7 Nisan 2019 Pazar

20.yy. Batı Mimarlığı



1. BÖLÜM ( 6 Mart 2019 )

  • Mimarlıkta Modern Arayışlar
  • Joseph Paxton, Crystal Palace (1851) Karşı çıkış ifadesi, yeni arayışların ifadesi, yeni teknolojilerin kullanılmasının dışavurumu, bir ilk 
  • Gustave Eiffel, 1887, Barok-Rokoko-Neo klasik yapılarla dolu Paris kentinde bunun inşası eleştiri alıyor, anlamlandırılamıyor, tamament çelik strüktür, burada teknolojinin, yeni yapı malzemelerinin biçimciliğin önüne geçtiğini görüyoruz. 19.yy mimarlık estetiğinin içine oturtmak mümkün değil, yeni bir şeyin peşinde insanlar bu esnada önceliği forma değil strüktüre veriyorlar. Sonra form üzerinde de çalışamalar başlayacak.
  • Yeni malzemenin kullanılması
  • François Coignet'nin 1853'te Paris Saint-Denis Tamamen betondan yapılan bildiğimiz ilk yapı bu, 1850'lerde Avrupalı mimarlarda öğrenilmiş klasik mimarlığın dışında farklı bir arayış görüyoruz avrupalı mimarlarda, İngiltere ve Fransa da böyle bir eğilim var. Amerika da  bir süre sonra olacak.
  • William Le Baron Jenney / Insurance Building  1884'te Chicago, Bir gökdelen çelik strüktür üzerine beton giydirilmiş bir yapı, 40 mt. den yüksek yapıların arasında böyle bir strüktür kullanan ilk yapı, dolayısıyla bir devrim büyük önem taşıyor. Çok beğeniliyor. Avrupa da böyle bir yapı çok tepki alabilir di ama Amerika da böyle köklü bir gelenek olmadığı için yeni unsurları kabul etmede Amerikalılar hiç tutucu sayılmazlar.
  • Bütün bu modernist söylem ortaya çıktığında Avrupa da ve Amerika da ne var?
  • Neo Klasisizm
  • Büyük ölçüde Neo klasizm var. Antik öğretilerin yeniden hayat bulması olarak özetlenebilir. Yunan ve Latin kültür, form, biçimlerin yaşadığımız sürece adapte edilmesi, Üçgen alınlı, Dor ve Korint sütunlar, Yunan tapınaklarını  andıran bir yapı, 19.yy. İmparatorluklar çağı Fransa Napolyon, Antik çağın haşmetli stili aslında Emperyel bir stil, Roma imp. çağrıştırıyor. Neo klasizm Fransız devrimine kadar gider. 19.yy. aydınlanma çağının devamı, akıl ve bilim çağı, Eski Yunan ve Romalılara bakarak onların zihinsel açıklığı örnek alıyoruz. Aşağıda iki örnek görüyoruz.
  • Pantheon, Jacques Germain Soufflot ve Jean-Baptiste Rondelet (1758-1790) Paris İnşasına 18.yy. ortalarında başlanıyor. Devrim öncesi  St. Genevieve adına kilise olarak inşa ediliyor. 1789 da devrimciler Monarşiyi alaşağı ettikten sonra burası moderniteye aydınlanmaya adanmış.Voltaire, Rousseou, Zola mezarları burada.
  • The Lincoln Memorial (1914-1922), Henry Bacon, Geç tarihli bir yapı, modernist mimarların karşında bulduğu Neo klasik tarz Amerikada,
  • Neo klasik ile birlikte görülen başka bir mimari daha var. O da;
  • Beaux-Arts
  • Fransızca ''Güzel Sanatlar'' anlamına gelir. 19.yy. da Paris de Güzel Sanatlar okulunda öğretilen mimarlık stili adını buradan alıyor. Bu büyük ölçüde Neo klasik bir tarz içinde Barok ve Gotik yaklaşımlarda var. Beaux-Arts tarzı 19.yy. da biçok avrupa kentini belirleyen başlıca estetik olacak. Burada kuleler, sütunlar, alınlıklar, haşmetli girişler, madalyonlar, geçmişin bir karması diyebiliriz. Tabi Amerika da yaygın olacak. Amerikalılar bu tarzı Neo klasizim ile birlikte uyarlamak isteyecekler. Leon Vaudoyer
  • Neo klasik ve Beaux-Arts avrupa kentlerini belirlerken Crystal Palace ve Eiffel kulesi ile başka bir arayış ve
  • Art Nouveanu
  • Yeni bir sanat, geçmişin mimari öğelerinden bir kopuş var.
  • Antonio Gaudi, Casa Battlo,Hiçbir şeyle ilişkilendirmeniz mümkün değil, yeni bir mimarlık tasavvuru var. Geçmiş ile ilişkisi özellikle ingiltere de  ortaçağ da zanaat ile ilgisi var. Zanaatkarlığı önemsiyorlar. El emeğini önemsiyorlar. Organik üretimi yeğliyorlar. Doğayı ve doğalcılığı önemseyen yaklaşımı formlarda da görüyoruz. Doğaya dönüş var. End. ve akademi den uzaklaşarak doğaya ve insanların arasına dönme amacı var. Örneğin;
  • Hotel Tassel (1893-1894) En erken tarihli Art Nouveanu örnekleriden bir tanesidir. Belçikalı mimar Victor Horta, Emile Tassel herşey tek kişi tarafından çıkıyor. Art Nouveanu ilkesi sanatların birliği, bütüncüllük, bu yapı da bütün unsurlar tek kişi mimar tarafından tasarlanıyor. Merdiven, kapı, pencere doğramaları
  • Hector Guimard, Castel Beranger (1895-1898) Paris, Kapı da önemli bir unsur var. Rönesans mimarları önemsediği şey simetri Neo klasizm Rönesans yeniden inşası. Kapı asimetrik duruyor. Renkler organik, doğal. Kapı duvara yerleşmiş, sarmaşıklı bitkiyi andırıyor. 
  • Antik çağdan rönesansa devredilen sonra 18.yy da Neo klasizme ile kendini tekrarlayan rasyonaliteye, açıklığa, kesinliğe, ölçülüğe ve simetriye bir tepki işte modernizm de böyle ortaya çıkıyor. Modernizm der ki dünya artık yeni bir dünya önceki dönemleri ölçüleri, davranışarı, tavırları, mimarlık kıstasları günümüzde artık geçerli olamaz. Yeni dünyanın dile geldiği yapılarda bunlar
  • Geçen zamanla birlikte Art Nouveanu da ehlileşecek sonra okullarda öğretilmeye başlanacak. Okula girmişse parçası olmuştur ve bütün radikalliğini kaybetmiştir. Kurulu düzenin bir parçası olmuştur.
  • Hector Guimard, Agoudas Hakehilos (1913-191) Bu bir sinagog, 19.yy. sonlarında Paris'e müthiş bir Yahudi akını oluyor. Dalgalı formda cephesi var. Art Nouveanucuların çok sevdiği bitkisel formun başka bir varyantı olarak görülebilir. Paris de 20 yıla yıla yayılan her türlü örneğini görebiliriz. İki başka örnek;
  • Otto Wagner, Majolikahaus, Viyananın kendisine özgü Avusturya Art Nouveausu o dönemin en radikal ve en ilerici sanatçıları bünyesinde bulunduruyor. Hareketli bir cephe düzenlemesi var. Cephesindeki çok renkli, çok hareketli çiçeklerin oluşturduğu yaygın bezeme bu dönemde Neo klasik sanat tarihçileri Viyanaya yakışmadığı söylemiş.
  • Fransa da Art Nouveoau, Avusturya da Secessions, İngiltere de Yeni sanat bunlar da burada toplanıyorlar
  • Joseph Maria Olbrich, Wiener Secessionsgebaudeay Glasgow School of Art (1896-1904) Burada bitkisel bezemelerle süsülü kıvrımlı binalardan uzaklaşıldığını görüyoruz. 20.yy modernizmine daha yakın sert çizgilerle, köşeli ve dik açılarla bir ön cepheye sahip bunun yanında Neo klasizm ile hiçbir benzerlik yok. Büyük camlar kıta Art Nouveausu birçok örneğinde yoktur. Formlar geometrik formlara dönmüş daha Art Deco diyeceğimiz ilk belirtileri
  • Charles Rennie Mackinstosh 
  • Amerika da başka bir modernizm XIX. Asır Amerikan Modernizmi Frank Lloyd Wright
  • Amerikan mimarlığını büyük ölçüde tek başına inşa etmiş adam Wright enteresan bir mimar ve Ezotorizme çok yatkın ''biçim içeriği takip eder'' Mimarlık konusunda eksantrik görüşlere sahip, işlevci bir mimar, sade biçimleri tercih ediyor. Evi en faydalı olacak halde tasarlıyor. Önemli olan işlevdir. Nerdeyse aynı şeyi tekrar eder. Az katlı binalar, dikey çizgiler var. Bazen çatısı var bazen yok. Toprak renkli tuğlalar kullanıyor. Bu da Amerikanın modernizmi. Kendini çevreleyen imkanlar doğrultusunda, organik mimarlık 1910'lara geldik. 
  • Frank Lloyd Wright, Arthur Heartley House, 1902, Robie House, 1906 Chicago
  • Art Nouveau etkisini kaybetmek üzere  Avrupa da birçok değişim yaşanıyor. Hem toplumsal alanda hem de kültür alanında 1900 başlarında Kubizm ortaya çıkıyor. Kubizm avrupa sanatını yeniden şekillendiren bir bakış getiriyor. 1905 sonrası modernizmi kubizm ortaya koyduğu kurallar çerçevesinde şekilleniyor. Mimarlık ta da etkisi var 
  • La Maison Cubiste (1912)
  • Raymond Duchamp - Villon, Bu hiçbir zaman gerçekleştirilen bir proje değil. Kubist ilkelerin geleneksel mimarlık karşısında nasıl kullanılabileceği hakkında fikir veriyor. Bu mimarları çok etkiliyor. Yerleşik olan anlayışa karşı çıkışta kubist ilkeleri kullanıyorlar. Buradan ilham alan mimarlar başka şeyler yaratıyorlar.
  • Deutsche Werkbund Ausstellung (1914)
  • Yeni bir Alman mimarlığı doğmuş. Köln de düzenlenen fuar. Alman işçiler birliği. El ile üretilmiş olan ürünler. Fabrikasyon tek tipleştirici dolayısıyla Alman zanaatı ortadan kayboluyor. Zanaatkalar böyle bir end.mimarlıkla el emeğini bir araya getiriyorlar. Başka amaç da ingilizlerle rekabet etmek İngilizlerin gerisinde kalan Alman mallarını dünyaya serigilemek. Burada yeni bir modernist tasarım felsefesi ortaya çıkmış. Cam, beton kullanıyor.
  • Expresyonizm ( Dışavurumculuk )
  • Herkes şahsi hareket ediyor. Ama yine de onları birbirine bağlayan birtakım noktalar var. Bireyselliğin devreye girişini deformasyon ile yapıyorlar. Uzamış suratlar, çok parlak renkler. Deformasyon ve renk kullanımı ortak tavrı amaç formu kişisel bir hale getirmek
  • Robert Wiene ''Dr. Caligari'nin Muayehanesi'' Alman expresyonist bu filmde deformasyon var.
  • Edvard Munch '' Doğanın Çığlığı'' Resmi yerleşik olan bütün sanat anlayışına karşı. Renklerin kullanımı ruh halini dışa vurmak için canlı ve birbirine kontrast olacak renkler seçiyor. Klasik figürle alakası olmayan bir hayalet görüyoruz.
  • Ernst Barlach, Magdeburg Anıt Mezarı, I.Dünya savaşında birçok insan ölüyor. Alman heykeltraş. O dönemde klasisizm den ilham alan figüratif heykel yapan insanlar var ama burada insan figürlerindeki çarpıklıklar, ruh hali sanatçının iç dünyasının yansımasını görüyor.
  • Expresyonist sanatın uzantısı olan bir de Expresyonist mimarlık vardır.
  • Expresyonist Mimarlıka
  • Rudolf Steiner -Goetheanum, burada da deformasyon var. Büyük bir iç dünya arayışı var. Bu eserde ortaya koyuyor. İçimizdeki duyguların şiddetli biçimde dışa vurumu. Oranlardaki bozulma ve müdahelelerle. Erken dönem expresyonist mimarlık örneği sayabiliriz.
  • Fritz Höger '' Şili Evi '' Chile haus
  • Glashaus - Pavilion (1914)Cam dan bir kubbe, çelik strüktür, içi baklava dilimleri ile döşenmiş o dönem için çok radikla ve ilerici bir yapı, cam kubbe de hareket, yüksek kaide hem dışavurum hem de alman gotik katedral mimarlığından ilham aldığını görüyoruz.
  • Stiftskirche, 1240'lar Stutgart  çatıdaki baklava dilimini andıran tonoz sistemi Glashaus'a ilham veriyor. Romanesk'in gotik dönemim üst örtü sistemlerinden bir tanesi idi. Bruno Taut, Galshaus'u üst örtüyü cam kubbe yi  geçmişin mimari örtülerini incelerken  Stifskirche den referans alıyor. 1914 de modernizm de eskimiş oluyor. İçerisinde zengin bir vitray düzenlemesi var. İçindeki şelale, vitraylar, renkli cam tuğlalar sonraki yıllarda örnek alınıyor. Alman mimarlığı için
  • Grosses Schauspielhaus
  • Büyük oyun sahnesi bir tiyatro sahnesi
  • Hans Poelziy, Max Reinhardt'ın isteği üzerine Berlin de inşa ettiği en büyük tiyatro binalarındandır. Yeni bir Alman tiyatrosu inşa geleneksel tiyatrodan farklı Reinhardt çok büyük sahnede çok kişinin katıldığı oyunlar sergilemek istiyor. Bir yandan toplumcu tarafı da var. Özellikle işçi sınıfı da tiyatroya çekmek istiyor. 1919 da açılıyor. Mukarnas var. İçerisi kırmızı ve bordo, parlak ışıklar, kemerler var, Poelziy islam yapıtlarına bakıyor kemerler mukarnasları kullanıyor. Reinhardt balkon istemiyor. Uzam kesintisiz bir şekilde devam etsin, derinliği
  • Yapı I. Dünya savaşı sonrasının özlemlerini yansıtır. Hem güncel ve asri olanı yakalama çabaları hem organik formlarla iletişim kurma çabası hem mimarlığı insanların duygularına da seslenir. Bu kadar büyük alanı taşıyıcı zor olduğu için balkonda istenmediğine göre mukarnaslı sütunlarlar kemerlerle değişik bir taşıyıcı sistem kullanılıyor. Hem güncel olanı hem organik bir yandan da expresyonizm kıvrımlı formlar tiyatronun dışavurumu. Tiyatro bir yaratma süreci dışavurum süreci bu yapı expresyonist bina da bundan etkileniyor. 1930 larla birlikte Reinhardt'ın expresyonist durdurulacak kendisinin yahudi olması, naziler bu binaya el koyacaklar, halk tiyatrosuna dönüşecek, savaş bitiminde 1980 lerde bina çökmek üzere olduğu için yıkılacak
  • Einsteinturm (1917-1924)
  • Eric Mendelsohn, Bu binayı yaparken einstein dan ilham aldık. Einstein rölevetive teorisini doğrulamak için gözlem evi. Organik mimarlık ile ilgili, gizemli evren teorisinin dışavurumu, içsel dünyanın dışarı çıkma eylemi olduğunu iddia ediyor Mendelson
  • Grundtvigs Kirke (1921-1940)
  • Kopenhang, Wilhelm Jensen- Klint tarafından tasarlanır. Expresyonist mimarlığın en önemli dinsel yapılarındandır. Bu katedral inşa etmeden önce bir araştırma yapıyor. Polonyanın, almanyanın, danimarkanın ve doğu baltık ülkelerinin yerel kilise mimarisini inceliyor. Daralan basamaklı cephe bitişlerini sık sık görürsünüz. Burada onu kullanıyor. Basamaklı yükseliş.Hem gotik mimarlıktan hem baltık yöresinin yerel unsurlarının kullanıyor bunları modern formda işliyor. Klint aynı zamanda din felsefecesi, tipik gotik ama expresyonist anlayışla formların çarpıtıldığı, oranlar üzerinde oynamaların yapıldığı gotik katedral için fazlaca dünyevi unsur taşıyan bir yapı. Bunu expresyonist formları taşıyan modernist bir 20.yy yapısı. 
  • Nikoloj Frederick
  • Expresyonist yapıları belirleyen ortak dil yok. Burada bireysellik önemli ortak hissiyat, tavır var. Savaş öncesi sıkıntılardan bir kaçış mimarisi olarak adlandırmak mümkün olabilir.

2. BÖLÜM ( 13 Mart 2019 )

  • Konstrüktivizm
  • Konstrüktivist sanat inşa edilen sanat
  • Rus Fütürzimi
  • Natalya Gonçarova '' Velosipedist '' veya '' Bisikletçi ''
  • 1917 Ekim Devrimi
  • Lenin, Troçki
  • Sanat devrimin hizmetinde
  • El Lissitzky '' Klinorn Krasizm '' '' Beyazları kızıl bir kamayla vur '' 1920
  • Dziga Vertov'un '' Kino Komera '' afiş
  • Vladimir Tatlin'in '' Contre-relief '' '' Karşı rölyef ''
  • 1917'den sonra sanat için değil devrim için ürün yapacak
  • Realistiçeskiy Manifest, 1920
  • Naum Gabo ve Antoine Pevsner
  • Konstrüktivist sanatın temel ilkelerini ortaya koyar
  • Konstrüktivist Mimarlık
  • Yakov Çernikov '' Arkhitekturnye Fantazii '' Mimar Fantezi
  • Nikolay Ladovski, Bir apartman projesi
  • Konstantin Melnikov Intourist, Garaj Binası
  • Dom Musselproma (1912-1925)
  • Nikolay Strukov, Moskova Tarım Koperatifleri Birliği
  • Vladimir Mayakovski
  • Aleksandır Rodçenko
  • Varvara Stepanova
  • 1940'larla birlikte Stanilist estetik mimarlık alanında
  • Tatlin Kulesi (1919)
  • Romanov Hanedanı
  • Melnikov Evi (1927-1929) Konstantin Melnikov'un
  • Rusakov İşçi Kulübü (1927-1929)
  • Narkomfin Binası (1928-1930) Moşe Ginzburg, Kollektif Yaşam
  • Nikolayev Binası (1929-1931) Öğrenci binası, mahrem alanlar daraltıyor
  • Gosplan Garajı (1936)
  • Konstrüktivist mimarlığın sona erişi 1930'larda SSCB'de çok çeşitli ve farklı kaynaklardan etkilenmiş yeni bir mimari estetik gelişir
  • Sovyetler Sarayı, Boris Lofan, Neo klasik, 1937'de inşa etmeyi düşünüyorlar. 1930'larla birlikte, Sovyet kentlerinde daha az göç olmuştur. Erken dönem stanilist mimarlıkta Konstrüktivist etkiler gözlemlenmekle birlikte 1950'lerde bunlar büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.
  • İvan Nikoloyev
  • Süprematizm
  • Ressam Kazimir Maleviç'in kişisel etkisi altında şekillenmiş bir sanatsal tavırdır.
  • Kazimir Maleviç '' Siyah Kare ''
  • Kazimir Maleviç '' Siyah Daire ''
  • Süprematist ilkeleri mimarlığa uygulayan tek bir kişi vardır o da Vitebsk doğumlu Lazar Markoviç Hidekel'dir. (1904-1986) Marc Chagall'ın öğrencisi
  • De Stijl
  • ''Mükemmel geometrik form''
  • De stijl mensupları saf geometrik soyutlamayla '' temel renkler '' adını verdikleri siyah, beyaz, sarı, kırmızı ve mavi de aramışlardır.
  • Hollanda da dergi de
  • Piet Mondrian
  • Piet Mondrian, Kırmızı, Mavi ve Sarı renkli kompozisyon
  • Theo ve Doesburg - Üç güzellik
  • Rietveld Schröderhuis (1924)
  • Polonyalı mimar Stanislaw Brukalski, De Stijl
3. BÖLÜM ( 20 Mart 2019 )

  • Alman Modernizmi ve Bauhaus
  • Wiliam Morris'in Sanat ve Zanaat üzerine görüşleri
  • William Morris (1834-1896)
  • Merton Abbey'de William Morris'in kurduğu dokuma tezgahında çalışanlar (1890)
  • Almanya'da Sanayileşme
  • Ludwigshafen'da BASF'ın kimyasal madde üretimi yapan fabrikalarından birini gösteren resim (1881) Alman sanayileşmesinin temelinde 1850 sonrasında kimya sanayindeki hızlı gelişimi vardır.
  • Peter Behrens (1868-1940)
  • Behrens'in etkisi Deutscher Werkbund ile başlayıp Bauhaus ile devam etmiştir.
  • Behrens'in Allegemeine Elektricitats Gesellschaft (AEG) için tasarladığı elektrikli çaydanlıklar en erken tarihli endüstriyel tasarım ürünler sayılır.
  • Sadece endüstriyel nesneler değil, AEG'nin bütün bir kurumsal kimliği Peter Behrens tarafından tasarlanmıştır.
  • Deutscher Werkbund (1907)
  • AEG Turbinenfabrik (1909) 100 mt. uzunluk 15 mt. yükseklik çelik konstrüksiyonlu cam duvarları dikkat çeker.
  • Fagus Fabrik (1911-1913/1925) Ayakkabı fabrikası Walter Gropius ile Adolf Meyer'in ortak bir çalışmasıdır. Saksonyadaki Alfeld kentinde
  • Deutsche Werkbund Ausstelling, Peter Behrens'in 1914 tarihli sergi için tasarladığı afiş
  • Fritz Hellmut Ehmcke'nin 1914 tarihli sergi için tasarladığı afiş
  • Weissenhofsi edlung (1927) Bu modernist evler Deutscher Werkbund'un 1927'de Stutgart'taki sergisi için inşa edilmiştir.
  • Le Corbusier Evi: N.13-15
  • Miesvan der Rohe Evi: N.1-4
  • Johonnes Oud Evi: N.5-9
  • Hans Scharoun Evi: N.33
  • Bauhaus'un idarecileri
  • Walter Gropius (1883-1969) 1919-1925 arasında
  • Hannes Meyer (1889-1954) 1925-1934
  • L. Mies van der Rohe (1886-1969) 1925-1932 arasında
  • Bauhaus : Weimar (1919-1925)
  • Bauhaus'un 1919-1925 arası Weimar'da yerleşik olduğu bu binayı Henry van de Velde
  • Bauhaus : Dessau (1925-1932)
  • Bauhaus'un estetik prensiplerine uygun Walter Gropius
  • Bauhaus : Berlin (1932-1933)
  • Nazi iktidarından gelen yoğun baskılar, van der Rohe'yu okulu kapatmak mecburiyetinde bırakmıştır.
  • Bauhaus müfredatı
  • Oskar Schlemmer'in tasarladığı bir maske vardır. Lis Bever'in tasarladığı bir elbise giymektedir. Marcel Breuer'in tasarladığı B3 model bir sanadalyede oturur. 1926
  • Less is More
  • MR sandalyesi Mies van der Rohe tarafından tasarlanmıştır. 
  • Az olan çoktur.
  • 1923 Sergisi
  • Weimor'da düzenlenen serginin afişi
  • Gropius - Sanat ve Teknik
  • Haus am Horn (1923)
  • Georg Muche'nin Weimar kentinde tasarladığı yapı, Bauhaus'un 1923 tarihli sergisi için inşa edilmiştir.
  • Marcel Breur'in öğrenci olduğu dönem mobilya
  • Işık sistemi Laslo Moholy-Nagy tarafından tasarlanmıştır.
  • Barselona Pavyonu (1929)
  • Mies van der Rohe - Mimar serbest plan ve uçan çatı unsurlarını birlikte kullanmaya karar verir.
  • Kırmızı oniks traverten
  • Heykeltraş Georg Kolbe'nin Alba adlı heykelide pavyonun içine yerleştirilmiştir.
  • Triadisches Ballet (1926)
  • Oskar Schlemmer'in bu avant-garde performansının temelinde insan bedeninin yeni bir sanatsal malzeme olarak algılanışı vardır.
  • Tel Aviv'de Beyaz Kent
  • Yehuda Lulka '' Shami Evi '' 1935-1936
  • Eliyahu Friedman & Emmanuel Friedman '' Feldman Evi '' 1934
  • H. Shima & A. Glile, Ben Gurion Cd. 17 No Bina 1935
  • Hayarkon Cd. 62 numaralı bina 1930'lar
  • Tasarım ve End. tasarım Bauhaus birinci kaygısı mimarlık değil yenir bir tasarım felsefe mobilya da 1930'larda Alman mimarlığı Alman tasarımcılığı işlev birinci önemli
4. BÖLÜM ( 27 Mart 2019 )

  • Art Deco
  • 1920-1940 iki savaş arası Art Deco hız, hareket, teknoloji, özgürleşme ve modernleşme kavramlar terimi vurgulayan kilit kavramlardır.
  • Art Deco Mimarlığın kapsamı ve kökenleri
  • Terim kökeni 1925'te Paris'te düzenlenen Exposition Internationale des Arts Decoratifs ed Industriels Modernes'den gelir. Fakat 1968'de Bevis Hillier tarafından kullanılmıştır.
  • Art Nouveau Mimarlığı
  • Gustave Strauven'in Bürüksel'de inşa ettiği Maison Saint-Cyl (1900)
  • Jules Lavirotte Paris'te Gros- Caillou
  • Kubizm
  • Raymond Duchamp-Villon'un La Maison Cubiste asla hayata geçmemiş Art Deco mimarlığının erken tarihli bir prototipidir.
  • Fütürizm
  • Temelinde hız ve hareket vardır. Fütürizm Art Deco, Art Deco Fütürizm den ilham almıştır.
  • Antonio Sant'Elia, La Nuova Citta (1914)
  • Tullio Crali, Architectura (1939)
  • Konstrüktivizm
  • Vladimir Tatlin III. Enternasyonal Anıtı
  • Bauhaus
  • Walter Gropius'un tasarlayıp inşa ettiği Dessau'daki Bauhaus binası 1925-1926
  • Antik Mısır Mimarlığı
  • Art Deco mimarlığının Antik mısırla ilgisi 1922'de Harvard Carter ve Arthur Collend oluşan İngiliz arkeoloji Tutankhamun keşfi
  • Elmer Behrens, Egyptian Movie Theater, 1928
  • Montana Fallis, Egyptian Theatre, 1928
  • Leslie Hodgson, Myrl Mcclenahan Peery's Egyptian Movie Theater, 1924
  • Maya Mimarisi
  • Maya etkileri hem dekoratif hem de strüktürel
  • Albert Kahn, Fisher Building (1928)
  • Mayan Theatre, 1933
  • Exposition Internationale des Arts Decoratifs et Industriels Modernes (1925)
  • Türkiye katılıyor. Malzemeler satılıyor. Türkiye modern sanat olmadığı için geleneksel kuzey afrika tarzında bir eser yapıyorlar. Amerika katılmıyor. Almanya davet edilmiyor.
  • Pavillon des Magasins
  • Pavillon du Printemps
  • Pavillon du Bon Marche
  • Pavillon de Christofle et Baccarat
  • Bir sentez var. Modernleşme çabası var.
  • Theatre des Champs-Elysees, 8e Arrondissement (1910-1913) Auguste Perret'in
  • Stanislas Loison ve Paul Fouguiau Theatre de athenee 1894
  • Rue de Raynouard 51, 1 Ge Arrondissement 1929 Yeni malzeme beton, çelik, cam
  • Palais de Tokyo, 16e Arrondissement (1928-1937)
  • Palais de Chaillot, 16e Arrondissement (1935-1937)
  • Palais de Trocadero (1876-1878)
  • Palais de Chaillot (1935-1937) Eski yapı neo Bizantin yeni yapı Art Deco
  • Palais de la Porte Doree, 12e Arrondissement (1931)
  • Modernistler süslemeden nefret ederken Art Deco binalarda süsleme vardır.
  • Lauxor Palais du Cinema, Paris (1921)
  • Folies Bergere, 9 e Arrondissement (1869/1926)
  • 1926 da Maurice Pico tarafından
  • New York'ta Art Deco mimarlığı
  • Art Deco mimarlığın merkezi Manhattan
  • Golden Glow, Empire State, Chrysler Building
  • Dış Cephe Süslemesi
  • General Electric Buildings (1931)
  • Met Life Building (1992'ye dek Panama Buildin Walter Gropius 1960-63
  • Niagara Mohawk Building, 1932
  • Buffalo City Hall, 1932
  • General Electric Building, 1931
  • Rockefeller Building, 1933
  • İç mekan Süslemesi
  • Chrysler Building
  • Empire State Buildings
  • Film Center Building
  • Eastern Columbia Building (Los Angeles)
  • Chrysler Building (1928-1930)
  • Fisher Building (1928)
  • General Motors'un bir birimi olan Fisher Body firması tarafından Albert Kahn'a sipariş edilen yapı Michigan eyaletinin Detroit kentindedir.
  • General Electric Buildings (1929-1931)
  • Neo Gotik etkileri olan bir Art Deco tarzında inşa edildiği söylenebilir.
  • RCA Victor tarafından sipariş edilen yapı daha sonra General Building'e devredilmiştir.
  • Empire State Buildings (1930-1931)
  • Newyork'ta Deco hayat
  • Sunnyside, Israel Crausman 1930 Queens
  • RKO Keith's Theater Queens 1928
  • Empire Dinner 1946 Newyork
  • Eliel Saarinen'in tasarladığı Helsinki tren istasyonu 1919
  • Streamline Moderne ( Art Moderne )
  • W. Arrasmith, Greyhound otobüs terminali 1930 Cleveland
  • Oliver Hill, Midland Hotel 1933
  • Gökdelen mimarisi yok
  • 1937 model Lincoln Zephyr otomobil Henderson motosiklet Arlen Ness 1936
  • 20. Century Expres Henry Dreyfus
  • Dünya kentlerinde Art Deco
  • Mossehaus, Erich Mendelsohn, Berlin
  • Abbasiye Kahire
  • Radio Koofwjk Apeldoorn
  • Bar Zilli, Asmara
  • İstanbul Art Deco Mimarlığı
  • Kadıköy de Hasanpaşa Elktrik ve Gaz Evi
  • Gümüşsuyun da Apartman Bosfor
  • Bauhaus diğerleri akım toplumu değiştirmek istiyorlar burada belirli bir estetik yaratıyorlar. Seneler sonra buna Art Deco diyoruz. 



5. BÖLÜM ( 3 Nisan 2019 )

  • Uluslararası uslüp
  • Bauhaus'un Amerikaya ithal edilmiş bir biçimidir.
  • Museum of Modern Art
  • Henry-Russell Hitchcock (1903-1987)
  • Philip Johnson (1906-2005) tarafından 1932'de Newyork'ta ki MOMA'da düzenlenmiş olan modernist mimarlık sergisi, Uluslararası üsluba adını verecektir.
  • Hitchcock ve Johnson bu yeni mimarlık dilini tanımlarken üç kıstasın altını çizmişlerdir. Hacmin öne çıkarılması; dengeye yapılan vurgu; süsleme unsurunu dışlama. Böylece son derece basitleştirilmiş biçimler, süslemeden yoksun yüzeyler, çelik, cam, beton
  • Alfred H. Barr (1902-1981)
  • Villa Savoye, Le Corbusier'in Paris yakınlarında Poissy kasabasında 1928-1931 inşa ediliyor. Büyük camlar, büyük boş alanlar, az işlevsel eşyalar
  • 1932'de MOMA'da düzenlenen
  • Villa Tugendhat (1928-1930)
  • Çek Cumhuriyeti Brno kentin Fritz Tugendhat / Mies van der Rohe tarafından yapılmıştır.
  • Kiefhoek işçi konutları (1925-1930)
  • Jacabus Oud'un Rotterdam'ın işçi semtlerinden olan Kiefhoek'teki yoksul işçiler ve aileleri için tasarladığı proje 300 birimden oluşur.
  • 1932 sergisindeki diğer yapılar
  • W. Gropius Fagusfabrik (1911-1913)
  • W. Gropius Staatliches Bauhaus
  • L.M. van der Rohe Weissenhofsiedleng (1927)
  • L.M. van der Rohe Barcelona Pavyonu (1929)
  • ''Form follows function'' Louis Sullivan'ın (1856-1924) bu sözü binanın biçiminin, o binanın işlevine göre belirlenmesi gerektiğini vurguluyor ve biçimcilikten ziyade işlevciliğe vurgu yapıyordu.
  • 1891 Missoruni'nin St. Louis kentinde ki Wainwright Building ABD'nin en erken tarihli gökdelenlerinden biri ve en yaygın ofis binalarınında prototipiydi.
  • ''Ornament und Verbrechen''
  • Adolf Laos (1870-1933)
  • Metin 1910'da Viyana da ki bir sanat okulunda yapılan konuşmadan yola çıkıyor
  • ''une maison est une machine a habiter Villa Savoye, makine ev fikrinin ilk örneklerinden. Bize verimli bir hayatı sunacağı bir makinedir.
  • 1930'lar : Bauhaus, ABD'de
  • Laszlo Moholy-Naggy'nin Chicago'da kurduğu ''The New Bauhaus'' adlı tasarım okulu
  • Chicago Tribune Tower yarışması 1922  Walter Gropius & Adolf Meyer / Max Taut / Adolf Loos / Bruno Taut & Walter Günther & Kurt Schutz
  • Raymond Hood'un projesi kazanıyor. 1923-1925 Neo Gotik tarzda Art Deco'ya yakın
  • Eliel Saarinen'ın ikincilik kazanan projesi Raymond Hood American Radiator Building (1924) Newyork da etkilerini görüyoruz.
  • Skidmore, Owings and Merrill LLP
  • Louis Skidmore (1897-1962)
  • Nathaniel Owings (1903-1984)
  • John Merril (1896-1975)
  • Gordon Bunshaft, Lever House (1950-1952) Manhattan Uluslararası uslübün erken dönemi
  • Fazlurrahman Khan, Sears Tower (1970-1973) Chicago Uluslararası uslübün geç dönemi
  • Illinois Institute of Technology (1945) Mies van der Rohe'nin 1938'de Chicagoya yerleşmesinden sonra inşa ettiği yapı burada minimalizme yakın bir çizgiye evriliyor.
  • Farnsworth House (1945-1951) Mies van der Rohe'nin tasarladığı yapı çelik iskeletin üzerine cam giydirme fikrinin bir başka örneğidir.
  • Kaufmann Çöl Evi (1946) Richard Neutra tarafından California'daki Palm Springs'te Edgar Kaufman sipariş vermiştir. Diğer Frank Lloyd Wright 860-880 Lake Shore Drive Apartments (1951) 
  • Mies van der Rohe tarafınadan Chicago'da inşa edilen bu binalar Uluslararası uslübün gökdelen mimarlığındaki yerini gözler önüne serer.
  • Birleşmiş Milletler Binası (1952) Wallace Harrison başında old.mimar topluluğu tasarlamıştır. Harrison & Abramowitz tarafından inşa edilen bu bina Manhattan'dadır.
  • Metlife Building (1960-1963) Walter Gropius'un 1992 senesine dek Pan Am Building adıyla biliniyordu. Çelik iskelet, Cam duvarlar, Süsleme yok
  • Richard Lippold'un The Flight cam heykel Metlife binasında
  • Seagram Building (1958) Mies van der Rohe tasarlamış
  • Hilton İstanbul Bosphorus (1952-1955) Skidmore, Owings and Merrill firması Sedad Hakkı Eldem bu projede danışman, Hilton kentsel hayatı belirliyor.
  • İstanbul Belediye Sarayı (1953-1959) Nevzat Erol saraçhane
  • Büyük Efes Oteli (1956-1964) Alman mimar Paul Bonatz sonra Fatin Uran'a devredilmiştir.
Sınav sorusunu cevaplarken toplumsal, tarihsel, iktisadi koşullarıda belirtmemiz gerekli!
6. BÖLÜM ( 24 Nisan 2019 )
  • II. Dünya Savaşı Ertesinde ABD dışında Modernist Mimarlık Arayışları
  • II. Dünya Savaşı sonrasında Avrupa
  • Soğuk Savaş döneminde dünya iki kutupludur bu ayrım Batı bloku (Nato ülkeleri) ve Doğu bloku ( Varşova Paktı ülkeleri) ile somutlaşır.
  • Savaş sonrası Avrupası'nda konut sorunları baş gösteriyor. Böylelikle Avrupa'yı yeniden inşa etme hareketleri başlıyor.
  • Cite Radieuse, 1947-1952
  • Le Corbusier'nin Marsilya'da inşa ettiği yapı, 337 birimden oluşur ve saf betondan yapılmıştır.
  • Her balkonun içinin farklı renklerde olması Le Corbusier'i işaret eder. 
  • Yapı, beton ayakların üzerinde yükselir; böyle bir uygulamayı Uluslararası Üslup'ta görmeyiz.
  • Beton yeni düzenin işareti ve bir güzellik algısı olarak göründüğü için olduğu gibi bırakılır.
  • Çatısındaki terasta, ailelerin çocuklarının gittiği bir okul, yüzme havuzu, vakit geçirme amaçlı salonlar bulunur. Asma katlı, küçük boyutlu birimler
  • Unite d'habitation de Nantes-Reze, 1955
  • Le Corbusier'nin Nantes kentinin Reze banliyösünde inşa ettiği yapı, 294 birim içerir. Beton ayaklar üzerinde yükselir, renkli balkonlara sahiptir. Tıpkı Cite Radieuse yapısındaki gibi çatı farklı zaman geçirme şekilleri için değerlendirilmiştir.
  • Cephedeki her bir balkon, bir birimin cephesini çerçeveler. Binanın en üst katındaki pencere dizileri, farklı boyutlarda, farklı hizalara konulmuş pencerelerden oluşmaktadır.
  • Unite d'habitation de Berlin, 1958
  • Ayrıca Corbusier House olarak bilinir. Marsilya ve Nantes'daki konut teşebbüslerini örnek alarak, Berlin'de inşa edilmiş.
  • Toplu konut fikri aslında sosyalist ülkelerde yaygındır ama Almanya da insanlarını önemsediğini göstermek için toplu konutlar yaptırıyor.
  • Beton dan yapı, renkli balkonlara sahip cephe 
  • İç mekan; asma kat, tek mekan
  • Le Corbusier, chandigarh'ta, 1951-1956
  • Le Corbusier, Hindistanın ilk başbakanı Jawaharlal Nehru tarafından davet alıyor.
  • Nehru, Batı'yı örnek alan, Hindistan'daki tüm farklı kültürlerin birlikte yaşayabileceğini düşünen biri.
  • Savaş sonrası planlı kent olgusu ortaya çıkıyor. Hindistan, Brezilya vb. örneklerde görülür.
  • 1.Yüksek Mahkeme Binası, 1952
  • Uluslararası Üslup'un keskinliği yok, açık alanlar, kemerler kullanılmış.
  • Kemerler, balkonlarda renkler görülür.
  • 2.Yasama Meclisi Binası, 1953
  • 3.Sekreterlik Binası, 1953
  • Burada görülen mimarlık özellikleri daha sonra Brütalist mimariye örnek olmuştur.
  • 4.Adalet Sarayı, 1954
  • AVRUPA
  • Grattaciello Pirelli, 1956-1958
  •  Gio Panti'nin tasarladığı bina Milano'dadır. Amerika'daki MetLife Building, Pirelli binası örnek alınarak yapılmıştır. Gropius'un kendinden sonraki kuşağın mimarını, Avrupa'daki gelişmeleri takip etmesi önemlidir.
  • Royal National Theatre, 1967-1976
  • Denys Lasdun ve Peter Softley'nin tasarladığı yapı, Londra'nın South Bank bölgesindedir. Betondan yapı, İngiliz Brütalistleri için çok önemli. 70'lerde betonu, yekpareliği vurgulayan, penceresi az yapılar güzel bulunmuş.
  • Heiling-Geist-Kirche und Gemeindzentrum, 1961-1962
  • Alvar Aalto'nun yaptığı bu kilise Almanya'dadır. Geleneksel kilise mimarisinden kopuş görülür.
  • Katholische Pfarrkirche St. Martin, 1964-1965
  • Johannes Krahn yapmış. Kilisenin dış duvarları kumtaşından, önceden görülmeyen bir özelliktir. 
  • İç duvarlarda taş kullanılmış, yeknesak biçimdedir. Kilisenin org'u ünlüdür.
  • Brasilia, 1955-1960
  • Savaştan sonra planlı kent kurulmasına karar veriliyor. Oscar Niemeyer, Lucio Costa ve Joaguim Cardozo'nın oluşturduğu kurul, planı kararlaştırmış. Kenti bölen akslar ticari, idari bölgelerle konut alanlarını birbirinden ayırır. Toplu konutların yanı sıra villa tipi, küçük bahçeli evler de yapılmış.
  • Adalet Sarayı, 1957-1958
  • Binaların inşasında Oscar Niemeyer etkili, Costa ve Cardozo daha çok planlamada çalışmışlar.
  • Brezilya Ulusal Kongresi, 1950'lerin sonları
  • Brasilia Katedrali, 1958-1960
  • Uluslararası Üslup'un dışında farklı yöntemler geliştirilmiş
  • Bağlantısızlar Hareketi
  • Sosyalizm ve kapitalizme katılmadan orta yolu bulmak için oluşmuş. Hindistan'ın başında olduğu bir hareket.
  • Türk Tarih Kurumu Binası, 1962
  • Ankara'daki yapının mimarları Turgut Cansever ile Ertuğ Yener modern olmak isteyen ama kendinden de uzaklaşmak istemeyen bir yaklaşımın yansıması olarak görülebilir.
  • Atatürk Kültür Merkezi, 1953-1969
  • Hayati Tabanlıoğlu tarafından yapılmış. Yapıldığı zaman adı Kültür Sarayı. 1970'de bir yangın geçirmiş. Yapılan restorasyondan sonra Atatürk Kültür Merkezi adı verilmiş.


        7. BÖLÜM ( 7 Mayıs 2019 )
        • Brutalizm
        • Malzemenin ham haline beton malzeme esasına sadakat
        • Terimin kökeni ve Tartışmalar
        • Terimi ilk olarak İsveçli Mimar Hans Aplund tarafından Uppsa'da 1949'da inşa edilen Villa Göth'ü tanımlamak için kullanmıştır.
        • Nortfolk'ta 1955 senesinde, Alison Smithson ve Peter Smithson tarafından inşa edilen Smithdon High School dönemin Brutalizm tanımını şekillendiren yapılardır.
        • Watfor'da 1956'da inşa edilen bu bina erken dönem Brutalist mimarlığının örneklerinden sayılmıştır.
        • The Sugden House
        • Alison Smithson ve Peter Smithson tarafından Watford'da, 1956'da inşa edilen bu bina, erken dönem Brutalist mimarlık örneklerinden sayılmıştır.
        • The New Brutalism ( Reyner Banham )
        • Terim yeni mimarlık estetiğini tanımlayacak biçimde, ilk kez Reyner Banhom'ın '' The New Brutalism: Ethic or Aesthetic?'' adlı 1966 tarihli kitabında ele alınmıştır.
        • Beton Brut
        • Auguste Perret ve Gustave Perret tarafından Paris'in banliyölerinden Le Raincy'de inşa edilmiş olan Notre-Dame'de Raincy (1922-23) güçlendirilmiş beton kullanımıyla, ''Beton Brut'' kavramının çıkış noktalarından biri olmuştur.
        • Le Corbusier, 1950'lerde inşa ettiği '' Unite d'habitation'' ların modellerinden biri ile. 1950'lerin sonlarında bu çalışmaları Brutalist olarak adlandırmış.
        • Truth to Material
        • Malzemeye sadakat
        • Velbert, Gottfried Böhm, Nevigeser Wallfahrtsdom (Kutsal Hac), 1963-1968 
        • La Cite Radieuse, Marsilya (1947-1952)
        • Notre-Dame du Haut (1955)
        • Le Corbusier tarafından isviçre sınırına yakın bir kent olan Ronchamp'da Brutalist estetiği etkilemiştir.
        • Malzemenin üstünü kaplamış zaten Le Corbusier Brutalist değildir.
        • Yapı bir heykeli andırır biçimde şekillendirilmiştir; Bu bakımdan, plastik vasıfları güçlü olan, heykelsi bir mimarlık ürünü olarak görülebilir. Bu nitelikler, ziyaretçilerde psikolojik bir etki yaratır. Ne de olsa bu kilise bir haç kilisesidir.
        • Ana mekanın 3 metre kalınlığındaki duvarlarına pencereler belirli bir simetriye göre yerleştirmiştir.
        • Alton Estate (1958-1959)
        • Alton East ve Alton West iki büyük toplu konut bölgesinden oluşan Altan Estate, bugünkü nüfusu 13.000'i bulan bir yerleşim birimidir. Rosemary Stjernstedt öncülük ettiği, Londra Kent Konseyi'ne bağlı bir ekip tarafından tasarlanan kompleks, iki mimarlık yaklaşımı barındırır.
        • Altan West'i oluşturan beş binadan biri Winchfield
        • Yapının bütünsel olarak Le Corbusier'nin mimarlık tavrını ve '' Beton Brut '' estetiğini sürdürdüğü söylenebilir.
        • Kentsel Çürüme
        • Robin Hood Gardens (1967/1968-1972)
        • Doğu Londra'daki yoğun nüfuslu popüler semtinde inşa edilen Alison Smithson ve Peter Smithson bir 10'ar diğer 7'şer katlı iki binadan oluşur.
        • 2017'de toplu konut uygulamasının yıkılmasına ve yeni bir projelendirme ile yeniden inşa edilmesine karar verilmiştir.
        • Trellick Tower (1972)
        • Ernö Goldfinger tarafından Londra'nın Kensal Town bölgesindeki Cheltenham Estate'in parçası olarak inşa edilen yapı, Brutalist mimarlığı gözden düşmeye başladığı dönem
        • Trellick Tower'ın kulesi ve tepesindeki camlı bölüm  ilerleyen yıllarda tekrarlanacak.
        • Tower içinde 227 birim barındırır.
        • Le Corbusier'nin '' Unite d'habitation'' larında ve Notre Dame du Haut'da kullandığı renkli cam düzenlemesi Goldfinger tarafında değiştirilerek kullanılmıştır
        • Brutalizm yapının iç dizaynı, daireden daireye değişiklik göstermekle birlikte; çıplak beton duvarla Brutalist estetiğin etkisini yansıtır.
        • Balfron Tower ( 1965-67 )
        • Trellick Tower (1968-1972)
        • Sainte Marie de la Tourette (1953-61)
        • Bu manastır Le Corbusier'nin en son çalışmasıdır.
        • Lyon kentine 25 km mesafede olan ancak araçla ulaşabilen manastırın, kent ve çevre kasaba sakinleri için ruhsal bir uyanış merkezi olması amaçlanmıştır.
        • Doğu bloku ülkelerinde Brutalist Mimarlık 
        • Karadağ Podgorico'da Podgorica Oteli 1970'ler Sırbistan, Belgrad'da Blok 62, 1971-1974 Darkove Milenja Marusic ile Milan Miodragovic ortak çalışması
        • Romanya, Bükreş'ten bir brutalist yapı örneği
        • Almanya, Neudstadt'ta Die 5 Scheiben, E. Scholz ve P. Morgner
        • Spomenik 
        • Yugaoslavya'da genellikle beton kullanılarak, fütüristik bir tavırla inşa edilmiş  anıt heykellerine verilen addır. 
        • ''Özgürlük Tepesi Anıtı'' Bosna Hersek
        • II. Dünya Savaşı'nın Düşmüş Askerler Anıtı 1987, Karadağ
        • Kosmac Partizan Müfrezesi, 1970
        • Cocok Partizan, 1967-69
        • Sovyetler Sarayı (1970-1985)
        • Kaliningrad kentinde çeşitli sebeblerle yarım kalmış.
        • 2005 senesinde tadilatı yapılıp boyanan binanın SSCB'deki Brutalist mimarlığın en berbat örnekleri arasında sayıldığı yönünde genel bir kanı var.
        • İsa'nın Kutsal Kalbi kilisesi 1969 
        • Karadağ'ın başkenti Podgorica'da bulunan Katolik kilisesi II.Dünya Savaşı sırasında yıkılan bir kilisedir.
        • Mimarı Zvonimir Vrkljan 
        • Gürcistan Merkez Bankası Binası 1975
        • George Chakava tarafından inşa edilen yapının farklı mimarlık söylemlerinin etkisini gösterdiği iddia edilmiştir. Ham beton, keskin geo form  sebebiyle Brutalist mimarlık
        • Belgrad Batı Kapısı Kulesi, 1977
        • Üsküp Büyük Postanesi, 1974-1989
        • Projesi Üsküp'ü de etkiliyor. 1963 depremi ardından 1974-1986 inşa edilmiş. 
        • Bir uzay üssünü andıran bu yapı sosyalist rejimlerin fütüristik idealini temsil eder.
        • ABD'den Brutalist Mimarlık
        • San Diego, Geisel Kütüphanesi, William Pereira, 1970
        • Boston Belediye Binası, McKinnell ve Knowles, 1970
        • New Haven, Pirelli Binası, Marcel Breuer
        • Buffalo Kent Mahkemesi, Frank Sedita, 1974
        • Dünyadan Örnekler
        • Dakko, Jatiya Sangsad Bhaban, Louis Kah, 1961-1982
        • Şanghay, 1933 Mezbahası
        • Rio de Janerio, Rio de Janerio
        • Katedral Edgar Fonseca, 1964-79
        • Saygon, Hoşi Minh Tıp Üniversitesi, 1966
        • '' A Clockwork Orange, 1971
        • Anthony Burgess romanından Stanley Kubrick'in uyarladığı ''Orange'' filmi Brutalist mimarlığın altın çağını yaşamakta olan Londra'da çekilmiştir.
        8. BÖLÜM ( 22 Mayıs 2019 )
        • Postmodernist Mimarlık
        • Modernizmin Sonu
        • Savaş sonrası 1950'lerle birlikte modernitenin insanı kısıtlayan çok sesli toplumları tek sesliliğe yönelttiği iddiasıyla farklı kültürlerin bir araya getirilmesi amaçlanmış.
        • Pruitt-Igoe 
        • ABD'nin St. Louis kentinde hayata geçirilmiş bir toplu konut uygulamasıdır. Wendell O. Pruitt Homes ve William Igoe Apartments adı verilen iki ayrı kısımdan oluşan bu konut projesinde, siyahların Wendell O. Pruitt Homes'da; beyazların ise William Igoe Apartments'da ikamet etmesi uygun görülmüş ve proje buna göre detaylandırılmıştı.
        • Pruitt-Igoe ve onu çevreleyen kentsel dokunun havadan çekilmiş bir fotoğrafı, 1954
        • Pruitt-Igoe'da siyahi bir ailenin aylık ödeyeceği kira 20 dolardı.
        • Pruitt-Igoe toplu konut uygulaması çok çabuk eskimiş bakımsızlık ve kötü kullanımdan dolayı, tamamlanmasının üzerinden beş yıl geçmeden bir çöküntü alanı haline gelmiştir.
        • 1969 tarihinde kiralar bir sene içinde üç katına çıkmıştı.
        • Mimar ve mimarlık tarihçisi Charles Jecks'in ''Modern mimarlık, 15 Temmuz 1972'de, öğleden sonra 3.32 sularında öldü'' diyerek tanımladığı an, Pruitt-Igoe'nun, büyük miktarda dinamit kullanılarak yok edilişini gösteren fotoğraf.
        • Edificio Sao Vito
        • Brezilya'nın Sao Paulo kentinde bulunan ve Aron Kogan'ın tasarladığı Edificio Sao Vito, 1959'da tamamlanmış bir toplu konut uygulamasıdır ve daha 1970'lerin ortasında, kentin en büyük suç merkezi olmuştur. 2011'de yıkılmıştır.
        • Chicago'daki Cabrini Green Toplu konutları 
        • 1942-1962 yılları arasında tamamlanmış; 1970'lerin başlarından itibaren suç örgütlerinin merkezlerinden biri olmuştur. Bu uygulama 1995-2011 arasında kademeli olarak yıkılmıştır.
        • Chanow Toplu Konut Uygulaması
        • Cek cumhuriyeti'nin Most kenti yakınlarındaki Chanov toplu konut uygulaması. Tasarımla ilgili çalışmalar 1972'de inşası ise 1976'da başlamıştır.
        • Slovakya'nın Kosice kentinde bulunan Lunik IX  toplu konut uygulaması. Projesi ve tasarımı 1970'lerin ortalarına aitse de, uygulanması 1979'u bulmuştur.
        • 1960'ların ve 1970'lerin modernist mimarlığı, özellikle de Brutalist yapılar çirkin ve kaba olarak nitelendirilmiş, kullanılmayacak durumda olanlar yıkılmışıtr. Bu yıkımların arkasında, postmodernist söylemin modernizme yönelik saldırıları da vardır. Bu resimde, Londra'daki Robin Hood Gardens'ın 2017'deki yıkımı görülüyor.
        • ''The Complexity and Contradiction of Modern Architecture''1966
        • Robert Venturi'nin kitabı, mimarlığın karmaşıklığı ve çekilişlerine dikkat çekerek modernizmin bezeme düşmanlığına, düzen takıntısına ve rasyonelliğine karşı çıkar.
        • ''Learning from Las Vegas''1972
        • Robert Venturi, 1972'de eşi Denise Scott Brown ile ''Learning from Las Vegas'' kitabını yazmış. Las Vegas'ın bir plana bağlı olmadan oluşturulmuş olması nedeniyle modern şehir planlamasına tamamen ters düşmesi Venturi'nin ilgisini çekmiş.
        • Denise Scott Brown, Las Vegas'ta,1972
        • Robert Venturi, Las Vegas'ta 1972
        • ''Less is a Bore''
        • Mies van der Rohe'nin ''Less is more'' fikrine karşı Robert Venturi ''Less is a bore'' az sıkıcıdır, süsleme önemlidir fikrini ortaya atıyor.
        • Mies van der Rohe, 1886-1969, ''Less is more''
        • Robert Venturi, 1925-2018, ''Less is a bore''
        • İrrasyonel Tavır
        • Postmodernist mimarlık, modernist mimarlığın düzen ve rasyonalite ilkesine karşı çıkar. İrrasyonel, düzensiz ve akışın dışında, beklenmedik ve alışılmadık düzenlemeler önerir.
        • Geçmişten alıntılar
        • Modernist mimarlığın önerdiği rasyonel ilkeler bütünü karşısında postmodern mimarlık geçmiş üsluplardan alıntılar yapar ve onları beklenmedik biçimlerde kullanır. Manhattan'da bulunan ve Philip Johnson'ın tasarladığı 550 Madison Avenue, alışılmadık biçimde sonlanan üst alınlığıyla modernist mimarlıktaki kırılmayı temsil eder. Bu resimde Johnson, yapısının maketiyle birlikte poz veriyor.
        • Tarihselcilik
        • Postmodernist mimarlık, tarihi ve tarihsel olanı önemser - suni bir biçimde olsa da, onu yeniden yaratır. Charles Moore'un New Orleans kenti için tasarladığı Piazza d'Italia, bu çabanın bir sonucudur.
        • Sütunun geri dönüşü
        • Ricardo Boffil'in tasarladığı Escapes d'Abraxas'ın üçgen alınlıklı ve sütunlu kapılarından biri; Noisy-le-Grand, 1983
        • İroni
        • Kimi postmodernist mimarlar, Antik Çağ'ın mimari anlatılarını doğrudan doğruya günümüzün topografyasına uyarlarlar. Böylelikle, tarihsellik anlayışını sorgulayan, ironik bir tavır sergilemiş olurlar. Ricardo Bofil tarafından tasarlanan, Montpellier kentinin Antigone mahallesi buna örnektir.
        • Melezleme
        •  Gelenek dışı kalmış, modernist aklın kabul etmeyeceği ve irrasyonel olarak değerlendirebilecği mimarlık formlarının melezlenmesi, postmodernist mimarlığın bir başka özelliğidir. Philippe Starek, Alessandro Mendini ve Coop Himmelblau tarafından tasarlanıp 1994'te tamamlanan Groninger Museum bunlardandır.
        • Asimetri
        • Postmodernist mimarlık, modernist mimarlığın anlatısını tekrarlarken, onun temel bileşenlerinden birinde önemli bir değişklik yaparak, onun sistemli yapısını bozabilir. Robert Venturi'nin tasarladığı  Vanna Venturi House, 1959-1964, mimarın Uluslararası Üslup takipçilerince önem verilen denge ve simetri unsurunu ortadan kaldırdığı örneklerdendir.
        • Parçalama / Parçalı Olma
        • Wexner Center for Arts, Ohio'dadır ve Peter Eisenman tarafından tasarlanmıştır.1989
        • Kitsch
        • Michael Graves'in 1990 yılında tasarladığı Swan and Dolphin Hotels, Florida'dadır. Postmodern mimarlık ''kitsch'' ürünü veya zevksiz olarak adlandırılabilecek unsurları bir araya getirmekten hoşlanır.
        • Renk
        • Uluslararası Üslup ve Brutalist mimarlığın aksine, postmodernist mimarlıkta renk de önem kazanır; binaların cephelerinde veya iç mekanlarında parlak renklerin kullanıldığı görülür. Bu resimde görülen yapı Stutgart'ın Neue Staatsgalerie'sidir ve 1979-1984 yılları arasında James Stirling tarafından tasarlanmıştır.
        • Mizah
        • Frank Gehry'nin Los Angeles'ta bulunan binası Chiat/Day Building, 1991-2001, genellikle ''Binoculars Building'' adıyla bilinir. Yapının ön cephesine eklenmiş olan dev dürbün heykeli Claes Oldenburg ve Coosje van Bruggen'in ortak çalışmasıdır.
        • The Guild House,1960-1963
        • Robert Venturi'nin en erken tarihli çalışmalarından olan bu Philadelphia yapısı, modernizmin toplu konut olgusunu ele alışıyla alay eder. Venturi'ye göre yapı, ''20.yüzyılın mimarlık formlarıyla, bayağı ticari kaygıları birleştirir''
        • Yapının ana cephesi, klasik dönemin üçgen alınlıklı ve simetrik binalarını bayağı bir biçimde taklit eder.
        • Berliner Philarmonie, 1960-1963
        • Savaş öncesinin modernist mimarlarından Hans Scharoun tarafından tasarlanan bu bina, postmodern mimarlık fikrinin erken evrelerinde ortaya çıkmıştır.
        • Konser salonunun içi, bu tip bir yapı için alışılmadık ölçüde orantısız ve asimetriktir.
        • Piazza d'Italia, 1978
        • Charles Moore'un Perez Architects firmasıyla birlikte tasarladığı bu kent meydanı, ABD'nin New Orleans kentindedir.
        • Piazza d'Italia fikrinin arkasında, New Orleans'ın kalabalık İtalyan cemaatinin görünürlük arzusu vardır.
        • İtalyan heykeltraş Francesco Vezzoli'nin İtalyan sinema oyuncusu Sophia Loren'i tasvir ettiği heykeli, 2011 senesinde Piazza d'Italia'ya taşınmış ve bir süre burada teşhir edilmiştir.
        • Giorgio de Chirico'nun 1940'ların sonlarında başlayıp, 1950'ler boyunca devam ettiği ''Piazza d'Italia'' serisi, Moore'un tasarımı için bir ilham kaynağı olmuş olabilir. Soldaki resimlerden üstteki 1953; alttaki ise 1959 tarihlidir.
        • Arenes de Picasso, 1981-1985
        • Manuel Nuriez Yanowsky'nin tasarladığı bu toplu konut uygulaması, postmodernist mimarlığın gözde çağında, modernizmi kasıtlı olarak kullanışıyla ironik bir biçimde postmoderndir.
        • Kompleks Arenes de Picasso, Paris yakınlarındaki Noisy-le-Grand banliyösündedir.
        • 550 Madison Avenue, 1984
        • Philip Johnson ve John Burgee tarafından tasarlanan bu bina, özellikle beklenmedik şekilde klasisit bir süsleme unsuruyla tamamlanan üst örtüsüyle tartışma yaratmıştır.
        • Yapının kemerli giriş kapısı, ilhamını Antik Çağ mimarlığından almıştır. Bu durum artık kemerin strüktürel işlevine ihtiyaç duyulmayan bir çağda; kemeri salt estetkik bir form olarak kullanma arzusuyla ilgilidir.
        • Pyramide du Louvre, 1989
        • Çinli mimar I.M. Pei tarafından, Palais du Louvre'un orta alanında inş edilmiştir.
        • Cumhurbaşkanı François Mitterand'ın 20 Mart 1989'da cam piramidin açılışı yapmıştır.
        • Harold Washington Library, 1991
        • Chicago'da inşa edilecek büyük bir kent kütüphanesinin birimlerinden olan bu yapı için farklı projeler arasından Hammond, Beeby & Babka'nın tasarımı seçilip uygulanmıştır.
        • Yapının her unsuru, farklı bir mimarlık geleneğine gönderme yapmaktadır. Bu durum, postmodernizmin kültürel çoğulculuğu önemseyen söylemine de uygundur.
        • M2 Building, 1991
        • Kengo Kuma'nın tasarladığı bina, Tokyo kentindedir.
        • M2 Building'in en çok tartışılan kısmı, ters dönmüş duran dev Korint sütunudur.
        • Denver Public Library, 1995
        • Michael Graves'in Colarado eyaletine bağlı Denver kentinde inşa ettiği bu yapı, daha eski bir bina olan kütüphaneye ek olarak düşünülmüştür.
        • Denver Public Library'nin kulesi, Chrysler Building'e bir göndermedir. Onu basitleştirerek yeniden yorumlar.
        • Ebrac el-Beyt, 2011
        • Mekke'de bulunan yapının tasarım ve uygulaması SL Rasch Gmbh ve Dar Al-Handasah adlı firmalara aittir.
        • Ebrac el-Beyt'in bulunduğu Bülbül Tepesi'nde 18. asırdan kalma bir Osmanlı yapısı olan Ecyad Kalesi bulunmaktaydı. Kale, 2002'de yok edilmiştir.
        • Yedi Gökdelenden oluşan kompleksin içinde otel, konut, alışveriş merkezi, lokanta, otopark gibi birimler bulunur.
        9. BÖLÜM ( 29 Mayıs 2019 )
        • Dekonstrüktivizm
        • Jacques Derrida, 1930-2004
        • Derrida, şahsına münhasır bir dil felsefesi üzerine kurduğu Dekonstrüktivist düşünceyle 1960'ların sonrasında çağdaş düşünceyi en çok etkileyen düşünürlerden biri olsa da, yazdıklarını anlayanların sayısı azdır.
        • Derrida'nın 1967 senesinde çıkan üç kitabı, önce Avrupa'da ardından ABD'de felsefe ve edebiyat çevrelerinde ses getirir. Bunlar ''De la Grammatologie'', ''La Voix et le phenomene'' ve ''L'ecriture et la difference''adını taşıyan kitaplarıdır. Derrida, bu kitaplarında fenomenoloji, dilbilim ve psikanalizi değerlendirir.
        • Derrida, nesneyi bozup parçalarına ayırma ve sonra yeniden birleştirme işlemini dile uygular-dolayısıyla hem edebi metinler, hem felsefi metinler parçalanıp yeniden bir araya getirilme imkanlarının ışığına defalarca yeniden yorumlanabilirler. Bu yaklaşım, edebiyat ve felsefe haricinde sinemayı da etkilemiştir.
        • Oppositions, 1973-1984
        • New York merkezli The Institute for Architecture & Urban Studies tarafından, Massachusetts Institute of Technology'nin (MIT) desteğiyle çıkan bu dergi, modernist mimarlık karşıtı yazarların toplandığı bir odaktır.
        • Peter Eisenman,1932
        • Eisenman tıpkı post-modernistler gibi modernist mimarlığa bir karşı çıkış önerir. Bunu yaparken, fenomenlerin oluşturduğu dünyayı tamamen parçalayıp bir araya getirme yöntemini uygular.
        • House IV, 1972-1975
        • Eisenman'ın tasarladığı ikinci yapı olan bu ev, Suzanne Frank tarafından sipariş edilmiştir. İnşaat 3 sene sürmüş, sonrasında Frank çifti evi 1987'de yeniden inşa ettirmek zorunda kalmışlardır.
        • House VI'in içinden iki manzara. Eisenman'ın tasarımı, iç mekanda kendine özgü problemler doğurmuştur.
        • Eisenman'ın House VI'i anlatan kitabı ''House of Cards'' 1987'de; mülk sahibi Suzanne Frank'in, Eisenman'a cevap niteliği taşıyan ''Peter Eisenman's House VI: The Client's Response'' adlı kitap ise 1994'te yayınlanmıştır.
        • Konstrüktivizm'in Etkisi
        • Vladimir Tatlin'in ''karşı rölyef'' adını verdiği Konstrüktivist heykeller, Dekonstrüktivist mimarlığın ilham kaynaklarındandır. Madeni plaka, bakır, ahşap ve madeni teller; 71 cm x 118 cm, St. Petersburg Müzesi
        • El Lissitzky ''Proun Vraşçeniya'', 1919-1920
        • Parçalanmış Geometri
        • Postmodernist mimarlığın vurgusu süsleme üzerineyse; dekonstrüktivist mimarlığınki de geometri üzerinedir - farklı ve bir araya gelmeyeceği düşünülen geometrik formların birlikteliği üzerinedir. Bu birlikteliğin bir örneği, bu resimde görülen Tel Aviv Museum of Art'tır - S.P. Cohen'in 2011'de tamamladığı bu yapı, İsrail'dedir.
        • Biçimsel Bozulma
        • Neredeyse tüm dekonstrüktivist mimarlık ürünleri, biçimsel bozulma üzerine kurulmuştur. Zaha Hadid'in Expo 2008 için İspanya'nın Zaragoza kentinde inşa ettiği  Pabellon Puente, bu bozulmanın izlenebileceği örneklerden birisidir.
        • Öngörülemezlik
        • Rem Koolhaas'ın 2004'te tamamladığı Seattle Central Library, dekonstrüktivist mimarlığın önemsediği bir öğeyi, öngörülemezliği vurgular.
        • Kontrollü Kaos
        • Los Angeles'ta bulunan ve Frank Gehry'nin tasarladığı Walt Disney Concert Hall, 2003, dekonstrüktivist mimarların çok sevdiği ''Kontrollü Kaos'' ilkesinin bir örneğidir. Modernist mimarlığın öngördüğü rasyonel dizgeden kurtulmuş olan dekonstrüktivist yapı, kendi içsel kaosunu devam ettirmektedir - belirli bir denetim altında elbette
        • Bilgisayar Destekli Tasarımın Etkisi
        • Frank Gehry'nin tasarladığı ve 2004'te açılan Stata Center, Massachusetts Institute of Technology'nin bünyesindeki araştırma birimlerinden birisidir.
        • Zaha Hadid'in Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de inşa ettiği Heydar Aliyev Kültür Merkezi'nin mimar tarafından hazırlanmış çizimleri ve 2012'de tamamlanan binası.
        • Parc de la Villette, 1987
        • Paris'in başlıca kültür parkı olarak düşünülen bu yapının bünyesinde müzeler, konser salonları, tiyatrolar bulunur.
        • Parc de la Villette'in bulunduğu alanda, 1867'de III. Napoleon'un emriyle inşa edilmiş olan mezbahaneler bulunuyordu. Bunlar 1974'te başka yere taşınmış ve 1982'de kültür parkı mimari yarışmasını kazanan İsviçreli mimar Bernard Tschumi, mezbahadan boşalan alana kendi projesini uygulamaya başlamıştır.
        • Tschumi, parkın muhtelif yerlerine 35 adet ''follie'' yerleştirir. Hem biçimlerinin, hem işlevlerinin belirsizliği, onların postmodern mimarlığın hedeflerinden farklı bir edimle kullanıldığı hissini uyandırır.
        • Parc de la Villete'ten çeşitli ''follie'' örnekler. Tabela ve yol işaretlerinin bulunmadığı parkta, bunlar kimi zaman yol gösterici nitelik taşımaktadırlar.
        • Adrien Fainsilber ile Gerard Chamayou'nun birlikte tasarladığı La Geode, Jeodezik bir kubbeden oluşur ve içinde devasa bir sinema salonu barındırır.
        • Philarmonie de Paris 
        • Jean Nouvel tarafından tasarlanmıştır.
        • Philarmonie II adıyla da bilinen ikinci bir konser salonu, 1995 senesinde açılmıştır. Büyük bir kütüphanesi, müzesi ve sergi salonları bulunan bu yapının mimarı Christian Portzampare'tır.
        • Deconstructivist Architecture, 1998
        • MoMA'da 1988'in yaz mevsiminde düzenlenen serginin küratörleri Philip Johnson ile Mark Wigley'dir.
        • Daniel Libeskind'in ''City Edge'' adlı işinin modeli
        • Sergisde Rus Konstrüktivist sanatçılarına ait bazı çalışmalar da ''Avant-Garde Russian Work, 1913-1933'' başlığı altında sergilenmiştir.
        • Wexner Center of Arts, 1989
        • Peter Eisenman'ın gerçekleştirdiği bu yapı, dekonstrüktivist mimarlığın parçalama ve yeniden birleştirme ilkesinin ilk uygulandığı yapılardandır.
        • Wexner Center of Arts işlevsellikten uzak olduğu gerekçesiyle kimi zaman eleştirilmiştir.
        • Vitra Design Museum, 1989
        • Gehry, yapının çatısını ve bazı duvarlarını titanyum ile çinko alaşımı bir maddeden üretilmiş levhalarla örtmüş; dış cepheleri ise beyaz sıvayla kapatmıştır. Beyaz sıva kullanımının, Gehry'nin Le Corbusier'nin Ronchamp'da inşa ettiği Notre-Dame du Haut'ya bir gönderme olduğu düşünülür.
        • Eğrisel formların ve biçimsel bozulmaların gözlemlendiği yapı, bazı mimarlık tarihçileri tarafından ''heykelsi'' olarak nitelendirilmiştir.
        • Müzede Charles Eames & Ray Eames ikilisinden başlayarak Aalvar Alto, Jean Prouve, Michael Thonet gibi tasarımcıların elinden çıkmış muhtelif ürünlere yer verilmektedir.
        • Weisman Art Museum, 1993
        • Frank Gehry'nin tasarladığı bu yapı, Minnesota'dadır. Kentin zengin sanatseveri Frederick Weisman tarafından kurulmuş, 1993'te Gehry'nin tasarladığı binaya taşınmıştır.
        • Yan yana yerleştirilen düzleştirilmiş çelik levhalar, yapının dış örgüsünü belirleyen başlıca ögedir.
        • Guggenheim Bilbao, 1997
        • İspanya'daki Bask bölgesinin merkezi olan Bilbao'da inşa edilen bu bina, Gehry'nin en çok bilinen eserleri arasındadır. Hem İspanya'nın hem de Avrupa'nın en büyük müzelerindendir.
        • Müzenin mimarı Frank Gehry, yapıyı tam da öngörülen süre içinde ve öngörülen bütçeyi aşmadan tamamlamıştır. Bu bakımdan bu bina, modern dönem yapıları arasında kendine has biryere sahiptir.
        • Louise Bourgeois'nın ünlü ''Maman'' heykelinin bir kopyası, müzenin bahçesinde bulunmaktadır.
        • Müzenin iç mekanları çokça eleştirilmiş, uzamın derinliği üst örtünün yüksekliğiyle birlikte, duvarların büyüklüğünün abartılı boyutlara bırakıldığı vurgulanmıştır.
        • Duvar boyutlarıyla, teşhir edilen eserlerin boyutları arasında ciddi orantısızlıklar olduğu da bir başka eleştiri konusudur - Georges Braque'ın resimlerinin sergilendiği kısım bu eleştirilerin yoğunlaştığı bölümlerdendir.
        • Cidade da Cultura di Galicia, 1999
        • Peter Eisenman'ın başında bulunduğu bir topluluk tarafından tasarlanmaya başlamış olan bu kompleks, İspanya'nın Santiago de Compostela kenti yakınlarındadır.
        • Çok sayıda kültür yapısından oluşan bir büyük kompleks olarak tahayyül edilen yapının bütçesi, öngörülenin iki katına çıkmış ve tamamlanan bölümler de beklenildiği kadar ilgi çekmemiştir. Bu sebeble komplekse ilave edilmesi planlanan bazı bölümlerin inşası durdurulmuştur.
        • Jüdisches Museum Berlin,1999
        • Daniel Libeskind'in tasarladığı bu müze, 1980'lerle birlikte Berlin'deki Yahudi yaşantısını geçmişini su yüzüne çıkarmaya yönelik çabaların bir sonucudur.
        • Müze, ilk olarak 1933 yılında faaliyete geçmiştir; ancak açılmasından birkaç sene sonra, Nazi iktidarının ağırlaşan baskısı ve ''Kristallnacht'' olayının ardından yağmalanmış ve kapanmak zorunda kalmıştır.
        • Libeskind'in tasarladığı binanın dış cephesindeki çatlakların sembolik bir anlamı vardır: Berlin'deki Yahudi yaşantısının yokluğunun yarattığı yas ve kayıp hissi
        • Menashe Kadishman'ın ''Shalekhet'' adlı çalışması, müzede sürekli sergilenen bir iştir.
        • Holocaust Memorial, 2017
        • Ottowa'da bulunan Holocaust Memorial, Libeskind'in Magen David öğesini parçalara ayırıp yeniden kullandığı bir diğer tasarımdır.
        • Anıtın havadan görünümü, biçim bozulmasına uğramış bir Magen David'i andırmaktadır.
        • Boş, ham beton duvarlar doğrudan Brutalist mimarlığa bir gönderme olarak düşünülebilir.


























        Hiç yorum yok:

        Yorum Gönder