10 Kasım 2015 Salı

Batı Sanatında Terminoloji ve Yöntem

Batı Sanatında Terminoloji ve Yöntem

Resim Sanatı Terimleri :
  Güzel Sanatlar; Mimarlık, resim, heykel gibi sanat dallarını içine alan terimdir. Güzel kelimesi Estetiği yansıtmaktadır. Eserlerin düşünsel boyutu vardır. 
  Plastik Sanatlar; üç boyutlu ve ifadesi bulunan sanatlardır. ''Plastik'' üç boyutlu anlatım, üç boyutlu eser, şiir, ve müzik gibi dallardan ayırmak içindir.
  İlk ve Ortaçağda sanat ve zanaat arasında bir ayrım yapılmamıştır. Resim, Mimarlık, Taş işçiliği,… hep aynı çerçeve kabul edilmiştir. Günümüzde olan özgünlük, özerklik, modern hayal gücü bulunmuyordu eski yunan'da dolayısıyla İlk ve Ortaçağda ''Güzel Sanatlar''diye bir kategori bulunmuyordu.
  16.yy sonlarına doğru resim, heykel, ve mimari el işçiliğinden ayrılmaya başlıyordu. 18.yy da Avrupa kesin ayrımı yapmıştı.
Resim Sanat ve Teknikleri :
1.Fresk Tekniği : 
  Fresk tekniği, Rönesans'ın başlangıcında ünlü ressam Giotto tarafından yaygın olarak kullanılmıştır. Yaş sıva üzerine suda çözülmüş boya pigmentleri kullanılarak yapılan duvar resmi tekniğidir. Antik dönemden beri tanınır. İtalya da Pompei'de çok sayıda Roma freski bulunmuştur. Çabuk çalışmayı gerektiriyor. Rönesans döneminde yaygın olarak kullanılmıştır. Rönesans başlangıcında da Giotto tarafından yaygın olarak kullanılmıştır.
Örnek : Ölü İsaya Ağıt, Capella degli Scrovegni ( Scrovegni Şapeli ), Padova, 1304-06
  Fresco Secco : Kuru Sıva üzerine yapılır. Bu teknik yaş sıvalı tekniğe oranla daha dayanıksız sonuçlar verir. Donuk bir yüzey oluşturur.
2. Tempera ( Tutkallı Boya ) : 
  Boyar maddenin tutkallı suyla, genellikle yumurta akıyla karıştırılmasından elde edilir. Kuruyunca matlaşır; üzerine vernik sürüldükten sonra ışıklı renkler elde edilir. Ortaçağda çok kullanılmıştır.
Örnek : Meryem ve İsa, Duccio
3. Yağlıboya :
  Boya maddelerinin kuruyan yağlar ve bazı dolgu maddeleriyle karıştırılmasından elde edilen türüdür. Giorgio Vasari, Avrupa yağlıboya kullanımının Flaman ressam Jan van Eyck tarafından başlatıldığını söylese de  bu kesin değildir.
Örnek : Jan van Eyck ( Yan van Ayk ), Kırmızı Türbanlı Adam, Evlilik Töreni
4.) Suluboya :
  Resim, boyaların su ile karıştırılarak, fırça ile kağıt üzerine sürülmesiyle yapılır.
  Örnek : F.Zonaro, Kaiser II. Wilhelm'in Yıldız- Şale'ye Gelişi, 1899
Monogram : Bir adın, sanatsal ifade taşıyacak anlamda yazılmasıdır.
5.) Guaş ( Guaj ) :
Örnek : Mary Cassatt, Otoportre, 1878
6.) Pastel Boya :
Örnek : Mary Cassatt, Uyuyan Bebek, 1910
7.) Grafik Sanatlar :
Örnek : Henri de Toulouse, Lautrec Moulin Rouge Afişi, 1891
Resim Sanatının Türleri :
1. Duvar Resmi
2. Pano Resmi
3. Tuval Resmi
4. Desen Resmi
5. Çizim Resmi
6. Baskı Resmi
7. Vitray Resmi
1.) Duvar Resmi :
  Mağara resimleri, Duvar Resmi, Fransa-Lascaux Mağarası, Fresk ankostik mozaik gibi çeşitli malzeme ve teknikler. 
  Roma dönemi;Fresk, Rönesansta da çok tercih edilmiştir.
Örnek : Palazzo Medici Ricardi'nin içinde Medici Şapeli, Kralların Geçişi, Floransa, 1459-61
  Ankostik ( Mumlu Boya ) : Boyar maddeyi, erimiş balmumuyla karıştırarak resim yapma tekniğidir. Duvar resminde ve ikon yapımında kullanılmıştır.
Örnek : 6.yy ait bir ikona, Aziz Petrus, ahşap üzerine ankostik, Azize Catherine Manastırı, Sina Dağı ( Mısır ) ( Elindeki anahtarın anlamı)
Duvar Resmi : Mozaik; Ufak renkli taş, cam v.s. parçacıklarını bir araya getirerek resim oluşturma sanatı. Parçalar, yapıştırıcı özellik içeren bir düzlem üzerinde ( sıva, çimento gibi ) birbirine bitişik şekilde yan yana getirilir.
Örnek :  Neptün ve Amphitrite, Herculaneum ( İtalya ),  Gai ( Yer Tanrısı ) Zeugma, Gaziantep, 2.yy
2.) Pano Resmi :
  Avrupa sanatında tuvalin kullanımından önceki yüzyıllarda üzerine resim yapılan ince ahşap levha : pano. Yaklaşık 16.yy kadar resim sanatının ana malzemelerindendir. Ahşap levhalar üzerine tempera ya da yağlıboya tekniği ile resimler yapılmıştır.
  Panolar birkaç parçadan oluşabilir. Diptik ( 2 parça ), Triptik ( 3 parça ), Poliptik ( Birçok parçanın yanyana gelmesiyle oluşur.)
Diptik : İki kanatlı resim.
Örnek : Anonim Flaman Usta, Meryem ve İsa Üç Bağışçı ( Panonun yapılmasını sağlayan)
Triptik : Üç ahşap levhadan oluşan resim.
Örnek :  Robert Campin, Merode Sunak Panosu, 1425-28
Poliptik : Üçten fazla sayıda birbirine bitişik resim levhasını içeren sanat yapıtlarına verilen isim.
Örnek : Hubert ve Jan van Eyck Kardeşler, Ghent Sunak Panosu ( Kapalı Hali) İncil Yazarı ve Vaftizci Yahya
Predella : Sunak levhasının en alt kısmı, parçası yatay ve dikdörtgen biçimindedir ve genellikle resimlenmiştir.
Örnek : Carlo Crivelli, San Silvestro Sunağı, 1468
Mensa ve Antependium :
Mensa : Sunak Masası
Antependium : Sunağın ön kısmını kapatan metal ya da kumaş örtü öğesi.
Örnek :Antwerp Katedrali
3.) Tual ya da Tuval :
  Ahşap bir çerçeveye gerilerek tutkallı bir birleşimle astarlanmış bezden oluşan malzeme. Üzerine yağlıboya resim yapılır.
4.)Desen : Kurşun Kalem, Kömür Kalem ile yapılan renkli ya da renksiz resimlere denilir.
1.) Bizzat eser olarak yapılan desen
2.) Bir başka sanat eserinin yapılmasında ön çalışma görevi gören desen.
Örnek : A. Carracci, Çıplak, 16.yy
Eskiz Çizim : Leonardo da Vinci, Uçan Kuşlar, 15.yy sonu.
5.) Çizim :
  Bir düzlem içinde yalnızce çizgileri kullanarak resim yapma ve betimleme işlemi. Resimde ve Mimarlıkta
6. ) Baskı Resim : 
  Tahta baskı, bakır, çinko, gravür ve litografi gibi çeşitli basım ve çoğaltma.
a. ) Litografi ( Taş Baskı ) : Kireçtaşı blokları baskı levhası olarak kullanılır.
Örnek : Litografi Taş ve Baskı ( Münih Haritası )
Örnek : E. Munch, Orta Portre, Litografi 1895
b. ) Ahşap Baskı ( Ağaç Baskı )
  Yüksek kazı tekniği ile yapılan bir baskı türüdür. Bu teknik avrupa'da 15.yy ve 16.yy yaygınlaşmıştır.
Örnek : Jost Amman, Ahşap Baskı Ustası çalışırken
Örnek : A. Dürer, İncil'in Vahiy kısmında Mahşer'in Dört Atlısı
c. ) Gravür : Eng. Engraving, Fra. Gravure, Ge. Radierung. Metalden baskı levhası üzerine, kazı tekniği ile oyma desen yapılır.
7. ) Vitray :
Eng. Stained Glass, Renkli cam parçalarının, kurşun şeritler aracılığıyla bir araya getirilmesi ile oluşturulan resimsel yapıt.
Örnek : Chartres Katedrali, Pencereden Detay, 13.yy, Fransa
Gotik uslüpda, gül pencere, katedralde yuvarlak vitrayla kaplanmış. İncil den öyküler alınmış.
Şevale : Üzerinde resim yapılan 3 ayaklı sehpa.
Şasi : Üzerine tuval bezi gerilen ahşap çerçeve.
Resim Fırçası : Boyayı kağıda veya tuvale aktarmak için kullanılır.
Touche ( Dokunuş ) : Resimde fırça darbeleri spatula boya ezmek, ya da tuvale boya sürmek için kullanılan çelik uçlu alet.
Palet : Ressamların üzerinde boya karıştırdıkları plaka.
Resim Bezi : Resim kasnağına gerilen ve üzerine astar boya sürülen keten bezi.
Resim Sanatının Ögeleri :
1.) Çizgi :
  Resim yüzeyi üzerinde biçimleri oluşturan uzun ince, şeritler
Kontur : Etraf çizgisi, Kenar çizgisi
Örnek : Santa Maria del Carmine Kilisesi
Örnek : Brancacci ( Brankaçci ) Şapeli, yak. 1424-27, Floransa
Örnek : Massaccio ( Masaçcio ) ve Masolino, Freskler : Massaccio, Tapınak Vergisi / Parası duvar resmi ( Kafemahum Kenti, İsrail ) Matta 17. bölüm, İncil, Havari Petrus yakınındaki göle gidip oltayı atması gelen balığın ağzından parayı alıp tapınak vergisini ödemesi. Kontroposto hareketi bir ayak geride
2. ) Kompozisyon :
  Yapıtı oluşturan öğelerin belirli bir düzen içinde bir araya getirilmesi ve bu çalışma sonucunda ortaya çıkan yapıtın kendisi diğer bir değişle resimde belli düzen ilkeleri ( hareket, renk-biçim ilişkisi, simetri vs. ) uyarınca gerçekleştirilen biçimsel kurgu.
3. ) Mekan :
  Uzayın sınırlandırılmış parçası; resimde belli bir olayın gerçekleştiği yer. Örneğin, ağaçlarla dağlarla sınırlandırılmış sarılmış belli bir yer.
4. ) Işık - Gölge :
  Nesnelerin belli bir ışık kaynağı karşısında aldığı görünümü resmetmede kullanılan öğelerdir.
  Bir cismin, figüran kütlesi, ışık ve gölge etkisiyle üç boyutlu olarak tuvale yansır.
  Işık ve gölge sayesinde üçüncü boyut etkisi yaratılır. Nesne ve figürler hacim kazanır.
5. ) Renk :
  Resim sanatında en önemli öğelerden birisidir. Renkler derecelendirilerek üçüncü boyut verilmeye çalışılır. Renklerin insan üzerinde duyusal bir etkisi vardır. Renklerin çeşitleri insanlara bazı haz ve acı duygularını verir.
Örnek : Kırmızı kan rengidir ve şiddeti konu alan resimlerde kullanılır.
Ana Renkler : Sarı, Kırmızı, Mavi
Ara Renkler : Turuncu, Yeşil, Mor
Siyah ve Beyaz : Bir çizim, güneş ışığını yansıtmayıp yutuyorsa siyah; eğer tümünü yansıtıyorsa beyaz olarak görülür.
Ton :
  Bir renge siyah ya da beyaz katılırsa o rengin tonları elde edilir. Koyu mavi, açık mavi gibi. Resimde aynı rengin açıktan koyuya derecelendirilmesi; rengin çeşitlerini oluşturur.
Örnek : Mavi ailesinden; Prusya mavisi, Kobalt mavisi, Ultra mavi
Kromatik : Bu tanım sanat yapıtında renkli anlamında niteleyici olarak kullanılır.
Monokrom : Tek renkli
Polikrom : Çok renkli

1. Resim Düzlemi
2. Biçim ( Form )
3. Biçim Bozma ( Deformasyon )
4. İdealizasyon
5.  Biomorfik Biçim
6. Stilizasyon

1. Resim Düzlemi :
  Resim sanatında nesne ve varlıkların betimlendiği düzlem.
2. Biçim ( Form ) :
  Bir şeyin şekli Plastik sanatlarda biçim / form, derinlik yakından ilişkilidir.
3. Resimde Biçimsel Deformasyon :
  Resim ve heykelde model olarak alınan nesnenin ya da figürün biçimini yoruma göre bozma işlemi.
Örnek : Picasso, Kumsalda koşan kadınlar, 1922
4. Heykelde Biçimsel İdealizasyon :
  İdealize etmek ( idealizasyon ) ideallere göre eser yaratma. Örneğin eski Yunan'ın klasik döneminde insan vücudu idealize edilmiş yani o dönemde figür ideal bulunan oranlara göre tasarlanmıştır.
Örnek : Apollon Heykeli, Mermer, İS 2.yy, Ny Carlsberg
5. Biomorfik Biçim :
  Resim ve heykellerde, bitki ya da hayvan formlarını anımsatan eğrisel hatlara çizgilere sahip biçimler.
Örnek : Jean Arp, Ormanda Kaybolmak, Miro, Kadın, Bronz, 1949
6. Stilizasyon :
  Bitki veya hayvanlara doğadaki biçimlerinin, şematikleştirilip yakınlaştırılarak betimlenmesi. Belli oranda deformasyonu da içerir. Ortaya çıkan resimler, doğadaki gerçekliği aynen yansıtmaz ancak onu anımsatır. Detayda değil, ana özellikleriyle doğadaki forma benzer.
Motif : Sanat eserleri ve süsleme işlerinde tekrar eden veya kendi başlarına ayrı ayrı bir grup meydana getiren şekillerden her biri.
Örnek : Rumi Motifi, Akant Motifi
Akant Motifi : Kaynağı Yaban Enginarı Yaprağıdır. Korent sütun başlıklarından stilize edilerek kullanılmıştır.
Resim Sanatı :
  Perugino, İsa'nın Kilisenin Anahtarını Petrus'a vermesi, duvar resmi, Sistine Şapeli, Roma Vatikan, 15.yy
Ön Plan : Resimde en önde kalan kısım. İzleyiciye en yakın görünen kısım.
Arka Plan : Resimde en arkada kalan kısım.
Figür : Resim ve Heykel sanatında insan şekillerine verilen addır. Ayrıca, betimlenen hayal ürünü varlıklar'da ( Örn. Sfenks )
Sfenks : Kafası insan, gövdesi ise aslan şeklinde, kanatlı efsanevi yaratık. İon düzeninde bir başlık.
Perspektif : Üç boyutlu gerçeklikler iki boyutlu resim düzlemi içerisinde betimlemeye yarayan resim ve çizim tekniği. Perspektif kullanımıyla üçüncü boyut yani derinlik yanılsama yaratılır.
Örnek : İdeal Şehir, Pano üzerine tempera, yak. 1470, Urbino, Galleria Nazionell, Rönesans Uslübu
  Başlıca iki tür perspektif tekniği vardır.
1. Çizgisel Perspektif : Bu teknikte resimin derinliklerine doğru akan kaçış çizgileri, bir kaçış noktasında ( KN ) birleşir.
  Görüş noktası, Kaçış noktası. Kaçış çizgisi, Ufuk çizgisi ve geometri kullanarak Çizgi Perspektifi yapılır.
Örnek : Brunelleschi, Massaccio 
  İnsanlar ve nesneler, bakış / görüş noktasından uzaklıklarına göre gerçek boyutlarından daha ufak ya da büyük görünür.
2. Hava Perspektifi ya da Renk Perspektifi : Resimde ton farklılıklarıyla yaratılan derinlik yanılsaması.
Örnek : Massaccio, Tapınak Vergisi, ( Hava Perspektifi uygulanmış, Çizgisel Perspektif uygulanmış, Merkezde İsa )
İlüzyon ( Yanılsama ) : Bir görüntünün, resim yüzeyi üzerinde ki taklidi sonucu ortaya çıkan betimleme. Görüntüsünün sanat yapıtında yeniden üretilmesi anlamını taşır.
İlüzyonizm ( Yanılsamacılık ) : Yanılsama tekniklerinin aşırı kullanımına yer veren bir resmetme anlayışıdır. Rönesans'tan başlayarak Avrupa resim sanatında, özellikle de duvar resminde görülmüştür. Örneğin duvarlar ya da tavanlara gerçek mekanın bir parçasıymış gibi.
Örnek : İlüzyonik Tavan Resmi, A. Montegno ( Monteyno ), Camara degli Sposi,  (Evlilik, Düğün, Gelin Odası ), Fresk, 1473 ( Ressam, salonun tavanına, gökyüzüne açılıyor izlenimi veren, bir oculus yani yuvarlak bir açıklık yapmış; bunun etrafına da putti, çocuk, 
Örnek : Tavan resmi Barok dönem, Cortona, Palazzo Barborini, Roma, 17.yy, hareketli
Rakursi ( Kısaltım ) : Resim sanatında bakış noktası ile kaçış noktası arasında ki mesafenin kısa olduğu görülür.
Örnek : A. Montegno, Ölü İsa, tuval üzerine Tempera, Pinacoteca di Brera, Milano ( Bu resimde Ölü İsa yatar vaziyetten ayakları ucunda ''rakursi'' uygulanarak resmedilmiştir. Yakın bir noktadan alışılmadık açıdan resmedilmiştir. Biçim bozmaları İsa'nın bacakları kısa görünür.
Trompe l'oeil : Fransızca göz aldatma, Aşırı gerçekçi bir betimlemeyle ''optik yanılsama'' yaratmayı amaçlayan resimlere verilen ad. Trompe l'oeil, iki boyutlu bir betimleme değil de üç boyutlu bir nesneymiş gibi görünür.
Örnek : Collier, Trompe l'oeil resim, 1699, Londra Victoria on Albert Museum
Modle Etmek : Resim ve Heykelde form verme, üç boyutlu gösterme işine denir. Leonardo da Vinci çizim
Heykelde Modlaj Tekniği : Figürlerin üzerindeki kabarıklık ve girintileri yani iç bükey, dış bükey yüzeyleri işleme tekniği.
Chiaroscuro ( Kiaroskuro ): İtalyanc ''açık, koyu'' anlamına gelir. Yağlıboya resimde karşıtlıklar yaratacak şekilde düzenlenen ışık-gölge dağılımı. İtalyan ressam Caravaggio ( Karavaccio ) takipçileri bu tekniği geliştirmiştir.
Örnek : Caravaggio, Aziz Petrus'un Çarmıha Gerilmesi
Resimde Atmosfer : Sanat yapıtının izleyici üzerinde bıraktığı etki ve neden olduğu ruh hali.
Örnek : W. Turmer, Su Değirmeni, Tuval, yağlıboya, 1854 ( Durgun, sakin bir atmosfere sahiptir. Doğa sevgisi vardır.
Resimde Simetri : Resim düzlemi üzerine düşey bir eksen çekildiğinde eğer betimlenen şeyler bunun sağında ve solunda eşit uzaklıkta ve eşit sayıda yer alıyorsa simetrik bir desenden söz edilebilir.
Asimetri : Resim düzlemi üzerinde düşey bir eksen çekildiğinde, eğer betimlenen şeyler bunun sağında ve solunda farklı bir mesafe ve sayıda yer alıyorsa o zaman asimetrik bir desenden söz edilebilir.
Örnek : W. Kandinsky ( Soyut ilk resim )
Mimarlik ile ilgili Terimler : 
Rölöve : Mimarlık mesleğinde, mevcut bir yapının yeniden ölçülerek; plan, kesit, görünüş ve detay olarak çizimlerin elde edilmesine denir.
Restitüsyon : Yıkılan bir yapının, verilerinden yola çıkılarak orjinal halinin çizilmesi anlamında kullanılır.
Rekonstrüksiyon : Söz konusu yapının, çizilmekle kalmayıp bire bir inşa edilmesine denir. '' Yeniden yapım ''
Mimarlık : Farklı ihtiyaçlara karşılık veren binaları inşa etme ve fiziksel çevreyi tasarlama sanatıdır.
  Yapının kullanım amacı, onun görünümünü, biçimini etkiler. Çeşitli yapı tiplerinin farklı karakteristik özellikleri vardır.
1. Dini Yapılar
2. Kale ve Saraylar
3. Ev Mimarisi
4. Kamu Binaları
5. Ticari Binalar
1. Dini Yapılar :
  Dini bir yapının tasarımı farklı dinlere göre değişir. Eski Yunan ve Roma tapınaklarının, kiliselerin ve sinagogların kendine özgü bir tasarım vardır.
  Bunların ortak özelliği : 
1. Yerleşim yerinin en önemli binaları arasında olması.
2. Şehir içindeki konumlarının çoğu kez Kubbe ve Kulelerle belirgin hale getirilmesi.
Antik dönemde Tapınak Mimarisi :
Tapınak : Tapınma amaçlı yapılara denir. Bu terim islami yapılar için kullanılmaz. Latince Templum sözcüğünden türetilmiştir. ( Yunan Tapınak Modeli )
Megaron Planı : En eski Yunan tapınağının biçimi Megaron tipi Evden alınmadır. Megaron giriş bölümü ve dikdörtgen biçimli odası olan eski Yunan konutuna verilen ad.
Yunan Tapınağı : Antik dönemde tapınaklar yuvarlak ya da dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Bölümler : Pronaos, Naos ( Cella ), Epinaos ( Opisthodomos )
Naos ( Cella ) : Bir Yunan ve Roma tapınağında Tanrı heykelinin yer aldığı kısımdır. Sadece Rahipler tarafından ziyaret edilir.
Pronaos : Naosun önünde bulunan, üç yanı duvarla çevrili önü sütunlu yer. Sahın önü, Vestibül, Giriş Kısmı
Epinaos ( Opisthodomos ) : Yunan tapınaklarında arka yüze gelen bölüm. Çoğu kez işlevsiz; bazen dini eşyalar saklanmış.
Yunan Tapınağı : Antik dönemde tapınağın içinde değil, dışında etrafında dolaşılarak ibadedet edilmiştir.
  Cemaatin içerisine alınmadığı için tasarımı ona göre yapılmış. Tapınaklar, merdivenle çıkılan bri podyum ( yükselti ) üzerinde yer almıştır. Tapınak duvarı sütunlarla çevrilmiş. Cephede heykel kabartmalara yer verilmiştir. Örneğin, çatının ön ve arka tarafındaki üçgen biçimindeki alınlığın içine kabartmalar yapılmıştır.    
  Tapınaklar üç farklı düzende tasarlanmış. 1. Dor, 2. Ion, 3. Korint
Tapınak Plan Tipleri : Tapınak Tanrının evi olarak kabul edilmiş ve dini törenler bunun önünde dışarıda düzenlenmiştir.
Kilise Mimarisi : En erken tarihli Kliseler, plan bakımından Romalıların din dışı amaçlarla kullandıkları bazilikayı model almıştır. Roma Bazilikası, Hristiyan dininin litorjik ( ayinsel ) gereklerine uygun olduğu için klise mimarisinde tercih edilmiş olmalıdır.
Örnek : Romadaki eski St. Peter Kilisesi, 4.yy
Roma Bazilikası : Uzunlamasına mekan düzenine sahip sütunlarla sahınlara ( neflere ) ayrılan bir yapı türüdür. Din dışı, Kamusal işleve sahiptir. Örneğin; Mahkeme Salonu, Toplantı Salonu. Kısa yanında Hakim ve İmpatora ayrılan yer bulunur.
Örnek : Basilica Nova / Maksentius ve Constantin Bazilikası, Roma Forumu, 4.yy
  İmp. Maksentius için kabul salonu olarak yapılmaya başlanmış. İmp. I. Constantin döneminde yapının uzunlamasına kısmına bir giriş açılmış ve karşısına bir apsid eklenmiş. Onun döneminde Hristiyanlara ibadet özgürlüğü tanınmıştır.
Basileus : Kral ( Yunanca )
Basilikal : Basilika biçiminde olan
Forum : Antik Roma kentlerinin merkezlerinde yer alan ve çevresi önemli Kamusal yapılarla çevrili meydan.
Litürji : Bir dinin, törenler ve tapınma biçimine ilişkin kuralların tümü. Dini bir yapı, bu kurallara uygun biçimde tasarlanmak zorundadır.
  Erken dönemde yapılan Kliselerin ana kısımları apsid, nef, narteks, atrium
Apsid : Kilisede ana girişin tam karşısında bulunan ve Camilerin mihrap kısmının karşılığı olan bölüm.
  Yarım daire yarım çokgen ya da dikdörtgen şeklinde olabilir. Çoğu tonozlar örtülüdür.
  Papazın ayin yapmak için kullandığı yer önünde masası bulunur.
Transept : Yapıya T biçimin veren kısım T haç, çarmıh sembolü Nefe dik açı yapacak.
Bazilikal Planlı Kilise : 
Nef ya da Sahın : Kiliselerde apside doğru uzanan ve sütunlarla birbirinden ayrılan kısımlardan her bir bölüm.
Narteks : Eski Hristiyan ve Bizans mimarisinde Kilisenin ana bölümüne açılan giriş bölümü.
Atrium : Avlu Klisenin önünde bulunan.
Sinagog ve Bölümleri :
  Musevi Tapınağına Sinagog deniliyor. Dua evi, Toplantı evi ve diğer adı Hovra
Menorah : Yedi kollu Şamdan
Terimler :
Papa : Tüm Piskoposların reisi, Roma başpiskoposu Papa olarak adlandırılır ve Katolik Klisesindeki en yüksek makamın sahibidir.
Piskopos : Birkaç cemaatten oluşan bir bölgenin başpapazı olan, fetva verme yetkisine sahip üst kademeden din adamı.
Ortodoks : Doğru inanç ( Düşünsel )
Katolik : Evrensel
2. Kale ve Saraylar :
  Ortaçağ Kalesi : Savunma amaçlı yaptırılan binalar. Sağlam duvarlar vardır. Kale kapısı, köşe kuleleri merkezi burç ile güçlü bir şekilde korunmuştur.
Örnek : Louvre Kalesi, Kral ve ailesi için yapılmış.
Saray : 17.yy Avrupa da Saray mimarisi sahibinin zenginliğini ve saygınlığını yansıtma aracı haline gelmiştir.
Örnek : Blenheim Saray, 18.yy, Oxforfshire / İngiltere
Palazzo : İtalya da şehir devletlerinde yaşayan zengin ailelerin ve bazı kurumların şehirlere yaptırdığı yapılardır. Kelime anlamı Saray
Örnek : Rönesans Palazzo'suna örnek, Palazzo Medici Riccardi, 15.yy, Floransa
Palazzolar kalın duvarlara sahiptir. Ortada üstü açık bir avlu vardır. Alt katta depo ve hizmetçilerin kullandığı mekanlar yer alır. Aile yapının üst katlarında yaşar.
3. Ev Mimarisi :
  Konut tasarım çağlar boyu değişim geçirmiş. Antik dönemde pek çok sıcak ülkede evlerin merkezinde bir avlu ve buna açılan odalar vardır.
Örnek : Pompeii'de Sallust Evi, İÖ20 - İS20
4. Kamu Binaları :
  Yönetim binaları, Kütüphane, Müze, Tiyatro, vs. Halka açık büyük binalardır. Kendine özgü,
Örnek : Belediye Sarayı, Brüksel Belediye Sarayı, 15.yy, Geç Gotik tarzda
Örnek : Floransa Palazzo Vecchio, Yönetim Binası, 13.yy
Örnek : Amerika Birleşik Devletleri Kongre Binası, 19.yy, Kubbeli anıtsal bina
Örnek : Münih'teki Alte Pinakothek bunun ilk örnekleri, geç 18.yy, Yeni bir bina türü olarak ortaya çıkmıştır. Pinakothek ( Resim Evi ), Avrupa da Rönesans'tan sonra resim müzesi yapıları için kullanılır.
5. Ticari Binalar :
Stoa : Uzun kenarlarından birisi bir duvar ile veya bir dükkan dizisi ile sınırlandırılan diğer kenarı ise bir sütun 
  Antik Yunan stoası ( agora, pazaryeri ) da önündeki sütun sırası müşterilere gölgelik sağlamıştır.
Örnek : Valencia'daki La Lonja de la Seda, 1482 ve 1548 ( İpek ticaret pazarı olarak inşa edilen La Lonja Gotik Mimarinin başyapıtı olarak biliniyor.) Gotik Mimari 12.yy ortalarında çıkıyor.
Çok Katlı Mağazalar : 
Örnek : Bloomingdale's, 19.yy, 1927





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder