3 Nisan 2019 Çarşamba

20. yy. Batı Sanatı II


1. BÖLÜM ( 7 Mart 2019 )


  • Sürrealizm ( Gerçeküstücülük)
  • Max Ernst, Salvador Dali, Rene Magritte
  • Max Ernst, Fil dağı, 1921
  • Max Ernst, Bülbül Tarafından tehdit edilen iki çocuk, 1924
  • Salvador Dali, Narkissos'un Israrı, 1931
  • Salvador Dali, Belleğin Israrı, 1931
  • Rene Magritte, Düş Anahtarı, 1930
  • Rene Magritte, İmgelerin İhaneti 1928-1929
  • Joan Miro, Katalan Manzarası, 1923
  • Joan Miro, Eski Ayakkabılı Natürmort, 1937
  • Man Ray
2. BÖLÜM (14 Mart 2019 )
  • Soyut Sanat
  • İki öncüden bahsedilir birisi Dışavurumculuk içinde Vasily Kandinsky lirik soyut tarz, sanatçının duygularının hislerinin kendi öznelliğinin resme yansıdığı soyut sanat tarzıdır.
  • Diğeri ise Kazimir Maleviç'dir. Süprematizm adını verdiği bir sanat biçimi öneririr. 
  • Birde Piet Mondrian önemli soyut sanatçılardan birisidir.  Kendisi Plastisizm adını verdiği sanatı ortaya atar.
  • Kazimir Maleviç, Beyaz Zemin üzerine Siyah Kare, 1913
  • ''Sanatı nesneler dünyasından kurtarabilmenin çaresizliği içinde kare biçimine sığındım''der.
  • Sıfır biçim sonradan rengide en aza indiriyor. Rengi de monokroma doğru gider.
  • Erken tarihte geometrik soyut denen bir resim tarzı geliştiriyor. Temsili olan herşeyden kurtulmak önemli çizgi, renk olur.
  • Piet Mondrian- Yeni Plastisizm
  • Manzara resimleri ile başlar yavaş yavaş geometrik formlara soyuta gider.
  • Yineleme görüyoruz.
  • Şematik ve figüratif çizgiden düz çizgilere yay çizgileri ağaç resimlerinde çok karşımıza çıkar. 
  • Karşıtıklar çok önemli yatay dikey erkek dişi aydınlık karanlık negatif pozitif
  • Kubizmi inceleyerek başlar.1914 de soyut resimler yapmaya başlıyor. 1917 den itibaren soyutlamanın artığını görürüz. 
  • Sanatında asimetrik bir denge var.
  • Kırmızı, Mavi, Sarı renkleri kullanır. Ana renkler. Yatay ve düşeylerde siyah kullanır.
  • Plastik matematik den bahsediyor. Karşıtlıklardan oluşur.
  • Geometrik tasarımın geçerli olduğu de stijl. Boşluk doluluk ile bir hareket veriyor.
  • Dışsal referansda  olmayan tinsel resim
  • 1915 de De stijl grubu var. Bu grubun üyelerinden. İşlevselliği geri planda tutarak geometrik anlayışında tasarımlar görüyoruz. 
  • De stijl in en temel özelliği geometrik keskin hatların olduğu bir tasarım. Mondrianın iki boyut üzerinde yaptığını mimaride görüyoruz. Tasarım işlevden daha önemlidir.
  • Yeni Plastisizm 1920 lerde geometrik form anlayışını ortaya koymak için sanat evrenin değişmez yasalarının yansımasıdır. Bu yasalar sanatçının tuvaline çeşitli boyutlarda dikdörtgenlerin ya da karelerin asimetrik biçimde ağ oluşturacak şekilde yerleştirilmesi ile ortaya çıkıyor. Kompozisyonda herhangi bir merkezi noktası bulunmaması önemlidir. İzleyicinin gözü tuvaldeki ilişkiler ağına çekilir. Dik ve yatay çizgilerin ve temel renklerin birbiri ile olan ilişkisi ve tabiki optik olarak da hareketlidir aslında. Resim Kandinsky'nin düşündüğü gibi öznel yaşantıların anlatım aracı değildir. O da Maleviç gibi statik bir şeye ulaşmak istiyor. Resimleri zihinsel, rasyonel geometrik ve disiplinler üzerine dayanır. Modernizmin simge figürü olarak görülür. Simetri, Düzen, Nesnellik tümüyle evrensel bir sanata ulaşmak istiyor. Kandinsky, Mondrian manzara resmi  ile başlıyor. Maleviç figür, manzara yapıyor sonra kubist kolajlara geçiyor. Kubistler soyutlama yapıyor. Onun da ötesine geçiyor. Soyutlama dan Mondrian bilincin eleme gücünü anlıyor. Bu gücü de yıkma yok etme olarak anlıyor. Dünyayı karşıtlıkların savaşı olarak görüyor. Bu karşıtlıklardan çıkan denge bozukluğunu gidermek sanatçının temel amacı, denge uyum önemli. Ancak doğanın yıkımı. Hacmi yıkmayı amaçlıyor. Zamanla çizgileri yok etmek için ızgara sistemi kentin ışıkları Broadway ışıkları jaz müziği Boogie Woogie temsil tamamıyla soyut. Yineleme belli varyasyonlarla soyut sanatın temeli oluyor.
  • Konstrüktivistler Lenin'in etkisinde Maleviç ise evrensel değerler dünyayı değiştirecek
  • Konstrüktivistler yeni bir toplum inşasında sanatında sanatçının da rolü belirleniyor. Toplum dönüşecek. İşlevinde doğru olması tasarım da önemli. 1910 larda çıkıyor. Yapımcılık inşacılık
  • İnşa etme var. İlerleme değişme gelişme 1917 devrimi ile
  • Konstrüktivislerin sergisinde Maleviç'in çalışmaları da yer alıyor. İki boyutlu ve renkleri kullanma biçimi konstrüktivistleri etkiliyor. 
  • Vladamir Tatlin, 3 Enternasyonal anıtı, 1919-20 Dinanizm, eyfel kulesine rakip sarmal yapı 3 kat dan oluşacak 400 mt. en alt küp mekan toplantı salonu üstü sekreterlik en üst radyo merkezi yapı simgesellikle işlevsellik bir araya geliyor. Cam çelik yapı asansör olacak. Tatlin uzay çağının dinanizmini yansıtacak bir yapı  bu anıt hareketli olacak. Toplantı salaonu yılda 1 kez sekretarya ayda bir kez en üst hergün dönecek. 
  • Tatlin gerçek malzeme gerçek mekan malzemeyi dönüştürmüyor. Duvarı süsleme yok. Tatlin parisde Picasso ile görüşüyor. Daha sonra karşıt kabartmalar. Uçma ile ilgili kumaş
  • Ekim devriminin 3.yılı için gerçekleştirilmiş. Bu devrim dünya işçi sınıfını devrimini gerçekleştirmek için yapılıyor. Lenin'e göre sosyalizmin zaferi rusya avrupa burjuvazisi tamamen yıkılmadıkça gerçekleşmesi hayal olacak. Adeta devrim için çalışan sanatçılar vardır.
  • Sanat ve üretim üzerinde dururlar. Gündelik hayatta işlev kazanabilecek tasarımlar gerçekleştirebilmek üç boyutlu nesne üretiyorlar.
  • Malzemeden ne çıkarabilirler malzemeyi araştırmak malzemeyi tasarımda nasıl değerlendirebilirler. 
  • Sanatın alanı tasarıma doğru genişletmiş oluyorlar. Toplum için sanat fikri var.
  • Vladamir Tatlin, Letatlin, 1929-31 Uçuş başarılı olmuyor. Araştırıyor malzemeleri tümüyle işlevselliğe dayanıyor. 
  • Konstrüktivistlerin çok sorduğu iki soru malzeme ne kadar olanak verir bize tasarımda o tasarım işlevsel olarak uygunmudur.
  • Alexander Rodchenko, zenginlerin iğrenç yaşamında bir boya lekesi olan sanat olmalımı yoksulların zavallı ve pis yaşamından bakınca değerleri taş gibi görünen sanat olmaz olsun diyen bir sanatçı. Kontraplak eğip bükmesi bunu kolayca eski haline getirebilecekmiyim diye araştırıyor. Bunu da başarmış
  • Rodchenko, Kırmızı Sarı Mavi üç ayrı dikdörtgen üç ayrı renkte
  • Toplumsal ve siyasal düşünceleri biçimlendirmek istiyorlar. Bu tür Labarotuvar nesnesi üretimi ile mümkün olacağını söylüyorlar. Üretimde gözettikleri iki şey  var. Topluma yönelik yaşam alanlarının yaratılmasına katkıda bulunmak bunu  enternasyonal anıtında görüyoruz. Bir de yeni bir toplum yeni bir görünüm kazanmasına çalışmak. Burda her tür tasarım olabilir. Porselen tabak, soba, porselen emzik, kışlık kıyafetler, üniformalar, karikatürize imgeler devrimin söylemini topluma yayabilmek için, afişler, operalar için dekor kostüm aslında tümüylü topluma yararlı olacak şekilde tasarımlar gerçekleştiryorlar. Grafik ve fotoğrafla yaratıcı tasarımcı olarak görmek
  • Leninin kurduğu atölyelerde hem üretim hem de öğrenci yetişiyor. Kollektif üretim çok önemli
  • Naum Gabo, Kadın Başı. 1917-1920 mühendislik eğitimi alıyor. Modern teknoloji ile soyut biçimleri bir araya getiriyor. Gerçeklik peşinde bundan kasıt malzemenin kendisini açık etmesi o malzemenin olanaklarının araştırılması. Plastik ve naylon iple,
  • Naum Gabu, Kinetik Konstrüksiyon
  • Antoine Pevsner, Yumurtadaki konstrüksiyon
  • Stalin gelince onun gerçekçi sanat anlayışı karşısında yer bulamıyorlar.

3. BÖLÜM (21 Mart 2019 )

  • Soyut Dışavurumculuk
  • Uluslararası olması için devlet destekli oluyor. 2. Dünya savaşından sonra sanatın avrupana Amerikaya geçmesi ve New York olması. Sanatçıların Amerikaya gitmesi, avrupanın sanatçıları desteklemesi sıkıntılı, Amerika da müzeler Guggenheim gibi 1950 lerde galeri 50 yi bulmuş. Moma Kandinsky, Dada, Sürrealizm sergileri yer alıyor. Amerikalılarda avrupa sanatını görme imkanı buluyor.
  • Soyut dışavurumculuk ilk olarak Kandinsky için kullanılıyor. Günümüze geldiğimizde Hans Hofmann almanya kökenli sanatçı New  York sanatçıları çok etkilemiş onun resimleri için kullanılıyor. 1932 de  Amerikaya göç ediyor. 1934 de özel bir sanat akademisi açıyor. Bu akademi ilk kuşak soyut dışavurumcular üzerinde çok etkili oluyor. Saf resimden yana. Resim plastik değerleri ile önemli yoksa toplumsal bir gerçeği yansıtan araç olarak değil. Doğanın yasası ile kullandığı aracın karakteristik  özelliklerini kavramalı kendi içsel yaşamını da devreye sokmalıdır. 
  • Hofmanın aradığı iki boyutluluk içinde bir derinlik hissi vermesi önemli bunu renk kullanımı ile veriyor. Bir yanda resim iki boyutlu olmalı yassı bir yanda da derinlik hissini vermeli
  • Öncesinde yanılsama hacimlendirme üzerine kuruyor.
  • Hofmann sabit olan geleneksel form ile hareketli form arasında bir ilişki kurmaya çalışan bir sanatçı boyanın dokusu önemli 
  • New York okulu 8.cadde lokalinde sanatçılar biraraya geliyorlar. Clement  Greenberg'in modernist resim başlıklı makalesi var. Amerikada ki  soyut sanatı temel biçimde inceleyen ve etkileyen bir metin oluyor.
  • Soğuk savaş döneminde sosyalistçi gerçekçiliğe karşı Amerikanın soyut sanatı desteklediği biliniyor. Temel bireysel sanatdır. 1935-1940 yıllarında federal sanat projesi Amerikanın desteklediği Roosevelt başlatıyor. Çoğu sanatçıya maaş ödeniyor. Devletin kurumsal binalarında iş veriliyor. 10.000 sanatçı yaklaşık 50.000 yapıt üretmişler.
  • Bu sanatın yüksek sanat olması, sanatçılar özellikle sürrealizmden etkilenmişlerdir. Otomatizm, Kandinsky dışavurumculuğundan etkilenmişlerdir. Miro'nun sürrealist resimlerinde etkilenmişlerdir. Van Gogh'un ham dışavurumculuğundan da etkilenmişlerdir.
  • Hofmann ın derslerinde anlattığı resimsel espasın renk ve biçim bütünlüğüne kavuşması, resimde bir merkezilik görmüyoruz bütünlük sözkonusu, artık komp. oluşturan öğelerin birbiri ile ilişkisi aranmıyordu. Bir bütün olarak anlaşılması önemli, büyük boyutlu çalışıyor, amerikan toplumunda bir büyüklük hissini resimlerde görürüz.
  • Her türlü nesne her türlü toplumsal gerçeklik sanatçının resim yapmak eylemi için geride bırakılmıştır. Resim sanatçının varoluşundan ayrı olarak düşünülemez.
  • Harold Rosenberg resmin sanatçının yaşamının bir anı olduğunu söyler. Resim sanatçının varoluşu gibi metafizik bir özet sahibidir. Amerikan sanatında soyut dışavurumcuların büyük dönüşüm eğilimi politik ve ahlaki bütün değerlerden sıyrılarak bir özgürlük evreni olarak salt resim yapmaya başlanmıştır. İki dünya savaşından sonra dünyanın değişmeyeceğini anlayan sanatçı dünyanın değişmesini değil tuvalinin dünya olması fikri. 
  • Clement Greenberg, göre Manet malzemenin kendini belli etmesi plastik değerleri için ön plana çıkmasını sağlayan ilk isimdir. İlk modernist resimler olarak görüyor. Onun izleyen izlenimciler de gerçekçi yanılsamalı resim anlayış dışına çıkıyor olmak yassılık iki boyutlu modernisit bir resim tanımı yapıyor. Yassılık bir resimde en önce farkedilen nitelik olmalı rönesans resmini düşünün orada bir. Resim öyle bağımsızdır ki heykel alanına girmeyecek tuval resmi olarak kalacak
  • Soyut dışavurumcularda iki kol vardır. Hareketli soyut ilk sanatçı
  • Arshile Gorky, Sanatçı ve annesi, 1926-36, 1944 Bu sanatçıda figür resimde yer alır. Ne kadar soyut sanatçı desek de. Belki de sürrealizmin en çok etkisini gördüğümüz
  • 16 yaşında Amerikaya tek başına geliyor. En önemli özelliği acıyı işlemesi. Sürrealizm önemli, otomatizm tekniği. Ermeni asıllı, annesi ile olan fotoğrafı resmeder
  • Willem de Kooning, Pembe melekler, figürü parçalar, çıplak kadın figürü, büyük boyutlu resimler. Resim iki boyutlu yassı, kat kat boya kullanıyor doku oluşturmak için, resim büyük, bütüncül bir kompozisyon
  • Kişisel krizi yabancılaşma
  • Diğer hareketli soyut  Franz Kline, Monitör, tek bir renk ve tek resmin varyasyonu, monitör, sanatçı olmadan resimde var olmuyor.
  • Aksiyon resmin en bilinen ismi Jackson Pollock, Katedral, 1947, yüce kavramınıda işler, yüksek duygular uyandıracak resimler, akıtma tekniği, jazz müziği dinler, surrealizm otomotizm tekniğine en yakın isim
  • Pollock tuvalini yere sererek boyayı damlalar halinde resim yüzeyine akıtır. Mala, bıçaklar ile boyayı yayar. Boya hamurunu güçlendirecek mlzler kullanır. Sürrealistler zihinden özgürleşebilmek için otomotizm tekniğini kullanıyorlar burada Pollock bilinçli bir biçimde kullanıyor. Resmi ile kendisi arasında mesafe yok sürrealistlerde olduğu gibi. Otomotik bir desen çizdiklerinin farkında.
  • Bu resimlerde uzaktan bakılır. Bütüncül etkiyi almak için. Resme ne kadar yaklaşırsanız boyanın katmanlarını görürsünüz.
  • Sürrealistlerde konu önemlidir.
  • Bu sanatçılara varoluşçu diyebiliriz
  • Jackson Pollock, Bir rüyanın portresi
  • Diğer kol renk alanı resimdir. Daha geometrik bir resim anlayışı old. kabul edilir. Tümüyle optik bir deneyimdir. Hareketli alanlar yoktur tek düze alanlardır. Kişisellikten uzaklaşmak daha nesnel bir resim gerçekleştirmek bu sanatçılar için önemlidir.
  • Barnett Newman, one men +1, ortadan ayırdığı tanrı ile bütünleşme incildeki yaratılış ortadan geçen tanrının ışığı renklerde yaratılışı kırmızı yeryüzünü adamak adem, dikey çizgi kullanır. Simetri önemlidir.
  • Barnett Newman, Abraham, 
  • Güzellik resmin formu ile ilgiliyken yüce değildir. Newman resimlerinde yücelik var. Bir yineleme vardır. Renk alanı vardır. Üzerinden geçen fermuarlar insanı temsil ediyor. Güzelden çok esrarlı yüceliğin peşinde
  • Mark Rothko, tek renge boyadığı tuvali iki yada üç dikdörtgene ayrır bunların içine farklı renklerde zeminde yüzen küçük dikdörtgenler yer alır. Resimlerinde saydamlığı vardır. Duygusaldır Rothko, parlak renkli renkler soluk renklere bırakır. Resimde konu olmadığı için isimsiz olur. Benim resmim dramdır.
  • Şapel için dinsel resim monokroma döner.
  • Clyford Still, Resimlerinin neyi anlattığı izleyici ile arasındadır. Büyük boyutlu tuval. Çatallı  formlarla bir düşme hissi verir.
  • Ad Reinhardt, Siyah resim
4. BÖLÜM (28 Mart 2019 )


  • Pop Art
  • New York da Londra da Paris de karşımıza çıkıyor.
  • İlk olarak İngilizler tüketim ve popüler kültürü sanata konu etmişlerdir. Amerikalılardan önce
  • This is tomorrow sergisi,
  • Popüler kültür, kitle iletişim araçları pop artın öncüsü ingilizler ilk grup bağımsız daha sonra iki grup daha gelir Londra Kraliyet Akademisi öğrenciler yeni kültürü anlama analiz etme var.
  • 60'lar post modern ve pop artın başlangıcı
  • Amerikada pop artın öncüsü Robert Rauschenberg in birleşik resimleri için post modern kelimesi kullanılmış nedeni eklektik bir dil olması karışık malzeme kullanılması
  • Sanat ile hayat arasındaki çizginin ortadan kalkıyor olması, ironi önemli, parodi önemli
  • Artık sanatçılar kendilerine değil topluma dönüyorlar yüzlerini, gösteri toplumu bu dönemde başlıyor. Artık kopyalar var gerçeklik yok diyorlar.
  • Richard Hamilton, Günümüz evlerini bu denli farklı çekici kılan tam olarak nedir, 1956  en önemli isimleri, ingiliz popu daha entellektüeldir.
  • Pentürün yerini bu tür karışık malzemeler alıyor. Resimsel olmaması önemli
  • Tüketim toplumu amerikada her alanda bolluk yaşanıyor. Lüks mallar , sentetik boyalar
  • İngiliz popu daha anlamaya yöneliktir tüketim toplumunu amerikan popu ise kucaklamaya yöneliktir. Hamilton için resimsel kalır.
  • Andy Warhol, Amerikanın yoksullarıda zenginlerle aynı tüketim mallarını almayı başlatmış olmaları, televizyon da cola görürsünüz başkanda içer siz de içebilirsiniz, tüketim toplumunun sınıfsız bir toplum var.
  • Popüler kitle için tasarlanmış geçici, kısa süreli, kitlesel, genç, oyuncu, cazibeli
  • Richard Hamilton, Chrysler'e saygı, 1957 seksi bir kadın ile amerikan üretimi bir araç ile bağ kuruyor.
  • Richard Hamilton, She, resmin kurgusu soğuk olan buzdolabı ile ateşli kadın arasında bir bağ
  • Andy Warhol, Monroe, burada imaj
  • Richard Hamilton, My Marilyn burada resimsel olana da gönderme var kendi düşünce dünyasıyla var fotoğraftaki marilyn en iyi
  • Richard Hamilton, Duchamp etkisi fazladır.
  • Eduardo Paolozzi, Nihai İtiraf, ingiltere pop art ikonografisini görüyoruz. Bilim kurgudan etkileniyor.
  • Heykelleri ile bronz
  • Richard Smith, Hediye Paketi sigara satın almazsınız paket satın alırsınız imaj herşeydir Sigara imajından ötürü insanlar tarafından seviliyor.
  • Peter Blake, Balkonda, daha resimsel çizgi romanlardan etkilenir
  • David Hockney
  • Amerika da Pop Art  soyut dışavurumdan sonra onlara tepki ile ortaya çıkan bir sanat
  • Soyu dışavurumculuk ile pop art arasında öncü olan Robert Rauschenberg vardır. Neo dada olarak adlandırılır.
  • Sanatla yaşam arasında bir çizgi kurmaya çalışıyorlar.
  • Robert Rauschenberg, Yatak, duvara yatağı asamblaj yağlı boya ile akıtmalar yapıyor. Sanat ile yaşam bir
  • Robert Rauschenberg, Monogram, üstünde bir hayva tekerlek, tüketim toplumunda herşeyin çabuk tüketiltmesi, hemen yenisi ile ikame edimesi fikrinden yola çıkar
  • Robert Rauschenberg, Odalisk horoz serigrafi tekniğini kullanır baskı tekniği
  • Jasper Johns, Bayrak, tuval kağıtlar var amerikan bayrağı sıradan bir konu bayrak mı resim mi gördüğün
  • Jasper Johns, iki toplu resim, iki ahşap top yerleştirmiş tuvalin boyanmayan kısmını gösterir ironi parodi önemlidir.
  • Yeni gerçekçilik, asamblaj, neo dada nın kökü dada dır.
  • Roy Lichtenstein en önemli özelliği çizgi romanlar buradaki kare kare anlatım tekniğini tuvale uygular. Matbacılıkta 
  • Roy Lichtenstein, büyük resim, kubist bir anlayışla alıyor resmin içine sokuyor ya da resmi bölüyor.
  • Hazır tüketim nesneleri net bir şekilde karşımıza çıkar. Pop art kendi dışındaki dünyanın içine bakar
  • Andy Warhol, 1963 atölyesi fabrikayı açıyor. Filmlerin çekildiği sergrafi tekniği ile resim üretildiği konser verildiği bir mekan. Sanatçı makine gibi resim yapmak istediğini söyler.
  • Andy Warhol, 210 Coca Cola Şişesi,
  • Andy Warhol, Brillo Kutuları
  • Resim bana mı başkasına mı ait olduğu bilinmesin. Serigrafi

VİZE SINAVI

6. Bölüm ( 25 Nisan 2019 )
  • Yeni Gerçekçilik ( Fransa )
  • Bu akım Pop Art'ın fransa ayağı olarak da düşünülür. Aslında Yeni Gerçekçi sanatçıların amaçları  Pop Art'dan farklıdır.
  • Yves Klein ile bilinen bir akımdır. Fransa'da avangard eğilimi içinde resimleri mavi'dir. Yves Klein mavisi olarak da geçer. Resimlerinde bu maviyi hep yinelemiştir. Yves Klein mavisi olarak tescillidir. Performans ve fotoğrafta kullanıyor.
  • Yeni gerçekçiler aslında boyasal resim dışında resimsel mekan farklı arayışlar farklı malzemeler kullanan modern kentin yaşamını konu olarak belirleyen bir avangard sanat akımıdır.
  • İlk sergi Milano'da 1960 yılında açıyorlar. Fransız eleştirmen Pierre Restany'in girişimi ile Yves Klein elinde diğer başka sanatçıların katılımı ile kurulan fakat çok kısa süren bir akımdır. 1963'lere kadar sürmüştür. Bazı sanatçılar vardır üretimleri ile akımı aşar. Yves Klein onlardan biri olur. Başka sanatçılar da vardır.
  • 1960 yılında yayınlanan manifestolarında; Modern doğanın yarattığı duygulanımlardan gerçekliklerden söz eder. Modern doğadan kastettiği ise fabrika, kent, kitle iletişim araçları, bilim ve teknolojidir. Bunlar kendilerinin tabiridir. 
  • Burada modern yaşamın gerçekliği önemlidir. Pop Art'dan farklı olarak Pop Art kitle iletişim araçlarından esinleniyordu. Güzel sanatlar ile kitle iletişim (tasarım) araçları arasındaki sınırları ortadan kaldırıyordu. Bu sanatçılar aslında sanatın içinde kalıyorlar. Amaçları sadece kitle iletişim araçlarından yola çıkarak sanat çalışmaları üretmek değil. Yeni duygulanımlardan yeni gerçekliklerden bahsediyorlar. Sanatı da onun bir aracı olarak düşünüyorlar. Popüler imgeler, buluntu nesneler, tüketim malları, asamblajlar gerçekleştiriyorlar. Air brush gibi geleneksel olmayan teknik ve end. malzemeleri kullanıyorlar. Ancak yöntemleri ve vardıkları sonuç Pop Art'dan farklı.
  • Pop sanat kitle kültürü ve tüketim toplumu işleri hem malzemesi hem de konusu yapmıştı. Oysa Yeni gerçekçilerin tüm etkinlikleri özellikle varoluş ile ilgilidir. Bazen metafizik'e kayar. Varoluş gelip geçicilik, raslantısallık, yaşanılan anı sahiplenme, o an, günlük yaşantının şiirselliği, gelip geçiciliğin bilinci gibi daha varoluş ile ilgili soruları var.
  • 1960 yılında yayınlanan manifestolarında kurumsallaşmış tüm söz dağarcıklarının tüm dillerin ve üslupların tükendiğine, kemikleştiğine dikkatı çekiyor. Ona göre geleneksel ifade biçimleri artık yetersizdir. Tuval resmi miadını doldurmuştur. Yeni gerçekciler onun yerine gerçeğin kendisini o anlamda yaşama bakıyorlar. Modern kent yaşamına bakıyorlar. Fakat bu gerçeklik kavramsal ya da düşsel özellikle klein için süreçlerin prizmasından geçilerek ulaşılan bir gerçeklik bir anlamda. Aynı zamanda sosyolojik bir gerçeklik çünkü çer çöp sanatı içinde yer alır. Sosyolojik bir gerçeklik vardır. Nesneler seçilir, afişler yırtılır, çöplerin yemek masasının artıklarının cazibesi vardır onlara göre. Mekanik heykeller yapılır. Dolayısıyla sanatçılar farklı bir duyarlılık peşindeler. Nesnellik ve bireysellik arasında kurulan mesafede bu sanatçılarda artık yoktur. Resmin yeni gerçekçileri dünyanın kendisini bir tür resim gibi gördüklerini evrensel anlamda önem taşıyan kesintilerini kendilerine mal ettiklerini belirtir. Diğer önemli bir özellikte kamusal mekan ile etkileşime girmek için stratejiler geliştirmektir. Özellikle afiş sanatçıların örneklerinde göreceksiniz.
  • Yeni gerçekçilik çer çöp sanatı Duchamp'ın çalışmalarına yakın durduğunu. 1961 yılında Paris'de Dada'dan 40 derece yüksekte adlı bir sergi düzenliyorlar. Bu sergide Duchamp'ın hazır nesne kavramını Yeni gerçekçi sanatçıların yeniden yorumladığını belirtiyor. Modern dünyada Duchamp'ın hazır nesneleri yeni bir anlam kazanmaktadır. Kente, sokağa, fabrikaya, kitlesel üretime ait doğrudan bir ifadenin tercümesidir. Sıradan nesneye yönelik bu sanatsal vaftiz tipik bir Dada eylemidir. Hazır buluntular ve nesneler artık Dada'da olduğu gibi olumsuzlama bir karşı çıkma, anlamsızlama, şok etme için devreye girmiyor. Sanat yeni bir gerçeklik için devreye giriyor. Bu anlamda Dada'dan Duchamp'tan farklı. Her ne kadar kendileri Duchamp'ın hazır nesnelerinden yola çıktıklarını söyleselerde. Duchamp aslında sanatçılara tepki duyuyor. Ben insanların suratına fırlatmıştım bu hazır nesneleri üretirken amacım oydu diyor. Fakat onlar bir estetik buluyorlar benim nesnelerimde demişti.
  • Yves Klein 1958 yılında Paris'de bir sergi gerçekleştiriyor. Adı boşluk. Sergide hiçbir şey yok. Bomboş bir mekan, mekanda sadece kendisi var. Dolayısıyla kendisi ile dolu bir mekan var. Sanatçının takım elbisesi ile izleyiciyi karşıladığı. Bu sergi içinde özel bir içecek hazırlamış. O içecek mavi renkte bir kokteyl. Bu mavi renk Yves Klein için pür, saf ruha açılan dünyayı sembolize ediyor. Bu kokteylden içenlerin bir hafta boyuncada idrarının mavi renkte akması düşünülmüş. Öyle bir planı var. Onun çalışmasını içen bir izleyici adeta içselleştiren bir izleyici bahsediyoruz. Aslında sergide o kokteyl dışında sanatçının sadece kendi varlığı ile dolu, varoluş varlık yokluk meselesi. Mevcudiyet na mevcudiyet meselesi Yves Klein için önemli konulardan bir tanesidir.
  • Monokrom tek renk tuval mavi, çok güzel bir mavidir. Pürüzsüz atmosforik bir mavi aslında. Tahta üzerine yağlı boya. Tüm bir galeriyi bu mavi tuvaller ile doldurduğu biliniyor. Hatta sergisinde her biri aynı boyutlarda her birine ayrı fiyatlarda veriyor. Uluslararası Klein mavisi olarak da bu maviyi tescilliyor. Mavi renk yoluyla maddi olmayana sonsuz ulaşmayı amaçladığını belirtiyor. Dolayısıyla bir anlamda soyut resim. Monokrom, mavi, sonsuzluk. Bir anlamda da sanatçının ilgilendiği soyut sanat da değil. Sanatçının kendi varoluşu sanatı için önemli.
  • Yves Klein, Performans, 1960
  • Yves Klein, Uçan İnsanlar, 1961
  • Yves Klein, Kefen
  • Yves Klein, Mavi Süngerli Rölyef, 1958 
  • Yves Klein, Boşluğa Atlayış, 1960 ( Fotoğraf ) *
  • Arman, Dolu, 1960 *
  • Arman, Büyük Burjuva Reddi, 1960
  • Arman, Kokteyl, 1966
  • Arman, Çark Akümülasyonu, 1964
  • Arman, Eldiven Gövde, 1960 *
  • Arman, Traş fırçalı Venüs, 1966
  • Arman, Çimento içine gömülmüş parçalanmış gitar, 1973 ***
  • Jean Tinguely, New York'a saygı, 1960
  • Jean Tinguely, Baluba III, 1961
  • Cesar, Sarı Kübik, 1961
  • Daniel Spoerri, Dorothy Prodlerin akşam yemeği, 1964
  • Daniel Spoerri, Hahn'ın akşam yemeği, 1964
  • Martial Raysee, O, 1962
  • Martial Raysee, Tatlı ve Basit bir resim, 1965
  • Raymond Hains, Yırtık Poster, 1959
  • Jacques de la Villegle, Les Triples de Maillot, 1959
  • Mimma Rotella, Karnaval, 1965
  • Niki de Saint Phalle, Nanas, 1965
7. Bölüm ( 2 Mayıs 2019 )
  • Kavramsal Sanat
  • Joseph Kosuth, Bir ve üç sandalye, 1965
  • Minimalist sanatçı Soul David, Düşünce, imge ve nesnenin önünde
  • Sanat yapıtının ne olduğu değil ne ürettiği önemli
  • Farklı mlz, Fotoğraf, Dil, Arşiv mlz, Video kullanabilirler
  • Frank Stella
  • Joseph Kosuth, Düşünce olarak sanat düşüncesi, 1966
  • Joseph Kosuth, Su ,1966
  • Joseph Kosuth, Temiz, Kare, Cam, 1965-67
  • Sol Lewitt, Kırmızı Kare, Beyaz Harfler, 1963
  • Daniel Buren, İsimsiz, 1969
  • Daniel Buren, Paris Metrosu, 1973
  • Daniel Buren, Buren Sütunları, 1986
  • Hans Haacke, Buğu Küpü, 1963-65
  • Hans Haacke, Shapolsky ve arkadaşları Manhattan gayrimenkulleri gerçek zamanda bir sistem, 1971
  • Art and Language, Katalog 001, 1972
  • Mel Bochner, Dil Saydam değildir, 1970  Language is not Transparent
  • Lawrence Weiner, Çok sayıda renkli nesne, çok sayıda renkli nesneden oluşan bir dizi oluşturmak için yanyana dizildi, 1979
  • John Baldessari, İşaret etmesi söylenen kişi, 1969
  • John Baldessari, Yakma projesi, 1969
  • John Baldessari, Öykü sanatı ve diğer kısa öyküsü, 1972
  • Bruce Naumann, Yaşam-Ölüm, 1983
  • Bernd and Hilla Becher, Anonim Heykel serisi, 1988
  • Bernd and Hilla Becher, Bir evin sekiz görünümü, 1962-71
  • Ed Ruscha, Sunset Strip'deki her yer, 1966
  • On Kawara, Bugün serisinden, 1973
8. Bölüm ( 16 Mayıs 2019 )
  • Arazi Sanatı
  • Doğada yapılan 1960'lar sonu arazi sanatı Amerika'da başlıyor. Müze içine girince toprak sanatı
  • Toprak sanatı ve Arazi sanatı  kullanılır. Sanatçıların doğaya bakışı söz konusu. Temsili doğa yok. 
  • İki nokta; Sanatın metalliği ( alınır satılır ) sorgulanıyor.
  • Richard Smithson, Spiral Dalgakıran 1970, örneğin alınamayacak boyutta ve lokasyonda. Temsiliyet yerine gerçeklik. İkinci olay ekonomik hareket, hippiler ile yayılması. 
  • Önemli, Stoneage gibi, tüülüs gibi arkeolojik kalıntılar da etkili
  • Doğanın süreçleri de önemli geniş araziler gerekli. Amerika coğrafyası uygun. Manzaranın tanım genişletiliyor. Alışılagelen mekanlardaki doğa temsili yerine manzara gerçek oluyor.
  • Fotoğraf ve video ile belgeleniyor. Öyle noktalardaki izleyici bulamıyor.
  • Richard Smithson heykelin tanımını dönüştürüyor.
  • Göl, çalı, çırpı, ayna vb. endüstriyel malzemeler kullanıyor. Organik ve organik olmayan malzemeler ile diyalektik yaratılır.

  • Smithson kendi işini denetlerken vefat ediyor. Açık alan heykeli olarak tanımlanabilir. 7000 ton toprak, Kaya ve Tuz taşıyarak doğaya  ekleme yapmıştır.
  • ''Entropi'' kavramı döngüselliğini kurgular. Diyalektik End. alan  ile organik alan arasınada gerilim yaratır. 
  • Malzeme ve fikir coğrafyadan alınıyor.
  • Sanatçıya göre ''zarar gören yerlerin onarılması için sanat öneri getirir''
  • Çevrebilimci ve mühendis birlikteliğinden bahseder
  • Aynalı Kumtaşı, 1969
  • End. malzemesi olan ayna ile kumtaşı arasında bir diyalog arar. Köşede yer alan iş minimalist biçim dilini kullanarak kendi içeriğini getirmiştir. Modern bir dünya sembolizmi yaratan ayna; rastgelelik gösteren kumtaşları ile ilişkide. 4/4  alana dönüşüm Minimal yineleme yapıyor.
  • Richard Smithson, Kaya Tuzu ve Kare Ayna, 1969
  • Aynalı bir dikdörtgen yüze üzerinde kaya tuzları Organik ve inorganik ilişki üzerine Galerinin sıcağı içinde çözünen tuzlar ile doğada işleyen süreci taşır.
  • Richard Smithson, Kapalı Aynalı Kare, 1969
  • Tümülüs tepe ortasında ayna bulunur.
  • Sanatçının bu çalışmaları dışında Anonsite çalışmaları var. Bir yer olmayan anlamındadır.
  • Richard Smithson, Bir yer olmayan ( a nonsite ), 1968
  • Doğada değil de mekanda gerçekleştirdiği içeriğini doğadan aldığı yerleştirmeleri için bunu kullanıyor. Duvarda ya bir yerin fotoğrafı ya da krokisi yer alıyor. Zemin de de kutucuklar yer alır. İçerisinde toprak ya da kaya vardır.
  •  Bir kroki, fotoğraf, harita yer  alır. Kutular içinde doğa malzemeleri. Dış mekan ile  iç mekan arasında ilişki kurar. Mekanın temsili ve gerçeklik var. 
  • Anonsite Kavramsal Sanat yani; ''soyut kapsayıcı'' olarak düşünülmeli. Doğa nedir? Mekan nedir? Mekan dendiğinde  üretim söz konusu. Kültür ile doğa arasında gerilim bir karşıtlık üzerine işler. Dışarıdan eksiltme (aldığı taş) galeride çoğaltma-ikililiği
  • Performans diyebileceğimiz çalışması da var.
  • Richard Smithson, Asfalt boşaltma, 1969
  • Jeofizik ilişkisi yerçekiminin karşı konulmazlığı, bu çalışmalar fotoğraflar yolu ile ulaşır.
  • Michael Heizer, Yerinden edilmiş ve yeniden yerleştirilmiş kitle, 1969
  • Heykelin anıtsal bir formla soyut heykel anlayışıyla buluştuğu arazi sanatı içinde yer alıyor. Doğanın büyüklüğünü kültürün doğaya yaptığı eklemelerle gündeme taşıyor. Mısır büyük taşlarına gönderme, en iyi fotoğrafla bunu çalışmaları yapar. Bir felaketle taşın çukura düşmüş hali. Sanatçı yeri betonla kaplıyor onun içine kayayı koyuyor.
  • Michael Heizer, Çift Negatif, 1969-1970
  • Buldozer ile 240 bin ton taş ve kum çıkarılmış bir eksiltme var. Çok sayıda fotoğrafla bakış açısı, perspektif, ışık çok önemlidir. Amacı etkiyi en dramatik biçimde ulaştırmaktır. Doğaya dokunması daha sert ama doğadan kopmaz. Bir boşluk sergilemiş olur.
  • Michael Heizer, Kompleks bir şey, 1972
  • Burada çimento, demir, toprak var. Bir çeşit ambar gibi. Hem bir mimariye benziyor hem de benzemiyor. Oraya ait değilmiş gibi mimari form.
  • Denis Oppenheim, Yıllık halkalar
  • Kowboy kültürüne gönderme, hayvanlar üzerindeki damgalar, çiftçilerin yıllık çalışma planlarına gönderme. Biçilmiş otlara form
  • Denis Oppenheim, Damgalanmış Dağ, 1969
  • Mahsülün gelişmesine engel olacak bir eylem gerçekleştirmiş oluyor.
  • Nancy Holt, Taş Hücre: Kaya Halkaları, 1977-78
  • Washington Ünv. kampüsünde gerçekleşen bir çalışma, Stonage akla getirecek çalışmalar. Taş hücresi ile ona gönderme yapıyor. Farklı perspektiflerden gölgeler oluşuyor. Bir heykel bir anıt gerçekleştiriyor. Kil taşı kullanıyor. Doğal bir malzeme
  • Christo ve Jean Claude, Paketlenmiş Kunsthalle, 1968
  • Belli mimari formları paketler. Bir kumsal paketleniyor.
  • Christo ve Jean Claude, Paketlenmiş Pont Neuf, 1985
  • Romantik bir manzara da vardır. Köprüyü kaplıyor. Yaşadıkları kente farklı bakma var. Kullandığı mlz.ler doğaya uygun.
  • Christo ve Jean Claude, Çevrelenmiş adalar, 1980-83
  • Monet Nilüferler resmine gönderme, Miami de adanın çevresini kırmızı kumaşlarla kaplıyor. Romantik manzara
  • Christo ve Jean Claude, Perdeler
  • Christo ve Jean Claude, Şemsiyeler, 1991
  • Japonya da şemsiyeleri büyük bir ovaya yerleştiriyor. Doğaya bir ek
  • Sanatçıların belli bir fikri var. Onu yineliyorlar farklı varyasyonlarla
  • Richard Long, Bolivya, 1972
  • Bu sanatçı doğada uzun yürüyüşler yapıyor. Bu yürüyüşlerinin izini sergiler. Genelde siyah beyaz fotoğraf olarak. Burada çölde yaptığı yürüyüşte yola çalılar bırakıyor. Dolayısıyla izini bırakmış oluyor doğaya.
  • Richard Long, İrlanda da bir çizgi, 1974
  • Kayalar ile yol oluşturuyor bir ekleme ama doğadan da kopmuyor
  • Richard Long, İrlanda da bir çember, 1974
  • Taşlarda bir daire formu 
  • Richard Long, Kırmızı Taş Çemberi, 1980
  • Galeri mekanında da enstalasyon gerçekleştiriyor doğadan aldığı formları galeriye getiriyor
  • Richard Long, Alp Çemberi, 1980
  • Alplerden topladığı malzemeleri galeriye getiriyor.
  • Biçim olarak minimalizm fikir olarak minimal değil bir doğa yürüyüşünde topladığı malzemeler o malzemeler ile galeri mekanında bir yerleştirme. Sanatçı çalışmalarını dünya üzerinde bulunmakla ilgili olduğunu söylüyor. Çalışmalarını özel olduğu bireysel olduğu bir yandan da kamusal olduğunu çünkü doğadan galeri mekanına taşınıyor. Dolayısıyla kamusal bizimde görebileceğimiz eyleme dönüştürmüş oluyor.
  • Walter de Maria, Las Vegas çalışması, 1969
  • Nevada da çölde bir yol açıyor.
  • Walter de Maria, Işıklandırıcı Alan, 1971-77
  • Doğanın performansa dönüşecek şekilde şimşek çakmalarını gerçekleştiriyor. 1 km.lik alana 400 paslanmaz çelik tel dikmiş. Kapalı hava da etkileşime geçecek bu tür şimşekler oluşacak. Performansı izleyicileri için kütük hazırlanmış.
  • Walter de Maria, Toprak Odası, 1977
  • Odayı sizin giremeyeceğiniz şekilde toprakla dolduruyor. Giremiyorsunuz ama toprak kokusunu yoğun hissediyorsunuz. Kent merkezinde galeride sanki bir yandan doğanın içerisine girebiliyorsunuz ama bir yandan da giremiyorsunuz. Sanatçı bunun eleştirisini getirmiş. Toprağı kentte deneyimliyoruz siz de ancak bu kadar deneyimleyebilirsiniz kokusuyla ve görüntüsüyle diyor.
  • Ana Mendieta, Silüet Serileri, 1973-1978
  • Kübalı feminist sanatçı, Avrupalı Amerikalı bir sanatçı olmadığı için kendi ötekiliğinin de farkında. Doğayı kadının doğurganlığı ile ilişkilendiriyor. Doğayı kendi bedeniyle işaretliyor. Onu da doğaya bırakıyor. Bedeninden otlar fırlamış. Bir yanda öteki olmanın getirdiği şey haritalar sınırlar çiziyor sanatçı o sınırların kendine ait olmadığını söylemiş oluyor. Kendi bedenini sınır yapıyor. Ben doğada özgür biçimde izimi bırakıyorum diyor.
  • Arte Povera
  • Yoksul sanat italya'da ortaya çıkıyor. Genç sanatçıların Amerika da Avrupa da olan kavramsal sanatı yakalama isteği. 1962'de bir sergi düzenliyorlar. Akımın başlıca özelliği İtalya da rönesans, barok ve akademik sanat çok baskın sanatçılar o mirası bir yandan reddediyorlar.
  • Pistoletto, Paçavralar içinde Venüs, 1967
  • Buluntu kumaşlar elbiseler bir yığın halinde Venüs'te doğrudan paçavralara bakıyor. Akımın en temel özelliği yoksul sanat, yoksul tiyatro dan geliyor. Polonyalı Grotowski'nin yoksul tiyatro kavramını ödünç alıyor. Akımın sözcüsü Celant yoksul sanatı ödünç alıyor.
  • Doğal malzeme önemli, gelip geçicilik önemli
  • Topluluğun sözcüsü Celant ola gelen sanat pazarından ve kurulu güç temelinden bağımsız bir sanatı savunuyor. Yoksul sanatı o anlamda kullanıyor. Bir yandan metaforik. Gelip geçici olmak, estetik sınırları aşmak, farklı malzemeler kullanmak italyan sanatçılar için önemli.
  • Celant sanatçıların doğa öğelerini vurgulayan ya da değiştiren imgeler yaratan birer simyacı gibi görüyor. Ona göre sanatçı doğal öğelerle ilişkiye geçmeli o dağal öğelerin bir parçası olmalı. Sanat yaşam sanatını öğrenmek için deneysel bir durumdur. Bakır, ırmak, su, kar, hava, taş, elektrik, uranyum, gökyüzü gibi yaşayan malzemleri molekülleri düzenleyen bir simyacı. Gündelik mlz. sıradan mlz.yi dönüştüren bir sanatçı. Sanatçı entellektüel ressam ya da yazar durumunu bir kenara bırakarak yeniden duyumsamayı, nefes almayı, yürümeyi, anlamayı ve kendini yeniden yaratmayı düşünen kişidir.
  • Sanatçıların deneysel bir tarzı var. Estetik kaygıların ötesinde her çeşit mlz kullanıyorlar. Sıradan kumaşlar, ayna, neon ışıkları, gazete, toprak, çalı çırpı, ağaç gövdesi, heykeller
  • Pistoletto, Paçavralar içinde Venüs, 1967
  • Meşruiyet kazanmış Venüs heykelinin alaşağı edilmesi,
  • Jannis Kounellis, 12 At, 1969
  • Bu akımın en iyi sanatçısı en bilinen çalışması galeri mekanını ahıra dönüştürüyor.
  • Sanatın alınan satılan bir nesne olmasına tepki olarak gerçekleştirilen bir yerleştirme. Atlar enerji ve gücün sembolü. At resim sanatında çok önemlidir. Artık temsil yok gerçek atlar var. Dolayısıyla suni, gerçek olmayan, insan yapımı yapay bir sanat varsa Jannis Kounellis de o sanata karşı onun yerine kendisi gerçek atları getirip galeriyi ahıra dönüştürebilecek şekilde sergileyebiliyor.
  • Jannis Kounellis, Pamuk Heykel,1967
  • Burada da karşıtlar var. Bir yanda pamuk bir yan da çelik  kullanmış. Dolayısıyla bir karşıtlığı end. olanla doğal olan, organik olanla inorganik olan arasındaki kartşıtlığı ortaya koyuyor. Bir ironi de çok önemli çalışmalarında.
  • Jannis Kounellis, İsimsiz, 1975
  • Bir büst fikrini alıyor. Kulağından adeta ateşler çıkıyor. Bir heykele dönüştürebiliyor. Bir yerleştirme bu çalışmalara.
  • Mario Merz, Giap Eskimosu, 1968
  • Eskimo evlerini galeriye taşıyor. Eskimo evi insanı dış dünyadan koruyan temel biçim
  • Mario Merz, Kertenkeleli Fibonacci
  • Gilberto Zorio, Elektrik Yüklü Mızraklar ve Lambalar, 1978
  • Gilberto Zorio, Yılankovi, 1989
  • Alighiero Boetti, 1978
  • Luciano Fabro, Altın İtalya, 1971
j

9. Bölüm ( 23 Mayıs 2019 )

  • Performans Sanatı
  • Happening ( oluşum )
  • Allan Kaprow alanın öncüsü Pop Art sanatçısı deneysel müzisyen John Cage'den dersler alıyor. Onun  sanat ile hayat arasındaki ilişki kurma modelinden etkileniyor. 1959 yılında Allan Kaprow'un gerçekleştirdiği 6 bölümde 18 oluşum gösteriyle happening ile başladığı kabul ediliyor.
  • Allan Kaprow'un tanımına göre happeningler bir eylemler dizisidir. En temel özelliği tiyatrodan farklı bir defa sahne yok belirli bir senaryo yok aynı zamanda raslantılar çok önemli doğaçlamalar çok önemlidir. Oyuncular değil gerçek insanlar vardır. Happening'i şimdide olan doğaçlama biçiminde ortaya çıkan anlamında kullandığını belirtiyor. Kaprow'a göre bir kereye mahsus happening. Tek sefer gerçekleşen eylemler dizisidir. Bir tür kolajdır. Eyleminde sanatçı tarafından belli bir planı vardır. İzleyicinin interaktif katılmasını da öngeren bir oluşumdur.
  • Afişin yeniden üretimi slaytlar gösterecek, kasetler çalacak, seslerin bir kolajı duyulacak yaşayan bir takım sesler üretilecek, kelimeler sözcükler konuşulacak insan etkinliği farklı fakat basit insan etkinlikleri meydana gelicek.
  • Sanatçı arkadaşlarına davetiyeler yolluyor. Bir takım paketler yollanıyor. İçinde etkinliğin yapılacağı yerin krokisi var. Davetliler galeri mekanının üst katının plastik perdelerle birbirinden ayrıldığını görüyorlar. Her ziyaretçiye bir program veriliyor. İzleyicilerden kare yada çember biçiminde dizilmiş olan yüzleri farklı yerlere bakan sandalyelere oturmaları isteniyor. Her bir bölümün başlangıcının bir sesle belirtileceği 6 bölümden meydana gelen 90 dk'lık bir happening öngörüyor. Sanatçılar da var Rauschenberg ve Jhon doğaçlama şeklinde resim yapıyorlar. 18 eylemi tuvale aktarıyorlar. 6 oyuncu odalar arasında yürüyor. Yaşamda olduğu gibi basit eylemler gerçekleştiriyor. Portakal sıkma hareketi, dia gösterileri, müzik aletleri ile birtakım sesler çıkarılıyor. 90 dk'lık izleyici ile happening gerçekleştirenler arasında bir karşılaşma. 
  • Happening'in en temel özelliği kesintili olması, akışın çok fazla olmaması, açık uçlu olması, çok odaklı olması. İzleyici gerçek bir sahnenin yarattığı etkileşimle olayın anlamını neyin gerçekleştiğini kavramsal olarak kendisi çözmesi zorunda kalıyor. Artık performans sanatlarında yeni bir yaklaşım var. Ne tiyatro ne dans ama onları da içine alan ondan da daha fazla olan birşey. Öykü yok oynanan belli roller yok en temel özelliği küçük gruplar için gerçekleşiyor olması
  • Kaprow asamblaj ile happening arasında bir ilişki kurar. Asamblaj paranın pasif tarafıdır happening ise aktif izleyicidir. Çünkü izleyici aktif biçimde katılımcı olabilir.
  • Allan Kaprow, Avlu, 1961
  • Happening bir sergi de Newyork'da bir galeride arka avluyu kullanıyor. Kullanılmış lastikleri atıyor. Üç boyutlu bir asamblaj gerçekleştiriyor. 
  • Allan Kaprow, Araba Yıkama
  • Cornell Unv. arabayı yıkayanlar ve izleyiciler buraya katılanlar. Arabaya reçel sürülmüş. Katılımcılarından beklediği arabanın yüzeyini temizlemek.
  • Robert Rauschenberg, Pelikan, 1963
  • Pop art'ın öncülerinden çağdaş dansçı, bu çalışmada patenler üzerine uçurtma benzeri birşey asmış sahnede dolanıyor. Paten kayan bir kişiye dönüşüyor.
  • Robert Rauschenberg, Dans Olayı, 1966
  • Çıplak bedenler dansçılar bir takım eylemler gerçekleştiriyorlar fakat bu eylemleri kavramsal olarak algılayacak olan bir yere oturtacak olan izleyici
  • Jım Dine, Vodvil Şov, 1960 
  • Pop art, sanatçı bir şov gerçekleştiriyor
  • Red Grooms, Yanan bina, 1962
  • Kendilerini peş peşe pencerelerden attıkları farklı bir dekor açılışta bir mum yakıyor. Olayların birbirini izlediği 10 dk'lık bir olay
  • Claes Oldenburg, Kentten Kısa Görüntüler, 1960
  • Pop art sanatçısı sınırlı bulduğu duvar resmine karşı bunun sınırlarını geliştirebilmek için happening örnekleri, Tüm mekanı kullanma fikri. Kentin kenar mahallerinde geçen yaşamlar sununluyor. Bedenleri kirli kişiler sahneye çıkıyorlar. Dekor için tahta tel karton gibi mlz.ler kullanıyor.
  • Carolee Schneemann, Et Hazzı, 1964***
  • Performans sanatının en önemli figürlerinden bir tanesi. Kadınlar ve erkekler toplu halde Bir takım etlerle tavuk olabilir balık olabilir vücutları ile ilişki kuracak eleştirel bir biçimde çalışma gerçekleştiriyor. Paris sokak satıcısı seslerinide sanatçı kullanıyor. Çeşitli materyallerin et olarak kutsanması üzerine bir ritüel olarak bunu düşünmüş. Bir anlamda sakinlik et yeme ile ilgili bir haz ama onunla birlikte şiddeti de içeren gerilimli bir happening gerçekleştrimek istiyor. Bedenin cinsel bir obje olduğu.
  • La Monte Young, Zen için Baş
  • Fluxus Akımı, 1961 yılında George Maciunas tarafından ortaya atılıyor. Newyork'da bir konferans veriliyor. Başlığı da Fluxus, sanatçılar bir araya geliyor. Disiplinlerarası bir akım karşımıza çıkıyor. Şairler, Edebiyatçılar, Müzisyenler, Esnaflar çok uluslararası bir akım. Halen aktiftir.
  • Özünde 1960'lı yılların toplumsal muhalefet geleneğinden beslenen. Sanatçıları ortak kılan bir üslup yok ama bir tavır var. George Maciunas yazdığı manifestosunda amaçları şöyle sıralıyor. Sanatı burjuva hastalıklarından kurtarmak, ölü sanat dan arındırmak, sanatta devrimci bir akım başlatmak, somutluk ve gürültü fikrini Füturizm den aldık, hazır nesne düşüncesini Marcel Duchamp'dan, Kolaj fikrini dadacılardan bunların hepsi John Cage
  • John Cage piyanist gelir tüm sahne boyunca çalmaz aralarda kapağını kapar açar. Konserde bazıları dayanamaz. Kalanlar ise sessizlik ortamında. John Cage'in en temel özelliği sessizliğin var olmadığını söyler. Müziğin olmadığı bir ortamda izleyicilerin bir gürültüsü vardır. Sanat ile hayat arasında ilişki kurma anlamında önemli bir figür.
  • Fluxus amaçları insan kaynakları ve maddi kaynakların tüketimine bir dur demek arzusu üzerine şekillenmiştir Fluxus bu yüzden sanat nesnesinin işlevi olmayan sanatçı için geçim kayanağı olarak alınıp satılan bir meta olmasına karşıdır. Fluxus anti profesyoneldir. Sanatın sanatçıların egosunu beslemek adına yapılmasına karşıdır. Sanatçılar da başka işler buluncaya değin fluxus'un gelip geçici gösterileri devam edecektir. 
  • Geleneksel sanat nesnesini dışlarlar. Kalıcılık yerine gelip geçiciliğin felsefi bir tavır, süreçsellik ve an önemlidir, anti profesyoneldirler yani sanatçı değillerdir, sanatçıların sanattan para kazanmasında tüm yaşamlarını adamalarına karşıdırlar. Sanatçının para kazandığı uygulamalı bir işi olması gerektiğini düşünürler, güzel sanatlardan değil de reklam gibi uygulamalı alanlardan para kazanmalılar, kollektif bir ruh vardır.
  • Nam June Paik, Yaşayan heykel için Televizyon sütyeni, 1969
  • En önemli özelliği o dönemde ortaya çıkan sony'nin portatif video kameraları var onunla çekimler gerçekleştiren bunu enstalasyon ve performans sanatına kadar genişleten sanatçı olması, video sanatının da öncüsüdür, burada happening örneği 70'lerle birlikte artık performans sanatı deyimi yerleşiyor. Happening bir ölçüde fluxus ile ilişkilendirilen sanatsal bir strateji Allan Kaprow'a göre fluxus da happeningler gerçekleştirmiyor. Çünkü tek sefer değildir.
  • Burada ünlü çello sanatçısı Charlotte çellosunu çalarken vücüduna iki küçük ekran eklenmiş bir çeşit sütyen gibi. Dolayısıyla televizyon sütyenine dönüşmüş bir beden görüyoruz karşımızda. Orada görüntüler akarken bizde çellonun çalmasını dinliyoruz. Bir yanda gerçek zaman var. Bir yandan da kayıt edilmiş zaman var. İki zamanın videonun zamanı ile bedenin kendi zamanının bir araya gelmesi çakışması söz konusu.
  • Nam June Paik, Buddha TV, 1974
  • En bilinen işi. Bir tv platform üzerine konuluyor. Kamera da eşlik ediyor. Heykelin karşısında. Gerçek zamanda kayıt altına alıyor mekanı. Dolayısıyla kaydedilmekte olan imgeyi de gerçek imgeyi de aynı anda izleyebiliyoruz. Sanatçı için temsil bir mekanla gerçek mekan arasındaki ilişki ya da farklılık önemli bir sorunsal
  • Nam June Paik, Video-Balık, 1975-79,
  • Akvaryuma dönüşmüş 5-6 monitör bir çalışma
  • Nam June Paik, Edebiyat kitap değildir, 1988
  • Koltuklarda kitaplar yine ekran sanatçı için aynı anda çalışan ekranlar. Birden çok ekran
  • Yoko Ono, Kesip Biçme işi, 1964
  • Diğer bir önemli örnek burada nesne özne ilişkisini tersine çeviriyor kendisini nesne konumuna indiriyor karşısında seyirci var seyirciye makas veriyor kendi kıyafetini kesip biçmesi bekleniyor tabi nereye kadar gideceği ne yapacağı seyircinin kendisine ait pasif konumda oturuyor etkin konumda olansa izleyici oluyor. Sanat nesnesine dönebilmesi için izleyicinin aktif katılması gerekiyor, sınırı sınıyor
  • Joseph Beuys, Ölü bir tavşana resimler nasıl anlatılır?
  • Kavramsal sanatın en önemli sanatçılarından biri olmuştur. Politik yanıda güçlüdür, Sosyalizme inanıyor, dersler veriyor derslerinin birer performans gibi olduğu yazılır. Performansları yaşayan bir heykel olmaktan söz eden bir sanatçı, dersleri  ve konferasnları birer sanat eylemi, geleceğin sosyal düzeninin total sanat yapıtını yaratmayı öğrenen her insan bir sanatçıdır diyen bir isim. Sanatçı için amaç aslında özgürlükçü, demokratik sosyalizmi kurmak. Özgürlükçü demokratik toplum için çalışmak önemli. Herkes biraraya gelerek yeni bir toplumsal düzen yaratmalı ve herkesi kendince Joseph Beuys'a göre bir gücü var, önemli olan o gücü açığa çıkarmak
  • Keçe ve hayvan yağı ikisini sanatın temel mlz olarak kullanıyor. Savaşı geri bırakmak için bir öykü yazıyor. O da keçe ve hayvan yağı içeriyor. 
  • Burada ölü bir tavşana resimler nasıl anlatılır bir performans kendisi izleyiciden uzakta camekan bir mekanda sessiz bir performans yüzünü bal ve altın rengi boya ile kaplıyor, bal sanatçı için yaşamın sembolü yaratıcılığı, sağ ayakkabısında çelik bir taban, sol ayakkabısında keçe, çelik zorluğu keçe ise sıcaklığı temsil ediyor burada kendini bir şaman gibi 3 saat boyunca kolunda tuttuğu ölü bir tavşana çalışmalarını sessizce anlatıyor, ölü bir hayvana sanat anlatmanın uygarlaşmış bir insana dert anlatmaktan daha kolay olduğunu gösterebilmek
  • Joseph Beuys, Kır kurdu, Amerika beni seviyor, ben de Amerikayı, 1974
  • En bilinen Amerikanın Vietnam politikalarını eleştirisi bu çalışma için Almanya dan Amerika ya gidiyor, Amerikan toprakların basmayı reddettiği için hemen ambulansa bindiriliyor keçeye sarılıyor. Ambulans ile serginin gerçekleştiği Newyork'taki mekana geliyor. Kendisini Kır kurdu ile bir yere kapatıyor. 3 gün kadar birlikte vakit geçiriyor, Amerikan yerlilerinin değer verdiği hayvan bir fiziksel dünyadan diğer dünyaya geçebilen bir canlı olarak düşünülüyor, Avrupalı göçmenler Amerikaya geldikten sonra yerlileri nasıl yok ederim, Amerikan kültürü nasıl ırkçı nasıl militan bunu ortaya koymak için çalışma gerçekleştiriyor, bir baston var, başka canlı ile bir yer paylaşmayı Amerikalı insanlarla paylaşmaya tercih ediyor, Kır kurdu vahşi olsada zararlı değil Amerikalılar zararlı, 
  • Joseph Beuys, Lavanta Filtresi, 1961
  • Joseph Beuys, Yağ İskemlesi, 1963
  • Joseph Beuys, Kötü Durum, 1955-85
  • Joseph Beuys, Piano için homojen süzme: En büyük çağdaş besteciler Talidomid çocuklarıdır, 1966
  • Joseph Beuys, Sırt çantası, 1969
  • Joseph Beuys, Yaramı göster, 1976
  • Joseph Beuys, 7000 meşe ağacı, 1982
  • Performans ve yerleştirme sanatçısı
  • Beden Sanatı
  • 1960'ların ikinci yarısından itibaren hapening dışında vücut sanatı ortaya çıkıyor. Bu sonradan Performans sanatları içinde yer alır. Sanatçılar bedenlerini kullanıyorlar. Performans sanatına özgü olan orada bulunma hali beden sanatında yoktur. Bazı durumlarda sanatçı izleyici ile birlikte çalışmasını gerçekleştirir. Bazı durumlarda video, fotoğraf, kartpostal olabilir. Sanatçı kendi bedenini kullanıyor. İzleyiciye ulaşması performans şeklinde olabiliyor.
  • Chris Burden, Atış, 1970
  • Sahip olamayacağı bilgiyi öğrenmek için bir sanatçı arkadaşına tüfekle vurmasını istiyor. Kendi bedeni sınarken kendini bir dolaba kitler hiç çıkmadan 5 gün kalmış 20 lt.'lik su dolu bir şişe varmış yanında
  • Dennis Opphenheim, ikinci derece yanık için okuma, 1970
  • Bir fotoğraf çalışması, kumsal da bedeni üzerinde kitap var, kitabı kaldırdığında diğer bölümlerin yandığı orası beyaz kaldığı, kendini güneşe bırakarak beden sanatı ortaya koymuş oluyor
  • Bruce Naumann, Çeşme olarak oto portre, 1966-67
  • Bas Jan Ader, Sana anlatmak için çok üzgünüm, 1970
  • Eleanor Antin, Yontmak: Geleneksel bir heykel, 1973
  • Vito Acconci, Konuşmalar, 1971
  • Vito Acconci, Gelişim Yeri, 1972
  • Vito Acconci, Markalar, 1970
  • Vito Acconci ve Kathy Dillan, Meraktan kıvranmalar, 1971
  • Hermann Nitsch, 1. Eylem, 1962
  • Rebecca Horn, Kol uzantısı, 1970
  • Rebecca Horn, Parmak Eldiveni, 1972 
  • Robert Morris, Ben kutusu, 1962
  • Piero Manzoni, Sanatçının Nefesi, 1960
  • Gilbert&George, Şarkı Söyleyen Heykeller, 1970
  • Günter Brus, Sanat ve Devrim, 1968
  • Marina Abramoviç, Ritm II, 1974
  • Marina Abramoviç, Hesap edilemezler, 1977
  • Carolee Schneemann, Dahili Tom
  • Ana Mendieta, Beden izleri, 1974
  • Ana Mendieta, Tecavüz Sahnesi, 1972
  • Shigeko Kubota, Vajina resmi, 1965
  • Andran Piper, Mit ile varoluş: Beyaz kadınları izlemek, 1975
  • Adrian Piper, Kataliz serisinden, 1971-72
  • Stelorc, Gerilmiş ten için olay, 1976
  • Stelorc, Üçüncü el, 1976-80
FİNAL SINAVI





















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder