghay, 1933 Mezbahası
        • Rio de Janerio, Rio de Janerio
        • Katedral Edgar Fonseca, 1964-79
        • Saygon, Hoşi Minh Tıp Üniversitesi, 1966
        • '' A Clockwork Orange, 1971
        • Anthony Burgess romanından Stanley Kubrick'in uyarladığı ''Orange'' filmi Brutalist mimarlığın altın çağını yaşamakta olan Londra'da çekilmiştir.
        8. BÖLÜM ( 22 Mayıs 2019 )
        • Postmodernist Mimarlık
        • Modernizmin Sonu
        • Savaş sonrası 1950'lerle birlikte modernitenin insanı kısıtlayan çok sesli toplumları tek sesliliğe yönelttiği iddiasıyla farklı kültürlerin bir araya getirilmesi amaçlanmış.
        • Pruitt-Igoe 
        • ABD'nin St. Louis kentinde hayata geçirilmiş bir toplu konut uygulamasıdır. Wendell O. Pruitt Homes ve William Igoe Apartments adı verilen iki ayrı kısımdan oluşan bu konut projesinde, siyahların Wendell O. Pruitt Homes'da; beyazların ise William Igoe Apartments'da ikamet etmesi uygun görülmüş ve proje buna göre detaylandırılmıştı.
        • Pruitt-Igoe ve onu çevreleyen kentsel dokunun havadan çekilmiş bir fotoğrafı, 1954
        • Pruitt-Igoe'da siyahi bir ailenin aylık ödeyeceği kira 20 dolardı.
        • Pruitt-Igoe toplu konut uygulaması çok çabuk eskimiş bakımsızlık ve kötü kullanımdan dolayı, tamamlanmasının üzerinden beş yıl geçmeden bir çöküntü alanı haline gelmiştir.
        • 1969 tarihinde kiralar bir sene içinde üç katına çıkmıştı.
        • Mimar ve mimarlık tarihçisi Charles Jecks'in ''Modern mimarlık, 15 Temmuz 1972'de, öğleden sonra 3.32 sularında öldü'' diyerek tanımladığı an, Pruitt-Igoe'nun, büyük miktarda dinamit kullanılarak yok edilişini gösteren fotoğraf.
        • Edificio Sao Vito
        • Brezilya'nın Sao Paulo kentinde bulunan ve Aron Kogan'ın tasarladığı Edificio Sao Vito, 1959'da tamamlanmış bir toplu konut uygulamasıdır ve daha 1970'lerin ortasında, kentin en büyük suç merkezi olmuştur. 2011'de yıkılmıştır.
        • Chicago'daki Cabrini Green Toplu konutları 
        • 1942-1962 yılları arasında tamamlanmış; 1970'lerin başlarından itibaren suç örgütlerinin merkezlerinden biri olmuştur. Bu uygulama 1995-2011 arasında kademeli olarak yıkılmıştır.
        • Chanow Toplu Konut Uygulaması
        • Cek cumhuriyeti'nin Most kenti yakınlarındaki Chanov toplu konut uygulaması. Tasarımla ilgili çalışmalar 1972'de inşası ise 1976'da başlamıştır.
        • Slovakya'nın Kosice kentinde bulunan Lunik IX  toplu konut uygulaması. Projesi ve tasarımı 1970'lerin ortalarına aitse de, uygulanması 1979'u bulmuştur.
        • 1960'ların ve 1970'lerin modernist mimarlığı, özellikle de Brutalist yapılar çirkin ve kaba olarak nitelendirilmiş, kullanılmayacak durumda olanlar yıkılmışıtr. Bu yıkımların arkasında, postmodernist söylemin modernizme yönelik saldırıları da vardır. Bu resimde, Londra'daki Robin Hood Gardens'ın 2017'deki yıkımı görülüyor.
        • ''The Complexity and Contradiction of Modern Architecture''1966
        • Robert Venturi'nin kitabı, mimarlığın karmaşıklığı ve çekilişlerine dikkat çekerek modernizmin bezeme düşmanlığına, düzen takıntısına ve rasyonelliğine karşı çıkar.
        • ''Learning from Las Vegas''1972
        • Robert Venturi, 1972'de eşi Denise Scott Brown ile ''Learning from Las Vegas'' kitabını yazmış. Las Vegas'ın bir plana bağlı olmadan oluşturulmuş olması nedeniyle modern şehir planlamasına tamamen ters düşmesi Venturi'nin ilgisini çekmiş.
        • Denise Scott Brown, Las Vegas'ta,1972
        • Robert Venturi, Las Vegas'ta 1972
        • ''Less is a Bore''
        • Mies van der Rohe'nin ''Less is more'' fikrine karşı Robert Venturi ''Less is a bore'' az sıkıcıdır, süsleme önemlidir fikrini ortaya atıyor.
        • Mies van der Rohe, 1886-1969, ''Less is more''
        • Robert Venturi, 1925-2018, ''Less is a bore''
        • İrrasyonel Tavır
        • Postmodernist mimarlık, modernist mimarlığın düzen ve rasyonalite ilkesine karşı çıkar. İrrasyonel, düzensiz ve akışın dışında, beklenmedik ve alışılmadık düzenlemeler önerir.
        • Geçmişten alıntılar
        • Modernist mimarlığın önerdiği rasyonel ilkeler bütünü karşısında postmodern mimarlık geçmiş üsluplardan alıntılar yapar ve onları beklenmedik biçimlerde kullanır. Manhattan'da bulunan ve Philip Johnson'ın tasarladığı 550 Madison Avenue, alışılmadık biçimde sonlanan üst alınlığıyla modernist mimarlıktaki kırılmayı temsil eder. Bu resimde Johnson, yapısının maketiyle birlikte poz veriyor.
        • Tarihselcilik
        • Postmodernist mimarlık, tarihi ve tarihsel olanı önemser - suni bir biçimde olsa da, onu yeniden yaratır. Charles Moore'un New Orleans kenti için tasarladığı Piazza d'Italia, bu çabanın bir sonucudur.
        • Sütunun geri dönüşü
        • Ricardo Boffil'in tasarladığı Escapes d'Abraxas'ın üçgen alınlıklı ve sütunlu kapılarından biri; Noisy-le-Grand, 1983
        • İroni
        • Kimi postmodernist mimarlar, Antik Çağ'ın mimari anlatılarını doğrudan doğruya günümüzün topografyasına uyarlarlar. Böylelikle, tarihsellik anlayışını sorgulayan, ironik bir tavır sergilemiş olurlar. Ricardo Bofil tarafından tasarlanan, Montpellier kentinin Antigone mahallesi buna örnektir.
        • Melezleme
        •  Gelenek dışı kalmış, modernist aklın kabul etmeyeceği ve irrasyonel olarak değerlendirebilecği mimarlık formlarının melezlenmesi, postmodernist mimarlığın bir başka özelliğidir. Philippe Starek, Alessandro Mendini ve Coop Himmelblau tarafından tasarlanıp 1994'te tamamlanan Groninger Museum bunlardandır.
        • Asimetri
        • Postmodernist mimarlık, modernist mimarlığın anlatısını tekrarlarken, onun temel bileşenlerinden birinde önemli bir değişklik yaparak, onun sistemli yapısını bozabilir. Robert Venturi'nin tasarladığı  Vanna Venturi House, 1959-1964, mimarın Uluslararası Üslup takipçilerince önem verilen denge ve simetri unsurunu ortadan kaldırdığı örneklerdendir.
        • Parçalama / Parçalı Olma
        • Wexner Center for Arts, Ohio'dadır ve Peter Eisenman tarafından tasarlanmıştır.1989
        • Kitsch
        • Michael Graves'in 1990 yılında tasarladığı Swan and Dolphin Hotels, Florida'dadır. Postmodern mimarlık ''kitsch'' ürünü veya zevksiz olarak adlandırılabilecek unsurları bir araya getirmekten hoşlanır.
        • Renk
        • Uluslararası Üslup ve Brutalist mimarlığın aksine, postmodernist mimarlıkta renk de önem kazanır; binaların cephelerinde veya iç mekanlarında parlak renklerin kullanıldığı görülür. Bu resimde görülen yapı Stutgart'ın Neue Staatsgalerie'sidir ve 1979-1984 yılları arasında James Stirling tarafından tasarlanmıştır.
        • Mizah
        • Frank Gehry'nin Los Angeles'ta bulunan binası Chiat/Day Building, 1991-2001, genellikle ''Binoculars Building'' adıyla bilinir. Yapının ön cephesine eklenmiş olan dev dürbün heykeli Claes Oldenburg ve Coosje van Bruggen'in ortak çalışmasıdır.
        • The Guild House,1960-1963
        • Robert Venturi'nin en erken tarihli çalışmalarından olan bu Philadelphia yapısı, modernizmin toplu konut olgusunu ele alışıyla alay eder. Venturi'ye göre yapı, ''20.yüzyılın mimarlık formlarıyla, bayağı ticari kaygıları birleştirir''
        • Yapının ana cephesi, klasik dönemin üçgen alınlıklı ve simetrik binalarını bayağı bir biçimde taklit eder.
        • Berliner Philarmonie, 1960-1963
        • Savaş öncesinin modernist mimarlarından Hans Scharoun tarafından tasarlanan bu bina, postmodern mimarlık fikrinin erken evrelerinde ortaya çıkmıştır.
        • Konser salonunun içi, bu tip bir yapı için alışılmadık ölçüde orantısız ve asimetriktir.
        • Piazza d'Italia, 1978
        • Charles Moore'un Perez Architects firmasıyla birlikte tasarladığı bu kent meydanı, ABD'nin New Orleans kentindedir.
        • Piazza d'Italia fikrinin arkasında, New Orleans'ın kalabalık İtalyan cemaatinin görünürlük arzusu vardır.
        • İtalyan heykeltraş Francesco Vezzoli'nin İtalyan sinema oyuncusu Sophia Loren'i tasvir ettiği heykeli, 2011 senesinde Piazza d'Italia'ya taşınmış ve bir süre burada teşhir edilmiştir.
        • Giorgio de Chirico'nun 1940'ların sonlarında başlayıp, 1950'ler boyunca devam ettiği ''Piazza d'Italia'' serisi, Moore'un tasarımı için bir ilham kaynağı olmuş olabilir. Soldaki resimlerden üstteki 1953; alttaki ise 1959 tarihlidir.
        • Arenes de Picasso, 1981-1985
        • Manuel Nuriez Yanowsky'nin tasarladığı bu toplu konut uygulaması, postmodernist mimarlığın gözde çağında, modernizmi kasıtlı olarak kullanışıyla ironik bir biçimde postmoderndir.
        • Kompleks Arenes de Picasso, Paris yakınlarındaki Noisy-le-Grand banliyösündedir.
        • 550 Madison Avenue, 1984
        • Philip Johnson ve John Burgee tarafından tasarlanan bu bina, özellikle beklenmedik şekilde klasisit bir süsleme unsuruyla tamamlanan üst örtüsüyle tartışma yaratmıştır.
        • Yapının kemerli giriş kapısı, ilhamını Antik Çağ mimarlığından almıştır. Bu durum artık kemerin strüktürel işlevine ihtiyaç duyulmayan bir çağda; kemeri salt estetkik bir form olarak kullanma arzusuyla ilgilidir.
        • Pyramide du Louvre, 1989
        • Çinli mimar I.M. Pei tarafından, Palais du Louvre'un orta alanında inş edilmiştir.
        • Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın 20 Mart 1989'da cam piramidin açılışı yapmıştır.
        • Harold Washington Library, 1991
        • Chicago'da inşa edilecek büyük bir kent kütüphanesinin birimlerinden olan bu yapı için farklı projeler arasından Hammond, Beeby & Babka'nın tasarımı seçilip uygulanmıştır.
        • Yapının her unsuru, farklı bir mimarlık geleneğine gönderme yapmaktadır. Bu durum, postmodernizmin kültürel çoğulculuğu önemseyen söylemine de uygundur.
        • M2 Building, 1991
        • Kengo Kuma'nın tasarladığı bina, Tokyo kentindedir.
        • M2 Building'in en çok tartışılan kısmı, ters dönmüş duran dev Korint sütunudur.
        • Denver Public Library, 1995
        • Michael Graves'in Colarado eyaletine bağlı Denver kentinde inşa ettiği bu yapı, daha eski bir bina olan kütüphaneye ek olarak düşünülmüştür.
        • Denver Public Library'nin kulesi, Chrysler Building'e bir göndermedir. Onu basitleştirerek yeniden yorumlar.
        • Ebrac el-Beyt, 2011
        • Mekke'de bulunan yapının tasarım ve uygulaması SL Rasch Gmbh ve Dar Al-Handasah adlı firmalara aittir.
        • Ebrac el-Beyt'in bulunduğu Bülbül Tepesi'nde 18. asırdan kalma bir Osmanlı yapısı olan Ecyad Kalesi bulunmaktaydı. Kale, 2002'de yok edilmiştir.
        • Yedi Gökdelenden oluşan kompleksin içinde otel, konut, alışveriş merkezi, lokanta, otopark gibi birimler bulunur.
        9. BÖLÜM ( 29 Mayıs 2019 )
        • Dekonstrüktivizm
        • Jacques Derrida, 1930-2004
        • Derrida, şahsına münhasır bir dil felsefesi üzerine kurduğu Dekonstrüktivist düşünceyle 1960'ların sonrasında çağdaş düşünceyi en çok etkileyen düşünürlerden biri olsa da, yazdıklarını anlayanların sayısı azdır.
        • Derrida'nın 1967 senesinde çıkan üç kitabı, önce Avrupa'da ardından ABD'de felsefe ve edebiyat çevrelerinde ses getirir. Bunlar ''De la Grammatologie'', ''La Voix et le phenomene'' ve ''L'ecriture et la difference''adını taşıyan kitaplarıdır. Derrida, bu kitaplarında fenomenoloji, dilbilim ve psikanalizi değerlendirir.
        • Derrida, nesneyi bozup parçalarına ayırma ve sonra yeniden birleştirme işlemini dile uygular-dolayısıyla hem edebi metinler, hem felsefi metinler parçalanıp yeniden bir araya getirilme imkanlarının ışığına defalarca yeniden yorumlanabilirler. Bu yaklaşım, edebiyat ve felsefe haricinde sinemayı da etkilemiştir.
        • Oppositions, 1973-1984
        • New York merkezli The Institute for Architecture & Urban Studies tarafından, Massachusetts Institute of Technology'nin (MIT) desteğiyle çıkan bu dergi, modernist mimarlık karşıtı yazarların toplandığı bir odaktır.
        • Peter Eisenman,1932
        • Eisenman tıpkı post-modernistler gibi modernist mimarlığa bir karşı çıkış önerir. Bunu yaparken, fenomenlerin oluşturduğu dünyayı tamamen parçalayıp bir araya getirme yöntemini uygular.
        • House IV, 1972-1975
        • Eisenman'ın tasarladığı ikinci yapı olan bu ev, Suzanne Frank tarafından sipariş edilmiştir. İnşaat 3 sene sürmüş, sonrasında Frank çifti evi 1987'de yeniden inşa ettirmek zorunda kalmışlardır.
        • House VI'in içinden iki manzara. Eisenman'ın tasarımı, iç mekanda kendine özgü problemler doğurmuştur.
        • Eisenman'ın House VI'i anlatan kitabı ''House of Cards'' 1987'de; mülk sahibi Suzanne Frank'in, Eisenman'a cevap niteliği taşıyan ''Peter Eisenman's House VI: The Client's Response'' adlı kitap ise 1994'te yayınlanmıştır.
        • Konstrüktivizm'in Etkisi
        • Vladimir Tatlin'in ''karşı rölyef'' adını verdiği Konstrüktivist heykeller, Dekonstrüktivist mimarlığın ilham kaynaklarındandır. Madeni plaka, bakır, ahşap ve madeni teller; 71 cm x 118 cm, St. Petersburg Müzesi
        • El Lissitzky ''Proun Vraşçeniya'', 1919-1920
        • Parçalanmış Geometri
        • Postmodernist mimarlığın vurgusu süsleme üzerineyse; dekonstrüktivist mimarlığınki de geometri üzerinedir - farklı ve bir araya gelmeyeceği düşünülen geometrik formların birlikteliği üzerinedir. Bu birlikteliğin bir örneği, bu resimde görülen Tel Aviv Museum of Art'tır - S.P. Cohen'in 2011'de tamamladığı bu yapı, İsrail'dedir.
        • Biçimsel Bozulma
        • Neredeyse tüm dekonstrüktivist mimarlık ürünleri, biçimsel bozulma üzerine kurulmuştur. Zaha Hadid'in Expo 2008 için İspanya'nın Zaragoza kentinde inşa ettiği  Pabellon Puente, bu bozulmanın izlenebileceği örneklerden birisidir.
        • Öngörülemezlik
        • Rem Koolhaas'ın 2004'te tamamladığı Seattle Central Library, dekonstrüktivist mimarlığın önemsediği bir öğeyi, öngörülemezliği vurgular.
        • Kontrollü Kaos
        • Los Angeles'ta bulunan ve Frank Gehry'nin tasarladığı Walt Disney Concert Hall, 2003, dekonstrüktivist mimarların çok sevdiği ''Kontrollü Kaos'' ilkesinin bir örneğidir. Modernist mimarlığın öngördüğü rasyonel dizgeden kurtulmuş olan dekonstrüktivist yapı, kendi içsel kaosunu devam ettirmektedir - belirli bir denetim altında elbette
        • Bilgisayar Destekli Tasarımın Etkisi
        • Frank Gehry'nin tasarladığı ve 2004'te açılan Stata Center, Massachusetts Institute of Technology'nin bünyesindeki araştırma birimlerinden birisidir.
        • Zaha Hadid'in Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de inşa ettiği Heydar Aliyev Kültür Merkezi'nin mimar tarafından hazırlanmış çizimleri ve 2012'de tamamlanan binası.
        • Parc de la Villette, 1987
        • Paris'in başlıca kültür parkı olarak düşünülen bu yapının bünyesinde müzeler, konser salonları, tiyatrolar bulunur.
        • Parc de la Villette'in bulunduğu alanda, 1867'de III. Napoleon'un emriyle inşa edilmiş olan mezbahaneler bulunuyordu. Bunlar 1974'te başka yere taşınmış ve 1982'de kültür parkı mimari yarışmasını kazanan İsviçreli mimar Bernard Tschumi, mezbahadan boşalan alana kendi projesini uygulamaya başlamıştır.
        • Tschumi, parkın muhtelif yerlerine 35 adet ''follie'' yerleştirir. Hem biçimlerinin, hem işlevlerinin belirsizliği, onların postmodern mimarlığın hedeflerinden farklı bir edimle kullanıldığı hissini uyandırır.
        • Parc de la Villete'ten çeşitli ''follie'' örnekler. Tabela ve yol işaretlerinin bulunmadığı parkta, bunlar kimi zaman yol gösterici nitelik taşımaktadırlar.
        • Adrien Fainsilber ile Gerard Chamayou'nun birlikte tasarladığı La Geode, Jeodezik bir kubbeden oluşur ve içinde devasa bir sinema salonu barındırır.
        • Philarmonie de Paris 
        • Jean Nouvel tarafından tasarlanmıştır.
        • Philarmonie II adıyla da bilinen ikinci bir konser salonu, 1995 senesinde açılmıştır. Büyük bir kütüphanesi, müzesi ve sergi salonları bulunan bu yapının mimarı Christian Portzampare'tır.
        • Deconstructivist Architecture, 1998
        • MoMA'da 1988'in yaz mevsiminde düzenlenen serginin küratörleri Philip Johnson ile Mark Wigley'dir.
        • Daniel Libeskind'in ''City Edge'' adlı işinin modeli
        • Sergisde Rus Konstrüktivist sanatçılarına ait bazı çalışmalar da ''Avant-Garde Russian Work, 1913-1933'' başlığı altında sergilenmiştir.
        • Wexner Center of Arts, 1989
        • Peter Eisenman'ın gerçekleştirdiği bu yapı, dekonstrüktivist mimarlığın parçalama ve yeniden birleştirme ilkesinin ilk uygulandığı yapılardandır.
        • Wexner Center of Arts işlevsellikten uzak olduğu gerekçesiyle kimi zaman eleştirilmiştir.
        • Vitra Design Museum, 1989
        • Gehry, yapının çatısını ve bazı duvarlarını titanyum ile çinko alaşımı bir maddeden üretilmiş levhalarla örtmüş; dış cepheleri ise beyaz sıvayla kapatmıştır. Beyaz sıva kullanımının, Gehry'nin Le Corbusier'nin Ronchamp'da inşa ettiği Notre-Dame du Haut'ya bir gönderme olduğu düşünülür.
        • Eğrisel formların ve biçimsel bozulmaların gözlemlendiği yapı, bazı mimarlık tarihçileri tarafından ''heykelsi'' olarak nitelendirilmiştir.
        • Müzede Charles Eames & Ray Eames ikilisinden başlayarak Aalvar Alto, Jean Prouve, Michael Thonet gibi tasarımcıların elinden çıkmış muhtelif ürünlere yer verilmektedir.
        • Weisman Art Museum, 1993
        • Frank Gehry'nin tasarladığı bu yapı, Minnesota'dadır. Kentin zengin sanatseveri Frederick Weisman tarafından kurulmuş, 1993'te Gehry'nin tasarladığı binaya taşınmıştır.
        • Yan yana yerleştirilen düzleştirilmiş çelik levhalar, yapının dış örgüsünü belirleyen başlıca ögedir.
        • Guggenheim Bilbao, 1997
        • İspanya'daki Bask bölgesinin merkezi olan Bilbao'da inşa edilen bu bina, Gehry'nin en çok bilinen eserleri arasındadır. Hem İspanya'nın hem de Avrupa'nın en büyük müzelerindendir.
        • Müzenin mimarı Frank Gehry, yapıyı tam da öngörülen süre içinde ve öngörülen bütçeyi aşmadan tamamlamıştır. Bu bakımdan bu bina, modern dönem yapıları arasında kendine has biryere sahiptir.
        • Louise Bourgeois'nın ünlü ''Maman'' heykelinin bir kopyası, müzenin bahçesinde bulunmaktadır.
        • Müzenin iç mekanları çokça eleştirilmiş, uzamın derinliği üst örtünün yüksekliğiyle birlikte, duvarların büyüklüğünün abartılı boyutlara bırakıldığı vurgulanmıştır.
        • Duvar boyutlarıyla, teşhir edilen eserlerin boyutları arasında ciddi orantısızlıklar olduğu da bir başka eleştiri konusudur - Georges Braque'ın resimlerinin sergilendiği kısım bu eleştirilerin yoğunlaştığı bölümlerdendir.
        • Cidade da Cultura di Galicia, 1999
        • Peter Eisenman'ın başında bulunduğu bir topluluk tarafından tasarlanmaya başlamış olan bu kompleks, İspanya'nın Santiago de Compostela kenti yakınlarındadır.
        • Çok sayıda kültür yapısından oluşan bir büyük kompleks olarak tahayyül edilen yapının bütçesi, öngörülenin iki katına çıkmış ve tamamlanan bölümler de beklenildiği kadar ilgi çekmemiştir. Bu sebeble komplekse ilave edilmesi planlanan bazı bölümlerin inşası durdurulmuştur.
        • Jüdisches Museum Berlin,1999
        • Daniel Libeskind'in tasarladığı bu müze, 1980'lerle birlikte Berlin'deki Yahudi yaşantısını geçmişini su yüzüne çıkarmaya yönelik çabaların bir sonucudur.
        • Müze, ilk olarak 1933 yılında faaliyete geçmiştir; ancak açılmasından birkaç sene sonra, Nazi iktidarının ağırlaşan baskısı ve ''Kristallnacht'' olayının ardından yağmalanmış ve kapanmak zorunda kalmıştır.
        • Libeskind'in tasarladığı binanın dış cephesindeki çatlakların sembolik bir anlamı vardır: Berlin'deki Yahudi yaşantısının yokluğunun yarattığı yas ve kayıp hissi
        • Menashe Kadishman'ın ''Shalekhet'' adlı çalışması, müzede sürekli sergilenen bir iştir.
        • Holocaust Memorial, 2017
        • Ottowa'da bulunan Holocaust Memorial, Libeskind'in Magen David öğesini parçalara ayırıp yeniden kullandığı bir diğer tasarımdır.
        • Anıtın havadan görünümü, biçim bozulmasına uğramış bir Magen David'i andırmaktadır.
        • Boş, ham beton duvarlar doğrudan Brutalist mimarlığa bir gönderme olarak düşünülebilir.